Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/589 E. 2018/226 K. 28.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/589 Esas
KARAR NO : 2018/226
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/03/2015
KARAR TARİHİ : 28/03/2018

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davacı ile davalının ticari ilişki nedeniyle faturalar düzenlendiğini, davalı tarafça alınan malların karşılığında faturalara istinaden peyderpey olarak ödendiğini faturalara istinaden zamanı gelen borçların ödenmediğini davacının ikazda bulunduğunu ancak yine ödeme yapılmadığını, bunun üzerine … İcra Müdürlüğünde takipte bulunulduğunu davalı tarafın takibe itiraz ettiğini haksız yapılan itirazın iptali ile takibin devamına davalı tarafın kötü niyetli itirazına karşı %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine yargılama gideri vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmesine rağmen cevap vermemiştir.
… İcra Dairesinin …/… esas sayılı dosyası celp edilmiş, incelemesinde borçlunun … Ltd. Şti. ile alacaklısının… Tic. Ltd. Şti.’nin Olduğu, 6.996,93TL Asıl alacak, 231,09TL İşlemiş Faiz olmak üzere Toplam 7.228,02TL alacağın tahsili için başlatılan ilamsız takip olduğu, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu ve eldeki işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, mahkememiz dosyası mali müşavir bilirkişi …’a tevdi edilmiştir.
… Havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı ile davalı arasında ticari bir ilişkinin mecudiyetinin defter kayıtlarından somut olarak saptanamadığını, fakat Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından oluşturulan künye sisteminden alınan künye belgelerinin ticari ilişkinin var olduğunu gösterdiğini, davacının ibraz ettiği ticari defterlerinde, kayıtların firma ismi olarak ayrıştırılmamasından dolayı, (ticari defterlerde, firma ismi ve kayıtlar açık bir şekilde görünür olamalı, görünmüyor ise defterlerle bağlantılı mahsup fişi şeklinde, yetkili imzası ile ibraz edilmiş olması gerektiğini) defterlerde alacağın varlığı ile ilgili somut bir tespit yapılamadığını, satış ile ilgili yapılan kadın da usulsüz olduğunu, (fatura tarihinden itibaren en fazla 10 gün içinde ticari defterlere kayıt yapılması gerekli iken ay sonu beklendiğini, kayıt 10 günü aşan sürede yapıldığını) davacının düzenlediği faturalar ile davacı tarafından düzenlenen künye belgelerinin uyumlu olduğunu, belediye ve vergi dairesine, hal rüsumu adı altında, satışlarına istinaden %1+%1 ödeme yapılmak zorunda olduğunu, bu ödemeleri gerçekleştirmediğini satış için de yapılamayacağını, (künye sistemi, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından oluşturulduğunu, bu sistem ile mal verecek esnaf faturasını kestiğini, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın oluşturduğu ve denetlediği www.hal.gov.tr sitesine malın faturasını, bedelini ve alıcı firma bilgilerini girdiğini, sistemde barkodlu künye oluştuğunu, bu künyelerin oluşturulmasından sonra, satıcı hal rüsumu adı altında, satış tutarına göre belediye ve vergi dairesine %1 % 1ödeme yapmakta olduğunu) Davalının ticari defterlerini ibraz etmediğini, davacının iddiasında, münhasıran davalının da ticari deftelerine dayanması sebebi ile davalı aleyhine bir durum oluşturduğunu kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Mahkememizin …/… esas sayılı bozma öncesi gerekçesinde ;Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının hal işletmeciliği yaptığı, davalıya bir kısım mallar satarak teslim edildiği, davalının borcunu ödemediği, davacı tarafından icra takibine geçildiği bu kez takibe ve borca faiz oranına itiraz edildiği, ancak arada ticari ilişkinin olup olmadığı yönünde beyanda bulunulmadığı, alınan bilirkişi raporunda hal kayıtlarından Gümrük ve Ticaret Bakanlığından oluşturulan künye sistemiyle ticari satışların varlığının tespit edildiği, davacı tarafça da sunulan bilirkişi raporuna itiraz etmediği anlaşılmakla bilirkişi raporu doğrultusunda davacının 6.996,93 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla itirazın iptali ile takibin devamı yönünde karar vermek gerekmiş …. şeklinde karar verildiği anlaşıldı.
Mahkememiz tarafından … tarihinde davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin …/… Esas …/… Karar … tarihli ilamı ile;” dava, satış ilişkisinde alacağın tahsili için başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir. Kural olarak satıcı mal teslimini kanıtlamak zorundadır. Davacının belgeyle doğrulanmayan defter kayıtları kendisi lehine olarak kabul edilemez. Davacının teslime ilişkin yazılı belgeleri varsa değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulmasına…” şeklinde karar verildiği anlaşıldı.
Mahkememizden verilen …tarih …/… Esas, …/… K sayılı kararı Yargıtay … HD’nin… tarih ve …/…55 Esas, …/… Karar sayılı BOZMA ilamı üzerine dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapıldığı anlaşıldı.
Davacı vekiline bozma ilamına uyularak cari hesap alacağına konu malları teslim ettiğine ilişkin delillerini sunması için süre verilmiş olup davacı vekilinin malları teslim ettiğine ilişkin delillerinin toplanması için … Büyükşehir Belediye Başkanlığı Zabıta Dairesine, Gümrük ve Ticaret Bakanlığına, müzekkere yazıldığı ve cevabi yazıların gönderildiği anlaşıldı.
Gelen cevabi yazıların incelenmesinden davacının davalıya malları teslim ettiğinin ispatlanamadığı anlaşıldı.
Dava satış ilişkisinde alacağın tahsili için başlatılan icra takibinde itirazın iptaline ilişkindir. Davacının belgeyle doğrulanmayan defter kayıtları kendisi lehine delil teşkil etmeyeceğinden ve davacının malları teslim ettiğine ilişkin ispata elverişli başkaca yasal delili olmadığı, yemin deliline de dayanmadığını açıkladığı anlaşıldığından davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının REDDİNE,
Alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin alınan 83,36 TL harcın mahsubu ile artan 47,46 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan, Yargıtaya dosya gönderme ve tebligat masrafı 62,90 TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay yolu yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı. 28/03/2018

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı