Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/499 E. 2018/86 K. 12.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/499 Esas
KARAR NO : 2018/86
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 03/08/2017
KARAR TARİHİ : 12/02/2018

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğüne kayıtlı olarak … Mah. …No:…/a K:… İç Kapı No:… Antalya adresinde faaliyet gösteren … ticaret sicil numaralı müvekkili şirketin … Ltd. Şti ortakları aynı olan … ticaret sicil numaralı müvekkili şirket ile … Ltd.Şti ile birleşme işlemlerini gerçekleştirmek amacıyla evrak düzenlerken … tarihinde ihtiyaç duyulan Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri ile Ortaklar Pay Defterinin bulunamadığını, müvekkilinin muhasebe kayıtları ile ilgili ticari defterlerinin mali müşavirinin işyerinde iken muhasebeyle ilgili olmayan genel kurul toplantı ve müzakere defteri ile ortaklar pay defterinin müvekkilinin önceki ticaret merkezi adresinde muhafaza edildiğini, ancak müvekkilinin bu adresten halen faaliyetini sürdürdüğü “…” adresine taşındığını, muhafaza edilen genel kurul toplantı ve müzakere defteri ile ortaklık pay defterinin taşınması esnasında kaybedildiğinin düşünüldüğünü, bu süreçte müvekkili şirkette yönetim kurulu toplanmadığı için bu defterlere gereksinim duyulmadığını, bu nedenlerle defterlerin yokluğunu fark edilmediğini, ancak … tarihinde iki şirketin birleştirilmesi için evrak düzenlemesi yapmaya karar veren müvekkilinin tüm aramalara rağmen bu defterlerin bulunamadığını, müvekkili şirketin defterlerinin muhafazası için gerekli dikkat ve özeni göstermesine rağmen iş bu defterlerin kaybolduğunu belirterek, bu nedenlerle müvekkili şirkete ait genel kurul toplantı ve müzakere defteri ile ortaklar pay defteri hakkında zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce Antalya Vergi Dairesi Başkanlığına davacı şirketin genel kurul toplantı ve müzakere defteri ile ortaklar pay defteri ile ilgili tüm bilgi ve belgelerin gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve cevabi yazısı dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce davacı şirketin sicil dosyası Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünden celp edilmiş ve dosyamız arasına alınarak incelenmiştir.
Mahkememizce davacı şirketi eski muhasebecisi … hakkındaki Antalya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dosyası Uyap sistemi üzerinden Mahkemesinden celp edilmiş ve dosyamız arasına alınarak incelenmiştir.
Mahkememizce davacı tanıkları dinlemiştir.
Davacı Tanığı … duruşmada; “Ben davacı şirkette yönetici olarak çalışırım, dava konusu genel kurul toplantı ve müzakere defteri ile ortaklık pay defterinin 2017 yılı Ağustos ayı gibi kaybolduğunu farkettik, bu defterler şirket muhasebecimiz olan …’ta bulunuyordu, …’la davacı şirket arasında anlaşmazlıklar oldu, …hakkında bu nedenle suç duyurusunda bulunuldu, Antalya ve … Cumhuriyet Savcılıklarında soruşturmalar yapıldı, ceza aldı, … davacı şirketten hatırladığım kadarıyla 2016 yılı Ocak ayında ilişiği kesti, ancak biz onun ayrılmasından sonra hangi defterlerin onda olduğunu araştırmadık, taki şirketin birleştirilmesine karar verilene kadar dava konusu defterlerin kayıp olduğunu farketmedik, dava konusu defterler muhasebe odasında dururdu ve muhasebe odasının anahtarı da sadece muhasebecideydi” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı Tanığı … duruşmada; “Ben davacı şirkette ön muhasebe personeli olarak çalışırım, ben 2016 yılı Şubat ayında davacı şirkette çalışmaya başladım, 2017 yılı Temmuz ayında sonu gibi davacı şirket yetkilileri dava konusu defterleri istediler, ancak araştırma yapmama rağmen dava konusu defterleri bulamadım, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri mali müşavirde, yılı biten ticari defter ve belgeler ise bizde saklanır, yani muhasebe odasında saklanır, ben işe başladığım tarihten bu yana dava konusu defterleri hiç görmedim” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı Tanığı … duruşmada; “Ben davacı şirketin 7-8 yıldır mali müşavirliğini yaparım, dava konusu defterler davacı şirketin muhasebe odasında saklanırdı, ön muhasebeci tarafından muhafaza edilirdi, yani davacı şirketin ön muhasebeci …’ın sorumluluğuna bırakılmıştı, davacı şirket ile muhasebecisi … arasında adli olaylar oldu, bu nedenle hatırladığım kadarıyla 2016 yılı Ocak ayında … davacı şirket ile ilişiğini kesti, daha doğrusu davacı şirket iş akdini feshetti, dava konusu defterler sık kullanılan defterler olmadığından araştırılma gereksinimi duyulmadı, muhasebeci …’ın davacı şirketten ayrılmasından 2017 yılı Ağustos ayına kadar davacı şirket tarafından genel kurul kararı alınmadı ve ortaklık paylarında değişiklik olmadı, bu nedenlerle bu defterlere gereksinim duyulmadı, kayıp oldukları fark edilmedi, şirketlerin birleştirme durumu söz konusu olunca genel kurul kararı almak için bu defterlere ihtiyaç oldu, ancak bulunamadı, davacı şirket tek ortaklıdır, bu nedenle karar defteri kullanılır, birden fazla ortaklarda genel kurul toplantı ve müzakere defteri kullanır” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dava, 6100 sayılı TTK’nın 82. mad uyarınca açılan genel kurul toplantı ve müzakere defteri ile ortaklık pay defterinin zayi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 82. maddesinin 7’inci fıkrasında “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğrarsa tacirin ziyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceği” düzenlenmiştir.
Yasa metninden de anlaşılacağı üzere, on beş günlük süre hak düşürücü süre olup, süre ziyaın öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Yasada belirtilen öğrenmenin, ilgililerin hangi ticari evrak ve defterlerin ziyaa uğradığını, bir başka söyleyişle ziyaın kapsamının bilinir hale gelmesi ile söz konusu olabileceği, somut olayın özelliklerine göre bu bilgilere sağlıklı bir biçimde ulaşmanın en erken mümkün olduğu tarihte öğrenmenin (ıttıla) varlığından söz edilebileceği kuşkusuzdur.
Davacı yan, dava konusu ticari defterlerin ziyaa uğradığını, davacı şirketin taşınma sırasında defterlerin kaybedilmiş olabileceğini ve bunu da ancak şirketlerin birleştirilme işlemleri sırasında öğrendiklerini ileri sürmüş, duruşmalarda ise defterlerin şirket eski muhasebecisi … tarafından muhafaza edildiğini, bu çalışanın sözleşmesinin feshi ve işine son verilmesinden sonra bulunamadığını belirtmiştir.
Davacı ön muhasebe personeli … duruşmada, davacı şirkette işe başladığı 2016 yılı Şubat ayından beri dava konusu defterleri hiç görmediğini beyan etmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …/… soruşturma sayılı dosyasında alınan … tarihli mali müşavir bilirkişi raporunda, davacı şirketin önceki muhasebe elamanı …’ın … tarihinde iş akdine son verildiği anlaşılmıştır.
Somut olayın tüm özellikleri nazara alınmak suretiyle talep edenin önceki muhasebe elamanının iş akdine … tarihinde son verildiği, ziyaı yukarıda açıklanan biçimde davacı şirket ön muhasebe elamanı tarafından 2016 yılı Şubat ayı içinde öğrenildiği, bu durumun dosya kapsamıyla sabit olduğu, bu yönden davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı, diğer yandan davacı şirketin taşınma sırasında defterlerin kaybedilmiş olabileceğine yönelik dava dilekçesindeki iddiasının dosya kapsamı ve tanık beyanlarına göre inandırıcı olmadığı, davacının ticari ticari defter ve belgelerin saklanması için gerekli özen ve dikkati göstermediği, 2016 yılı Şubat ayından beri şirkette olmadığı anlaşılan genel kurul toplantı ve müzakere defteri ile ortaklık pay defterinin nerede olduğunun araştırılmadığı, bu nedenle davacı şirketin basiretli bir tacir gibi davranmadığı ve dava konusu defterleri saklamakta kusurlu olduğu anlaşıldığından, davanın reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin olarak alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.12/02/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır