Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/445 E. 2018/294 K. 17.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/445 Esas
KARAR NO : 2018/294
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/07/2017
KARAR TARİHİ : 17/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında toptan mal alım-satımına ilişkin ticari bir ilişkinin mevcut olduğunu, davalı tarafın müvekkilinden “suni çim halı ’’ satın aldığını, bu ticari ilişki gereği davalı tarafın borcunu ödememesi nedeniyle takip tarihi itibariyle 5.400,00TL tutarında müvekkili …’ in alacağını tahsil etmek amacıyla Antalya …İcra Dairesi …/… . sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı taraf hakkında yapılan icra takibine borcun tamamına, fer’ilerine itiraz ve yetkiye itiraz etmesi üzerine Antalya … İcra Dairesi Müdürlüğünce söz konusu takibin durdurulmasına karar verildiğini, her türlü fazlaya ilişkin alacak ve faiz talep haklarının saklı kalması kaydı ile, davalı / borçlunun Antalya … İcra Dairesi Müdürlüğü …/…. sayılı dosyasına yapmış olduğu yetki itirazının reddine, borca itirazlarının iptaline ve takibin devamına, İtirazın haksız olması sebebiyle borçlunun %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalının davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosyamız arasına alınmıştır. İncelenmesinde; alacaklı … vekili tarafından borçlu … Ltd. Şti aleyhine toplam 5.508,18 TL alacağın tahsili için … tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu vekili tarafından … tarihli dilekçesi ile borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, icra müdürlüğünün … tarihli kararı ile takibin yetki yönünden durdurulduğu anlaşılmıştır.
Tarafların defter ve belgelerinin … günü saat …’da incelenmesine karar verilmiş, Mahkememizce belirlenen defter inceleme gün ve saati duruşmaya katılmayan davalı … Ltd. Şti’ ye usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça belirlenen gün ve saatte defterlerini Mahkememizde hazır edilmediği için, dosya davacı tarafın ticari defter ve belgelerini yerinde incelenmek üzere mali müşavir bilirkişi …’ ya tevdi edilmiş, Mali müşavir bilirkişi …’ dan rapor alınmıştır. Mali müşavir … tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı taraf tarafından fatura alacağına karşılık davalı aleyhine … tarihinde Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… Sayııl dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacı defterlerinin yeni TTK 64.maddesine göre … yılına ait yevmiye ve envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin süresi içerisinde yaptırıldığını, … yılı yevmiye defterlerinin kapanış tasdiki için süre dolmadığından kapanış tasdikinin henüz yaptırılmadığının görüldüğünü, … yılı defteri kebir defterinin ise ibraz edilmediğini, davacı tarafından ibraz edilen … yılı yevmiye ve envanter defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunu, davalı tarafın cari hesabının 120 Alıcılar hesabında takip edildiğinin görüldüğünü , davacı tarafın usulüne uygun tutulan yevmiye ve evnanter defter kayıtlarına göre davacının davalıya 5.400,00 TL’ lik fatura düzenlendiğinini davalının ise herhangi bir ödeme yapmadığı ve … takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 5.400,00 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğunu, … tarihli kapanış fişinde de davacının davalıdan 5.400,00 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu yani takip tarihinden sonra da davalıca herhangi bir ödeme yapılmadığının görüldüğünü, davalı tarafça inceleme gününde ticari defter ve belgelerin ibraz edilmediğini, davacı tarafın takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %9,75 oranında avans faizi talep ettiklerini, avans faizi oranın takip tarihinde %9,75 olduğunu, … tarihi itibari ile davalıdan 5.400,00 TL alacaklı olduğunu ve takibinde bu tutar üzerinden açıldığını, davalı yanın ise davaya cevap vermediği gibi inceleme günü ticari defter ve belgelerini de ibraz etmediğini, davacı yanın 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 2.maddesine göre takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi isteyebileceği kanaat ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir (HMK 219/1). Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir (HMK 219/2).
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece taraflara ticari defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir.
Bu durumda davacının usulüne uygun tutulduğu ve HMK 220 maddesi uyarınca lehine delil teşkil eden ticari defter kayıtları ile alacağın varlığı ispatlandığı anlaşılmakla; davacının açmış olduğu itirazın iptali davasının kabulü ile; davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasında 5.400,00 TL asıl alacağa yaptığı itirazın iptaline, asıl alacağın (5.400,00 TL ) %20 si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasında 5.400,00 TL asıl alacağa yaptığı itirazın İPTALİNE,
2-Asıl alacağın (5.400,00 TL ) %20 si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 368,874 TL harçtan peşin alınan 64,68 TL harcın mahsubu ile bakiye 304,194 TL harcın davalıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 64,68 TL peşin harç ile 31,40 TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 500,00 TL bilirkişi ücreti, 131,00 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 631,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Saf edilmeyen gider avansının HMK 333. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı.
17/04/2018

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı