Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/296 E. 2018/763 K. 13.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/296 Esas
KARAR NO : 2018/763
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 31/08/2010
KARAR TARİHİ : 13/11/2018

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesin özetle: müvekkilinin … ve … Hastanesi’ni işletmekte olduğunu, … tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan davalı … plakalı aracın sürücü …’a …Hastanesinde acil müdahalede bulunulduktan sonra Antalya … Hastanesi’ne sevki yapılarak tedavisine devam edildiğini, müvekkilinin tedavi giderlerini tahsil edebilmek için zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçe yükümlüsü davalı … şirketine … tarihinde başvurulduğunu, yapılan başvuruya sigorta şirketi tarafından olumsuz cevap verildiğini, davalı …’un devlete bağlı sağlık güvencesi olup olmadığının bilinmediğini, fakat davalının sağlık güvencesi olması ihtimaline binaen ve davacı şirketin SGK ile bağıtladığı Sağlık Hizmetleri Sözleşmesine istinaden davalının tedavi giderlerinin tahsili açısından SGK ‘ya rücu hakkı göz önüne alındığında davanın SGK başkanlğının davaya müdahil edilmesi gerektiğini, T.T.K, B.K, Karayolları Trafik Kanunu hükümleri kapsamında … plakalı aracı sigortalayan davalı … şirketinin ve davalı sürücü …’un tedaviye ilişkin giderlerin tümünden müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduklarını, bu nedenlerle tedavi giderlerinin SGK’ya rücu edilme olasılığına binaen davanın, SGK başkanlığı’na davacı yanında davaya müdahale etmesi hususunda ihbar edilmesine ve …’a ait tedavi bedeli olan 16.986,13 TL’nin … ve Davalı … tarafından temerrüt tarihleri itibariyle başlayacak olan ticari faiz ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; 25.02.2001 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Torba Yasa Kapsamında değiştirilen Karayolları Trafik Kanunu 98.maddesi hükmü gereği geçmişe de dönük olarak trafik kazaları neticesinde mağdurların özel, resmi, ve yarı resmi tüm sağlık kurumlarında yapılan harcamalar zorunlu mali mesuliyet sigorta teminatlarında çıkarıldığını, bu harcamaların hepsinin SGK tarafından karşılanacağının hükme bağlandığını, kanun değişikliğinin geçmişi de yürü şekilde çıkarıldığını, bu nedenlerle sağlık kuruluşları tarafından harcamalar ile ilgili olarak aleyhimize tazminata hükmedilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’un davaya cevap vermediği, duruşmalara da katılmadığı anlaşılmıştır.
Antalya Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü’ne Davacı … … Hastanesi Özel Sağ. Hiz. Ltd. Şti. tarafından sağlık harcamalarının ödenmesi için davacı tarafından başvuru yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise neticesinin ne olduğu ve davaya konu, …8.2008 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan … plakalı araç sürücüsü davalı …’un davacı tarafından tedavi edilmesi olayıyla ilgili davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı hususunda müzekkere yazılmış SGK’nun… tarihli cevap yazısı ile; … adına … … Hastanesi tarafından medula(HASTANE) sistemi üzerinden veya manuel olarak kurumlarına bir başvurunun olmadığı yönünde cevap verilmiştir.
Mahkememizin …/… Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamasında “Dava trafik kazası sonucu yaralanan sürücünün tedavisi nedeniyle oluşan giderlerin tahsiline yöneliktir. Kaza 29/08/2008 tarihinde meydana gelmiş ,ancak alacak davası … tarihinde açılmıştır. Davanın açılmasından sonra yürürlüğe giren 6111 sayılı torba yasanın Madde 59 maddesiyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 98 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Madde bu haliyle “Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi başlığı almıştır.Madde de ” Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır. Trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda; sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve … Hesabınca tahsil edilen katkı paylarının % 15’ini aşmamak üzere, münhasıran bu teminatın karşılığı olarak Hazine Müsteşarlığınca sigortacılık ilkeleri çerçevesinde maktu veya nispi olarak belirlenen tutarın tamamı sigorta şirketleri ve 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14 üncü maddesinde düzenlenen durumlar için … Hesabı tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılır. Söz konusu tutar, ilgili sigorta şirketleri için sigortacılık ilkelerine göre ayrı ayrı belirlenebilir. Aktarım ile sigorta şirketlerinin ve … Hesabının bu teminat kapsamındaki yükümlülükleri sona erer. Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu söz konusu tutarı % 50’sine kadar artırmaya veya azaltmaya yetkilidir. Bu madde çerçevesinde sigorta şirketleri ve … Hesabı tarafından ödenecek meblağın süresinde ödenmemesi halinde 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrası uygulanır. Sigorta şirketleri ve … Hesabından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılacak meblağın belirlenmesi ve ödenmesi ile sağlık hizmetleri için teminat sağlanan sigortaların tespiti ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığınca belirlenir. Trafik kazası sebebiyle Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kurumlarınca gerçekleştirilen tedavi giderleri bakımından, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından Sağlık Bakanlığına yapılacak ödemeye ilişkin usul ve esaslar Sosyal Güvenlik Kurumu ve Sağlık Bakanlığı tarafından ayrıca belirlenir.”denilmiştir. Kanunun geçici 1.maddesinde bu hükmün daha önce meydana gelen trafik kazalarına da uygulanacağı düzenlenmiştir. Bu durumda davacının tedavi giderlerini davalı … şirketinden ve sürücüden talep etme imkanı kalmamıştır. Dava haklarında dava açılanların husumet ehliyetleri bulunmamaktadır. Bu nedenle davacının davasının husumet yokluğundan reddine” karar verilmiş ve verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/11114 Esas 2017/1119 Karar sayılı ilamında ” 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. maddesinde, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanununa göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçtiğinde kuşku yoktur. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasanın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk “Sosyal Güvenlik Kurumu’na” geçtiğinden eldeki davada yasal hasımın “Sosyal Güvenlik Kurumu” olması gerekir. Somut olayda dava dilekçesinde talep edilen tedavi giderlerinin tamamı faturalı olduğundan tedavi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğuna esas nitelikte olduğu anlaşıldığından, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren 6111 Sayılı Yasanın geçici 1.maddesi gereği SGK Yasanın çıkmasından önceki trafik kazalarından kaynaklanan faturalı tedavi giderlerinden de sorumluluğunun doğduğu böylece yasal hasım haline geldiğinden “Sosyal Güvenlik Kurumu”nun davaya dahil edilmesi, tarafların delillerinin toplanması, davacı tarafından talep edilen 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğunun tespit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Her ne kadar gerekçeli karar başlığında dava tarihi 31.08.2010 yerine 31.05.2010 olarak yazılmış ise de, bu husus mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak değerlendirilmiştir” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş ve mahkememizin yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılmıştır.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda Sosyal Güvenlik Kurumu’da dava dilekçesi tebliğ edilmiş ve davaya dahil edilmiştir.
Mahkememizce 1 sosyal güvenlik kurumu mevzuatında uzman bilirkişi, 1 sigortacı bilirkişi, 1 genel cerrahi uzmanı doktor bilirkişilerden davacı tarafından talep edilen 2918 saylıı yasanın 98.maddesi kapsamında tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunun tespit edilmesi yönünden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti raporunda; Davalı … adına 25.09.2008 tarihinde düzenlenen … Protokol numaralı Proforma Fatura; 16.504,09 toplam, -0,01 indirim, 1.222,51 TL KDV %8, yekün, 16.504,10 TL, davalı … adına 25.09.2008 tarihinde düzenlenen … Protokol numaralı Proforma Fatura 482,03 TL toplam, -0,00 indirim, 35,70 TL KDV %8, yekün 482,03 TL olmak üzere toplam ana para 16.986,13 TL, yasal faiz 14.881,25 TL toplam 31.867,38 TL sosyal güvenlik kurumuna rücu edilen fatura bedeli ve yasal faiz tutarı olduğu belirtilmiştir.
Davalı vekilince bilirkişi heyeti raporuna itiraz edilmiş ise de;
Mahkememizce, Yargıtay … Hukuk Dairesinin …/… E- …/… K sayılı … tarihli “… tarihinde 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” yürürlüğe girmiştir.
Bu Kanunun 59. maddesi ve geçici madde 1 ile trafik kazası ile sebebi ile kazazedelerin sağlık hizmet bedellerinin, sosyal güvenceleri olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı ve yine bu kanunun yayınlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre; 6111 Sayılı Kanun gereği yasanın yayımlandığı tarihten önce ve sonra meydana gelen tüm trafik kazaları nedeni ile sunulan belgeli sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacaktır. Bu nedenle davacının dava konusu tedavi giderlerinden belgeli/faturalı sağlık giderlerinin tümünden Sosyal Güvenlik Kurumu, belgesiz/paramedikal giderlerden ise aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sorumludur.
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun tedavi giderlerinden Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kapsamındaki sorumluluğuna ilişkin hüküm Danıştay 10. Dairesinin 05.10.2010 tarih, 2007/7391 Esas, 2010/7354 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan raporda bilirkişi tarafından Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğu yönünden SUT kapsamında değerlendirmeye gidilmesi de doğru değildir. Mahkemece tedavi giderlerine ilişkin faturaların hizmet ile uyumlu ve gerekli olup olmadığı konusunda SUT kapsamında bir değerlendirme yapılmaksızın kaza ile illiyet bağı bulunan ve 6111 sayılı Yasa kapsamında kalan tüm belgeli tedavi giderlerinden Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumlu olacağı dikkate alınarak ek rapor alınmak suretiyle…” şeklinde verilen emsal kararı dikkate alınarak itiraza itibar edilmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde sonuç olarak, 6111 Sayılı Yasa kapsamında kalan dava konusu “tedavi giderine” yönelik talebe ilişkin olarak “Sosyal Güvenlik Kurumu”nun davaya dahil edilmiş, bilirkişi raporu ile davacı tarafından talep edilen tedavi giderlerinden 2918 sayılı Yasanın 98.maddesi kapsamında kalanların ve Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğuna esas olanların belirlenmiş ve 2918 Sayılı Yasanın 98 maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumlu tutulması gerektiği anlaşılmakla, itibar edilen bilirkişi raporu ve Yargıtay bozma ilamı dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … ve … Sigorta AŞ aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı … aleyhine açılan davanın KABULÜ İle: 16.986,13 TL’nin 24/03/2010 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.160,32 TL harçtan peşin olarak alınan 252,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 908,07 TL harcın davalı Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yargılama sırasında yapılan mevzuat değişikliği nedeniyle haklarında açılan dava usulden reddedilen davalı … Sigorta AŞ lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından … ve … Sigorta AŞ’ye yönelik yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yapılan 17,15 TL başvurma, 252,25 TL peşin, 295,95 TL tebligat, müzekkere, talimat gideri, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.065,35 TL yargılama giderinin davalı Sosyal Güvenlik Kurumundan alınarak davacıya verilmesine,
8-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve dahili davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı … Sigorta AŞ vekilinin ve davalı …’un yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay’a TEMYİZ yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 13/11/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır