Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/27 E. 2018/37 K. 16.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/27 Esas
KARAR NO : 2018/37
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2017
KARAR TARİHİ : 16/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili davacının, davalıdan 3 adet faturadan kaynaklanan alacağının tahsili amacı ile davalı hakkında Antalya … İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun borca ve ferilerine kötü niyetli olarak itiraz ederek takibin durduğunu, alacaklı müvekkili davacının esnaf olup, yapılan işin ise borçlu tarafın tüzel kişi tacir olması ve ticari işlerinden olması nedeni ile ticari bir iş olduğunu ve ticaret mahkemelerinin görev alanına girdiğini, davalı borçlunun davacı müvekkilinin böyle bir borçlarının olmadığını iddia etmekte isede, faturalar ve mutabakatların incelendiğinde görüleceği üzere, müvekkilinin almış olduğu 4000 TL bedeli düşerek ödenmeyen 21.500 TL tutarındaki miktar üzerinden icra takibi başlatıldığını, sözleşmede belirtilen aracın satıldıktan sonra yahut iş bittikten sonra borcun ödeneceği beyan edildiğini, hem söz konusu aracın satılmış olması hemde işin bitmiş olması sebebi ile borcun muaccel olduğunun sabit olduğunu, bu yöndeki itirazların soyut ve gerçek dışı olduğunu, davalı borçlunun faturalara itiraz etmediğini, ayrıca imza atarak malın ve hizmetin ifa edildiğini kabul davalı tarafın kötü niyetli olduğunu beyan ederek, borçlu davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile, takibine devamına. borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın likit olması, borcun ve temel ilişkinin varlığını ikrar edilmiş olması ve somut deliler ile kanıtlanmış olması nedeni ile % 40 dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı arasında … tarihli ” PVC Pancur Isıcam Sözleşmesi ” düzenlendiğini, bu sözleşme kapsamında sözleşmede de görüleceği üzere karşı taraf ile belirlenen işin gerçekleştirilmesi halinde ücret olarak …plakalı aracı satarak bedelinin ödeneceğinin, aracın satılmaması durumunda ise iş bitiminden sonraki 7 iş günü içerisinde belirlenen ücretin ödeneceğini, bu maddeden aracın satıldığı zaman ücretin ödeneceği yorumunu çıkarmanın dürüstlük kuralına, sözleşmenin muhtevasına ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı tarafın alacağın dayanağı olarak faturaları gösterdiğini, başka herhangi bir belge sunamadığını, söz konusu faturaların incelendiğinde sadece malzemeler ile alakalı bir durumun fatura altına alındığını, herhangi bir işçilik ,montaj vb. durumların yazılmadığını, söz konusu faturaların her ne kadar farklı tarihlerde imzalanmış gibi görünse de davacı tarafın ” malları işyerine götüreceği yolda maliye kontrolünde sorun yaşamamak için faturalandırması gerektiği” gerekçesiyle aynı gün kendi el yazısıyla 3 nüsha halindeki faturayı düzenlediğini ve takdim ettiğini, söz konusu faturalardaki malzamelerinde sözleşmeye konu inşaat alanında kullanılmamış olması, işin yapılacağı binada bu kadar malzemenin kullanabileceği alanın bulunmaması durumlarının dahi faturaların gerçeğe aykırı düzenlendiğini kanıtladığını beyan ederek davanın reddine, davacın tarafın %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce Antalya …. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası celp edilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır. İncelenmesinde; Alacaklı … vekili tarafından borçlu … aleyhine toplam 21.500,00 TL alacağın tahsili için … tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin … tarihinde borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu şirket yetkilisinin …havale tarihli dilekçesi ile icra takibine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Antalya Vergi Dairesi Başkanlığının cevabi yazısında; davacının … tarihinde itibaren Büro, Okul, İbadethane vb. Mobilya İmalatı faaliyetinde dolayı mükellef olduğu, işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu belirtilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması için defter inceleme günü verilmiş, davacı ve davalı tarafça sunulan ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve Mali Müşavir Bilirkişi …’ dan rapor alınmıştır.
Bilirkişi …., … tarihli raporunda özetle; Davacı tarafın fatura alacaklanna karşılık davalı aleyhine aşağıdaki şekilde icra takibi başlatmış olduğunu, 21.500,00 TL asıl alacak, 0,00 TL işlemiş faiz, 21.500,00 TL toplam olduğunu, davacının işletme defter kayıtlarına göre davacının davalıya 3 adet toplamda 25.499,80TL fatura düzenlediğini, ancak davacının işletme defteri tutmasından ötürü, işletme defterinden varsa davalının yapmış olduğu ödemelerin tespitinin mümkün olmadığını, davacı yanın dava dilekçesinde de belirttiği üzere davalıdan 4.000,00TL nakit ödeme aldığı ve icra takibini bu ödemenin düşülmesinden sonra 21.500,00TL üzerinden açmış olduğunu, davayı ise 16.510,00TL üzerinden açtığını, davalının usulüne uygun tutulan ticari defter kayıtlanna göre … itibari ile davacıya 16.499,80TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğunu, davacının davayı 16.510,00TL üzerinden açtığı davalının ticari defterlerinde de davacının 16.499,80TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu 10,20TL farkla dava değeri ile davalının ticari defterlerinde ki davacının alacak tutarının ufak bir farkla birbiri ile örtüştüğünü, davalının iddiasında bahsettiği fatura içeriklerinin inşaat alanındaki malzemeler olmadığı bu faturaların fazla düzenlediği iddialarının yerinde tespit edilmesi gereken bir husus olmasından ötürü bu tespitin yapılmasının ise uzmanlık alanları dışında olmasından ötürü bu konuda tarafımızca herhangi bir değerlendirme yapılamadığını, ancak davalı yanca da icra takibine konu 3 adet faturanın da ticari defterlerinde kayıtlı olduğu faturalara yapılmış bir itiraz da olmadığı ve … tarihli ticari defterlerindeki davacıya borç tutarının 10,20TL farkla davacının açtığı iş bu davanın değeri ile aynı olduğu değerlendirildiğinde davacının 16.499,80TL davalıdan alacaklı olduğunun kabul edilmesi gerektiğini , davacı yanın 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 2. Maddesine göre takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz isteyebileceği kanaat ve sonucuna varılacağı belirtilmiştir.
Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından gönderilen cevabi müzekkerede davacının işletme hesabına göre defter tuttuğu, Antalya Esnaf ve Sanaatkarlar Odaları Birliğine yazılan müzekkere cevabından Esnaf Sicil Müdürlüğünde madeni eşya sanaatklarları esnaf odasına kayıtlı esnaf olduğu, Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün cevabi müzekkeresinden tacir kaydının bulunmadığı, bu duruma göre davacının tacir sıfatının bulunmadığı sabit olmuştur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Somut olayda, davacı tarafından mahkememize fatura alacağına istinaden itirazın iptali davası açılmış ise de, davacının tacir olmadığı anlaşılmıştır. Davalı tacir ise de, davacının, TTK’nın 4. maddesi kapsamında tacir olmadığı tespit edildiğinden, bu halde TTK’nın 4. maddesi uyarınca uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığı, davanın mutlak ticari dava türlerinden de olmadığı anlaşılmakla, davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 20. HD. 22/12/2016 tarih, 2016/14034 esas ve 2016/12539 karar sayılı ilamı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/1982 E- 2016/976 K sayılı 31/05/2016 tarihli ilamı)
HÜKÜM : / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle görev yönünden usulden reddine,
2-Antalya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
3-Karar keşinleştiğinde, iki haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli Antalya Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, HMK’nun 19/3 ve 20/1 c 1 maddeleri uyarınca taraflardan birinin 2 hafta içerisinde Mahkememize başvurarak talep etmeleri halinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderileceği, talep etmemeleri halinde ise davanın açılmamış sayılacağına karar verileceği hususunun ihtarına,
4-Yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi durumunda yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu anlatıldı. 16/01/2018

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı