Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/582 E. 2022/741 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA GEREKÇELİ KARAR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/582 Esas
KARAR NO : 2022/741
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2013
KARAR TARİHİ : 27/09/2022

Mahkememizden verilen … Karar sayılı kararı Yargıtay 19.HD’nin … Karar sayılı ilamıyla bozulmakla, dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilerek, yapılan açık yargılamaları sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesine özetle; davacı bankanın … Şubesi’nce dava dışı …’a 29.03.2005 tarihinde 60.000,00 TL, 12.08.2005 tarihinde 75.000,00 TL, 25.08.2005 tarihinde … TL ve 04.11.2004 tarihinde 90.000,00 TL’lik genel kredi taahhütnamesine istinaden ticari krediler kullandırıldığını, davalının kredi taahhütnamelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğine dair ihtarname gönderildiğini, fakat bugüne kadar borçlular tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine Antalya 9. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile borçlular aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından borca, faiz ve ferilerine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini ve takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiği anlaşıldı.
… …. Banka hak ve alacağı, Beyoğlu … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı devir sözleşmesi ile … … A.Ş.’ye devredilmiş olup, devir harcı (damga vergisi) Beyoğlu … Noterliğinin … tarih ve … sıra numaralı makbuzu ile ödendiği, bahse konu devir sözleşmesi gereği, görülmekte olan davaya devir alacaklısı … … A.Ş. katılacağı, … …. Olarak davadan 28/01/2015 tarihinde çekildiklerini beyan etmişlerdir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiş ancak davalı vekili duruşmada alınan beyanlarında, takibe itirazlarını tekrar ettiklerini, kredi sözleşmesindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını , bu nedenle öncelikle imza incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, imzalar müvekkilime ait olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Antalya 9. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası celbedilmiş incelenmesinde, Alacaklı … …., Borçlusunun … ve … olduğu, ilamsız icra takibi olduğu ,, …’ın … nolu kredi için 6.441,54-TL Asıl Alacak, 298,07-TL İşlemiş faiz, 14,91Tl %5 BSMV toplamı olmak üzere, toplam 6.754,52-TL, …’ın … nolu kredi için 4.840,89-TL Asıl alacak, 1.338,97-TL işlemiş faiz, 66,96-TL %5 BSMV toplamı olmak üzere toplam 6.246,82-TL alacağın olduğu, borçlunun sözleşmedeki imzaya ve borca itirazı üzerine takibin durduğu ve eldeki işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalının sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığı itirazı ve savunması üzerine davacı bankadan 04/11/2004 tarih 90.000,00-Tl bedelli, 29/03/2005 tarih 60.000,00-TL bedelli, 25/08/2005 tarih …-TL bedelli üç adet Genel Kredi Taahhütnameli belge asılları kasa içerisine alınmıştır.
Davalı mahkememize gelerek imza örneklerini vermiş ,davalı vekiline davalının imzalarını içerir belgeleri sunması ,bulunduğu kurum ve kuruluşları bildirmesi için … tarihli duruşmada süre verilmiştir.Takiep eden 09/09/2015 da kesin süre verilerek kurum ve kuruluşların bildirilmemesi halinde imza itirazından vazgeçmiş sayılacağı ihtar edilmiş ,kesin sürede imza örneklerinin bulunduğu kurum ve kuruluşları bildirmemiştir.
Davalının imzaya itirazdan vazgeçmiş sayılması nedeniyle bankacı bilirkişiden rapor alınmıştır. … havale tarihli bilirkişi raporunda davalının takip tarihinde bankaya olan borcu belirlenmiştir. Bilirkişinin belirlediği tutar üzerinden itirazın kısmen iptaline karar verilmiş ,kurumsal kredi kartı borcu nedeniyle talep edilen tutar ile fazla talep reddedilmiştir.
Mahkememizce verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş Yargıtay 19.HD’nin … Karar sayılı ilamı ile;”Davalı takip ve dava konusu genel kredi sözleşmeleri altındaki imzaları inkar etmiştir. İmza inkar edildiğine göre somut olayda imzaların davalı kefile ait olduğunu iddia eden davacı iddiasını ispatla yükümlüdür. Başka bir anlatımla ispat yükü davacıdadır. Bu durumda öncelikle sözleşmeler altındaki imzaların davalıya ait olup olmadığının bilirkişi incelemesi yaptırılarak saptanması gerekmektedir. Mahkemece davalının sözleşme tarihine yakın tarihli öncesi imza asılları ilgili yerlerden araştırılıp toplanarak huzurda alınan imzalar ile birlikte bilirkişi incelemesi yaptırılarak kefalet imzalarının davalıya ait olup olmadığı hususunda ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken bu yönde inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş ve bozma ilamı doğrultusunda deliller toplanmıştır
Davacının tatbike medar imza asılları ilgili kurum ve kuruluşlardan temin edilmiş, yine Mahkememizce … tarihli ara kararı ile;Dava dışı ( temlik eden ) … A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, dava ve takibe konu ( davalı …’ın kefil sıfatı ile imzaladığı, kredi lehdarı dava dışı … olan ) 04.11.2004, 29.03.2005, 12.08.2005 ve 25.08.2005 tarihli Genel Kredi Taahhütnamelerinin ASILLARININ gönderilmesinin istenmesine, cevap geldiğinde dosyanın Grafoloji uzmanı bilirkişiye tevdine karar verilmiş, yapılan araştırma ile 04.11.2004, 29.03.2005 ve 25.08.2005 tarihli Genel Kredi Taahhütnamelerine ulaşılabilmiş, 12.08.2005 tarihli sözleşme aslına ulaşılamamıştır.
Grafoloji uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi raporunda özetle:
A) Tetkike konu; … … şubesine ait; 29.03.2005 tarihli “60.000” YTL değerindeki ve 25.08.2005 tarihli “350.000” YTL değerindeki (2) adet Genel Kredi Taahhütnamesinin sayfaları üzerinde “…” adına atılı bulunan tüm imzaların … elinden çıktığı kanaatine varılmıştır.
B) Tetkike konu; … … şubesine ait; 04.11.2004 tarihli “…” TL (doksan milyar) değerindeki Genel Kredi Taahhütnamesinin sayfaları üzerinde “…” adına atılı bulunan imzaların, … yerine vekaleten “…” tarafından atılmış olmaları nedeniyle, söz konusu imzalar ile …’ın mukayese imzaları arasında karşılaştırmalı bir inceleme yapılamadığı kanaat ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi raporunda özetle:
“Davalı banka tarafından yukarıda belirtilen süresiz çerçeve sözleşmeler kapsamında dava dışı …’a krediler açıldığı ve kullandırıldığı, davalı …’ın 29.03.2005 tarih, 60.000,00-TL kefalet Himitiyle, 25.08.2005 tarih, …-TL. kefalet limitiyle mülga Borçlar Kanunu kapsamında müteselsil kefil olarak imzalarının alındığı görülmektedir.
Yüksek Mahkemenin 19.Hukuk Dairesinin pek çok emsal ve güncel kararlarında çerçeve niteliğindeki kredi sözleşmelerine dayalı olarak kredi kullandırımında sözleşme tarihini takiben ikinci bir veya daha fazla kredi sözleşmesi düzenlendiği tarihe kadar açılan ve devam eden kredilerden limit ve temerrütleri dâhilinde müteselsil kefillerin sorumlu olacağı hükmü yer almaktadır. Aşağıda verilen karar örnekleri Antalya Ticaret Mahkemeleri kararlarına karşı Yargıtay 19.Hukuk Dairesi tarafınca verilen bozma ilamlarıdır.
Taraf vekillerinin temyiz başvurusuyla, Yüksek Mahkemenin 19.Hukuk Dairesinin … tarihli … esas, … karar tarihli ilamında, davalının 12.03.2010 tarihli sözleşmenin kefili olduğu, diğer sözleşmelerde imzasının bulunmadığı, banka alacağının kredi borçlusu ile düzenlenen 4 adet sözleşmeden hangisinden doğduğunun alınan bilirkişi raporu içeriğinden anlaşılamadığı, yeni bir bilirkişi heyeti ile özellikle kredi alacağının hangi sözleşmeden doğduğunun saptanması, şayet davalının imzasını taşıyan ya da daha eski tarihli sözleşmelerden doğduğu belirlenirse kefalet sorumluğunun devam ettiği gözetilerek karar verilmesi gerektiği belirtilerek davacı yararına bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Antalya 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin … esasında görülen davanın … tarihli … karar sayılı kararında, … havale tarihli bilirkişi raporunun değerlendirildiği gerekçede; davalının davacı bankayla dava dışı asıl borçlu arasında imzalanan 09.01.2007 tarihli kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzaladığı anlaşılmakta ise de, kefaletin sonsuza kadar devam edeceği düşünülemeyeceğinden davacı banka tarafından asıl kredi borçlusuna daha sonradan yeni kredilerin kullandırıldığı ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere, banka ile müşterisi arasında yeni bir kredi ilişkisinin oluştuğu, bu ilişkinin önceki kefalet ve sözleşmelere dayanmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla, davalının kefalet imzasından dolayı borçlu olmadığı nedeniyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı banka vekilinin temyiz başvurusuyla, Yüksek Mahkemenin 19.Hukuk Dairesinin … karar tarihli ilamında, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davaya konu kredilerin hangi sözleşmeden kaynaklandığına dair bankacılık pratiği esas alınarak denilmek suretiyle ve kanaat şeklinde görüş bildirildiğinin görüldüğü, Mahkemece üç kişilik yeni bir bilirkişi kurulu oluşturulup, banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak kullandırılan kredilerden dava konusu alacağın hangi sözleşmeden doğduğu ve davalının kefalet borcu olup olmadığı, var ise ne kadar olduğu hususlarında denetime elverişli rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek, hükmün davacı yararına bozulmasına karar verildiği, anlaşılmaktadır.
Bü durumda, davacı …’ın, 60.000,00-TL. limit üzerinden kefil olduğu dava dışı banka … Şubesi ile dava dışı asıl kredi borçlusu … arasında 29.03.2005 tarikli, 60.000,00-TL. limitli olarak bağıtlanan süresiz çerçeve sözleşmeye dayalı olarak dava ve takip konusu açılan ve kullandırılan bir kredinin olmadığı, bu sebeple davalı …’ın 29.03.2005 tarihli, sözleşmeden kaynaklı kefalet sorumluluğunun olmadığı,
Davacı …’ın, …-TL. timit üzerinden kefil olduğu dava dışı banka … Şubesi ile dava dışt asıl kredi borçlusu … arasında 25.08.2005 tarihli, …-TL. Timitli olarak bağıtlanan süresiz çerçeve sözleşmeye dayalı olarak dava ve takip konusu açılan ve kullandırılan bir kredinin olmadığı, bu sebeple davalı …’ın 25,08.2005 tarihli, sözleşmeden kaynaklı kefalet sorumluluğunun olmadığı,
Dava dışı banka ile dava dışı asıl kredi borçlasu … arasında 25.07.2008 tarihli, …-TL. limitli olarak Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı …’ın bu sözleşmede kefalet imzasının olmadığı, yukarıda detayları verilen dava ve takip konusu kredilerin bu yeni sözleşmeye dayalı olarak açıldığı ve kullandırıldığı, bu durumda yukarıda açıkladığımız Yüksek Mahkeme 19.Hukuk Dairesinin emsal kararları dikkate alındığında, davalı … …’ın dava ve takip konusu yapılan krediler için kefalet sorumluluğunun bulunmadığı” sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Bankacı bilirkişiler … tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi raporunda özetle:
1-) … numaralı Artı para kredisi (kredili mevduat hesabı):
Hesabın dosyada mevcut 03.01.2012-28.06.2013 tarihleri arası hesap özetleri incelendiğinde, kredinin bu tarihler arasında çok kez sıfırlandığı ancak yeniden kullanım yapıldığı görülmektedir. Kredili mevduat hesabı kredisinin ilk kez hangi sözleşme kapsamında açılarak kullandırıldığı, dosyada mevcut hesap özetlerinden anlaşılamamakla birlikte, 29.03.2005 tarihli 60.000,00 TL limitli ve 25.08.2005 tarihli ve … TL limitli sözleşmelerden sonra davalının imzası bulunmayan 25.07.2008 tarihli … TL limitli son sözleşme ile taraflar arasında yeni bir akdi ilişki kurulduğu ve bu kredi nedeniyle davalının kefalet sorumluluğunun bulunmadığı,
2-) … numaralı borçlu cari hesap kredisi (nakde dönüşen çek yaprakları):
16.04.2013 tarihinde ilk kez … numaralı çekin yasal yükümlülük bedelinin ödenerek nakde dönüşerek borçlu cari hesapta izlenmeye başlandığı, sonrasında 19.06.2013 tarihine kadar 11 adet çekin nakde dönüştüğü ve borçlu cari hesaba kaydedildiği görülmektedir. Bu durumda davalının imzası bulunmayan 25.07.2008 tarihli … TL limitli son sözleşme kapsamında bulunduğu ve davalının kefalet sorumluluğunun bulunmadığı,
3-) … numaralı taksitli ticari kredi:
03.01.2013 tarihinde açılarak davalının imzası bulunmayan 25.07.2008 tarihli … TL limitli son sözleşme kapsamında kullandırıldığı ve davalının kefalet sorumluluğunun bulunmadığı,
4-) … numaralı taksitli ticari kredi:
27.02.2013 tarihinde açılarak davalının imzası bulunmayan 25.07.2008 tarihli … TL limitli son sözleşme kapsamında kullandırıldığı ve davalının kefalet sorumluluğunun bulunmadığı,
5-) … numaralı kurumsal kredi kartı:
Davalının kefil imzasının bulunduğu genel kredi taahhütnamelerinde kurumsal kredi kartları için düzenleme bulunmaması sebebiyle, davalının sorumluluğunun bulunmadığı, anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak; … tarihli … TL limitli son sözleşme kapsamında açılarak kullandırılan, dava ve takip konusu kredilerden davalının bu son tarihli sözleşmede kefalet imzası bulunmaması nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığı” sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinin … tarihli ek raporunda özetle:
Davacı vekilince; …’a müzekkere yazılarak 04.11.2004, 29.03.2005, 12.08.2005, 25.08.2005 tarihli genel kredi sözleşmelerine istinaden kredilerin dokümanların celbine karar verilmesi talep edildiğinden, dava dışı asıl borçlu …’a kullandırılan krediler ve ilk kullandırım tarihleri aşağıdaki gibi excel formatında dosyaya sunulmuştur.
1-) Asıl borçlu …’a kullandırılan bireysel krediler ve kullandırım tarihleri;
MÜŞTERİ AD/SOYAD ŞUBE KODU ŞUBE ADI KREDİ HESAP NO KREDİ İLK KULLANDIRIM TARİHİ İLK KULLANDIRIM TUTARI
… … …/ANTALYA … 04.11.2004 …
… … …/ANTALYA … 10.11.2004 …
… … …/ANTALYA … 12.08.2005 …

2-) Asıl borçlu …’a kullandırılan ticari krediler ve kullandırım tarihleri;
MÜŞTERİ AD/SOYAD ŞUBE KODU ŞUBE ADI KREDİ HESAP NO DÖVİZ KODU Açılış Tarihi Kapanış Tarihi
… … …/ANTALYA … TRY 29.03.2005 29.03.2007
… … …/ANTALYA … TRY 25.08.2005 27.08.2007
… … …/ANTALYA … TRY 17.01.2006 29.11.2007
… … …/ANTALYA … TRY 06.05.2005 04.05.2010
… … …/ANTALYA … TRY 06.05.2005 ######… … …/ANTALYA … TRY 16.04.2013 28.06.2013
… … …/ANTALYA … TRY 22.07.2013 31.07.2013
… … …/ANTALYA … TRY 26.08.2013 28.08.2013
… … …/ANTALYA … TRY 09.09.2013 18.09.2013
… … …/ANTALYA … TRY 15.11.2013 15.11.2013
… … …/ANTALYA … TRY 19.06.2014 19.06.2014
… … …/ANTALYA … TRY 08.08.2014 08.08.2014
… … …/ANTALYA … TRY 13.03.2015 30.06.2015
… … …/ANTALYA … TRY 04.01.2017 04.01.2017
… … …/ANTALYA … TRY 12.08.2005 20.02.2007
… … …/ANTALYA … TRY 24.11.2006 26.12.2007
… … …/ANTALYA … TRY 09.02.2007 11.02.2008
… … …/ANTALYA … TRY 26.12.2007 09.04.2008
… … …/ANTALYA … TRY 25.07.2008 27.07.2009
… … …/ANTALYA … TRY 17.05.2012 25.02.2013
… … …/ANTALYA … TRY 03.01.2013 28.06.2013
… … …/ANTALYA … TRY 27.02.2013 28.06.2013

3-) Asıl borçlu …’ın takipteki kredileri;
MÜŞTERİ AD/SOYAD ŞUBE KODU ŞUBE ADI KREDİ HESAP NO KREDİ İLK KULLANDIRIM TARİHİ İLK KULLANDIRIM TUTARI
… … …/ANTALYA … 30.06.2015 …
… … …/ANTALYA … 04.01.2017 …
… … …/ANTALYA … 28.06.2013 …
… … …/ANTALYA … 28.06.2013 …
… … …/ANTALYA … 28.06.2013 …
… … …/ANTALYA … 28.06.2013 …
… … …/ANTALYA … 28.06.2013 …
… … …/ANTALYA … 01.07.2013 …
… … …/ANTALYA … 31.07.2013 …
… … …/ANTALYA … 28.08.2013 …
… … …/ANTALYA … 18.09.2013 …
… … …/ANTALYA … 15.11.2013 …
… … …/ANTALYA … 19.06.2014 …
… … …/ANTALYA … 08.08.2014 …

olduğu görülmektedir.
Asıl borçluya kullandırılan … numaralı kredili mevduat hesabının dosyaya sunulan 04.11.2004-28.06.2013 tarihleri arası hesap özeti incelendiğinde; hesaptan ilk kez 25.05.2007 tarihinde kredi limitinden kullandırılarak borca girildiği, kredinin sonrasında çok kez sıfırlandığı ancak yeniden kullanım yapıldığı, bu durumda kredili mevduat hesabı kredisinin 25.08.2005 tarihli ve … TL limitli sözleşmeden sonra ilk kez kullandırılması sebebiyle bu sözleşmeye istinaden açıldığının kabulü gerektiği,
Ancak davalının imzası bulunmayan 25.07.2008 tarihli … TL limitli son sözleşme tarihi sırasında (hatta öncesinde ve sonrasında) 09.05.2008-31.07.2008 tarihleri arasında yaklaşık 3 ay gibi uzun bir süre hesap bakiyesinin sıfır olduğu, yani bu son sözleşme sırasında borcu bulunmayan borçlu cari hesap mantığıyla çalışan krediden 25.07.2008 tarihli son sözleşmede imzası bulunmayan davalı kefilin kefalet sorumluluğunun bulunmadığı yönünde kanaat oluştuğu, zira yeni sözleşme ile yeni bir teminat kredi ilişkisi kurulduğu, bu sebeple bankanın kredileri sıfırlayarak tekrar kredi kullandırdığı, görülmektedir.
Bu durumda, … tarihli kök rapordaki tespitlerin yerinde olduğu, görüşlerinin değişmediği” sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Sonuç olarak toplanan deliller ve birbirini teyit eden bilirkişi raporlarına göre dava dışı banka ile dava dışı asıl kredi borçlasu … arasında 25.07.2008 tarihli, …-TL. limitli olarak Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı …’ın bu sözleşmede kefalet imzasının olmadığı, dava ve takip konusu kredilerin bu yeni sözleşmeye dayalı olarak açıldığı ve kullandırıldığı, davacının takibe dayanak genel kredi sözleşmesinden kefil sıfatıyla sorumlu tutulamayacağı sübuta ermekle, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 80,70 TL harcın, peşin alınan 542,35 TL harçtan mahsubu ile artan 461,65‬ TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine ,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 15 gün içerisinde TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 27/09/2022

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı