Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/142 E. 2018/30 K. 15.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/142 Esas
KARAR NO : 2018/30
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2017
KARAR TARİHİ : 15/01/2018

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili şirket arasında … tarihinde disribütörlük sözleşmesi imzalandığını, imzalanan sözleşmeye müteakip davalıya ürün teslimi yapıldığını, sözleşmenin feshi üzerine numune olarak verilen ürünlerin bir kısmının …arihinde geri alındığını, geri alınmayan ürünler için … tarihli 239401 numaralı 10.400,00 $ tutarlı faturanın tanzim edildiğini, faturada dolar kurunun 2.973 TL olarak kabul edildiğini, ödemelerin bu kur üzerinden yapılacağını, buna göre müvekkilinin fatura alacağının 30.919,20 TL olduğunu, davalı şirketin fatura ile aynı tarihli 5.000,00 $ karşılığı 14.865,00 TL’yi müvekkili firmanın hesabına yatırdığını ve …tarihinde 2.400,00$ karşılığı 7.135,20 TL ödeme daha yaptığını, davalı tarafça yapılan ödemelerden geri kalan tutarın 8.919,00 TL olduğunu, … tarihli fatura bedeli olan 8.900,00 TL’nin ödenmesi için Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini, yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğunu, bu nedenlerle yapıla itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; disribitörlük sözleşmesi imzalandıktan sonra müvekkili şirkete davacı firma tarafından teslim edilen ve müvekkili şirket tarafından davacıya iade edilen bir ürün bulunmadığını, aksine sözleşme imzalandıktan sonra müvekkili şirket tarafından davacı firma tarafından da imzalı … tarihli sipariş formu ile takibe konu faturada belirtilen malların siparişi verildiğini, ancak davacı şirket tarafından söz konusu malzemelerin ancak … tarihinde müvekkiline teslim edildiğini ve dava konusu … tarih … nolu 10.400,00 USD miktarlı fatura tanzim edildiğini, müvekkili şirket tarafından takibe konu faturanın davacı tarafa ödendiğini, takibe konu faturanın kapalı fatura olduğunu, davacı tarafından da imzalı … tarihli sipariş formunda belirtilen 1.500,00 USD’nin sipariş esnasında … AŞ yetkilisi …’a elden nakit olarak ödendiğini, yine müvekkili şirket yetkilisi … tarafından “…” açıklaması ile davacı tarafa … Bankası’ndan 1.500,00 USD havale yapıldığını, dekontunu sunduklarını, davacı şirketten başkaca alınan bir makine olmadığını, müvekkili şirket tarafından davacı kabulünde olan … tarih 5.000,00 USD karşılığı olarak 14.865,00 TL ödeme ve …tarihinde 2.400,00 USD karşılığı olarak 7.135,00 TL ödeme yapıldığını, yani davacı tarafa toplam 10.400,00 USD ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek, bu nedenlerle davanın reddine ve %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce …Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası celb edilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır. İncelenmesinde; davacı tarafın … tarih … nolu 10.400,00 USD miktarlı fatura bakiye alacağına dayalı olarak davalı aleyhine… tarihinde 8.900,00 TL asıl alacak, 280,90 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.180,90 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın borca ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve Mali Müşavir Bilirkişi …’dan rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda; davacı tarafın fatura bakiye alacağına karşılık davalı aleyhine icra takibine geçildiği, davacının ticari defter kayıtlarına göre davalıdan 1.037,44$ karşılığı 3.084,30TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, davalının ticari defter kayıtlarına göre davalının davacıya TL olarak herhangi bir borç bakiyesinin kalmadığı, dövizli hesaba göre ise 11,97$ fazla ödemesinin kayıtlı olduğu, davacı ve davalının ticari defterlerinde 10.400,00USD’lik faturanın TL değerinin ve … tarihindeki 1.500,00 USD ödemenin TL değerlerinin farklı olarak kayıt edildiği, her iki tarafın ticari defterlerinde TL tutarlar farklı olduğundan gerçek borç ve alacak tespitinin ancak USD bedeller üzerinden hesaplanabileceği, davalı tarafça sunulan ödeme makbuzları incelendiğinde davalının davacıya 8.900,00 USD ödeme yaptığının sabit olduğu, ayrıca taraflar arasında yapıldığı iddia edilen sipariş formunda davacı yetkilisi …’a yapıldığı iddia edilen 1.500,00 USD ödemenin tarafınca sipariş formundaki imzalar tam tespit edilemediğinden kabul edilip edilmeyeceğinin takdirinin mahkemeye ait olduğunu, davacı tarafından … tarihinde yapılan 1.500,00 USD ödemenin başka bir cihaz ile ilgili olduğunun iddia etmesine rağmen ticari defterlerinde takip faturası dışında davalıya düzenlenmiş başkaca bir fatura olmadığı tespit edildiğinden bu iddianın belgelerle kanıtlanması gerektiği, Bu durumda,
*Düzenlenen fatura bedelinin 10.400,00 USD olduğu sabit olduğundan, sipariş formunda yapıldığı iddia edilen 1.500,00 USD ödemenin kabul edilmesi durumunda, dekontla ödendiği sabit olan 8.900,00 USD’ye 1.500,00USD eklendiğinde 10.400,00 USD ödeme yapıldığı, yani fatura bedelinin ödemesinin yapıldığı ve davacının alacağının kalmayacağı;
*Ancak davacı yetkilisi …’a yapıldığı iddia edilen 1.500,00 USD ödemenin kabul edilmemesi durumunda ise, davalının dekontlarla ödemesini ispat ettiği 8.900,00 USD olduğundan, davacının alacağının 10.400,00 USD-8.900,00 USD=1.500,00 USD olacağı, davacının alacaklı olacağı sonucuna varılacak olursa davalı ihtar ile temerrüte düşürüldüğü, davacının talep edebileceği işlemiş faizin 96,99 TL olacağı, takip tarihi itibariyle toplam talep edilebilecek alacağın 4.556,49 TL olduğu, davanın alacaklı olacağı sonucuna varılacak olunursa davacı yanın 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 1. Maddesine göre takip tarihinden itibaren 4.556,49TL’ye değişen oranlarda yasal faiz isteyebileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce, taraf vekillerine, davacı şirket yetkilisi …’a … tarihli 1.500,00 USD ödeme yapılmasına ilişkin sipariş formunun aslının sunulması için süre verilmiş, ancak sipariş formu aslı dosyaya sunulmamıştır.
Mahkememizce taraflar vekillerinin bilirkişi raporuna itirazları nedeniyle Mali Müşavir Bilirkişi …’dan ek rapor aldırılmıştır. Bilirkişinin ek raporunda; dava dosyasına sipariş formunun aslının ibraz edilmediği görülmüş olup, davacı yanın böyle bir sipariş formunu imzalamadıklarını iddia ettiğini, davalı yanca sipariş formunun aslı sunulmadığından, yine aynı şekilde sadece fotokopisi sunulduğundan ve bu fotokopide de her iki tarafın kaşesinin basılı olduğu, ancak imza var ise bile fotokopisinin silik olmasından ötürü imzaların varlığı tespit edilemediğinden; düzenlenen fatura bedelinin 10.400,00 USD olduğu sabit olduğundan yapılan sipariş formunda yapıldığı iddia edilen 1.500,00 USD ödemenin kabul edilmesi durumunda dekontla ödendiği sabit olan 8.900,00 USD’ye 1.500,00USD’yi eklendiğinde 10.400,00 USD ödeme yapıldığı, yani fatura bedelinin ödemesinin yapıldığı ve davacının alacağının kalmayacağı, ancak davacı yetkilisi …’a yapıldığı iddia edilen 1.500,00 USD ödemenin kabul edilmemesi durumunda ise davalının dekontlarla ödemesini ispat ettiği 8.900,00 USD olduğundan, davacının alacağının 10.400,00 USD-8.900,00 USD=1.500,00 USD olacağı, davacının alacaklı olacağı sonucuna varılacak olursa davalı ihtar ile temerrüte düşürüldüğü, davacının talep edebileceği işlemiş faizin 96,99 TL olacağı, takip tarihi itibariyle toplam talep edilebilecek alacağın 4.556,49 TL olduğu, davanın alacaklı olacağı sonucuna varılacak olunursa davacı yanın 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 1. Maddesine göre takip tarihinden itibaren 4.556,49TL’ye değişen oranlarda yasal faiz isteyebileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce fotokopisi sunulan sipariş formuna ilişkin davacı şirket temsilcisi … isticvap edilmiş ve …tarihli duruşmada alınan beyanında; “… tarihli sipariş formu bana gönderilen tebligatta mevcuttu, formu inceledim, bizim böyle bir sipariş formumuz yok, bizim tarafımızdan düzenlenmedi ve imzalanmadı, ayrıca 1.500,00 USD’de ödeme de yapılmamıştır, dolayısıyla sipariş formuna istinaden yapılan ödeme yoktur, çünkü sipariş formu düzenlenmemiştir, şirketin … yılında da tek yetkilisi bendim, bana göstermiş olduğunuz sipariş formu belgesindeki imza bana ait değildir, ayrıca bizim şirketimizde sipariş formuna ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmaz, biz sadece fatura ile çalışırız.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce Antalya Ticaret ve Sanayi Odasına müzekkere yazılmış ve tacirler arasında alım satım için düzenlenen sipariş formu aslının alıcı da mı yoksa satıcı da mı olması gerektiği, buna ilişkin bir ticari teamül bulunup bulunmadığı sorulmuş; cevabi yazıda teamül olmadığı, sipariş formu aslının satıcıda olması gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.
Dava, fatura bakiye alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; taraflar arasında disribütörlük sözleşmesi imzalandığı, davacı tarafından davalıya teslim edilen mallar için … tarih 239401 nolu 10.400,00 USD bedelli faturanın düzenlediği, faturanın miktarı ve malın teslimi yönünden taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın ödeme noktasında toplandığı, dava konusu faturaya istinaden davalı tarafından yapılan 7.400,00 USD ödeme yönünden taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın kalan 3.000,00 USD (faturada yazılı dolar kuruna göre 8.919,00 TL, davaya/takibe göre 8.900,00 TL) yönünden olduğu anlaşılmaktadır.
Kalan bu borcun 1.500,00 USD’lik kısmının davalı şirket yetkilisi Atilla Tanhan tarafından “…” açıklaması ile …tarihinde … Bankası aracılığıyla davacı şirket hesabına havale edildiği, ödeme dekontunun dosyaya sunulduğu ve davacı şirket tarafından ihtirazı kayıt ileri sürülmeksizin “cari hesap borcu” ödemesi olarak kabul edildiği görülmüştür. Bu ödemenin cari hesaba yapıldığının dekonttaki açıklama ile sabit olduğu, bilirkişi incelemesinde de taraflar arasında başka bir ticari ilişkinin bulunmadığının anlaşılmaktadır. Davacı tarafça bunun aksi ispat edilememiştir. Bu nedenle, yapılan bu ödemenin takibe konu fatura ödemesi olduğu ve borçtan düşülmesi gerektiği mahkememizce kabul edilmiştir.
Davalı tarafça geri kalan 1.500,00 USD’nin ödeme belgesi olarak dosyaya sunulan … tarihli sipariş formunun fotokopi olması, aslının dosyaya sunulmaması, davacı tarafça kabul edilmemesi, tarafların ticari defterlerinde bu ödemenin yer almaması, ödemeyi ispat külfetinin davalı taraf üzerinde bulunması, davalı tarafın ödeme iddiasını yazılı delille ispat edememesi ve yemin deliline de dayanılmaması nedeniyle, davalının faturadan kaynaklanan bakiye borcunun 1.500,00 USD olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Buna göre, takibe konu faturadan dolayı davacının takip tarihi itibariyle bakiye 1.500, USD alacaklı olduğu tespit edildiğinden, kabul edilen 1.500,00 USD (10.400,00 USD-8.900,00 USD) karşılığı 4.459,00 TL ve ihtarnamenin davalıya tebliği tarihinden takip tarihine kadar işleyen 96,99 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 4.556,49 TL üzerinden takibin devamına karar verilerek, davanın kısmen kabul ve kısmen red olunması, alacağın yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporları ile tespit edilmesi nedeniyle tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilerek, tüm dosya kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İle; davalının …Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 4.459,50 TL asıl alacak ve 96,99 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 4.556,49 TL üzerinden DEVAMINA,
2-Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
3-Alacağın tespiti yargılamayı gerektirdiğinden tarafların tazminat taleplerinin REDDİNE,
4-Alınması gerekli 311,25 TL harçtan peşin olarak alınan 156,79 TL harcın mahsubu ile bakiye 154,46 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davada kabul edilen miktar dikkate alınarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davada reddedilen miktar dikkate alınarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma, 156,79 TL peşin, 117,30 TL tebligat, müzekkere gideri ve 350,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 655,49 TL yargılama giderinden davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 325,32 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.15/01/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İşbu evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.