Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/554 E. 2019/160 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/554
KARAR NO : 2019/160
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2017
KARAR TARİHİ : 19/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil … Antalya Şubesince davalı … Isıtma -Soğutma Sis.Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti’ ne 11/08/2015 tarihli … TL lik Genel Kredi Sözleşmesine istinaden ticari krediler kullandırıldığını, diğer davalılar Genel Kredi Sözleşmesinin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olması nedeniyle toplam … TL tutarındaki kefalet meblağı kadar müvekkil bankaya karşı hukuken sorumlu bulunmadıklarını, itiraz eden davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla taahhütte bulunmuş olduklarından müvekkil bankaya karşı sorumlu olduklarını, borçlu şirketin sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve taahhüt edilen borcun süresi içerisinde ödenmemesi üzerine davalı … Isıtma -Soğutma Sis. Taah. San ve Tic. Ltd. Şti ile kredi ilişkisinin 05/06/2017 tarihi itibariyle kesildiğini, Genel Kredi Sözleşmesi gereğince davalı kredi borçlusu ile müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla taahütte bulunan diğer davalılara Gebze … Noterliğinin … tarihli … yevmiye nolu hesabın kat edildiğine dair ihtarnamenin keşide edildiğini ve alacağın muaccel hale geldiğini, alacağın muaccel hale gelmesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalılar hakkında Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… E sayılı dosyası ile ilamsız icra yoluyla takip yapıldığını, icra takibine davalıların borcun tamamına ve takibe yapmış olduğu itirazları neticesinde takibin bu davalılar yönünden durdurulduğunu, davalıların itirazlarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalıların kötü niyetli ve borcun ödenmesini geciktirmeye matuf olduğundan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalıların borca ve takibin tamamına yapmış olduğu haksız ve hukuki dayanağı olmayan itirazın iptaline , takibin devamına davalıların icra dosyalarına yaptığı mevcut itiraz ettiği alacak miktarı üzerinden asgari %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının davalılar hakkında 65.727,39 TL miktarlı icra takibine geçildiğini, müvekkilleri davalılar tarafından itiraz edildiğini, Müvekkilleri davalıların davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirketin tüm hesapları blokeli olduğundan söz konusu hesapların kontrol edilmediğini, davacı tarafa yapılan ödemelerin de görülmediğini, bu nedenle müvekkilleri tarafından mevcut takibe haklı olarak itiraz edildiğini, davacı tarafça dosyaya sunulacak kayıtlar da incelendiğinde alacağın varlığını netlik kazanacağını, müvekkillerinin borcunun olmadığının açıklığa çıkacağını, bu sebeple ticari kayıtların ve banka kayıtlarının incelenmesini, söz konusu takipte işlemiş oranındaki faizi de kabul etmediklerini, söz konusu faiz oranını fahiş olduğunu, kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafın sözleşme ile belirtmiş olduğu faiz oranı da kanuna aykırı olduğunu, kefil sıfatıyla imzası bulunanna müvekkillerle ilgili , öncelikle asıl borçlu oldukları iddia edilen şahıslara karşı tüm yollara başvurulduktan sonra kefilllerin sorumluluğuna gidilebileceğini, davacı tarafça ihtar çekildiğinin belirtildiğini ancak söz konusu ihtarların tebliğ edilip edilmediği hususunda herhangi bir delil sunmadıklarını, müvekkil şirketlerin hesapları blokeli olduğundan ve yapılan ödemeler de bloke sebebiyle müvekkiller tarafından görülemediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu davalılar aleyhine icra takibinin Antalya … İcra Dairesinin … tarih … sayılı ilamsız takip dosyasıyla, … numaralı kredi için 55.293,85 TL. anapara, 9.029,33 TL. işlemiş % 20 akdi faizi(01.04.2017-11.07.2017), 451,47 TL. gider vergisi, 952,74 TL. ihtar masrafı olmak üzere toplam 65.727,39 TL. tahsili, takip tarihinden itibaren anapara ve kredinin takip hesaplarına intikal tarihine kadar işlemiş akdi faizi ve gider vergisinden oluşan asıl alacak tutarına %40 temerrüt faizi ve gider vergisi işletilmesi talebiyle takibe geçildiği, davalılar vekilinin … tarihli dilekçeleriyle, müvekkillerinin borcu bulunmadığı ileri sürülerek borca ve tüm ferilerine itiraz edildiği, İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Davacının davaya ve takibe konu kredi alacağı nedeniyle davalılardan alacaklı olup olmadığı, varsa belirlenmesi için dosyanın bankacı bilirkişisine tevdii edildiği, bilirkişinin … tarihli bilirkişi raporunda;
1- Davalı asıl kredi lehtarı … Isıtma Soğutma Ltd. Şirketi kullandığı borçlu cari hesap kredisinden doğan borcunun takip tarihi itibariyle hesaplanması:
05.06.2017 Kat tarihî itibariyle anapara – asıl alacak- 55.000,00
30.09-05.06.2017 Kat öncesi 248 günlük %20 akdi faizi 7.577,78
05.06-11.07.2017 36 günlük %20 akdi faizi 1.100,00
İşleyen faizlerden %5 Gider Vergisi 433,89
İhtar masrafı 952,74
11.07.2017 Takip tarihi itibariyle toplam alacak 65.064,41
Tablo özetlendiğinde davacı bankanın borçlu cari hesap kredisinden doğan alacağı
11.07.2017 takip tarihi itibariyle:
55.000,00 Asıl alacak
8.677,78 İşlemiş akdi faizi
433,89 Gider Vergisi
952,74 İhtar masrafı olmak üzere toplam 65.064,41 TL bulunduğunu,
Asıl alacak takip tarihini takiben %40 temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisine tabi bulunduğunu bildirmiştir.
2-Davalı kefillerin davalı asıl borçlu şirketin kullandığı krediden doğan kefalet sorumluluklarının belirlenmesi:
Dava dışı şirkete davalı banka tarafından açılan ve kullandırılan … kat tarihi itibariyle borçlu cari hesap kredisinden doğan banka alacağının davalı kefiller kefalet limitleri içerisinde bulunması nedeniyle, davalı kefillerin banka alacağının tamamından ve kendi temerrütlerinden sorumlulukları doğduğunu,
Her birinin ayrı ayrı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı kefillerin sorumlulukları, bir önceki bölümde yapılan hesaplama yönünden aynen geçerli bulunduğunu bildirmiştir.
3- Hesaplama yöntemine ilişkin değerlendirme:
Diğer taraftan Yüksek Mahkeme 19.Hukuk Dairesinin yerleşik emsal kararlarına göre, kredi hesaplarının kat edilmesinin taraflar arasındaki kredi sözleşmesini sona erdirdiği, kat tarihi itibariyle kredi hesaplarının anapara ve tahsil edilemeyen akdi faiz ve ferilerinden oluşacak asıl alacak tutarına kredi muhataplarının temerrütlerinin oluştuğu tarihe kadar basit usulde akdi ve temerrüt tarihinden itibaren ise takip tarihine kadar temerrüt faizi işletilmesinin esas olduğunu, ancak davacı bankaca takip tarihinden itibaren temerrüt faiz işletilmesini talep ettiği asıl alacak tutarı kredilerin anapara+kredinin takip hesaplarına kadar işlemiş akdi faizi+ BSMV oluşan baz asıl alacak olarak belirtilmekte olduğunu, yukarıda da değinildiği üzere, Yüksek Mahkemenin emsal kararları kredilerin anapara tutarına kat tarihine kadar işleyeli ve tahsil olunamayan faiz ve ferilerinin ilavesini öngördüğünü, ancak davacı bankanın talebinin buna uygun olmadığı, kat öncesi işletip tahsil edemediği ve işlettiği tüm faizleri işlemiş akdi faiz kalemi olarak talep ettiği ve bu talebiyle bağlı bulunduğunun açık olduğunu bildirmiştir.
Davacı bankanın baz asıl alacak olarak talep ettiği tutarın içerisine kat tarihi sonrasında işletilen faizlerinde dahil edilmesiyle, takip tarihinden itibaren faize faiz yürütülmesi sonucunu doğurmakta olduğunu, Yüksek Mahkeme emsal kararlarında sözleşme ilişkisinin sona erdirildiği kat tarihinde kredilerin anapara tutarına istisna olarak tahsil edilemeyen akdi faiz ve gider vergisinin ilavesini uygun bulunarak, kat tarihinden sonra artık basit usulde faiz yürütülmesini önemle ortaya koyduğunu, davacı bankanın keşide ettiği kat ihtarnamesiyle sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih ettiğini gözardı etmeksizin kayıt ve hesaplamalarını kat tarihe göre düzenlemesi gerekirken, somut olayda … tarihi itibariyle kat ettiği hesabının anapara tutarını 30.06.2017 tarihinde takip hesabına aktarmak suretiyle, aktardığı tutarı anapara olarak talep edip, 01.04.2017 başlangıç tarihli akdi faiz işletmesi, sözü edilen esaslara uygun bulunmamakta olduğunu, bu nedenle kredi anapara tutarı asıl alacak olarak esas alındığını bildirmiştir.
Mahkememizce davacı vekilinin bilirkişi raporu doğrultusunda ve Yargıtay 19.Hukuk Dairesi emsal kararına göre, bilirkişi …’den ek rapor alınmıştır. Bilirkişinin … tarihli raporunda;
Dosyaya sunulan kök raporumuzda emsal gösterilen Yargıtay 19.Hukuk Dairesi kararları ve dosya kapağına alınan emsal karar özünde aynı nitelikte olup, kat ve/veya temerrüt tarihine kadar kullandırılan kredilere işletilen ve tahsil edilmeyen akdi faiz ve gider vergisinin kredinin anapara tutarına ilave edilerek (kapitalize) oluşacak tutarın temerrüt faizi işletilmesine esas asıl alacak olarak talep edilmesinin mümkün olduğu açık olduğu belirtilmiştir. Kredi kullanan asıl borçlu ve müteselsil kefillerin temerrütleri tarihinden itibaren ise asıl alacak tutarına basit usulde faiz işletilecek ve kapitalize yapılamayacağı,
Raporun sonuç bölümü 3. maddesinde açıklandığı üzere, davacı banka tarafından yapılan takip talebi, kredi borçlusu dava dışı şirket lehine kredi ana para tutarlarına işletilen ve tahsil edilemeyen akdi faizlerin kredi ana para tutarına ilave edilmeksizin (kapitalize edilmeden) akdi faizlerin ayrı alacak kalemi olarak talep edilmesi ile yapıldığını, kredinin anapara tutarı ise … TL olduğunu, başka bir deyişle, davacı banka talebinde faiz kanitalizesine davalı bir asıl alacak talebi bulunmamakta olduğunu bildirmiştir.
Davacı banka tarafınca davalı şirketinin kredi hesaplan … tarihli noter ihtarnamesi keşide edilmek suretiyle …. tarihi itibariyle kat edilerek sözleşme ilişkisi sona erdirilmiş ve söz konusu ihtarname tebliği ve atıfet niteliğindeki ihtar süresinin dikkate alınmasıyla, davalılar 11.07.2016 tarihi itibariyle temerrüde düşürülmüş olduğunu, davacı banka tarafınca kredi hesabı 30.06.2017 tarihinde takip hesabına aktarılmış olup, kredinin kullandırıldığı 30.09.2016 tarihinden itibaren işleyen akdi faizler tahsil edilememesine karşılık davaya konu icra takibinde davacı banka akdi faiz işletilmesinde 01.04.2017 faiz baslangıçlı talepte bulunduğunu, buna karşılık raporda ki hesaplama tablosunda gösterildiği üzere davacı bankanın akdi faiz talebi kat öncesi işleyen ve tahsil olunamayan faizler ve kat tarihini takiben işletilen faizler olarak ayrılmak suretiyle 30.09.2016-11.07.2017 dönemini kapsar şekilde hesaplandığını,
İşletilen akdi faizlerin temerrüt ve takip tarihine kadar olmak kaydıyla anapara tutarına kanitalize edilmeden borçlular lehine talep yapılmasına karşın davacı banka vekilinin raporda açıklanan bir hususu eksiklik gösterdiğini, vekili olduğu bankanın yaptığı hesaplamaya dayanan icra talebini bir yana bırakarak Yargıtay 19.Hukuk Dairesi emsal kararlarının uygulanmasını talep etmesi anlaşılacak bir durum olmadığını, emsal kararları ve Ticaret Kanunun borçlu cari hesaplarda üç aydan aşağı olmamak üzere faizlerin anaparaya ilave edilerek bileşik faiz yürütülmesine olanak verdiği bankaca bilindiği halde, niçin buna uygun hesaplama yapılıp talepte bulunulmamış olduğunu, davacı banka kapitalize etmediği akdi faizi ayrı kalem halinde talep etmekle, davalıların lehine olan bu talebiyle bağlı bulunmakta olduğunu, itirazın iptali davalarının her alacak kalemi yönünden taleple bağlılık ve talep sınırlarına sıkı sıkıya bağlı eda davaları olduğu, izahtan vareste olduğunu,
Diğer taraftan davacı banka her kredinin anapara tutarını alacak kalemi olarak talep etmekle birlikte, takip talebi sonunda her bir kredi anapara tutarına, kredinin takip hesabına intikal tarihine kadar işleyen akdi faizin ve gider vergisinin ilavesiyle oluşacak asıl alacak tutarına takip tarihinden sonra temerrüt faizi işletilmesi talep edilmekte olduğunu, bu aşamada kredi anapara tutarı artık kredinin asıl alacağını oluşturduğu, ortaya çıkmakta olup, kök raporlarında takip talebi esasında taleple bağlılık ve talep sınırlan dikkate alınarak hesaplamalarının yapıldığını, bu durumda, açıklanan hususlar ve banka talebi gözetildiğinde, davacı banka alacağının Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin yerleşim emsal kararlarına göre yeniden hesaplanmasının bankanın mevcut talebi karşısında hesaplama tekniği yönüyle mümkün olmadığı, görüş ve sonucuna varıldığını bildirmiştir.
Antalya … İcra Müdürlüğü’nün …/… E sayılı takip dosyası, davacı Bankanın Antalya Şubesi ile davalı şirket arasında imzalanan … tarih ve … TL limitli genel kredi sözleşmesi, diğer davalıların sözleşmenin devamında TBK 585.maddesi hükümlerine göre geçerli olarak imzaladıkları kefalet sözleşmeleri, davalı şirkete kredi sözleşmesi ile bağlantılı olarak kullandırılan 30.09.2016 tarihli cari hesap kredisi, kredinin kat edildiğine dair Gebze … Noterliği aracılığı ile gönderilen … tarihli ihtarname, kredi hesabı ve takip hesabı ekstrelerine göre düzenlenen bilirkişi raporunun dosya mündericatı ile uyumlu olduğu görülmüş, rapora itibar edilerek İİK 67. Maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasının kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalıların Antalya … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyasında 55.000,00 TL asıl alacak, 8.677,78 TL işlemiş akdi faiz, 433,89 TL gider vergisi, 952,74 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam; 65.064,41 TL alacağa yaptıkları İTİRAZIN İPTALİNE,
Hüküm altına alınan alacak (65.064,41 TL ) üzerinden hesap edilecek %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %40 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 oranında gider vergisi uygulanmasına,
3-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
4-Alınması gerekli 4.444,55 TL harçtan peşin alınan 793,82 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.650,73 TL harcın davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 793,82-TL peşin harç, 31,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 825,22-TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 7.507,09 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 662,98-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.024,00-TL yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Sarf edilmeyen gider avansın kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı. 19/03/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır