Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/477 E. 2018/232 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/477 Esas
KARAR NO : 2018/232
DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14.01.2004
DAVA TARİHİ : 24/07/2017
KARAR TARİHİ : 29/03/2018

Mahkememizden verilen … tarih, …/… Esas, …/… Karar sayılı kararın, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih, …/… Esas, …/… Karar sayılı ilamıyla bozulmakla, dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilerek, yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …Bankası Antalya … şubesinde görevli olan davalılardan …’in ikinci müdür, …’in uzman, …’nın kıdemli şef, …ve …’ın yetkili memur olarak görev yaptıkları, 1993 tarihinde şube yardımcı memur olarak çalışan …’ın müdür şifresi ve mudi konumunda sisteme girerek bir takım hareket görmeyen döviz tevdiat hesaplarında usulsüz olarak bakiye yükseltip kendisi ve … adlı şahıs lehine toplam 103.000 DM, 45.000 USD ve 67.700.000 TL haksız menfaat temin ettiğini, …hakkında Antalya … Ağır Ceza Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığını, …’ın ortağı … hakkında Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasında banka zararının karşılanması için alacak davası açıldığını ve mahkemece alacaklarının tahsiline karar verildiğini ve bu ilama dayanarak Antalya …İcra Müdürlüğü’ünün …/… Esas sayılı dosyası ile İcra takibi yapıldığını, … tarihinde İİK.nun 143 ve 251. maddeleri gereğince 322.100.685.205 TL üzerinden aciz belgesi verildiğini ve banka zararı oluştuğunu, bu nedenle 322.100.685,205 TL banka zararının olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce …/… Esas sayılı dosyada yapılan yargılama sonunda;
Dava tazminat davasıdır. Davacı banka davalının ikinci müdür olarak çalıştığı zaman içinde ,denetim sorumluğunu yerine getirmemesi ,gerekli özen ve dikkati göstermemesi nedeniyle ,ceza davasında mahkum olan …isimli çalışanın sahte belgeleriyle mevduat sahiplerinin hesaplarından mevduatlarının haksız olarak alındığını ,bu şekilde banka zararının oluştuğunu iddia etmektedir. Davacı banka olayı gerçekleştiren ve mahkum olan personel ile işbirliği içinde olduğu kişi aleyhine Antalya …asliye Hukuk mahkemesinde tazminat davası açmıştır. Mahkeme zararın bu kişilerden tazmine karar vermiştir. Ancak banka zararı adı geçenlerden tahsil edememiştir. Dolaysıyla davacının zararı karşılanmamıştır. Davacı banka bu kez zararın oluşmasına ihmali davranışları ile yol açan sorumlu personelden zararını talep etmektedir. Alınan bilirkişi raporlarına göre ,2.müdür olan ve para çekilmesine dair fişlerde imzası bulunan davalının kusuru bulunmaktadır. Davalının kusuru bulunmasına rağmen bankanın işleyişi içinde ,ihmali davranışlarının bir kısmının mazur görülebileceği ,bilirkişi tarafından bildirilmiş, bu görüş mahkememizce de uygun bulunmuştur. Bu durumda davalının olayın meydana gelmesinde %50 oranında kusurlu bulunduğu sonucuna varılmıştır. Davacı banka her ne kadar 322.100.685,205 TL talep etmiş ise de ,icra takibine konu ettiği bedelin 165.502,83 TL olduğu anlaşılığından ,bu miktarın esas alınmasının yerinde olacağı sonucuna varılmıştır. Buna göre kusur oranına tekabül eden 82.751,41 TL den davalının sorumlu olduğu ,davalının haksız fiili gerçekleştiren kişi olmaması nedeniyle ,faizin olay tarihinden itibaren istenmeyeceği ,davadan önce temerrüd olmadığından ancak bu tarihten itibaren faiz istenebileceği sonucuna varılmıştır.
Mahkememizce verilen karar davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiş Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih, …/… Esas, …/… Karar sayılı ilamı ile;”Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, şubede 2. müdür olarak görev yapan davalının ödeme fişlerinde imzası bulunduğu, davalının anılan zararın doğmasında %50 kusurunun olduğu, davacının icra takibine konu ettiği tutarın 165.502,83 TL olduğunu belirterek bu tutarın yarısının davalıdan dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline hükmedilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda ve dosya kapsamından, asıl haksız fiili işleyen dava dışı şahıslara karşı yapılan icra takip talebinde asıl alacak 114.142,00 TL olarak belirtilmiş, asıl alacağa takip tarihine kadar işlemiş faiz ile yargılama giderleri de eklenmek suretiyle 165.502,83 TL toplam alacak üzerinden takip başlatılmıştır.
Dava dilekçesiyle, davalıdan takip yapılmasına rağmen dava dışı şahıslardan zararın tahsil edilememesi nedeniyle olay tarihinden faiziyle zararın tazmini talep edildiğine ve takip talebinde asıl alacak miktarı 114.142,00 TL olarak gösterildiğine göre, fer’i alacaklarla birlikte toplam talep tutarının %50’sinden davalının sorumlu tutulması doğru değildir. Zira davalı takip tarihine kadar işlemiş faizden de sorumlu tutulup, bir de belirlenen tutar üzerinden faize hükmedilince faize faiz yürütülmesi yasağına aykırı hüküm verilmiştir. Yine, dava dışı şahıslara açılan dava nedeniyle yapılan yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulması da usul ve yasaya uygun düşmemiştir.
Öte yandan ikinci müdür olarak çalışan davalının para çekme dekontlarında imzası bulunsa da iş yoğunluğu nedeniyle, kendisine sunulan belgelerdeki imzaların kartondaki mevduat sahibine ait imzaya benzeyip benzemediğini sıkı bir şekilde kontrol etmesinin ve kesin bir sonuca ulaşmasının zorluğu, ayrıca birlikte çalışanların çoğunlukla aralarındaki güven ilişkisine dayanarak işlem yapmaları gözetilerek olay tarihine göre 818 sayılı BK’nın 44. maddesine göre hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken, yapılmaması da bozmayı gerektirmiştir.
Mahkemece,belirtilen ilkelere uyulmadan yanılgılı gerekçeyle tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş; hükmün, bu nedenle bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Dosya Temyiz aşamasında iken davalının vefatı nedeniyle, mirasçıları davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda yapılan değerlendirmede; dava, dava dışı ve davacı bankanın çalışanı olan memur yardımcısı …’ın müdür şifresi ile mudi konumundan sisteme giderek, bir takım hareket görmeyen döviz tevdiat hesaplarında usülsüz olarak bakiye yükseltip kendisi ve … lehine menfaat temin ederek zimmetine geçirdiği 103.000 DEM, 45.000,00 USD ve 67.700,00 TL nedeniyle bu kişi hakkında açılan kamu davası ve paranın tahsili amacıyla Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davanın kabulünden sonra, alınan kararın icra müdürlüğünde icraya verilmesine rağmen tahsil imkanının bulunmaması üzerine, banka müfettişleri tarafından düzenlenen rapora istinaden fişlerdeki imzaları nispetinde davalılardan tahsili talebiyle açılmıştır,
Davalı … hariç diğer davalıların zamanaşımı itirazında bulunmaları nedeniyle, bu davalılar yönünden yargılamaya devam edilerek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, davalı … hakkındaki dava için tefrik kararı verilmiş (Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiş), Mahkememizin …/… E- …/… K sayılı bu kararı davacı tarafından temyiz edilmiş ise de, Yargıtay … HD ( …/… E-…/… K) tarafından temyiz dilekçesinin, süresinde istemde bulunulmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karar düzeltme talebi de reddedilmiştir.
Müfettiş raporunda …’a şifresini veren şube müdürü hakkında herhangi bir tasarrufta bulunulmadığı, birlikte sorumlu oldukları diğer davalılar hakkında verilen red kararının davacı yanca yasal süre içinde temyiz edilmemesi nedeniyle usulen kesinleşmesine sebebiyet verildiği, davalı muris …’in bankada 2. Müdür olarak görev aldığı, bilirkişi raporlarında da ifade edildiği üzere bankadaki mevduat hesabından para çekildiğinde, paranını hesaba nereden geldiği, nasıl geldiği, ne zaman geldiğinin sorgulanması gerekmediği, sadece hesap bakiyesinin müsait olup olmadığı ve parayı çekenin hesap sahibi olup olmadığının sorgulanması gerektiği, paranın ödenmesi sırasında kasa fişindeki müşteri imzası ile hesap kartonundaki örnek imza ile bağdaşmıyorsa o zaman hüviyet sorularak doğrulanmasının sağlandığı, ekranı kullanan kişinin sorumluluğunun daha fazla olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısı ile davaya konu tüm fişlerde her ne kadar davalının imzası bulunmakta ise de 2 . Müdür konumundaki çalışana, mudinin hesap kartonundaki imzayı kontrol etmek gibi esasen alt alt kadro çalışan kişinin ifa etmesi gereken sorumluluğun tamamının yüklenmesi hak ve nesafete aykırı oluşu ve yine Yargıtay bozma ilamında değinildiği gibi ikinci müdür olarak çalışan davalının para çekme dekontlarında imzası bulunsa da iş yoğunluğu nedeniyle, kendisine sunulan belgelerdeki imzaların kartondaki mevduat sahibine ait imzaya benzeyip benzemediğini sıkı bir şekilde kontrol etmesinin ve kesin bir sonuca ulaşmasının zorluğu, ayrıca birlikte çalışanların çoğunlukla aralarındaki güven ilişkisine dayanarak işlem yapmaları gözetilerek olay tarihine göre 818 sayılı BK’nın 44. maddesine göre hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği anlaşılmıştır.
İndirim oranının belirlenirken yukarıda değinilen hususlar dikkate alınmış ve muris davalının kusur oranına göre sorumluluk miktarı olan 114.142,00 x %50 = 57.071,00 TL üzerinden takdiren %80 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 11.414,20 TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı … mirasçıları olan davalılar …, …, … ve …’den Antalya … Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… E- …/… K sayılı veraset ilamındaki payları oranında müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Alınması gerekli, 779,75 TL harcın davalı … mirasçılarından tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Bozma kararından önce 5.652,74 TL harcın tahsili için yazılan 17/04/2015 gün ve 2015/122 sayılı harç tahsil müzekkeresinin işlemsiz iadesine, tahsil edilmiş ise 779,75 TL’nin mahsubu ile 4.872,99 TL’sinin … mirasçılarına talepleri halinde iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.076,00 TL bilirkişi ücreti, 317,00 TL tebligat ve posta masrafları olmak üzere toplam 2.393,50 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 82,26TL yargılama giderinin davalı … mirasçılarından alınarak davacıya verilmesine, 2.311,24 TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-A.A.Ü.T uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin, davalı … mirasçılarından alınarak davacıya verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.29/03/2018

Katip …

Hakim …

¸e-imzalı ¸e-imzalı