Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/15 E. 2018/188 K. 19.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/15 Esas
KARAR NO : 2018/188
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/01/2017
KARAR TARİHİ : 19/03/2018

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirket ile akdettiği … tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesi ile davacının … şubesi satış bölümünde mümessil pozisyonunda çalışmaya başladığını, … tarihinde aynı sektörde faaliyet gösteren rakip firma olan dava dışı … Ecza Deposunda işe başlayacağını belirterek istifa suretiyle iş sözleşmesini feshederek işyerinden ayrıldığını, daha sonra adı geçen şirketin … şubesinde çalışmaya başladığını, bu nedenle taraflar arasında akdedilmiş iş sözleşmesinin 11/u maddesinde düzenlenen rekabet yasağına aykırı davrandığını, bu maddedeki düzenleme gereğince 15.000,00 TL tazminatın tahsili amacı ile davalı aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının … tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğunu belirterek, haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın müvekkilinin ikametgahı olan … İş Mahkemesinde açılması gerektiğini, taraflar arasında akdedilmiş iş sözleşmesinin 11/u maddesinde düzenlenen cezai müeyyide tek taraflı olup sadece işçiye uygulanmasının söz konusu olduğunu, kararlaştırılan cezai şart işveren lehine tek taraflı olarak düzenlenmiş olmakla geçersiz olduğunu, ayrıca belirsiz süreli iş sözleşmesinde yer alan cezai şart düzenlemesinin geçersiz olduğunu, davacının iddiasını dayandırdığı ve taraflar arasında imzalanmış iş sözleşmesinin 7 ve 11/u maddelerinde yer alan boşlukların davalı tarafından doldurulmamış olduğunu, sözleşmenin imzası sırasında boş olan kısımların kim tarafından doldurulduğunun tespiti gerektiğini, ayrıca iş sözleşmesinin 6.maddesinde 2 aylık deneme süresi öngörüldüğünü, tarafların deneme süresi içinde hizmet akdini bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshedebileceğini … tarihinde başlayan iş ilişkisi 2 aylık deneme süresi içinde … tarihinde davacı işverence kabul edilen istifa dilekçesi ile sona erdirildiğini, deneme süresi sona ermeden gerçekleşen işten ayrılma nedeniyle cezai müeyyidenin uygulanmasının mümkün olmayacağını, cezai şartın deneme süresi içinde de geçerli olduğuna ilişkin bir sözleşme hükmünün de bulunmadığını belirterek, davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası celb edimiş ve dosyamız arasına alınmıştır. İncelenmesinde; alacaklının … Ecza Deposu İthalat ve İhracat Tic. AŞ, borçlunun … olduğu, … tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinin … Maddesindeki cezai şart hükmüne dayalı olarak, 15.000,00 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı ve davalının yapılan takibe süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Davacı Tanığı … talimatla alınan beyanında: “Ben davacı … Ecza Deposunun … Şube Müdürlüğünü yapmaktayım. Davalı da … şubesinde personel olarak çalışmaktaydı. Şu anda … da aynı iş kolunda faaliyet gösteren … Ecza Deposunda çalışmaktadır. Davalı, davacı firmanın … şubesinde Bafra bölgesinde mümessil olarak çalışıyordu. Şimdi ise … Ecza Deposunun … bölgesinde mümessil olarak çalışmaktadır. Davalı yetkisili olduğum şirketin … şubesinde yaklaşık iki ay çalışmıştır. Davalı ile iş sözleşmesini ben imzalamıştım. Sözleşmede davacı firmadan ayrıldıktan sonraki bir yıl içerisinde … ili ve ilçelerinde ilaç depoculuğu yapan iş yerlerinde çalışmamayı taahhütü bulunmaktadır. Davalı yetkilisi bulunduğu şirketten ayrıldıktan sonra aynı iş kolunda faaliyet gösteren başka bir firmada çalışmaya başlayarak bu taahhütünü ihlal etmiştir. Davalı ile sözleşme imzalamadan önce sözleşmeyi kendisine verip okumasını söyledim. Sözleşmeyi okuyup incelendikten sonra imzaladı. Bizimle çalışmaya başladıktan 1,5 ay sonra … Ecza Deposunda iyi bir teklif aldığını, oraya geçmek istediğini söyledi ancak teklif edilen rakama net olarak söylemedi. Ben kendisine rakamı sordum tam olarak söylemese de sorduğum rakama yakın bir rakam olduğunu söyleyince teklif edilen tutarın 3.000,00 TL civarında bir tutar olduğunu tahmin ettim ve kendisine ücretinin 3,500,00 TL ye çıkarabileceğimi söyledim. Bunun üzerine bana iyi bir teklif yaptın. Kafam karıştı ben adamlara söz vermiştim şimdi ne yapacağım demeye başladı. Bende kendisine bizden olur almadan ve iş ilişkisini sonlandırmadan başkasına söz vermesinin uygun olmadığını, teklifimi düşünmesini söyledim. Kendisi de bana bir kaç gün düşüneceğini belirtti. Bir kaç gün geçtikten sonra yine gelip ben ayrılıyorum dedi. Bende kendisine sözleşmede tazminat hükmü olduğu, şirket bu maddeyi kullanırsa sıkıntı yaşayabileceğini söyledim. Kendisi de cevaben zorla mı çalıştıracaksınız dedi ve işten ayrılarak … Ecza Deposunda çalışmaya başladı. Davalı bizde çalıştığı süreçte sorumlu olduğu Bafra bölgesinde müşteri portföyümüzü , satış koşullarımız, satış rakamlarımızı, yaptığımız ciroyu öğrendi. Söyleyeceklerim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı Tanığı … talimatla alınan beyanında: “Eczacı olarak çalışmam ve davalının da ilaç deposunda çalışması sebebiyle davalıyı tanırım, ilaç siparişlerimizi davalıya bildiriyorduk, davalı ilk olarak başka bir depoda çalışıyordu, oradan kanuni haklarını alarak ayrıldı ve davacı … Ecza Deposunda çalışmaya başladı, taraflar iş sözleşmesi yaparken iş sözleşmesinde davalının 1 yıl süre ile çalışacağı ve iş yerinden ayrılmayacağına dair bir şart varmış ancak davalı imzaladığı sırada bu hususa dikkat etmeden imzalamış ancak yapmış olduğu sözlü mutabakatta böyle bir şart yokmuş, bu hususta … Ecza Deposunun müdürü olan ve şu an ismini hatırlayamadığım şahısla birlikte davalı eczanemdeydi, bu husus konuşuldu, ecza deposunun müdür davalıya böyle bir şarttan kendisinin de haberi olmadığını ancak böyle bir şart varsa da bu hususun dava konusu yapılmayacağını söyledi, ben bu hususa tanık oldum, ayrıca … Ecza Deposu küçük bir depodur ve eczanenin ihtiyaçlarını tam ve zamanında karşılayamamaktadır, davalı davacı firmaya geçince daha önce çalıştığı bir çok müşterisine de davalı firmadan ilaç temin etmiştir, yani kendi müşteri çevresini çalıştığı firmaya dahil etmiş ve kendi müşteri çevresini de mağdur etmemek için bu iş yerinden ayrılmıştır, bildiğim kadarıyla davalı şu an … Ecza Deposunda çalışmaktadır, eczacılık sektöründe önemli olan istenilen ilaçların zamanında teminidir ancak iş ilişkilerini kuran da depo çalışanlarıdır, onların da işine sahip çıkması önemlidir, davalı da ikili dialogları ile davacı firmaya bir çok müşteri kazandırmıştır ve halen de bir kısmı devam etmektedir ancak bir kısmı da davalı ile olan iyi ilişkileri sebebiyle daha büyük bir firma olması nedeniyle yeni firmasından talepte bulunmaktadır, davalının davacı firmadaki ve sonradan işe başladığı firmadaki görevi aynıdır, benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir, tanıklık ücreti talebim yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … talimatla alınan beyanında: “Davalı …’ı eczanem olması ve kendisinin eczaneye mal getirmesi nedeniyle tanıyorum. Kendisi daha önceden … Ecza Deposunda çalışmaktaydı. Bu şekilde bize mal getiriyordu, daha sonra oradan ayrıldı ve … Ecza Deposuna geçti. Biz de …’ın oradan ayrılması nedeniyle … Ecza Deposuyla alışverişimizi keserek … Ecza Deposu ile çalışmaya başladık. Benim bildiğim kadarıyla kendisi … Ecza Deposunda koşulların daha iyi olması nedeniyle işten ayrılmıştı. Maddi olarak bu koşullar daha iyiydi. Ben kendisinin … Ecza deposu ile ilgili ticari bilgi ya da sırhları başkasına aktardığına dair bir şeye şahit olmadım. … Ecza Deposunda çalıştığı süre boyunca oraya hep artıları olmuştur. Herhangi bir zararı olmamıştır. Davacı taraf şirketlerini zarara uğrattığını belirtmiş ise de, tam aksine … orada çalıştığı süre zarfında fayda sağlamıştır. Biz de kendisine olan güvenimiz nedeniyle o oradan ayrılınca … Ecza Deposuyla çalışmaya başladık” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … talimatla alınan beyanında: “…’ı depo satış sorumlusu olması ve benim eczaneme mal getirip götürmesi nedeniyle tanıyorum. Kendisi şuanda …. Ecza Deposunda çalışmaktadır, daha önce de bildiğim kadarıyla Hedef ve … Ecza Depolarında çalışmıştı. Ben kendisinin tam olarak hangi sebeple işten ayrıldığını bilemiyorum. …. Ecza Deposunun şartları daha iyidir, belki tahminen maddi sebeplerle oraya geçmiş olabilir. Tam tarihini bilmiyorum ama … Ecza Deposunda galiba geçen sene aralık ayında işe başlamıştı. Ecza depoları arasında kıyaslama yaptığınızda … Ecza ‘nın , … Ecza’ya göre servisleri daha azdır, çalışanlar için bilemem ancak eczaneler arasında … Ecza Deposunun çalışma hacmi bana göre daha yüksektir. Ben davalı …’ı hangi ecza deposunda çalışırsa çalışsın güvenliir ve işini iyi yapan birisi olarak biliyorum. Başkaca olayla ilgili bilgim yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış ve 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin … tarihli raporunda özetle; davalının, taraflar arasında akdedilen … tarihli iş sözleşmesi ile davacı şirketin … Şubesindeki satış biriminde mümessil olarak çalışmaya başladığı, … tarihli dilekçesi ile iş sözleşmesinin istifa suretiyle sona erdirdiği, … tarihinde aynı sektörde faaliyet gösteren … Ecza Deposu AŞ’nin … Şubesinde satış mümessili olarak çalışmaya başladığı, iş sözleşmesinin 11/u maddesindeki düzenlemenin rekabet yasağı sözleşmesi niteliğinde olduğu, TBK’nın 444/1 maddesinde öngörülen yazılılık koşulunun gerçekleştiği, coğrafi yönden … ile, konu bakımından saha satış kadrosu görevi ve zaman bakımından bir yıl olarak yapılan sınırlamaların makul ve TBK’nın 445 maddesindeki düzenlemeye uygun olduğu, davacı şirket ile davalının istifadan sonra çalışmaya başladığı şirketin iştigal alanlarının aynı olduğu, bu yönden satış temsilcisi olan davalının çalışması nedeniyle öğrendiği bilgileri işvereni olan davacı şirket aleyhine kullanmasının mümkün olduğu, davalının davacı işveren nezdindeki çalışması ile aldığı bilgilerin sorumluluğundaki eczanelere ilişkin olup ticari sır niteliğinde olmadığı, davalının … bölgesinde 1994 yılından itibaren ilaç şirketlerinde satış mümessili olarak görev yaptığı, mesleki yetkinliğinin çalışma hayatında elde ettiği bilgi ve tecrübeye dayandığı, bu nedenle işçinin ehliyet ve deneyimlerini iş sözleşmesinden sonra bir başka iş yerinde kullanmasının rekabet yasağına aykırılık teşkil etmeyeceği, davalının davacı şirket nezdinde çalıştığı sürede işle ilgili mahrem ve sır niteliği taşıyan bilgileri elde edebilecek bir konumda olmadığı, sorumlu olduğu bölgede eczacılarla kurduğu ilişki becerisi kişisel çabalarının ürünü olup, işten ayrıldıktan sonra bu bilgileri kullanmasının davacıya önemli bir zarar verecek nitelik taşımadığı, yapılan rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olmadığı, taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olduğunun kabulü halinde davalının iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın istifa suretiyle sona erdirerek bir yıllık rekabet yasağı süresi içinde aynı sektörde faaliyet gösteren … Ecza Deposu A.Ş.de çalışmaya başlayarak iş sözleşmesinin 11/u maddesinde düzenlenen rekabet yasağını ihlâl etmiş olması nedeniyle, davacı işverenin sözleşmede kararlaştırılan 15.000,00 TL cezai şartı davalıdan talep edebileceğine, bu miktarın mahkemece fahiş görülmesi halinde TBK.182/son maddesi gereğince yapılacak indirimin takdirinin mahkemeye ait bulunduğunu ve mahkemece belirlenecek miktar üzerinden davalının icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin aynı koşullarla devamı gerekeceğine, icra inkâr tazminatı talebinin takdirinin muhterem mahkemeye ait bulunduğu belirtilmiştir.
Dava, iş akdinin sona ermesinden sonraki dönemde iş sözleşmesindeki rekabet yasağı koşulunun ihlali sebebiyle cezai şart alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan … tarihli “Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi” başlıklı iş akdinin 11. maddesinin “u” bendinde; “iş akdi her ne sebeple olursa olsun sona erdikten sonra 1 (bir) yıl süre ile … ili ve ilçelerinde, ilaç depoculuğu sektöründe faaliyet gösteren iş yerlerinde saha satış kadrosunda çalışmamayı ve çalışırsa 15.000,00 TL tazminat ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” ” hükmüne yer verilmiş ve işveren olan davacı şirket tarafından bu hükme dayalı olarak davalıdan cezai şart talep edilmiştir.
Davalının, … tarihli istifa dilekçesi ile davacıya ait işten ayrıldığı ve 24/11/2016 tarihinde aynı sektörde faaliyet gösteren … Ecza Deposu AŞ’nin … şubesinde satış mümessili olarak çalışmaya başladığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 6. maddesinde; “İş bu sözleşme belirsiz sürelidir. İşçinin fiilen işe başladığı tarihten itibaren ilk 2 aylık süre deneme süresidir. Taraflar deneme süresi içinde hizmet akdini bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshedebilir” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm 4857 sayılı İş Kanunu’nun 15/2. maddesi ile uyumludur.
Taraflar arasındaki iş ilişkisi 2 aylık deneme süresi içerisinde sona erdiğinden, davalının ceza şart talebinin ön koşulu gerçekleşmemiştir. Diğer bir ifadeyle, kanun koyucu ve sözleşmeyle taraflar deneme süresi içinde kayıtsız ve şartsız iş ilişkisinin sonlandırılmasını kabul etmiştir. Buna göre, somut olayda, deneme süresi içerisinde iş akdinin sonlandırılması nedeniyle cezai şart alacağının talep edilebilirlik ön koşulu gerçekleşmemiştir.
Diğer yandan, taraflar arasındaki iş sözleşmesinde sadece davalı işçi aleyhine tek taraflı cezai şart koşulu getirilmiş olup, TBK’nın 420. maddesinde “Hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu geçersizdir.” hükmü gözetilerek, sözleşmenin bütünü dikkate alındığında sözleşmedeki cezai şartın geçersiz olduğu anlaşılmaktadır.
Sözleşmedeki cezai şartın karşılıklı veya geçerli olduğu düşünülse bile, davalı işçinin hangi eylem ve işlemi sebebiyle rekabet yasağına aykırı davrandığı davacı tarafından kanıtlanamamıştır. Davalının, 1994 yılından itibaren … bölgesinde ilaç şirketlerinde satış mümessili olarak çalıştığı, mesleki yetkinliğinin çalışma hayatında elde ettiği bilgi ve tecrübeye dayandığı, bu nedenle davalının ehliyet ve deneyimlerini iş sözleşmesinden sonra bir başka iş yerinde kullanmasının rekabet yasağına aykırılık teşkil etmeyeceği, ayrıca davalının, davacı şirket nezdinde çalıştığı sürede işle ilgili mahrem ve sır niteliği taşıyan bilgileri elde edebilecek bir konumda olmadığı, buna ilişkin bir delilinin de dosyaya sunulmadığı, davalının sorumlu olduğu bölgede eczacılarla kurduğu ilişki becerisi kişisel çabalarının ürünü olup, işten ayrıldıktan sonra bu bilgileri kullanmasının davacıya önemli bir zarar verecek nitelik taşımadığı, salt işçinin iş sözleşmesi sona erdikten sonra aynı sektörde başka bir işyerinde çalışmaya başlamasının rekabet yasağına aykırı davranış olarak değerlendirilemeyeceği dikkate alınarak, bu nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin olarak alınan 181,17 TL harcın mahsubu ile bakiye 145,27 TL harcın karar kesinleştiğinde istemi halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 95,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.19/03/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır