Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/334 E. 2018/49 K. 19.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/334 Esas
KARAR NO : 2018/49
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 07/10/2010
KARAR TARİHİ : 19/01/2018

Mahkememizden verilen … tarih ve …/… Esas, …/… sayılı kararının, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … tarihli, …/… Esas, …/… Karar sayılı ilamıyla bozulmakla, dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilerek, yapılan açık yargılamaları sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Antalyada yaş sebze meyve komisyonculuğunu yaptığını, davalılardan … ile … yılında yaş üzüm alımı konusunda anlaştıklarını, … adına … tarihli 6.500,00 TL lik … nolu çeki keşide ederek verdiğini, ancak üzümlerin müvekkiline teslim edilmediğini, müvekkilinin bu çek bedelini ödediğini,ancak davalılardan … adına … tarihli, … TL bedelli, … adına, … tarihli, … TL bedeli, … adına … tarihli … TL bedelli, … adına, … tarihli, … TL bedelli … adına … tarihli, … TL bedelli, … adına … tarihli, … TL bedeli, … adına, … tarihli, … TL bedelli, … adına, … tarihli, … TL bedelli, … adına … tarihli, … TL bereli, Mahsun Yavuz adına … tarihli, … TL bedelli olmak üzere toplam … TL bedelli çeklide keşide ederek teslim ettiğini, sezonda teslim edilmesi gereken üzümlerin müvekkiline teslim edilmediğini, müvekkilinin davalı … araması sonunda, davalı …’nin müvekkili ile ilgisi ve bilgisi olmayan sahte imzalı irsaliyelere dayanarak kendisine üzüm vermeyeceğini beyan ettiğini, bu irsaliyelerin müvekkili şirket adına düzenlenmiş isede hiçbirisinde imzanın müvekkilinin yada bir çalışana ait olmadığını, müvekkilinin bu olaydan sonra yaptığı araştırmada adı gecen davalının- …- … da birçok kişiyi bu yolla dolandırıldığının öğrendiğini beyan ederek dava konusu toplam … TL bedelli çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile çeklerin ibrazı halinde ödenmemesi için tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalılar …,, …, …, … tarihli müşterek imzalı cevap dilekçelerinde özetle; öncelikli yetki itirazında bulunduklarını, davalıların ikamet adreslerinin … ili … ilçesi olması nedeniyle … Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, esas yönünden ise, davacı şirket tarafından,davaya konu edilen çeklerle ilgili olarak davacısı ve davalıları ve dava konusu aynı olan Antalya …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas sayısında dava açıldığını, dava ile tarafları ve konusu ve sebebi aynı olan derdest bir dava mevcut olduğunu, derdestlik ve yetki itirazı nedeniyle davanın reddine, davanın esasına girilecek olar ise esas yönünden, sabit olmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalılar …,…, …, …, …, …. tarihli müşterek imzalı cevap dilekçelerinde özetle; öncelikli yetki itirazında bulunduklarını, davalıların ikamet adreslerinin … ili … ilçesi olması nedeniyle … Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, esas yönünden ise, davacı şirket tarafından,davaya konu edilen çeklerle ilgili olarak davacısı ve davalıları ve dava konusu aynı olan Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas sayısında dava açıldığını, dava ile tarafları ve konusu ve sebebi aynı olan derdest bir dava mevcut olduğunu, derdestlik ve yetki itirazı nedeniyle davanın reddine, davanın esasına girilecek olar ise esas yönünden, sabit olmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı …’nin, Savcılık ifadesinde aldığını kabul ettiği çeklerin dava konusu çekler olup olmadığı, bu çekler karşılığı ifadesinde bahsettiği üzümleri teslim edip etmediği, teslimin ne şekilde yapıldığı hususunda isticvap edilmek üzere … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmıştır. Davalı … İsticvabında; ben talimatta yazılı olduğu şekilde Savcılıkta ifade vermedim. Ama Killik Jandarma Komutanlığında bu olay ile ilgili beyanda bulunmuştum. Jandarma Karakolunda aldığımı kabul ettiğim çekler dava konusu çeklerdir. Ben bu çekler karşılığında ifadem de bahsettiğim üzümleri teslim ettim. Alaşehir’de nakliyecilik yapan soy adını bilmediğim … isimli bir kişi ile üzümlerin nakliyesini yaptım. Arada sırada … kendisi kamyon göndererek O’nun gönderdiği kamyonlara üzüm yükledim. Ancak kaç ton üzüm yüklediğimi, kamyonların plakasının ne olduğunu hatırlamıyorum. … yılının 7. ayı ile 10. ayı arasında ben bu üzümleri peyder pey teslim ettim. …, benim tam olarak teslim ettiğim üzümleri inkar etmektedir. …’nın bana göndermiş olduğu, teslim ettiğim üzümlerin dökümlerini içeren bilgisayar çıktılarını ibraz ediyorum ” şeklinde beyanda bulunmuştur
Mahkememiz dosyasının, resen seçilecek mali müşavir bilirkişiye tevdi ile, davacının ticari defter ve kayıtları, davalı …’nin dosyaya sunmuş olduğu teslim belgeleri, diğer davalıların dosyaya vermiş oldukları beyanlar nazara alınarak ve davacı tarafından … dışındaki davalılar yönünden davayı takip etmeyeceklerine ilişkin beyanları nazara alınarak davacı ile davalı … arasındaki alacak borç ilişkisini gösterir rapor alınmasına karar verilmiştir. Mahkememizce seçilen Mali Müşavir …, … tarihli raporunda sonuç olarak; Davacının … yılı ticari defterlerinin açılış tasdikinin zamanında yapıldığı, ancak kapanış tasdikinin yapılmadığını, TTK.nun defter tutulmasına ilişkin hükümleri gereğince davacı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığını, davacının açılış tasdikli ticari defterlerinden davalı … adına olan kayıtlarının tespitinin mümkün olmadığını, davacının …-… tarihleri arası tasdiksiz yevmiye defterlerinin ve davalı … muavin defterlerinin ibraz edilmesi durumunda inceleme yapılabileceği kanaat ve sonucuna varıldığını beyan etmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak,Davalı …’nin muavin defterini ibraz etmesi için meşruhatlı tebligat çıkartılarak, defter ibraz edildiğinde defterin muhasebeci bilirkişiye tevdi ile dava ve cevap dilekçeleri ile birlikte bilirkişi raporu doğrultusunda rapor alınmasına karar verilmiştir. Davalı …’ye çıkartılan meşruhatlı tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalının defter ve belgelerini ibraz etmediğinden, bilirkişi incelemesi yapılamadığı ve talimatın bila ikmal iade edildiği anlaşılmıştır.
Antalya …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …/ … Esas sayılı dava dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; Davacının aynı çekler nedeniyle aynı davalılar hakkında … tarihinde açtığı Menfi Tespit davası olduğu, davacının yargılama sırasında davasından feragat ettiği ve mahkemenin … tarihinde feragat nedeniyle red kararı verdiği, kararın tebliğe çıkmadığı ve henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Mahkememizce …/… Esas sayılı dosyada yapılan yargılama sonunda;
Dava menfi tespit davasıdır. Davacı davalılara verdiği çeklerden dolayı borçlu olmadığını iddia etmektedir. Davacı aynı davalılar aleyhine ve aynı çeklerle ilgili ,aynı sebebe dayanarak menfi tespit davası açmış, açtığı davadan feragat etmiştir. Davacının feragat ettiği davada bu nedenle red kararı verilmiştir. Ancak davacının feragat ettiği davada verilen karar tebliğe çıkartılmadığından karar kesinleşmemiştir. Bu nedenle kesin hükümden bu aşamada bahsetmek mümkün değildir. Açılan ilk davanın açılış tarihi ve karar tarihi ile mahkememizin davasının … tarihinde açıldığı ,nazara alındığından HMK ‘nın 114/ı uyarınca dava şartı haline gelmiş bir derdestlikten bahsetmekte mümkün olamamaktadır. Ancak davacının açtığı ilk davadan feragat etmiş olması karşısında ,aynı sebebe dayalı aynı davalılar aleyhine ikinci bir menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkememizce davanın dava şartı olan hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş ve mahkememizce verilen karar her iki tarafca temyiz edilmiş Yargıtay … Hukuk Dairesinin … tarihli, …/… Esas, …/… karar sayılı bozma ilamı ile” davacının feragati şartlı şekilde yapılmış olup yasanın aradığı şekilde geçerli bir feragat yoktur. Mahkemece, davacının açtığı ilk davadan feragat etmiş olması karşısında ,aynı sebebe dayalı aynı davalılar aleyhine ikinci bir menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı olan hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin nitelendirmesi yanlıştır. Üstelik davacı … tarihli dilekçesi ile davaya … yönünden istirdat davası olarak devam ediyoruz şeklinde beyanda bulunmuştur. Hal böyle olunca mahkemece, işin esasına girilip hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; Davalılar …, …, …, …, …, …ve …’nin ve davacının Mahkememize değişik tarihlerde verdikleri dilekçeler, yine davacının … tarihli davaya … aleyhine istirdat davası olarak devam ettiklerini bildiren dilekçesi ve tüm dosya mündericatına göre, davacının davaya konu çekleri davalı çiftçilerden … aracılığıyla satın aldığı üzümler için her bir davalı adına ayrı ayrı keşide ederek Yusuf’a teslim ettiği, çiftçilerinde çek bedeli karşılığı malları …’ye teslim ettikleri, bu hususta taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı,
Davalı …’un çek bedelleri karşılığı olan ve diğer davalılardan teslim aldığı malları(üzümleri) davacıya teslim ettiğini savunmasına, ispat külfetinin kendi üzerinde olmasına rağmen teslim hukuki işlemini ispat edemediği, yargılama sırasında davalı … adına keşide edilen … nolu … TL bedelli çek ile davalı … adına keşide edilen … nolu … TL bedelli çeklere konu üzümlerin adı geçen davalılar tarafından davacıya teslim edildiği, daha sonra davacının … dışındaki davalılar yönünden davayı takipsiz bıraktığı, davaya ödemek zorunda kaldığı toplam … TL çek bedelleri için … aleyhine istirdat davası olarak devam ettiği anlaşılmakla, ispat külfeti kendisinde olan bu davalın savunmasını kesin delillerle ispat edememiş olması nedeniyle, dava hakkında aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar …, …, …, …, …, …ve … aleyhine açılan davaların HMK 150. MADDESİ UYARINCA AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Davalı … aleyhine açılan (ıslah edilen şekli ile) istirdat davasının KABULÜ İLE; 121.500,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 8.299,66 TL harçtan peşin olarak alınan 2.145,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.153,81 TL harcın davalı …’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca hesaplanan 12.470,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 17,15 TL başvuru, 2.145,85 TL peşin harç, 752,25 TL tebligat-posta gideri ve 300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.215,25 TL yargılama giderinden diğer davalılar için harcanan 385,00 TL’ nin davacı üzerinde bırakılmasına, 2.830,25 TL sinin davalı …’ den alınarak davacıya verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı. 19/01/2018

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı