Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/457 E. 2018/64 K. 29.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/457 Esas
KARAR NO : 2018/64
DAVA : İtirazın İptali (Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2017
KARAR TARİHİ : 29/01/2018

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya mal sattığını ve teslim ettiğini, davalının satın aldığı malların bedellini ödemediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından bakiye cari hesap alacağı olan 48.646,43 TL’nin tahsili için davalı aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini, davalının hem borca hem de icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğini, bu nedenle takibin durduğunu, para alacağından takipte müvekkili şirketin ticaret merkezinin bulunduğu Antalya icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayrıca davalıya mal satışı ve tesliminin de …’da gerçekleştirildiğini, müvekkilinin satmış olduğu mallar nedeniyle davalıdan alacaklı olduğunun irsaliye faturalar ve müvekkilin ticari defterleri ile sabit olduğunu, bu nedenlerle yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının cevap dilekçesinde özetle; genel yetkili mahkemenin davalı gerçek ve tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, bu nedenle açılan davanın yetkisizlik nedeniyle reddini talep ettiğini, Antalya … İcra Müdürlüğünün …/.. esas sayılı dosaysında alacaklı ile herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığını ve borcu olmadığını, faturanın tek başına taraflar arasında ki akdi ilişkinin belgesi sayılmayacağını, davacının akdi ilişkinin bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, ayrıca faturadaki malların ya da hizmetin teslim edildiğinin de ispat etmesi gerektiğini belirterek, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce davalının tacir olup olmadığı hususunda Manavgat Esnaf ve Sanatkarlar Odasına, Manavgat Vergi Dairesine ve Manavgat Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılmış cevabi yazılar dosyamız arasına alınmıştır.
Manavgat Esnaf ve Sanatkarlar Odası yazı cevabında; davalı adına herhangi bir kayda rastlanmadığı belirtilmiştir.
Manavgat Vergi Dairesi Başkanlığının yazı cevabında; davalının … tarihinde mutfak mobilyalarının imalatı faaliyetine başladığını, halen faaliyetinin devam ettiğini ve işletme esasına göre defter tutmakta olduğunu belirtilmiştir.
Manavgat Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazı cevabında; davalı adına herhangi bir kayda rastlanmadığı belirtilmiştir.
Davalı duruşmada: “Şuan işyerim yoktur. Önceden mobilya ve ahşap boyası üzerine iş yeri açmıştım. Kendi emeğimle çalışıyordum. Yanımda yevmiyeli bir işçi çalıştırmıştım. Yaklaşık 1,5 sene çalıştım. İşletme defteri tuttum. Az öncede söylediğim gibi bu işyerini kapattım. Şuan faal bir işyerim yoktur. Davacı ile daha önce ticari ilişkim olsa da, davacı tarafdan takibe konu boya ve malzemeleri satın almadım.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dava, satım ilişkisinden kaynaklanan faturalardan kaynaklı alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Somut olayda, davacı tarafından satım akdinden kaynaklı faturaların tahsil amacıyla takip başlatılmış ve iş bu dava açılmış ise de, davalının tacir olmadığı, ticaret siciline kaydının bulunmadığı ve işletme defteri tuttuğu vergi dairesine, esnaf ve ticaret siciline yazılan yazı cevaplarından anlaşılmıştır. Davacı tacir ise de, davalının, TTK’nın 4. maddesi kapsamında tacir olmadığı, mobilya işiyle uğraştığı ve ağırlıklı olarak emeğe dayalı olarak çalıştığı anlaşılmıştır. Bu duruma göre, TTK’nın 4. maddesi uyarınca uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığı anlaşılmakla, davaya bakmaya asliye hukuk mahkemesi görevli olduğundan dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 20. HD. 2016/14034-2016/12539 E-K, 17. HD. 2014/19703-2014/17559 E-K sayılı ilamları)
HÜKÜM : / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava dilekçesinin HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle GÖREV yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde ve HMK.nun 20. maddesi uyarınca kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde, dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı asilin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.29/01/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır