Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/409 E. 2018/839 K. 04.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/409 Esas
KARAR NO : 2018/839
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 14/08/2015
KARAR TARİHİ : 04/12/2018

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin… mevkiinde bulunan Riu … Belek otel ile yine aynı mevkii de bulunan…Otel ve …Otelin sahibi olduğunu, ilgili otellerin davacı müvekkili tarafından çalıştırıldığını, müvekkili şirkete ait otellerinde bulunduğu … Turizm merkezinde su ve arıtmaya ilişkin hak ve tesislerin T.C.Kültür Bakanlığınca bütün hat ve tesislerin maliyetleri karşılanmak suretiyle … tarihinden bu bu güne kadar ilgili bakanlığın iştiraki olan … Turizm ve Ticaret A.Ş. tarafından işletildiğini, davalı kurum tarafından müvekkili şirkete gönderilen yazı ile Antalya Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde bulunan tüm su ve atıksu hizmetlerinin yetki ve sorumluluğunun … tarihinden itibaren davalı kuruma geçtiğinin bildirildiğini, … A.Ş tarafından işletilen 9 adet derin kuyu ve Belek Turizm Merkezi İçme suyu tesislerinin her türlü bakım ve onarım ve tevsii maliyetlerinin … tarihinden itibaren davalı kurum tarafından karşılanacağı, bundan sonra su parasının … A.Ş ye değil de kendilerine ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, ancak müvekkili şirketin ve aynı durumda olan diğer tesislerce yapılan araştırma neticesinde … a.Ş ait yazılardan ve internet sitelerine ait haberlerden su ve arıtmaların davalı …’a devrine ilişkin Bakanlık tasarrufuna karşı idari yargıda … A.Ş tarafından dava açıldığı ve tesislerin fiilen davalı …’a devrinin yapılmadığının da tespit edildiğini, davalı kurumca müvekkili şirkete gönderilen yazılarda müvekkili şirketin su kullanımı için abonelik sözleşmesi yapması gerektiği, aksi halde su hizmetinin kesileceğinin bildirildiğini, davalı kurum tarafından abonelik sözleşmesi bulunmaması ve henüz devri bile yapılmamış olmasına rağmen su ve atıksu bedeli tahakkuk ettirilerek ödeme talebinde bulunulmasının haksız ve yasal dayanaktan yoksun bir talep olduğunu, davalı kurumun baskısı nedeniyle Haziran ve Temmuz 2015 aylarına ait bir kısım tutar ödeme makbuzları ile kayıt numarası ve tarihi bulunan yazılı itirazı kayıt beyanı ile ödendiğini beyan ederek, yapılmış olan Haziran ve Temmuz 2015 dönemine ilişkin fatura ödemesi nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ile haksız ödenen tutarın istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı … A.Ş isimli bir özel şirketten su hizmeti aldıklarını beyan eden davacı şirketin menfi tespit ve istirdat talepli dava açmasının hukuka uygun olmadığını, 5393 sayılı belediye Kanunu’na göre belediye sınırları içerisinde içme suyu ve kanalizasyon hizmetlerini ifa etmek münhasıran belediyelere verilmiş bir yetki ve görev olduğunu, … A.Ş nin bir kamu hizmeti olan içme suyu ve atıksu hizmetlerini Antalya Büyükşehir belediyesi sınırları dahilinde özel işletmeci olarak işletmesi mümkün olmadığını, çünkü bu yetki ve görevin müvekkili kurama ait olduğunu, Su ve Kanalizasyon hizmetlerine ilişkin tarfilerin bir kamu kurumu olarak müvekkil kurul tarafından 2560 Sayılı Kanuna ve diğer mevzuata göre tespit edildiğini, bu tarifelerin halen hukuken yürürlükte olduğunu, oysa … A.Ş nin kendisinin mevzuatın hiçbir yerinden kaynaklanan bir yetkisi ve görevi olmamasına karşın bir özel şirket olarak kamu hizmeti üstlendiğini ve vermediği hizmetler için hangi mevzuata göre belirlendiği açık olmayan bir takım birim fiyatlar üzerinden faturalar tahakkuk ettirerek davacıya ve diğer turizm işletmelerine gönderdiğini, bu durumda faturaların hukuken yetkili ve görevli olan ve hizmeti veren müvekkili kuruma, müvekkil kurumun kanuna uygun olarak belirlediği tarifeler üzerinden ödenmesinin icap ettiğini beyan ederek davacının tedbir talebinin ve davanın esastan reddi gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Serik Kaymakamlığı’na tesislerin …’dan …’a devri hususunda yapılan tüm işlemlerle ilgili belge örneklerinin gönderilmesi için müzekkere yazıldığı, 22/02/2016 tarihinde istenilen belgeler fotokopi halinde gönderilmiştir.
Serik … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası Uyap üzerinden gönderilmiş olup, dava murazaanın giderilmesi istemine ilişkin dava olup, davacının … Turizm Tes. Tit. Otelcilik A.Ş. olduğu, davalıların Antalya Büyükşehir Belediyesi Antalya Su ve Atıksu İdaresi (…) Genel Müdürlüğü ile … Turizm ve Ticaret A.Ş. olduğu görülmüştür.
Somut olayda Serik … Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davanın sonucuna göre davacı yanın mahkememizde açtığı işbu Menfi Tespit davasının karara çıkarılması gerektiğinden, HMK.nun 166. Maddesi uyarınca davalar arasında bağlantı bulunduğu anlaşılmış ve taraf vekillerinin birleştirme talebi de dikkate alınarak, davaların Serik … Asliye hukuk mahkemesinin …/… esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş ve verilen karar davacı vekili tarafından İstinaf edilmiştir.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi Başkanlığınca davacı vekilinin istinaf başvurunun kabulüne karar verilmiş ve mahkememizce verilen birleştirme kararı kaldırılmış ve yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılmıştır.
… tarihli celsede ise davacı vekili ; ” biz torba yasadan yararlanarak davalı taraf ile yapılandırma işlemine gittik, dava konusuz kalmıştır, esas hakkında karar verilmesine gerek kalmamıştır, davamızdan vazgeçiyoruz, teminat mektubumuzunda iadesini talep ederiz, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebimiz yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı vekili de aynı celsede;” vazgeçmeye bir diyeceğimiz yoktur, dava konusuz kalmıştır, teminat mektubunun iadesine bir diyeceğimiz yoktur ” şeklinde beyanda bulunmuş olmakla,
Yargılama sırasında tarafların sulh olduğu ve davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Mahkememizce … tarihinde verilen tedbir kararının kaldırılmasına, teminat mektubunun davacıya iadesine,
3-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin olarak alınan 8.842,08 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.806,18 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Tarafların vekalet ücreti talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinden bırakılmasına,
6-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 04/12/2018

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır