Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/485 E. 2022/359 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/485 Esas
KARAR NO : 2022/359
-BİRLEŞEN DAVA : (Birleşen Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Karar Sayılı Dosyası)
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/08/2016
KARAR TARİHİ :14/04/2022

Mahkememizden verilen … Karar sayılı kararın BAM … Hukuk Dairesinin … karar sayılı ilamı üzerine dosya yukarıdaki esasına kaydedilerek yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili asıl dosyada Mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 19/06/2013 tarihinde müvekkillerinden …’ın idaresindeki ve davalı şirkete zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı bulunan … plakalı hususi otomobili ile seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, araçta yolcu olarak bulunan eşi …’ın ağır derecede yaralandığını, sağ el bileğinin kırıldığını, kalçasında ciddi yaralanma meydana geldiğini, bu kaza sırasında müvekkillerinin bebeği …’ın vefat ettiğini, Karaman Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla …’ın yaralanması nedeniyle şimdilik 2.000,00 TL maddi tazminatın ve …’ın vefatı nedeniyle anne ve babası olan müvekkilleri için şimdilik ayrı ayrı 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinden poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte alınarak müvekkillerine verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Davalı sigorta şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen trafik kazası sonucu …’ın malül kaldığından ve …’ın vefat etmesinden bahisle tazminat davası açıldığını, davacının tazminat talebinden doğan sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacıların talep sahibi olup olmadıkları hususunun araştırılması gerektiğini, vefat eden … babası … müvekkili şirketin sigortalısı ve sigortalı aracın maliki olduğunu, bu nedenle trafik poliçesinden talep hakkının bulunmadığını, davalı …’ın maluliyeti bakımından Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nden ve ayrıca sakatlık tazminatı yönünden aktüerya uzmanından rapor aldırılması gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA :
Davacı vekilinin Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında ıslah dilekçesi verdikten sonra alınan 28/06/2016 tarihli aktüerya bilirkişi raporuyla davacı …’ın geçici ve sürekli iş göremezlik ile destekten yoksun kalma alacağının ıslah dilekçesinde talep ettiklerinden daha fazla olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle bakiye alacakları için birleştirme talepli ek dava açtıklarını belirterek, davacı … için geçici ve sürekli iş göremezliği nedeniyle bakiye 9.065,24 TL ve destekten yoksun kalması nedeniyle bakiye 33.634,07 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında verilen karar Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … karar sayılı ilamı ile kaldırılmakla yargılamaya yukarıdaki esas üzerinden devam edilmiştir.
KANITLAR ve GEREKÇE
Mahkememizce davacı …’ın iş göremezlik hususunda rapor alınması için Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına müzekkere yazılmış; 22/07/2014 tarihli raporda, davacının tedavisi devam ettiğinden olay tarihinden en erken 18 ay sonra rapor düzenlenmesinin uygun olacağı belirtilmiştir.
Mahkememizce davacının iş göremezlik durumuna ilişkin 18 aylık sürenin dolmasından sonra rapor alınmıştır. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının … tarihli ek raporunda; davacı …’ın iyileşme ve mevcut haliyle olağan yaşamına dönebilmesi için ihtiyaç duyduğu sürenin 50 gün olduğu, iş göremezlik oranının %6,2 olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce davacıların kusur durumuna ilişkin Makina Mühendisi Bilirkişi …’den rapor alınmıştır. 07/03/2016 tarihli bilirkişi raporunda; tek taraflı kazada, sürücü …’ın %100 oranında tamamen kusurlu olduğu, kazanın meydana gelmesinde yoldan kaynaklı bir kusur bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce davacının talep edebileceği tazminat miktarı hususunda bilirkişiden rapor alınmıştır. Aktüerya Bilirkişisi … 15/06/2015 tarihli raporunda; çocuğunun ölümü dolayısıyla …’nın destekten yoksun tazminat tutarının 25.675,86 TL, geçici ve daimi iş göremezlik tazminat tutarının 23.815,80 TL olmak üzere toplam 49.491,66 TL, davacı …’ın hem %100 kusurlu hem de aracın sürücüsü ve maliki olması nedeniyle tazminat hakkı olmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce davacılar vekilinin hesap bilirkişi raporuna itiraz etmesi üzerine yeniden Aktüerya Bilirkişisi …’dan ek rapor alınmıştır. Bilirkişi 25/11/2015 tarihli ek raporunda; çocuğunun ölümü dolayısıyla ile …’nın destekten yoksunluk tazminat tutarının 37.765,43 TL, …’nın geçici ve daimi iş göremezlik tazminat tutarının 23.815,80 TL olmak üzere toplam 61.581,23 TL olduğu, davacı …’ın hem %100 kusurlu hem de aracın sürücüsü ve maliki olması nedeniyle tazminat hakkı olmadığı belirtilmiştir.
Davacılar vekili 30/11/2015 tarihli dilekçesi ile; davacı … için 2.000,00 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatını ve 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatını 58.581,23 TL artırarak (ıslah ederek); davacı … için 23.815,80 TL geçici ve daimi iş göremezlik tazminatının, 37.765,43 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş ve harcını ikmal etmiştir.
Mahkememizce davalı vekilinin aktüerya bilirkişi raporuna itiraz etmesi üzerine yeniden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi 22/03/2016 tarihli ek raporunda; daha önce verilen 25/11/2015 tarihli raporunda yanlışlık olmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan hesap bilirkişi raporlarının hüküm vermeye elverişli olmaması nedeniyle Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış ve rapor alınmıştır. Aktüerya Bilirkişisi …’un 28/06/2016 tarihli raporunda; …’ın 19/06/2013 tarihinde meydana gelen kazada vefatının nedeniyle anne …’ın destekten yoksun kalma zararının 71.399,50 TL olduğu, yetiştirme giderinin ise 12.300,27 TL olduğu, …’ın 19/06/2013 tarihinde meydana gelen kaza sonucunda; 50 günlük geçici iş göremezlik zararının 1.301,43 TL olduğu, %6,2 oranındaki sürekli iş göremezlik zararının 31.579,61 TL olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Karar sayılı ilamına uygun şekilde ek rapor düzenlenmesi için Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış ve ek rapor alınmıştır. Aktüerya Bilirkişisi … 17/01/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda; …’ın 19/06/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda vefatı nedeniyle; anne …’ın destekten yoksun kalma zararının 41.950,47 TL olduğu, yetiştirme giderinin ise 13.951,52 TL olduğu, …’ın 19/06/2013 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle 50 günlük geçici iş göremezlik oranının 1.301,43 TL, %6,2 oranında sürekli iş göremezlik zararının 33.889,49 TL olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce toplanan deliller uyarınca asıl davada … yönünden ret, … yönünden davanın kabulüne, birleşen davada ise Kısmen kabule karar verilmiştir.
Bam 4 HD kaldırma ilamında ” davalı vekilinin hükme esas alınan maluliyet raporuna itiraz etmemiş olması onun görme azlığının kazadan ileri geldiği sonucunu kabul ettiği şeklinde yorumlanamaz. Çünkü davalı vekilinin itiraz hakkını kullanabilmesi için öncelikle bu konuda bir belirleme yapılması gerekir. Halbuki anılan raporda bu konuda kesin bir sonuca ulaşılamayacağına yer verilmiştir. Açıklanmayan bir görüş için davalı vekilinden itiraz etmesi de beklenemez. Zaten az yukarıda yer verildiği üzere zarar ile eylem arasındaki illiyet bağı mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Dolayısıyla illiyet bağı yönünden adli tıp kurumunca inceleme yapılması şeklindeki kanıt hiç toplanmamıştır. Ayrıca şu husus da ifade edilmelidir ki, bu konudaki incelemenin Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi aracılığıyla yapılması yolundaki istek cevap dilekçesinde de ileri sürülmüştür. Asıl dava yönünden bu sebeple HMK’nın 353/1-a,6 madde ve bendi uyarınca kararın kaldırılması ve kaza ile maluliyet arasındaki illiyet bağı konusunda İstanbul Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi aracılığıyla inceleme yaptırılması için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerekir. ” şeklinde değerlendirmede bulunmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm ve yaralanma nedeniyle destekten yoksun kalma ve cismani zarar tazminatı istemine ilişkindir.
BAM kaldırma ilamı doğrultusunda yeniden maluliyet raporu aldırılmış, davacı …’nın yaralanmasının kaza ile ilintili olduğu, kalıcı iş göremezliğin bulunmadığı, 4 aya kadar geçici iş göremezliğinin bulunabileceği rapor edilmiştir.
ATK raporu sonrasında dosya aktier bilirkişiye tevdi edilerek usuli müktesep haklar da nazara alınarak 08.03.2022 tarihli rapor aldırılmıştır.
19/06/2013 günü saat 10:35 sıralarında Mut-Karaman karayolu üzerinde Mut istikametinden Karaman istikametine seyir halinde olan davacı sürücü … yönetimindeki … plakalı aracın sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yoldan çıkarak şarampole devrilmesi sonucu, araçta bulunan eşi …’ın yaralandığı ve 5 aylık kızları …’ın vefat ettiği anlaşılmıştır.
A-Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede:
1-Davacı … Yönünden;
ZMMS Yönetmeliği’nin A. 1 maddesi gereğince “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” Somut olayda davacı …, kazaya karışan ve desteğin içinde yolcu olduğu aracın sürücüsü, işleteni ve adına ZMMS poliçe düzenlenen kişidir. Yargılama sırasında alınan kusur raporuna göre davacı sürücü baba %100 oranında kusurludur. Davacı baba, sigortalı aracın işleteni olduğundan, davalı sigorta şirketi karşısında 3. kişi olarak kabul edilemez. Bu durumda, davacı … kendi ZMMS’si olan davalı sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı talep edemez. Bu nedenle, Mahkememizce davacı … kendi sigorta şirketi aleyhine açtığı davanın reddine karar verilmiştir. (Yargıtay …karar sayılı ilamı)
2-Davacı … Yönünden;
Trafik kazası sonucu davacının desteği … vefat etmiştir. Davacının desteği olan …, kaza tarihinde 5 aylıktır.
Trafik kazası sonucu ölen küçük çocuk ölmeseydi ana ve babaya bakması muhtemeldir. Mahkememizce, davacı … için düzenlenen destekten yoksun kalma tazminatı yönünden Aktüerya Bilirkişisi …’tan talimat mahkemesi aracılığıyla Yargıtay kararına uygun rapor alınmıştır. Bilirkişinin düzenlediği 17/01/2017 havale tarihli (son rapor) bilirkişi raporu, yine mahkememizce aldırılan son bilirkişi raporu nazara alındığında asıl davada talep edilen destekten yoksun kalma tazminatının tümden kabulü gerekmiştir.
Birleşen dava yönünden yapılan değerlendirmede davacı yan ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmemiş olup, onun yönünden hükmedilen tazminat azami olarak kesinleşmiştir. Nasıl ki asgari ücret düzenlemesi her yıl güncellendiğinde daha önce verilip kesinleşen tazminat kararları güncellemeye rağmen taraflar bakımından kesin hüküm teşkil edecek ise, davacının da istinaf etmediği kararda belirlenen tutarı aşar mahiyette ıslah talebi usuli müktesep hak engeline takılacaktır.
Davacı yanın ıslah dilekçesi ekinde sunduğu yargıtay kararları yürürlükte bulunan asgari ücrete rağmen işçinin fiili ücretinin asgari ücretin altında olması nedeniyle bu asgari tutarın altındaki ücrete göre yapılan hesaplamanın kamu düzenine aykırılığa ilişkin olup, somut olayda asgari ücret verilerinden faydalanılmakla eldeki dosyada uygulanabilirliği bulunmamaktadır. Bu nedenle usuli müktesep hak dikkate alınarak birleşen dosyada 4.185,04 TL üzerinden destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmiştir.
B-Davacı …’ın Yaralanmasından Kaynaklanan Tazminat Yönünden Yapılan Değerlendirmede:
Davacının, önceki karar ile 19/06/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda iyileşme ve mevcut haliyle olağan yaşamına dönebilmesi için ihtiyaç duyduğu sürenin 50 gün olduğu, daimi iş göremezlik oranının %6,2 olduğu, buna göre düzenlenen ve Mahkememizce hükme esas alınan 17/01/2017 havale tarihli son bilirkişi raporunda, davacının geçici iş göremezlik nedeniyle 1.301,43 TL ve daimi iş göremezlik nedeniyle 33.889,49 TL olmak üzere toplam 35.190,92 zararının olduğu kabul edilmiş ise de BAM bozma ilamı doğrultusunda aldırılan ATK raporu uyarınca kalıcı maluliyetinin bulunmadığı kabul edilmiş, 4 aya kadar iyileşme süresi belirlenmiş ise de daha önce bu süre 50 gün olarak belirlendiğinden davalı lehine usuli müktesep hak teşkil etmekle 08.03.2022 tarihli aktüer raporundaki bu süreye ilişkin hesaplama dikkate alınmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl dava yönünden;
A)…’ ın açtığı davada davacının destekten yoksun kalma talebinin REDDİNE,
B) …’ ın açtığı davada davanın kısmen kabul kısmen reddine; 1.204,87 TL geçici iş göremezlik tazminatının 17.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 37.765,43 TL destekten yoksun kalma tazminatının poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla 17.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Birleşen dava yönünden;
A)Davacı …’ ın kalıca maluliyet nedeniyle maddi tazminat talebinin REDDİNE,
B) 4.185,04 TL destekten yoksun kalma tazminatının poliçe limitiyle sınırlı kalmak kaydıyla 05.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl davada;
*Alınması gerekli 2.662,10 TL harçtan peşin olarak alınan 25,20 TL ve ıslah ile alınan 196,67 TL olmak üzere toplam 221,87 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.440,23 TL harcın davalıdan tahsiline,
*Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvuru, 25,20 TL peşin ve 196,67 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 247,07 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
* Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.845,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’ a verilmesine,
*Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ dan alınarak davalıya verilmesine,
*Davada usulden reddedilen …’ ın destekten yoksun kalma tazminatı yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ dan alınarak davalıya verilmesine,
*Davacı … için yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
*Davacı … için harcanan 2.9810,00 TL Adli Tıp fatura bedeli, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 311,00 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 5.021,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 3.177,45 TL sinin davalıdan alınarak davacı …’ a verilmesine, 1.843,55 TL sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Birleşen dava yönünden;
*Alınması gerekli 285,90 TL harçtan peşin olarak alınan 145,850 TL harcın mahsubu ile bakiye 140,06 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
*Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı, 145,84 TL peşin harç olmak üzere toplam 175,04 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
*Davacı tarafından yapılan 350,00 TL bilirkişi ücreti ile 147,50 TL tebligat-posta gideri olmak üzere toplam 497,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 490,00 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
* Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.185,04 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
*Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.185,04 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
*Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nun 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı.14/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır