Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/294 E. 2018/181 K. 16.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/294 Esas
KARAR NO : 2018/181
DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2015
KARAR TARİHİ : 16/03/2018

Mahkememizden verilen … tarihli, …/… Esas, …/… sayılı karar, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarihli, …/… Esas, …/… karar sayılı ilamıyla bozulmakla, dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilerek, yapılan açık yargılamaları sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı borçlu ile yapmış olduğu … tarihli sözleşme uyarınca, borçlunun … Enerji Sistemleri Isıtma Soğutma Doğalgaz İnş. San. ve tic. Ltd. Şti.’nde bulundan hisselerinin devri konusunda anlaştıklarını, anlaşma üzerine müvekkilinin davalıya % 50 hissesine karşılık belirlenen 85.000,00 TL’nin 20.000,00 TL’sini sözleşme anında ödediğini, sözleşme gereğince borçlunun şirketteki hisselerini 1 hafta içinde müvekkiline devretmeyi taahhüt ettiğini, ancak davalının sözleşmenin eki niteliğinde bulunan alacak ve borç dökümlerinde belirttiği hususların gerçeği yansıtmadığının, sözleşmeden sonra da şirket adına sözleşmeye aykırı olarak tahsilatların davalının uhdesine geçirildiğinin anlaşıldığını, bunun üzerine davalıya ödemiş olduğu 20.000,00 TL’nin iadesini talep ettiklerini, davalıya ihtarname gönderdiklerini davalının parayı iade etmemesi üzerine Antalya … İcra Müdürlüğü’nün …/… esas (eski esas …/…) sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, alınan haciz kararı üzerine davalının 20.000,00 TL’yi dosyaya yatırdığını, ancak paranın kendisine ödenmediği gerekçesiyle takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, durma kararının kendilerine tebliğ edilmemesi nedeniyle dava açma süresinin işlemeye başlamadığını, davalının haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı hakkında % 20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın süresinde açılmadığını, 20.000,00 TL paranın müvekkiline ödendiğine dair davacının elinde herhangi bir belgenin bulunmadığını, bu paranın müvekkiline ödenmediğini, davacının sözleşmeye dayanarak dava dışı şirketin alacaklarını 3-5 gün içinde piyasadan toplayarak ortadan kaybolduklarını, bu yüzden müvekkilinin zor durumda kaldığını ve acze düştüğünü, sözleşme ekindeki dökümü yapılan borçların tamamına yakınının yani 105.695,39 TL’nin şieket adına davacıya ödendiğini, ayrıca müvekkilinin borç dökümünde yer almayan 6.725,00 TL’lik borcu da alacaklılara ödediğini, yani devir ile birlikte davacının üzerine borç yıkılmadığını, aksine borçların tamamının müvekkilinin üzerinde kaldığını, davacının şirketi devraldıktan sonra şirket alacaklarını tahsil edip şirketin içini boşalttığını, davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla, davanın reddine, davacı hakkında % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce …/… Esas sayılı dosyada yapılan yargılama sonunda;
TTK.595/1. maddesi uyarınca yazılı şekil şartı yanında hisse devrine ilişkin işlemlerde yazılı şekil şartının yanında imzaların noterce onaylanması da gereklidir. Aksi takdirde sözleşme geçersidir.
Geçersiz hisse devir sözleşmesi uyarınca verildiği iddia edilen paranın iadesinde TBK. Sebepsiz Zenginleşme Kuralları uygulanacak olup, dava mahkememizin göre alanı dışındadır. Davaya bakma görevi genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemelerindedir. Bu nedenle davanın HMK.’nun 114/c ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle görev yönünden usulden reddine dair karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarihli, …/… Esas, …/… karar sayılı ilamı ile; “Dava hisse devir sözleşmesinin feshi nedeniyle sözleşme kapsamında verilen bedelin iadesi istemine ilişkin olup mahkemece görevsizlik kararı verilmiştir. Hisse devri TTK ‘de düzenlenmiştir. Hisse devrine ilişkin uyuşmazlıklarda TTK 4. ve 5. maddesi uyarınca ticaret mahkemesi görevlidir. Davaya konu hisse devir sözleşmesinin geçerli olup olmadığını, ödenen bedelin istenip istenemeyeceğini değerlendirecek mahkeme ticaret mahkemesidir. Bu durum karşısında, işbu davada mahkemenin görevli olması nedeniyle işin esasına girilmesi ve taraf kanıtlarının toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı tarafından şirket hissesinin devri sözleşmesi nedeniyle davalıya verdiği 20.000,00 TL nin sözleşmeden cayılmış olması nedeniyle tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmış, davalının itirazı üzerine İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açılmıştır.
Davalı sözleşmede her ne kadar bu miktar paranın verileceği kararlaştırılmış ise de, verilmediğini, davalıya hiçbir borcunun bulunmadığını savunmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan … tarihli sözleşmenin tarafların hak ve yükümlülüklerinin düzenlendiği 3. Maddesinin alt bentlerinde “… Bu bedelin 20.000(yirmibintürklirası) işbu protokolün imzalanması sırasında, geri kalan kısmı ise resmi devir sırasında ödenecektir.” ibaresi yer almaktadır.
Taraflar arasanda düzenlenen harici hisse devri sözleşmesinin daha sonda resmi prosedürünün yerine getirilmediği ve hukuken geçersiz hale geldiği konusunda taraflar arasında bir ihtilaf yoktur.
Davacının bu miktar parayı ödediğine dair elinde HMK 200. Maddesi uyarınca kesin delil niteliğinde bir belgesi bulunmamakta olup, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanılmadığından yemin teklif etme hakkı da bulunmaması, davalı tarafından protokolün imzalanması sırasında ödeme yapılmadığının savunulması ve ispat yükünün davacı üzerinde bulunması karşısında, ispatlanamayan davanın reddine yasal şartları oluşmayın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2- Yasal şartları oluşmayın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 35,90 TL harcın, peşin alınan 239,05 TL harçtan mahsubu ile artan 203,15 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 2.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı16/03/2018

Katip …

Hakim …

¸e-imzalı ¸e-imzalı