Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/914 E. 2021/768 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/914 Esas
KARAR NO : 2021/768
DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2016
KARAR TARİHİ : 17/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin … Spor Faaliyetleri Tic. San. Anonim Şirketinin hissedarı olduğunu, şirketin en son 30/06/2016 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurulu tutanağında davacının şirketin yönetim kurulunun ibrası hakkında yapılan oylamada olumsuz oy kullanarak yönetim kurulunu ve bu kapsamda davalıyı ibra etmediğini, davalının şirketin 2013 yılından 30/06/2016 tarihine kadar yönetim kurulu başkanlığı görevini yürüttüğünü, bu tarihte yapılan genel kurulda görevi yeni yönetim kuruluna devir ettiğini, davalının kasıt veya ihmal içeren ve şirkete zarar veren fiil ve işlemlerle, TTK’ nun kendisine yüklediği özen ve bağlılık yükümlülüğüne aykırı hareket etmesi nedeniyle 01/01/2016- 30/06/2016 döneminde şirkete verdiği zararları tazmin etmesi gerektiğini, ibra kararının ortakların uğradıkları dolayısıyla zararlara dayanan dava haklarını ortadan kaldırmadığını, davacının TTK’ nun 558. Maddesi uyarınca dava açma hakkına sahip olduğunu, öte yandan davalının ibra edilmemesinin imkan dahilinde bulunmadığını, şirketin hakim ortağı Dernek elinde bulundurduğu çoğunluk hisseleri nedeniyle zaten kendisinin atadığı üyeleri rahatlıkla ibra edebildiğini, şirketin yaklaşık %56 oranında hissesine sahip olan Derneğin yönetim kurulunu tek başına ibra edebildiğini, kaldı ki Derneğin ibra oyu veren başkanı … hakkında da davalının fiil ve işlemleri ile ilgisi olduğuna dair çok kuvvetli iddialar mevcut olduğunu, bu kapsamda davalının ibrasının da geçersiz olduğunu, hükümsüz olduğunu, talepleri açısından herhangi bir zaman aşımının söz konusu olmayacağını ayrıca TTK’ nun 560. Maddesi uyarınca davanın süresinde açıldığını, davacı müvekilinin Genel Kurulundan 2015 yılı içinde aldığı inceleme yetkisini kullanamadığını, zira müvekkiline verilen bu inceleme yetkisini pasifize etmek için Antalya … Noterliği vasıtasıyla gönderilen inceleme talepli ihtarnameye karşılık seçimli olağanüstü Genel Kurul tarihi olan 30/06/2016 tarihinden sadece 2 gün önceye 28/06/2016 tarihinde inceleme yapılabileceğinin bildirildiğini, müvekkilinin yetkilendirdiği kişilere yaptırdığı kısıtlı ön incelemede dahi pek çok şüpheli işlemin dikkat çektiğini, 30/06/2016 tarihinde yapılan Genel Kurulda davalının başkanı olduğunu yönetim kurulu görevinin yeni yönetim kuruluna devredilmesi üzerine, devir teslim sürecinin geçmesinin bekleyen müvekilinin inceleme hakkına devam edebilmesi için yeni yönetim kurulu üyesi … ile defalarca sözlü ve whatsapp üzerinden yaptığı görüşmelerde tatmin edici dönüş alamadığı için şirkete iadeli tahütlü mektup gönderdiğini ancak kendisine cevap verilmediğini, ikinci kez gönderdiği mektuba da cevap verilmediğini, yapılan araştırmalarda sponsor gelirlerinin kullanılmasında seyahat konaklama harcamalarında davalının kendisine, şirketle ilgisi bulunmayan kişilere şirket imkanlarını kullandırdığı, yine şirketle ilgilisi olmayan davalının özel çevresindeki şahısların uçak biletleri , konaklama giderlerinin şirket tarafından karşılanarak şirketin zarara uğratıldığını, yüksek tutarda danışmanlık faturaları mevcut olduğunu bunların hangi hizmetten, hangi danışmanlıktan kaynaklandığının ve yine danışmanlığa ihtiyaç olup olmadığının belirsiz olduğunu, 2013 yılında İzmirde kurulmuş ve TFF akreditasyonu olmayan …. Teknolojileri firmasına stadyumun kamera ve elektronik geçiş işlemi için KDV dahil … TL ödeme yapıldığını, oysa bu firmanın akredite olmadığı gibi alınan hizmetin TFF teknik şartnamesine de uygun olmadığını, menajer anlaşmalarının piyasa koşullarının ortalama %5-%10 arasında yapılmaktayken davalı şirketi zarara uğratacak şekilde %30 oranında menajer komisyonları ödendiğini, yine menajer komisyonu ilgili futbolcunun 1 yıl içinde alacağı ücret üzerinden yıllık ödenmesi gerekirken, … gibi pek çok futbolcunun transferinde futbolcunun alacağı toplam tutarın komisyonunun ilk yılda peşin olarak menajerlere ödendiğini, futbolcunun ilk yıl sonunda şirketten ayrılması durumunda kalan sürelere dair komisyonların gereksiz olarak ödenmiş olması nedeniyle şirketin zarara uğratıldığını, yine diğer bir takım menajer ödemeleri ve anlaşmalarında futbol piyasası teamüllerine aykırı işlem yapılarak şirketin zarara uğratıldığını, kulüp personeline %35 oranında zam yapıldığını, bir çok personele uzun süreli sözleşmeler yapıldığını, tazminat bedellerinin artırıldığını, 2016-2017 ve 2017-2018 sezonunun sonuna kadar kulübün fedarasyon gelirlerinin temlik altında olduğu ve bu süre içinde bir gelir edilemeyeceğinin yeni yönetim kurulu başkanı tarafından yapılan basın toplantısında da açıklandığının, ödeme -tahsilat işlemlerini banka aracılıyla veya çekle değil çok sayıda senet alma-verme işlemleri ile gerçekleştirildiğini, birden fazla olmak üzere senet verilen kişilerin örneğin menajer …’ nun … A.Ş’ den aldığı önemli tutarlardaki senetleri kaybettiğine ilişkin Mahkeme başvuruları yapıldığını, bunların yerine yeniden senet verildiği veya nakit ödemede bulunulduğunu, şirket adına düzenlenen … konaklama faturalarında şirketin personel listesinde gözükmeyen veya menajerlik sözleşmesi olmayan bazı kişilerin konakladığının görüldüğünü, futbolcu transferlerindeki menajerlik, komisyon ve imza parası işlemleri ile ilgili olarak … ve … adlı futbolcuların transferlerine ilişkin sözleşmeye dayanmayan tek taraflı taahhütnamelerle işlem yapıldığını, bazı sözleşmelerde imza bulunmadığını, menajer veya menajerlik yetkisi olup olmadığı belli olmayan kişilere verilen senetlerin kaybolduğu, sonra Mahkeme kararı ile bunların nakden ödendiği, şirketin bu şekilde zarara sokulduğunu, şirketin hesaplarında ticari hayatın akışına aykırı olarak uzun süreli bekleyen ve kapanmayan alacaklar bulunduğunu, şirketin 2014 yılı sonu ile 2015 yılı sonu arasındaki 1 yıllık sürede borçlarının … TL den … TL’ ye yükseldiğini, şirkete zarar verecek şekilde elden ödemeler yapıldığını, tüm elden ödemelerin şahibeli olduğunu, bazı borçların varlığının şahibeli olduğunu, davalının ilişkisi olan HCY İsimli firmadan … TL lik gıda malzemesi alındığını, genel kurul izni içermeyen bu durumun ayrıca bağlılık kuralına da aykırı olduğunu, şirketin bir takım alacakları için çok uzun süredir tahsilat yapılmadığını belirterek TTK’ nun 269,553 ve 555 maddeleri uyarınca şirketin davalı eski yönetim kurulu başkanının özen ve bağlılık yükümlülüğü ile kanun ve genel hükümlerin kendisine yüklediği hususlara aykırı fiil ve işlemlerinden ötürü, 30/06/2016 tarihli genel kurulda davacı tarafından ibra edilmediği gözetilerek, söz konusu genel kurulda ibra oylamasına sunulan 01/01/2016-30/06/2016 tarihleri arasındaki fiil ve işlemlerinden ötürü şirkete verdiği zararların HMK 107. Maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi ile gerçek zarar tutarı belirlenene kadar şimdilik … TL sinin davalıdan alınarak şirkete ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davanın, dava ehliyeti ve husumet yönünden reddi gerektiğini, davacı her ne kadar dava dilekçesinde … Spor Faaliyetleri Ticaret Sanayi A.Ş nin hissedarı olduğunu belirtmiş isede, dava dilekçesi ekine bu hususu tevsik edici herhangi bir belge sunmadığını, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası kayıtları incehendiğinde davacı şirket ortaklığı tespit edilemediğini, bu nedenle davanın esasına girilmeksizintaraf sı12atı söz konusu olmadığından davanın reddi gerektiğini, TTK.nun 557. maddesi uyarınca işbu davanın açılmasıiçin izlenecek başvuru usülüne riayet edilmediğini, davacının şahsi husumetinden kaynaklı olarak sadece müvekkiline yönelik olarak ve soyut iddialara dayalı dava açmasının TMK. M.2 ile bağdaşmadığı gibi tek başına müvekkilinin davalı olarak gösterilmesi de dava dilekçesinin reddi gerektiğini, Genel Kurulca verilmiş bir ibra söz konusu olduğunu, davacının, davaya konu genel kurulda alınan kararlara karşı ancak iptal davası açma hakkı bulunduğunu, bu hakkın da toplantı tarihinden itibaren 3 aylık hak düşürücü süre içinde kullanılması gerektiğini, genel kurulda ibra edilen rapor ve hesapların bağımsız denetim bağımsız denetim firmalarınca düzenli olarak denelendiğini, onaylanmış ve Türkiye Futbol Federasyonunca da kabul edilmiş raporlar olduğunu, mevzuat hükümlerine uygun olarak serbestçe futbolcunun sözleşme süresi ve rakamına göre belirlenen menajerlik ücretinin tek seferde defaten ödenmesi sektör içerisinde rutinuyigulama olduğunu beyan ederek haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacının … Spor Faaliyetleri Ticaret San. A.Ş. Hissedarı olduğunu, 2009-2013 yılları arasında şirketin yönetim kurulunda bulunmuş olduğu ve 2. Başkanlık görevinin yürüttüğünü, aynı dönemde … Kulübü Derneği başkan vekilliğini yaptığını, 2015 yılına kadar da Antalya Spor Vakfı Başkanığı görevini sürdürdüğünü, davalı …, şirket’in 2013 yılından 30/06/2016 tarihine kadar yönetim kurulu başkanlığı görevinin yürüttüğünü, bu tarihte yapılan genel kurulda görevini yeni yönetim kuruluna devrettiğini, davalı eski yönetim kurulu başkanı aleyhine, TTK 369,553 ve 555.maddeleri uyarınca 01/01/2015 – 31/012/2015 döneminde özen ve bağlılık yükümlülüğü ile kanun ve genel hükümlerin kendisine yüklediği hususlara aykırı fiil ve işlemlerinden ötürü şirkete verdiği zararların, bilirkişi incelemesi ile gerçek tutarı belirlenene kadar şimdilik … TL’sinin davalıdan alınarak şirkete ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının, … A.Ş.’de şirket hissedarı olduğunu belirtse de bu hususta bir belge bulunmadığını ve Antalya Ticaret ve Sanayi (Odası kayıtları incelendiğinde davacının şirket ortaklığı tespit edilemediğinden davanın esasına girilmeden taraf sıfatı olmadığının da davanın reddine karar verilmesini, davalının 2013 yılından 30.06.2016 tarihine kadar şirket yönetim kurulu başkanlığını yürüttüğünü, şirketin davaya konu olan dönemlerinde başkaca yöneticilerin de bulunduğunu, TTK 557 uyarınca iş bu dava için izlenecek usule riayet edilmediğini, şahsi husumetinden kaynaklandığını ve soyut iddialara dayalı dava açıldığını, davalının yönetim kurulu başkanlığını yaptığı dönemlerden 01.01.2015- 30.06.2016 ve birleşen dava yönünden de 01.01.2015- 31.12.2016 tarihleri için geçerli döneme de, Anonim Şirket Genel Kurul toplantılarının yapıldığını, yönetim kurulunun faaliyet raporları, bilançolar ve gelir tabloları okunarak görüşmeye açılmış ve ayrı ibra edilmiş olduğunu, hukuken geçerliğini koruyan genel kurul kararları söz konusu olduğu, ibra konusunda da genel kurulda olumlu oy vermeyen pay sahiplerinin dava haklarının TTK558.maddesine göre 6 aylık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, TTK 558/1 uyarınca atıf yapılan 445.hükmüne göre de, ibranın geçersiz olduğunu iddia eden ilgilinin 3 aylık hak düşürücü süre içinde genel kurul karalarına karşı dava açması gerektiğihi ancak davacının bu şartı yerine getirmediğini, davacının bahsettiği TTK 560 hükmünün ise bu davada uygulama imkanının olmadığını, kanun sistematiği gereği ortada bir ibranın söz konusu olduğunu, davacının, davalıya inceleme hakkı verilmediğine ilişkin iddialarının da gerçeği yansıtmadığını, davacıya 30.06.2016 tarihli olağanüstü genel kurulda kendisine inceleme hakkı verildiğini, … A.Ş bünyesinde yöneticilik yapmış kişilerin şirketten hiçbir zaman huzur hakkı olarak ücret almadığını tamamen fedakârlık duygusuyla zamanlarını mesailerini ve maddi imkân ve emeklerini futbol kulübüne vakfettiklerini, menajerlere yapılan ödemeler konusunda, futbolcuların veya spor kulüplerinin menajerlerle çalışmalarının … ve … düzenlemelerine uygun olduğunu, neticeten davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı – birleşen dosya davacısı vekili … tarihli dilekçesi ile asıl ve birleşen dosyada davadan vazgeçtiklerini bildirmiş … tarihli duruşmada asıl davadan ve birleşen davadan vazgeçtiklerini, vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadığını davadan vazgeçme beyanlarının davanın geri alınması mahiyetinde olduğunu beyan etmiş, duruşmada dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı-birleşen dosya davalısı vekili duruşmaya katılarak, “Vazgeçmeye ve davaların geri alınmasına bir diyeceğimiz yoktur. Kabul ediyoruz. Asıl ve birleşen davanın vazgeçme nedeniyle takdir Mahkemenizindir. Bizim de vekalet ücreti ve yargılama ücreti talebimiz yoktur” demiştir.
Asıl ve birleşen dosyada davanın geri alınması ve davalının davacının geri alma beyanına karşı karşı açık rızada bulunması karşısında HMK 123.maddesi uyarınca asıl ve birleşen dosyada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve birleşen davanın geri alınması nedeniyle her iki dava yönünden ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
ASIL DAVADA
Alınması gerekli 59,30 TL harçtan, peşin alınan 1.707,75‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 1.648,45‬‬ TL harcın davacıya iadesine,
Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Sarf edilmeyen gideravansının HMK 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine
BİRLEŞEN DAVADA
Alınması gerekli 59,30 TL harçtan, peşin alınan 1.280,82 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.221,52‬ TL harcın davacıya iadesine,
Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Sarf edilmeyen gideravansının HMK 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine
Dair, davacı-birleşen dosya davacı vekili Av. … ile Davalı-birleşen dosya davalı vekili Av. …’ in yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı.17/11/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı