Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/368 E. 2023/91 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/368 Esas
KARAR NO : 2023/91
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2017
KARAR TARİHİ : 22/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dosya davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ” …” projesinin bir kısım işlerini üstlendiğini, betonerme demirinin temini amacıyla … tarihinde … ile anlaşma yapıldığını, işin bedelinin … TL olarak kararlaştırıldığını, bu bedelin banka aracılıyla ödendiğinin sözleşmede yazılı olduğunu, yine … günü 30.000,00 TL değerinde malzemenin ve … tarihinde 22.620,65 TL lik malzemenin teslim edildiğini, bu malzemeler haricinde bir teslimat yapılmadığını yani ödenen … TL lik kısmın … TL lik kısmı yönünden mal teslimi yapılmadığı gibi bu bedelin iade de edilmediğini,
Müvekkilinin … tarihinde … … İşleri ve … … Ortaklığı ile sözleşme imzaladığını, bu sözleşmenin konusunun yağmur ızgarası imalatı olduğunu, işin bedelinin 246.880,80 TL olarak belirlendiğini, bu bedel karşılığında avans olarak 5 adet çekin teslim edildiğini, bu kez … … İşleri ile …’ in demir temini hususunda sözleşme imzaladığını, bu sözleşmenin bedelinin de yukarıda belirtilen çekler ile ödendiğinin kararlaştırıldığı, söz konusu çeklerde keşidecinin davacı şirket lehtarın … olduğu ve çeklerin … tarafından ciro edilerek …’ e teslim edildiğini, ancak …’ in malzemeleri temin etmediğini, … tarihli … numaralı 40.000,00 TL bedelli çekin iade edildiğini, … numaralı 45.000,00 TL lik çekin ve … numaralı 51.808,80 TL bedelli çekin dolaşıma sokulduğunu, neticeten …’den 96.808,80 TL nin tahsiline karar verilmesini, … nolu … TL bedelli, … numaralı 50.000,00 TL bedelli çekler yönünden borçlu olmadıklarının tespitine, yine …’ e banka havalesi yoluyla ödenen ve iade edilmeyen … TL nin …’ den alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada dava dilekçesi ve ekleri davalılara tebliğ edilmesine rağmen davalıların davaya cevap vermedikleri anlaşılmıştır.
Birleşen Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … ve … adlı kişiler ile aralarında imzalanan sözleşmeler neticesinde iş bedelini emirlerine düzenlenen çekler ile ödemiş olmasına rağmen …’in edimlerini ifa etmemesi karşısında çekler bedelsiz kaldığı ve müvekkilinin çeklerin bir kısmının ciro edilmesi ve hamilin talebi neticesinde ödemek zorunda kaldığını, bir kısmına ise ciro zincirindeki son hamil bilgisi elinde olmadığından ulaşamadığını, bu durumda müvekkilinin … ve … adlı Kişilere pasif husumet yöneltmek suretiyle Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davalıların emirlerine düzenlenen ve bedelsiz kalan çeklere ilişkin istirdat ve menfi tespit davası açıldığını, öncelikle iş bu dosya ile Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının tensip aşamasında birleştirilmesine karar verilmesini, yapılacak yargılama sonunda davanın kabulü ile, … Bankası …/Antalya Şubesine ait … numaralı … tarihli 50.000,00-TL bedelli çekler nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine kara verilmesini, … tarihli … seri nolu …-TL bedelli çekin beelsiz olarak davalıya ödenmesi nedeniyle …-TL’nin avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetkili Mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkili şirket ile … arasında çatı çelik işleri mimari ve dekorasyon işlerinin yapımı hususunda anlaşma bulunduğunu, bu anlaşmalar karşılığında …’ in … TL ve 50.000,00 TL bedelli iki adet çeki müvekkiline teslim ettiğini, müvekkilinin çeklerin iyi niyetli hamili olduğunu, müvekkilinin … ile bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, davacının bedelsizlik definin şahsi defi olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu, müvekkilinin çeki teslim aldığında bir tedbir kararı bulunmadığını davanın reddini talep etmiştir.
Talimat yoluyla alınan … tarihli bilirkişi raporunda özetle; Birleşen dosya davalısının ticari defter ve kayıtlarının incelendiği, ticari defter ve kayıtların yasaya uygun tutulduğu, davalının ticari defterlerinde …’ e kesmiş olduğu 2 adet fatura karşılığı davaya konu çeklerin …’ den alındığı hususunda fatura ve çeklerin birleşen dosya davalısının defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekilinin talimat mahkemesince defter inceleme gününün taraflarına tebliği edilmediğini, bu nedenle defter inceleme günü hazır olamadıklarını belirterek rapora karşı yapmış olduğu itirazın kabulü ile alınan … tarihli ek bilirkişi raporunda da kök raporla aynı yönde kanaat bildirildiği tespit edilmiştir.
TANIK … BEYANINDA;” Ben davalı … İnşaatta sigortalı olarak çalışanım. … ve … İnşaatı iş için ben bir araya getirdim. … bu iki çeki yapılan genel dekarasyon işine ilişkin olarak … İnşaata ödeme amaçlı vermişti, ancak günü geldiğinde bankadan çekler ödenmemiş, bunun üzerine … İnşaatı yetkilisi … bana durumu sordu, araştırmamı istedi, bankaya gittiğimde mahkeme kararı olduğu için ödeme yapılmadığı belirtildi, ardından mahkemeye geldim. Tedbir kararı olduğunu öğrendim. Ancak tedbir kararını üçüncü kişileri kapsamadığına ilişkin kararla ilgili banka ile yazışma yapılması gerekiyordu. Ancak tedbir bulunduğu için banka tedbir kararını üçüncü kişileri kapsamamasına rağmen bize ödeme yapmadı. …’in yetkilisi İstanbulda olduğu için önce kendisi mahkemeye Fax yolu ile yazı gönderdi, ancak buradaki yazı işleri müdürlüğünden faxın kabul edilemeyeceği belirtildi. Müdür kendin yaz dedi. Ben bunun üzerine bana sormuş olduğunuz dilekçeyi mahkemeye sundum. Dedi. SORULDU: … ve … inşaat hatırladığım kadarı ile 2016 yılının 5. Ayından itibaren çalışmaya başladılar. Tam hatırlamamakla birlikte çekler … İnşaata 2017 yılında geçti diye biliyorum dedi. Davacı vekilinin talebi üzerine tanıktan SORULDU: … yetkilisi … benim akrabam olur, benim kayınçomun kayınçosu olur, bankaya ben gidip bilgi aldıktan sonra … ile görüştüm, ancak Hüseyine bankanın cevabını tam olarak söyleyemedim. Ben … şirketinin mağduruyum. Demirci ustasıyım. … şirketi alın terime göz dikti, … davacı şirketin 10 yıllık taşeronu burada ne … var ne … var, davacı şirket devamlı şirket çekleri ödememek için böyle bir yol izliyor, dedi. Ben bankaya şahsi sıfatımla gittim. Hamil sıfatı ile gitmedim, ben bankaya olmayan çeki ibraz etmedim. Ve mahkeme ile ilgim yok idi. Ben aslında 4-5 yıldır çalışıyorum. Ancak sigortam davalı şirkette son 10 aydır var. Ancak öncesinde de 4-5 yıl öncde davalı şirkette var idi. Ben işçi statüsü ile çalışıyorum. “şeklinde beyanda bulunmuştur.
GEREKÇE:
Asıl davada ;
Davacının davalı …’a karşı açtığı davada dava konusu çeklerin bedelsiz olup olmadığı olmadığı ihtilaflıdır. Davacının sunmus olduğu … tarihli sözleşmenin incelenmesinde, davacı ile davalı … arasında ızgara, imalatı hususunda sözleşmesi imzalandığı, davaya konu çeklerin avans olarak davalı …’a verildiği sabittir.
Davalı …’a sözleşmedeki imzaların kendisine ait olup olmadığının tespiti için isticvap davetiyesi gönderilmiş ise de davalının duruşmaya mazeretsiz olarak katılmadığı anlaşılmakla, HMK 171. Madde uyarınca … tarihli sözleşme altındaki imzanın davalı …’a ait olduğu kabul edilmiştir. Bu durumda işin yerine getirildiğine ilişkin ispat yükünün işin yapımını üstlenen davalı üzerinde olduğu kabul edilmiştir. Ancak davalı davaya cevap vermediğinden ve delil bildirmediğinden işin yerine getirildiği ispat olunamamakla sözleşmede belirtilen çeklerin bedelsiz olduğu bu çekler nedeni ile davacının davalı …’a borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
( davacı ile … arasında imzalanan sözleşmede … ve … … ortaklığı ibaresi geçmekte ise de Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen cevabi yazıdan böyle bir ortaklığın tescil ettirilmediğinin anlaşılması, sözleşmede ortaklık adına tek imza atılmış olması, neticeten çeklerin doğrudan …’a ciro edilmesi karşısında dosyada davalı …’ın pasif husumet ehliyetinin bulunduğu ve isticvabın usulüne uygun olduğu kabul edilmiştir)
Davacının davalı …’e açmış olduğu davada, … tarihli sözleşme uyarınca davalıya avans olarak verilen … Tl lik ödeme karşısında davalının davacıya ne kadarlık mal teslim ettiği, davaya konu çekler nedeni ile davacının davalı …’e borçlu bulunup bulunmadığı ihtilaflıdır.
Davacı ile davalı … arasındaki sözleşmenin incelenmesinde, sözleşmenin konusunun betonarme demir malzeme alımı olduğu davacının alıcı, davalının satıcı olduğu, işin bedelinin … TL olduğu ve bedelin avans olarak davalı banka hesabına yatırıldığı anlaşılmıştır.
Davalı …’e sözleşmedeki imzaların kendisine ait olup olmadığının tespiti için isticvap davaetiyesi gönderilmiş ise de, davalının duruşmaya mazeretsiz olarak katılmadığı anlaşılmakla, HMK 171. Madde uyarınca … tarihli sözleşme altındaki imzanın davalı …’e ait olduğu kabul edilmiştir. Bu durumda satım konusu malın teslim edildiğine ilişkin ispat yükünün davalı üzerinde olduğu kabul edilmiştir. Ancak davalı davaya cevap vermediğinden ve delil bildirmediğinden davacının avans olarak yatırdığı … Tl lik kısım yönünden iddia gibi davacıya mal teslimi yaplımadığı kabul edilmiştir. Bu nedenle davacının davalı …’den … TL lik kısmı talep edebileceği anlaşılmıştır.
Davacının davalı …’e karşı çekler nedeni ile açmış olduğu açmış olduğu menfi tespit davasında ise, davaya konu çeklerin keşidecisinin davacı olduğu, lehdarın … olduğu, çeklerin … tarafından davalı …’e ciro ile verildiği dosya kapsamında mevcut çek görüntülerinden ve sözleşmelerden sabit bulunmuştur.
Dolayısı ile davacının Davalı …’e karşı açmış olduğu menfi tespit davasında, davacının davalı …’in çekleri bile bile davacının zararına hareket ederek iktisap ettiğini ispatlaması gerekmektedir.
Hukuki nitelendirme hakime ait olmakla, dava dilekçesi ekindeki sözleşmelerin incelenmesinde, davacının davalı … ile olan sözleşmesinin Antalya Elmalı İlçe Merkezi Taşkın Kontrolü 1. Kısım inşaat işlerinde ızgara imalatı olduğu, davalılar … ile … arasındaki sözleşmenin ise yine Antalya Elmalı İlçe Merkezi Taşkın Kontrolü 1. Kısım inşaat işlerine yönelik malzeme teminine yönelik olduğu, dolayısı ile …’in dava konusu çekleri iktisap ederken çeklerin bedelsizliğini bildiğinin ve çekleri iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğinin kabulü gerekeceği anlaşılmakla davacının davalı …’e karşı açmış olduğu menfi tespit davasının kabulüne karar verilmiştir. Yine davacının … seri nolu ve … seri nolu toplamı 96.808,80 Tl olan çeklerin de davacı tarafından …’a lehine keşide edildiği, … tarafından davalı …’e ciro yolu ile teslim edildiği ve davalı …’in çekleri dava dışı kişilere ciro ettiği, davacının bu çekler bedelini ödemek zorunda kaldığı dosya kapsamından sabit bulunmuştur. Söz konusu çekler yukarıda anlatılan sözleşleme içeriklerinde belirtilen çekler olup, yine yukarıda anlatılan gerekçe ile davalı …’in bu çekleride iktisap ederken yukarıda anlatılan gerekçe ile bile bile borçlunun zararına iktisap ettiği ve sebepsiz zenginleştiği anlaşıldığından davacının ödemek zorunda kaldığı bu çekler bedelini davalı …’den talep edebileceği kabul edilmiştir. Bu nedenle neticeten davacının davalı …’den … TL + 96.808,80 = … Tl ‘yi davalıdan talep edebileceği anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında ödenen çekler yönünden yapılan değerlendirmede ise; Yargıtay 19 HD nin 2016/14143 esas sayılı emsal ilamında belirtildiği üzere; İİK’nun 72. maddesi uyarınca yargılama sırasında icra takibi nedeniyle icra dosyasına ödenen bir bedel olmadığından ve dava dilekçesinde alacak talep edilmeyen çekler yönünden menfi tespit istemi doğrudan istirdat istemine dönüşmeyeceğinden asıl davada istirdata hükmedilmemiştir.
Birleşen davada;
Davalının dava konusu çekleri iktasap ederken bile bile borçlunun zararına hareket edip etmediği ihtilaflıdır.
Davacı dava dilekçesinde davalının davacı ile aynı iş alanında faaliyet gösterdiğini, iş alanında bu tarz iş yapımı öncesi avans niteliğinde çekler verildiğini, davalının da bunu bilebilecek durumda olduğunu, dava konusu çeklerin davalı şirket tarafından dava dışı … isimli şahsa ciro edildiğini bunun da davalının kötüniyetli olduğunun kanıtı olduğunu iddia ederek eldeki davayı açmıştır.
Davalı bu husustaki delillerini dosyaya sunmuş olup, incelenmesinde birleşen dosya davalı ise … arasında … tarihinde mimari dekorasyon işlerinin yapımı hususunda sözleşme imzalandığı, birleşen dosya davalısının kestiği faturaların … tarafından imzalandığı fatura tarihlerinin … tarihli olduğu, çeklerin … tarihinde … tarafından birleşen dosya davalısına verildiği anlaşılmıştır.
Alınan … ve … tarihli bilirkişi raporları ile yukarıda özetlendiği üzere birleşen dosya davalısının ticari defter ve kayıtlarının incelendiği, davalı tarafın ticari defter ve kaytılarının usulüne uygun tutulduğu, rapora göre birleşen dosya davalısının … ile ticari ilişkisinin bulunduğu, birleşen dosya davalısının …’e kestiği …. ve … tarihli faturaların … tarih ile deftere kayıt edildiği, …’in ise iş bu faturalara karşılık çekleri davalıya verdiğinin yine defterlerde kayıtlı olduğu, söz konusu çeklerin … tarihli sözleşme uyarınca kesilen faturalara karşılık davalı defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi ek raporu denetime açık mevzuata uygun olmakla hükme esas alınmıştır. Buna göre birleşen dosya davalısının yapmış olduğu sözleşme uyarınca çekleri … tarihinde iktisap ettiği mahkememizce kabul edilmiştir. Somut olayda davacı tarafından ispat edilmesi gereken çekleri iktisap anında davalının bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olması olup, davacının bu hususta bildirmiş olduğu tüm deliller toplanılmış olup, davacının bu hususu ispat edemediği anlaşılmıştır. Davacı her ne kadar … isimli şahsın 4. Kişi olarak mahkemeye başvurduğunu, birleşen dosya davalısının çeki … isimli kişiye ciro ettiğini dolayısı ile davalının kötüniyetli olduğunu iddia etmiş ise de ispat edilmesi gereken davalının “çeki iktisap anında ” bile bile borçlunun zararına iktisap etmesi olup, bu husus ispat edilememiştir. Bununla birlikte birleşen dosya davalısının çekleri iktisap ettikten sonra …’e ciro ettiği, ardından bankadan sorgulama yapıldıktan sonra çeki davalının geri aldığının kabul edildiği takdirde dahi sonucun değişmeyeceği çekin ” ilk iktisap ” anında bile bile borçlunun zararına iktisap ettiğinin ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Davacı yemin deliline dayanmış ise de , Yargıtay … esas sayılı ilamlarında belirtildiği üzere yeminin konusu suç teşkil ettiğinden HMK 226/1-c maddesi uyarınca yemin yaptırılmamıştır. Bu nedenle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir
Açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-ASIL DAVADA;
*… TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak üzere davalı …’ den alınarak davacıya verilmesine,
*Davacının, … Bankası … Şubesine ait … seri nolu … tarihli … TL bedelli ve … Bankası … Şubesine ait … tarihli … seri nolu 50.000,00 TL bedelli çekler nedeniyle davalılar … ve …’ e karşı açmış olduğu menfi tespit davasının KABUL İLE; bu çekler nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2-Birleşen dosyada davacının davalıya karşı açmış olduğu davanın REDDİNE,
Asıl dava yönünden;
*Alınması gerekli 19.990,10 TL harçtan peşin olarak alınan 5.049,23 TL harcın mahsubu ile bakiye 14.940,87 TL harcın (davalılardan …’ ın sorumluluğu 7.514,10 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılar …, …’ den tahsili ile hazineye irad kaydına,
*Davacı tarafından yatırılan 5.049,23 TL peşin ve 31,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 5.080,63 TL’ nin davalılar (davalı …’ ın sorumluluğu 1.909,92 TL ile sınırlı olmak üzere) …, …’ den alınarak davacıya verilmesine,
*Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 43.969,35 TL TL vekalet ücretinin davalılar (davalı …’ ın sorumluğu 17.500,00 TL ile sınırlı olmak üzere) …, …’ den alınarak davacıya verilmesine,
*Davacı tarafından yapılan 793,00 TL tebligat-posta-müzekkere masrafı olmak üzere toplam 793 TL yargılama giderinin davalılar (davalı …’ ın sorumluluğu 298,08 TL ile sınırlı olmak üzere) … ve …’ den alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen dosya yönünden;
*Alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 148,50 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
*Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
*Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 17.500,00 TL TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nun 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, asıl ve birleşen dosya davacı vekilinin, birleşen dosya davalı vekilinin yüzüne karşı, asıl dosya davalıları yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı. 22/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır