Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/335 Esas
KARAR NO : 2018/734
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/05/2017
KARAR TARİHİ : 02/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … günü, sürücü … yönetimindeki … plakalı davacıya ait ve davalı şirkete ZMSS ile sigortalı otomobil ile seyir halinde iken kavşaktan sağa dönüş yaparken direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun solunda park halinde bulunan … plakalı otomobile çarptığını, çarpılan otomobil sağma doğru ötelenerek park halindeki …plakalı otomobile çarptığını, çarpan araç olay yerinden geri manevra ile çıkış yaparken solunda park halinde bulunan…plakalı otomobile de çarpması sonucunda, dava konusu trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kaza nedeniyle davalı sigorta şirketinin 16.796,98 TL alacağa yaptığı itirazın iptalini, takibin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmolunmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; olay tarihinde davacının aracını kullanan … isimli şahsın ağır kusurlu olduğunu, … tarihinde müvekkil şirkete sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …, araç ile dönüş yapmaya çalışırken park halindeki … plakalı araca sol arka tampon kısmından sert bir şekilde çarptığını, çarpmanın oldukça şiddetli olması nedeniyle,… plakalı araç savrularak, hemen yanında yine park halinde bulunan … plakalı aracın sol arka tampon ve çamurluk kısımlarına büyük hasar verdiğini, dava dışı sürücüsü, çarpma sonrası aracını durdurmak yerine, geriye doğru manevra yapmaya çalışarak bu sefer arkasında bulunan …plakalı aracın sağ arka tampon ve kapı kısımlarına sert bir şekilde çarparak hasar verdiğini, dava dışı araç sürücüsü …, yine durmamış ve olay yerini terk ettiğini, olaydan saatler sonra verdiği ifadesinde ise, olay anında paniklediğini, başka araçlara çarptığını hatırlamadığını ifade ettiğini, ayrıca davalı şirketin ödememiş olduğu bedeller, hasar gören … plakalı araç için … nolu hasar dosyası açılarak, müvekkil şirket tarafından mağdurun kasko şirketi … Sigorta A.Ş.’ye rücuen toplam 10.943.- TL hasar bedeli ödendiğni, hasar gören … plakalı araç için aynı hasar dosyasından müvekkil şirket tarafından toplam 4.626.- TL değer kaybı tazminat bedelinin ödendiğini, hasar gören … ve … plakalı araçlar için henüz müvekkil şirkete hasar bedeli veya değer kaybı için başvuru yapılmamış olsa da, ilerideki başvurulara veya kasko şirketinin rücu talebine istinaden hasar bedeli ve değer kaybı bedeli müvekkil şirket tarafından karşılanmak durumunda olduğunu, söz konusu ödemelerin ortaya çıkması açısından, müvekkil şirket nezdinde açılan … numaralı hasar dosyasının celbini talep ettiğini ve yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasının celp edildiği, alacaklısı … Sigorta A.Ş., borçlusu … olduğu, faizlerle beraber toplam 16.796,98 TL üzerinden ilamsız takibe geçildiği anlaşılmıştır.
Tarafların kusur oranı, iddia ve savunmaları, davalının davacıya rücu edebileceği bir meblağ bulunup bulunmadığı, varsa miktarı, kazanın münhasıran dava şahsın maddi etkisi altında bulunmasından dolayı meydana gelip gelmediği hususlarında RAPOR alınmasının istenilmesine, bilirkişi heyetine Karayolları Fen Heyetinde görevli bir trafik mühendisi, bir makine mühendisi, bir sigorta uzmanı, bir nörolog bilirkişiye tevdi edildiği,… tarihli bilirkişi heyet raporunda;
1- Davacıya ait ve davalı şirkete sigortalı aracın sürücüsü … meydana gelen olayda % 100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu,
2- Dava konusu aracın zarar miktar 10.959,85 TL olarak tespit edildiğini,
3-Dosya kapsamında sürücünün kaza sırasında alkol etkisi altında olduğunu düşündüren/gösteren tıbbi veya hukuki bir belge bulunmadığından, alkolün kazada münhasıran etkili olduğu yönünde bir değerlendirmenin söz konusu olamayacağı görüş ve kanaatine varıldığını, ayrıca
4-Sigortalı araç sürücüsünün ağır kusuruna ilişkin değerlendirmenin takdirinin mahkemeye ait olduğunu beyan etmişlerdir.
GEREKÇE ;
Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı trafik sigortalı aracın maliki, davalı ise sigortacısıdır.
28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Zorunlu mali sorumluluk sigortası işletenin ve kusurundan sorumlu olduğu sürücünün 3. kişilere karşı sorumluluğunu üstlenmekte olan bir sigorta türüdür.
Davacı sigorta şirketi ile davalı arasında akdedilmiş-Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta sözleşmesi bulunduğu, 6502 sayılı TKHK’nın 3. maddesinin (l) bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlem Kanun kapsamına (m.2) alınmıştır. Eldeki davaya bakmakta mahkememizin görevli olmadığı Tüketici mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle görev yönünden usulden reddine,
2-Antalya Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
3-Karar keşinleştiğinde, iki haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli Antalya Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, HMK’nun 19/3 ve 20/1 c 1 maddeleri uyarınca taraflardan birinin 2 hafta içerisinde Mahkememize başvurarak talep etmeleri halinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderileceği, talep etmemeleri halinde ise davanın açılmamış sayılacağına karar verileceği hususunun ihtarına,
4-Yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi durumunda yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu anlatıldı. 02/11/2018
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı