Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/587 E. 2018/144 K. 01.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/587 Esas
KARAR NO : 2018/144
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2014
KARAR TARİHİ : 01/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin burnundan rahatsızlık yaşadığını, davalı hastaneye müracaatı neticesinde sol burnunun kapalı olduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine … tarihinde davalı hastanede ameliyet olduğunu, ancak ameliyetın başarısız olduğunu, burnundan nefes alamama sorununun devam ettiğini, ameliyat öncesine göre dava kötü hale geldiğini, burnunda eğrilik meydana geldiğini, doktor tarafından ikinci ameliyatın riskli olacağını ve başarılı olunamayacağının bildirildiğini, daha sonra da davalı doktorun hastaneden ayrıldığını ve kendisine ulaşılamadığını, davacının evli ve bir çoçuk sahibi olduğunu, eşinin durumu kabullenemediğini, aralarında çıkan tartışmalar neticesinde boşandıklarını, psikolojisinin bozulduğunu ve … Üniversitesi Tıp Fkültesi Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, davacının havaalanında … (… Shop) mağazasında gözetmen olarak çalıştığını, işi gereği fiziki görünümünün düzgün olması gerektiğini, burnundaki eğrilik işsiz kalma korkusu yaşadığını, sağlığı açısından da ciddi sıkıntılar yaşadığını, netice itibariyle davacının ameliyat sonrasında yaşam kalitesinin düştüğünü, aile ve sosyal hayatının mahvolduğunu, beden ve ruh sağlığının bozulduğunu, yapılan ameliyettan ve neticesinden davalı doktorun sorumlu olduğunu, BK. 66. maddesine göre davalı hastanenin de sorumluluğunun bulunduğunu, müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını beyanla, 100.000,00 TL manevi tazminat ile müvekkilinin davalı hastanede yapmış olduğu 5.700,00 TL hizmet bedeli ve daha sonra Özel … Hastanesi’nde yapmış olduğu 38,00 TL masrafın maddi tazminat olarak, ayrıca müvekkilinin yüzünde kalıcı iz kalmasından dolayı sürekli iş kaybı nedeniyle uğramış olduğu zararlardan şimdilik 100,00 TL’nin davalılardan tahsiline, tazminatlara olay tarihinden itibaren en yüksek faizin işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili vekii cevap dilekçesinde özetle; İşbu davaya dayanak yapılan maddi olgunun, davacının nefes ve sağlık problemi, dolayısıyla burun ameliyatı yapılmak suretiyle istenilen ve kararlaştırılan biçime uygun güzel bir görünüm kazandırılması olduğunu, varılmak istenilen sonucun ve buna dayalı olguların hukuki nitelendirilmesi yapıldığında, taraflar arasında TBK. Nun madde 355 ve devamı maddlerinde düzenlenen Eser Sözleşmesi ilişkisinin bulunduğunu, uyuşmazlığın Eser Sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerekeceğini beyan ederek öncelikle görevsizlik kararı verilerek dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini, esas yönünden ise haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Antalya … ÖzelSağlık Hizmetleri A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ihtilafın tedavi hatasından kaynaklı maddi- manevi tazminat istemine ilişkin olduğunu, doktorlar ile hasta arasındaki uyuşmazlıkların vekalet sözleşmesine ilişkin hukuksal düzenlemelere göre çözülmesi gerektiğini bu nedenle öncelikle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, görevli ve yetkili Antalya Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesini, esas yönünden ise haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının yaptırmış olduğu burun ameliyatı sonucu açmış olduğu maddi ve manevi tazminat davasıdır. Yerleşik yargıtay uygulamalarında belirtildiği üzere estetik amacıyla yaptırılan operasyonlarda eser sözleşmesine ilişkin hükümler, tedavi amacıyla gerçekleştirilen operasyonlarda ise vekalet sözleşmesine ilişkin hükümler uygulanacaktır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 154 ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen incelenir.
Somut olayda; uyuşmazlık vekalet sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, bu nevi davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemeleri’nde görüleceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Kaldı ki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmış olsaydı da bu nevi davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemeleri’nde görüleceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olması için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması zorunludur. Yapılan işin davalı şirketin ticari işletmesiyle ilgili olduğunda tereddüt bulunmamaktadır. Buna karşılık somut olayda davacının ticari işletmesiyle ilgili bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Yapılan açıklamalara göre, eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi’ne aittir. Bu nedenle mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle GÖREV YÖNÜNDEN USULDEN REDDİNE,
2-Antalya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
3-Karar keşinleştiğinde, iki haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli Antalya Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, HMK’nun 19/3 ve 20/1 c 1 maddeleri uyarınca taraflardan birinin 2 hafta içerisinde Mahkememize başvurarak talep etmeleri halinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderileceği, talep etmemeleri halinde ise davanın açılmamış sayılacağına karar verileceği hususunun ihtarına,
4-Yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi durumunda yargılama giderlerinin,vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu anlatıldı. 01/03/2018

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı