Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/35 E. 2018/44 K. 18.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/35 Esas
KARAR NO : 2018/44
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/01/2017
KARAR TARİHİ : 18/01/2018

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Antalya …. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasında takibe konulan çekin alacaklı ile müvekkili arasında yapılan protokole bağlı olarak teminat amacıyla davalıya verildiğini, müvekkili ile davalı arasında bir ticari ilişki mevcut olduğunu, bu kapsamda davalı tarafta müvekkiline ait belgeler bulunduğunu, bu belgelere ilişkin olarak icra takibinden önce ve sonra Antalya …. İcra Müdürlüğünün …/… ve …/… esas sayılı icra dosyaları ve Bursa …. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı icra dosyasıyla takip yapıldığını, … tarihinden önce davalı vekili Av. … ile müvekkili arasında Ek’te sundukları ödeme protokolü yapıldığını, bu protokol kapsamında müvekkili tarafından … tarihinde Antalya …. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasına ödeme taahhüdünde bulunulduğunu, taahhütte belirlenen borç miktarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin taahhüt verdikten sonra … tarihinde dosyaya 123.574,91 TL (38.448,94 Euro) ödeme yaptığını, ancak müvekkilinin sektördeki kriz nedeniyle ödeme sıkıntısı çektiğini ve icra dosyasındaki taahhütlerini yerine getiremediğini, bunun üzerine davalı tarafça müvekkili üzerinde haciz baskısı uygulandığını, müvekkilinin icra dosyasındaki gerçek borcu protokoldeki kadar olmasına rağmen çok büyük bir meblağ üzerinden ceza şikayeti yapıldığını, müvekkilinin borcunun neredeyse iki katı kadar bir anda borçlu hale getirildiğini, bu durumun yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin fazla kısım yönünden davalıya borçlu olmadığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin takipten dolayı bilirkişi raporu ile belirleninceye kadar 5.000,00 TL borçlu olmadığının tespitini, Antalya … İcra Müdürlüğünün ../… esas sayılı dosyanın kısmen iptaline, müvekkiline karşı açılan icra takibinin haksız ve kötü niyetli olarak açılmasından dolayı %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Antalya …. İcra Müdürlüğü …/… E sayılı dosyanın alacaklısının davalı olmadığını, davacının delil olarak gösterdiği protokolün iyi niyet çerçevesinde ödeme yapmaları halinde bir takım alacaklardan feragat edilerek kabul edildiğini, ancak daha sonra sözlü yapılan anlaşmaya göre (icra taahhüdü) 30.000,00 TL’den 19 ay son ayda 4.033,00 TL olmak üzere 20 ayda ödeme yapması hususlarında davacılar ile anlaşıldığını, buna rağmen ödeme yapmayan davacıların kötü niyetle davalar ikame ettiğini, icra taahhüdünün protokol tarihinden sonra yapılmış olup ayrı yapılandırma hususlarını içerdiğini, aynı borcun yapılandırılması hususunda iki ayrı anlaşma varsa yasa gereği ve Yargıtay içtihatları gereğince son yapılan anlaşmanın geçerli olduğunu, bunun aksi düşünülse dahi protokole uyulmaması nedeniyle protokolün 4. maddesi uyarınca protokolün zaten geçersiz hale geldiğini, Antalya …. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyasının örnek 7 ilamsız takip olsa da borcun kaynağının yine bir çek olduğunu, borçlunun bahse konu icra dosyasına taahhüt verdiği esnada borcunu kabul ettiği yönünde beyanda da bulunduğunu, resmi makamlar önünde yapılan ikrarın kesin delil niteliğinde olduğunu, borçlunun ikrarından dönmesine muvafakat etmediklerini, ikrara rağmen borcun olmadığı iddiası var ise takibe dayanak olan … tarihli … Bankası … nolu … Euro’luk çek ile alakalı ödeme yaptığını davacının ispat etmek zorunda olduğunu, Antalya …. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyasında borcun esasının … tarihli … Bankası … nolu … Euro’luk çek olduğunu, kambiyo takibi olarak açıldığını, kambiyo evrakları sebepten mücerret olup borcun olmadığını iddia ediyorlarsa bahse konu senede ödeme yaptıklarının davacı tarafça ispatlanması gerektiğini bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce Antalya …. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası celb edilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır. İncelenmesinde; davalı tarafın … tarihli ödenmeyen çek alacağına karşılık davacılar ve dava dışı …Ltd. Şti aleyhine …arihinde 498.105,00 TL asıl alacak, 143,29 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 498.248,29 TL üzerinden takibe geçildiği, davalı tarafın…arihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %10,5 oranında ve değişen oranlarda avans faiz talep ettiği, davacı …’nun … tarihinde icra dosyasına takibe konu edilen borcu kabul ettiğini ve borcun 20 taksitte ödenmesi için bir belge imzaladığı, …son ödeme tarih itibariyle 610.033,24 TL olarak ödeyeceğini kabul ve taahhüt ettiği, yapılan ödeme taahhüdüne uyulmadığının görüldüğü, icra dosyasına alacaklı vekili tarafından haricen yapılan ödemeler olduğunun bildirildiği, yapılan ödemelerin …tarihinde 32.862,00 TL, … tarihinde 9.139,50 TL, … tarihinde 15.301,00 TL,… tarihinde 6.156,20 TL, …tarihinde 12.761,60 TL, … tarihnide 19.065,60 TL, … tarihinde 8.219,75 TL, … tarihinde 8.279,75 TL, … tarihinde 6.511,60 TL, … tarihinde 9.743,70 TL, 04/03/2016 tarihinde 3.813,96 TL olmak üzere toplam 131.854,66 TL ödeme yapıldığı, davacıların yapmış olduğu ödemeler dikkate alınarak …takip tarihi itibariyle kesinleşen asıl alacağa dava tarihine kadar işletilen faiz ile davacıların davalıya kalan borcunun 489.148,67 TL olduğu görülmüştür.
Mahkememizce davaya konu Antalya …. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasında davacının davalıya borçlu olup olmadığı hususunda rapor düzenlenmesi için mali Müşavir Bilirkişi Şengül Gündoğdu ve Hukukçu bilirkişi…’dan rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin raporunda; davalı olan tarafın …tarihli ödenmeyen çek alacağına karşılık davada davacı olan …, … Ltd. Şti ve dava dışı …Ltd. Şti aleyhine … tarihinde icra takibine geçildiği, davacı olan …’ın…tarihinde icra dosyasına takibe konu edilen borcu kabul ettiğini ve borcun 20 taksitte ödeneceği ile ilgili bir belge imzaladığı, … son ödeme tarihi itibariyle 610.033,24 TL olarak ödeyeceğini kabul ve taahhüt ettiği, ancak ödeme taahhüdündeki taksitlere uymadığı, ancak harici ödeme yapıldığının icra dosyasına bildirildiği ve yapılan bu ödeme toplamının 131.854,66 TL olduğu, tüm icra masrafları+vekalet ücreti dahil davacıların çekten dolayı yaptıkları ödemeler de düşüldükten sonra davacıların icra takibine esas çekten kalan borcunun dava tarihi itibariyle 489.148,67 TL olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce davacılar vekilinin itirazları doğrultusunda önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin ek raporunda; davacılar tarafından dava dosyasına sunulan tarihsiz protokolün incelenmesinde;
-Tarafların Antalya … İcra Müdürlüğünün …/…, …/… ve …/… esas sayılı takip dosyaları borcunun asıl alacak ve faizlerinin 109.849,80 Euro,
-Masraf, harç yargılama giderinin ve avukatlık ücretinin 20.054,00 TL olduğu,
-Protokolün 2.maddesinde 109.849,80 Euro ödeme tarih ve miktarlarının kararlaştırılmış olduğu,
-Protokolün 4.maddesinde ise “iş bu protokolde dökümü yapılan meblağlar ödeme tarihlerinde ödenmediği takdirde iş bu protokol geçersiz sayılacak olup, yapılacak ödemeler icra dosya hesaplarına mahsuben yapılmış sayılacak olup, harç, icra dosya hesabı üzerinden devam edecektir” düzenlemesinin yapılmış olduğu,
-Taraflar arasında yapılan protokolde Antalya … İcra Müdürlüğünün …/…, …/… ve …/… esas sayılı dosya alacaklarından şarta bağlı olmaksızın davalı takip alacaklısı tarafından FERAGAT edilmemiş olduğu,
-Davalı alacaklının icra takibine konulan alacaklardan feragat etmediği, protokolün 4.maddesi dikkate alındığında şarta bağlı feragat olamayacağından, zımmen feragatin kabulünün mümkün olmadığı,
-Davacıların dava dilekçesinde, protokol koşulları dahilinde ödeme yapamadıklarını beyan ettikleri, davalının icra takibine konulan alacaklardan açıkça ve şartsız olarak feragat etmemiş olduğu, taraflar arasında yapılan protokolün borç ödemesi yapılandırması sözleşmesi olması nedeniyle protokolün 4.maddesindeki düzenlemenin geçerli olduğunun kabulüyle, protokol uygulama olanağının bulunmadığı gözetilerek, protokol hükümleri doğrultusunda icra dosya hesaplaması yapıldığı, kök raporda yapılan hesaplamada herhangi bir hata bulunmadığı, davacıların yapmış oldukları tüm ödemeler TBK 100 maddesi kapsamında mahsup edildiğinde, icra takip dosyasından kalan borcunun 489.148,67 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekilinin harcını yatırdığı … tarihli dilekçesi ile davasını tamamen ıslah ederek; dava dışı …Tic AŞ’nin kiracısı olduğu “…” isimli tesisin … tarihinde davalı şirket ile imzalamış olduğu “Pazarlama, İşletme ve Yönetim Sözleşmesi” davalının işlettiğini, Manavgat …. Noterliği’nden gönderilen … yevmiye nolu ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini, davalı dışı … AŞ tarafından yetkililerin azledildiğini, ancak davalının bir işgalci gibi tesiste faaliyetlerine devam ettiğini, bu nedenle müvekkillerinin tesisin işletmecisi olduğunu iddia eden davalı şirket ile sözleşmeler imzaladığını ve dava konusu çek ve senetleri verdiğini, davalı şirket ile dava dışı … AŞ arasında Manavgat … Hukuk Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dosyası kapsamında görülen “alt kiracı olduklarının tespiti” davasında Yargıtayca taraflar arasında kira ilişkisinin olmadığı gerekçesiyle bozulduğunu, davalı şirketin dava dışı … AŞ tarafından yapılan … tarihli fesih ve … tarihli azillerden sonra tesiste işgalci konumunda olduğunun ortaya çıktığını, bu tarihten sonra yapılan tüm işlemlerin geçersiz hale geldiğini, bu nedenle müvekkilinden teminat olarak alınan ve icra takibine dayanak olan … tarihli çekin, bu çeke dayanak yapılan … tarihli icra takibinin, … tarihli protokolün geçersiz olduğunu, geçersiz vekaletlerle yapılan bütün hukuksal işlemlerin de geçersiz olduğunu belirterek, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında imzalanan “…-… …ı” yetkisiz davalı şirket yetkilileri tarafından imzalandığından geçersiz olduğunun tespitine, geçersiz kira sözleşmesine bağlı olarak verilen ve icra takibine dayanak olan … tarihli çekten dolayı müvekkillerinin şimdilik 5.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine, Antalya …. İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyasının kısmen iptaline, %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce … tarihli celsesinde davacı vekili: “dava açma sebebimiz değişmiştir, çeklerin verilmesi sebebiyle dava açıldıktan sonra Yargıtay tarafından davanın esasını etkiler şekilde karar verildiğinden davamızı tamamen ıslah ettik, Yargıtay kararı sonrasında müvekkillerim ile davalı arasında geçerli hukuki ilişki kalmamıştır, … AŞ tarafından … AŞ’ye kiralanmıştır, … şirketi ile davalı şirket arasında “Pazarlama, İşletme ve Yönetim Sözleşme” yapılarak Adupe şirketi bu yerin kiralanması ilişkin işlemler yapmak üzere davalı şirekte yetki vermiştir, yetkililerine de vekalet vermiştir, bu yetkililerle müvekkilim … şirketi ile “…” imzalanmıştır, kontrat gereği de dava konusu çekler teminat olarak verilmiştir, ancak daha sonra bu şirket yetkilileri azledilmiştir, Manavgat … Hukuk Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında davalı şirket dava dışı Adupe Şirketine karşı kira ilişkisinin tespiti davası açmıştır, Manavgat … Hukuk Mahkemesi tarafından kira ilişkisinin olduğuna dair karar Yargıtay …. Hukuk Dairesinin …/… esas sayılı ilamı ile taraflar arasındaki kira ilişkinin unsurları oluşmadığından bozulmasına karar verilmiştir, Manavgat … Hukuk Mahkemesindeki dava halen devam etmektedir, bu davada Yargıtay bozma ilamına dayalı olarak davamızın tamamını ıslah ederek icra takibine konu çekten dolayı müvekkillerimin borçlu olmadığını tespitini talep ederiz, bu açıklamaya ve ıslah dilekçesi içeriğine göre görevli mahkeme … Hukuk Mahkemesidir, görev ve yetkinin değişikliğini talep ederiz” şekline beyanda bulunmuştur.
Dava, Antalya …. İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyasına konu çekin 5.000,00 TL’lik kısmı yönünden davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; her ne kadar davacı tarafça takibe konu çekin teminat çeki olduğu iddia edilmiş ise de, çekin üzerinde teminat çeki olduğuna ilişkin bir kaydın yer almadığı, buna ilişkin yazılı bir delilin de dosyaya sunulmadığı, taraflar arasında yapılan ve ihtilaf konusu olmayan borç yapılandırma protokolünden dava konusu çekin teminat çeki olmadığının kabul edildiğinin anlaşıldığı, davacı …’nun borç yapılandırma protokolüne uygun olarak … tarihinde dava konusu Antalya …. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasına konu çek borcunu kabul ederek ödeme taahhüdünde bulunduğu, ancak protokol şartlarına uyulmaması nedeniyle protokolün 4. maddesi uyarınca protokolün geçersiz kaldığı ve davalı tarafça takibe devam edildiği, takibe konu çekin davacı şirket ile dava dışı …AŞ arasında imzalanan kira sözleşmesinin 5.maddesi uyarınca dava dışı şirkete verildiğinin ve ciro yoluyla davalı şirkete geçtiğinin sabit olduğu, bu nedenle mahkememizin görevli olduğu, ıslah ile geçersizliğine karar verilmesi talep edilen kira sözleşmesinin taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesi olmadığı, bu nedenle ıslahın davayı uzatmak amacıyla yapıldığı ve HMK’nın 182. maddesi uyarınca geçersiz olduğu, sonuç olarak dava/ takibe konu çek nedeniyle davacıların dava tarihi itibariyle davalı şirkete 489.148,67 TL borçlu olduğu alınan bilirkişi raporu ile anlaşıldığından, davanın reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin ve ıslah ile alınan 116,79 TL harcın mahsubu ile artan 80,89 TL harcın karar kesinleştiğinde istemi halinde davacılara iadesine,
3-6100 sayılı HMK’nın 182. maddesi uyarınca ıslahın geçersiz sayılması nedeniyle takdiren 500,00 TL disiplin para cezasının davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.18/01/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İşbu evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.