Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/185 E. 2019/163 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/185 Esas
KARAR NO : 2019/163
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2017
KARAR TARİHİ : 21/03/2019

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;davalının müvekkili şirkette 06/12/2013 tarihinde 25/09/2016 tarihleri arasında çalıştığını, davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak feshedildiğini, müvekkili şirket tarafından düzenlenen eğitim seminerleri sayesinde optik alanda nitelik ve tecrübe kazandığını, müvekkili şirketin uğradığı zararlar ile eğitim giderlerinin dışında ayrıca son aylık brüt ücretinin 6 katı tutarında cezai şart ödemesi gerektiğini, davalı …’ın iş sözleşmesini haksız feshetmesi üzerinden 2 yıl geçmeden Antalya’da bulunan optik alanında faaliyet gösteren … Optikte çalışmaya başladığını ve rekabet yasağını ihlal ettiğini,rekabet yasağını ihlal eden davalı …’ın müvekkili şirketin uğradığı zararların dışında son aylık brüt ücretinin 6 katı tutarında cezai şart ile eğitim giderlerinin ödemesi gerektiğini, bu nedenlerle son aylık brüt ücreti olan 1.647,00 TL’nin 6 katı olan 9.882,00 TL cezai şart bedeli, 300,00 TL eğitim giderinin davalıdan alınarak müvekkili şirkete verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;dava dilekçesi ekinde sunulan tarihsiz ve neredeyse tamamı boş sözleşmenin eğitim ve çalışma yasağı başlıklı maddesinin bulunduğu sayfadaki imzanın müvekkili imzasına benzemediğini, sözleşmenin aslının davacı şirket tarafından dosyaya sunulması gerektiğini, davacı şirketin cezai şart isteminin haksız olduğunu, sözleşmenin işçi tarafından değil işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini, iş akdinin haksız fesih nedeniyle kıdem-ihbar tazminatına yönelik Antalya … İş Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasının açıldığını, bu dosyanın sonucunun beklenilmesi gerektiğini, müvekkilinin … optikte çalıştığı iddiasının yalan olduğunu, bu nedenlerle açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan … tarihli yargılamada davalı vekili “davacı tarafta müvekkilin imzaladığı iş sözleşmesindeki imza müvekkiline aittir, müvekkile ait imzayı kabul ediyoruz” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce Antalya … İş Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyanın ASLI celb edilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır. İncelenmesinde; davacı …, davalı … Optik Tic. Ve San. Aş’ye karşı açmış olduğu işçilik alacağından kaynaklı, taleplerinin kabulüne karar verildiği, karşı dava olarak ihbar tazminatı talebinin reddine karar verildiği, dosya içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin İstinaf başvurunun esastan reddine ilişkin … tarihli kararının ve kararın tebliğine ilişkin tebligat parçalarının bulunduğu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kesin olarak verildiği görülmüştür.
Mahkememizce SGK İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalının hizmet cetveli ile çalıştığı işyerlerine ait işyeri ünvan listeleri dosyamız arasına celp edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet aktinde yer alan rekabet yasağına ilişkin hükümlerin ihlali nedeniyle cezai şart istemine ilişkindir.
Davacının, davalı ile aralarında düzenledikleri Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi ve bu sözleşme içerisinde belirtilen 13. Maddede belirtilen Rekabet ve Çalışma Yasağı hükmüne dayanarak davalının rekabet yasağını ihlal ettiği gerekçesi ile TBK.444 ve devamı maddeleri uyarınca tazminat davası açtığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 54. ve devamındaki maddelerde haksız rekabete ilişkin düzenlemelere yer verilmiş olup haksız rekabet; aldatıcı hareket veya hüsnüniyet kaidelerine aykırı sair suretlerle iktisadi rekabetin her türlü suistimalidir şeklinde tanımlanmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın Çalışma ve Sözleşme Hürriyeti başlığı altında düzenlenen 48. ve devamı maddelerinde herkesin dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahip olduğu anayasal teminat altına alınmıştır.
6098 sayılı TBK’nın 26. maddesinde bir akdin mevzunun, kanunun gösterdiği sınır dairesinde serbestçe tayin olunabilir denilmekle birlikte 27. maddesinde ise akdin mevzunun kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına veya konusu imkansız olan sözleşmelerin kesin olarak hükümsüz olacağı belirtilmiştir. Sözleşmenin tarafları, sözleşme özgürlüğü ilkesi çerçevesinde sözleşmenin konusunu belirlemede özgür iseler de bu özgürlüğün sınırsız ve sonsuz olduğu söylenemez. TBK’nın 19, 20, 445. maddelerinde bu özgürlüğün sınırları çizmiştir. Sözleşmede öngörülen rekabet yasağı; ancak işçinin iktisadi geleceğinin hakkaniyete muhalif olarak tehlikeye girmesini menedecek surette zaman, yer ve işin nevi noktasından hal icabına göre münasip bir hudut dahilinde şart edilmiş ise geçerlidir.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde; davacı işveren tarafça davalı işçiyi işyerinden “Defol git buradan, çık git mağazamdan… Vb” gibi ifadelerle kovduğu için davalı tarafın açtığı işçilik alacaklarına ilişkin davada davacı işverenin iş akdini haksız feshetmesi sebebiyle davalı işçi lehine kıdem tazminatına iş mahkemesince hükmedildiği ve bu kararın istinaf onamasından geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacı taraf iş sözleşmesinin 13. Maddesi gereği “iş bu sözleşmenin herhangi bir sebeple sona ermesinden” ibaresine dayanarak tazminat talep etmiş ise de davacının davalıyı işyerinden kovarak iş akdini haksız feshetmesi üzerine kendi haksız eylemine dayanarak lehine sonuç çıkarmayacağı gibi yukarıdaki yasal düzenlemeler gereğince davacının dayandığı bu hükmün hükümsüz olduğu, dosya arasına celp edilen işe giriş bildirgesine göre de davalının ön muhasebeci meslek adı ve kodu ile başka bir işyerinde çalıştığı hususları birarada değerledirildiğinde davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin olarak alınan 173,89 TL harcın mahsubu ile bakiye 129,39 TL harcın karar kesinleştiğinde istemi halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 21/03/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır