Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/123 E. 2018/231 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/123 Esas
KARAR NO : 2018/231
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/02/2017
KARAR TARİHİ : 29/03/2018

Mahkememizden verilen … tarih ve …/… Esas …/… Karar sayılı kararı Yargıtay … HD’nin … tarih ve …/… Esas …/… Karar sayılı ilamıyla Bozulmakla dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilerek, yapılan açık yargılamaları sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … ‘ın … başlangıç tarihli … Devlet Destekli … Sigortası Poliçesi ile …, …, …, … ada … parselde kayıtlı … dekarlık serasını, ürün ve çelik konstrüksiyon olmak üzere ayrı ayrı sigorta bedelleriyle müvekkil şirkete sigorta ettiğini, sigortalı serada fırtına hasarı neticesinde yapılan ekspertiz incelemesi sonucu 128.180,00 TL sigorta bedelli konstrüksiyonda %3 oranında hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, bu zararla ilgili olarak davalı … Bankası A.Ş tarafından sigortalıya 3.845,40 TL tazminat ödendiğini, zararla ilgili olarak tazminatın hesabında yanışlık yapıldığını 2.819,96 TL fazladan ödeme yapıldığını, alacağın … tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi yargılama gideri ve vekalet ücretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Bankası A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu olayla ilgili davacının talep ettiği bedelinin muhattabının müvekkili banka olmadığını, davacı ile diğer davalı … arasındaki sigorta ilişkisinde müvekkili bankanın aracı konumunda olup … tarafından iletilen talimatları yerine getirmekten başka bir fonksiyonunun olmadığını, müvekkili bankanın Daini mürtehin sıfatına haiz olduğunu ancak dava konusu olayda bu sıfat kapsamında hiçbir tasarrufta bulunulmayıp sadece davacının havale talimatının yerine getirildiğini belirterek davanın müvekkili banka yönünden husumet yokluğunu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce …/… Esas sayılı dosyada yapılan yargılama sonunda;
Dava alacak davası olup ,davacı sehven fazla ödediği bedelini iadesini talep etmektedir. Davacı poliçedeki muafiyeti nazara almadan hesaplanan tutarın ödendiğini ,bunun sehven yapıldığını fazla yapılan ödemenin iadesini talep etmektedir. Davalı ise belirlenen bedelin eksik olduğunu ,hasarın daha fazla bir bedelle tamir edildiğini savunmakta ,ayrıca muafiyetten haberi olmadığını söylemektedir. Davacı sigorta tarafından düzenlenen hasar tutarının ve buna ilişkin ekspertiz raporunun davacı tarafından kabul edildiği (imzalanmak suretiyle ) anlaşılmıştır. Ayrıca davalı sigorta bedelini alarak hasarın miktarını kabul etmiştir. Bu nedenle hasar tutarının yeniden belirlenmesi yoluna gidilmemiş, ödenen tutar üzerinden bilirkişi raporu alınmıştır. Alınan bilirkişi raporuna göre davacının davalı sigortalıya fazla ödeme yaptığı anlaşılmış ,fazla ödenen bedelin tahsiline karar verilmiştir.
Davalı bankanın ise ,davacının ödediği bedeli tahsil etmediği anlaşılmıştır. Davacı bedeli kime ödemiş ise ondan geri isteyebileceğinden ,banka aleyhine açtığı davanın husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş Yargıtay … HD’nin … tarih ve …/…57 Esas …/… Karar sayılı ilamıyla; “Mahkemece davalı banka yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiş ise de, davalının poliçede dain-i mürtehin olarak yer aldığı ve hasar bedelinin de bu nedenle davacı tarafından davalı bankaya dain-i mürtehin kaydıyla yatırıldığı anlaşıldığından fazla ödendiği tespit edilen hasar bedelinin tahsilde tekerrür olmamak üzere davalılardan tahsiline karar vermek gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davalı banka yönünden davanın husumetten reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı vekili … tarihli beyan dilekçesi ile davalı … tarafından müvekkili kuruma …/… E-…/… K sayılı karara istinaden ( … tarihinden itibaren işleyen avans faiziyle 2.819,96 TL, 1.500,00 TL vekalet ücreti, 48,20 TL harç, 476,00 TL yargılama gideri) … tarihinde 5.300-TL ödeme yapıldığını bildirdiği, dilekçesi ekinde ödemeye ilişkin hesap özetini mahkemeye sunduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin yazılı beyanına göre dosya temyiz aşamasında iken davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Alınması gerekli 192,63 TL harçtan, peşin alınan 48,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 144,43 TL harcın davalılardan tahsiline, Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve önceki kararda hükmedilen vekalet ücretinin davalı … tarafından davacıya ödendiği anlaşılmakla bu hususlarda tekrar karar verilmesine yer olmadığına,
Sarf edilmeyen gider avansının HMK.nun 333. Maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair davalı … Bankası vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren15 gün içerisinde Temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.29/03/2018

Katip …

Hakim …

¸e-imzalı ¸e-imzalı