Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/658 E. 2018/199 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/658 Esas
KARAR NO : 2018/199
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/10/2017
KARAR TARİHİ : 20/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Vekil edeninin … Tic. Ltd. Şti eğlence sektöründe hizmet vermekte olan … Project tarafından kullanılmak üzere ses ve müzik sistemleri sağlanmakta ve bununla birlikte ek hizmet verdiklerini, vekil edeni ile davalı şirket arasında 2016yılında faturalandırılmış hizmetler olmak üzere toplamdaç 12 ayrı faturalandırma yapılmış olduğunu, dilekçe ekinde sunduklarını, ilgili faturaların alınan hizmetlerin karşılığı kesildiğini, davalı şirket yetkilileri ile irtibata geçildiğini, faturaların karşılığı olan ödemelerin yapılmadığını, börcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsilini temin için … tarihinde Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından … tarihinde borca, ferilerine itiraz edildiğini, takibin durdurulduğunu, vekil eden şirketin defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi inelemesi yaptırıldığında alacaklı olduklarının ispatlanacağını, davalı borçlunun Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… E. Sayılı dosyasındaki itirazlarının iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının 2 haftalık yasal süre geçtikten sonra … tarihinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı kurum ile ses ve müzik sistemleri kiralanması konusunda çalışıldığını, davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği alacak miktarının gerçeği yansıtmadığını, davacıya birçok ödeme yapılmış olup bu ödemeler yapılmamış gibi alacak talep edildiğini, ödemelere ilişkin dekontları sunduklarını, taraf ticari defterleri incelendiğinde takdirde gerçek tutarın bulunacağını davacı ile söz konusu alacak ile ilgili taraflarından yapılan ödemelerin düşülmesi noktasında birçok kez görüşüldüğünü, davacı tarafın ödemeleri yok saydığını, davacı tarafşla anlaşma yoluna gidilmeye çalışıldığını, davacı tarafında anlaşmaya yanaşmadığını, davacı tarafın ödemelerini vergi usul kanununa aykırı yapıldığı iddaasının da yersiz olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosyamız arasına alınmıştır. İncelenmesinde; alacaklı … Ltd. Şti vekili tarafından borçlu … … aleyhine toplam 23.245,18 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu … vekili tarafından … tarihli dilekçesi ile borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, Antalya … İcra Müdürlüğünün … tarihli kararı ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Dava, fatura alacağına ilişkin ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından gönderilen cevabi müzekkerede davalının işletme hesabına göre defter tuttuğu, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğine yazılan müzekkere cevabından herhangi bir oda kaydının bulunmadığı, Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün internet sitesinden yapılan erişimde tacir kaydının bulunmadığı, bu duruma göre davalının tacir sıfatının bulunmadığı sabit olmuştur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Somut olayda, davacı tarafından mahkememize fatura alacağına istinaden itirazın iptali davası açılmış, davacı tacir ise de, davalının, TTK’nın 4. maddesi kapsamında tacir olmadığı tespit edilmiştir. Bu halde TTK’nın 4. maddesi uyarınca uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığı, davanın mutlak ticari dava türlerinden de olmadığı anlaşılmakla, davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 20. HD. 22/12/2016 tarih, 2016/14034 esas ve 2016/12539 karar sayılı ilamı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/1982 E- 2016/976 K sayılı 31/05/2016 tarihli ilamı)
HÜKÜM : / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle görev yönünden usulden reddine,
2-Antalya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
3-Karar keşinleştiğinde, iki haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli Antalya Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, HMK’nun 19/3 ve 20/1 c 1 maddeleri uyarınca taraflardan birinin 2 hafta içerisinde Mahkememize başvurarak talep etmeleri halinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderileceği, talep etmemeleri halinde ise davanın açılmamış sayılacağına karar verileceği hususunun ihtarına,
4-Yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi durumunda yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda , kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu anlatıldı.
20/03/2018

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı