Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/913 E. 2018/718 K. 26.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/913 Esas
KARAR NO : 2018/718
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/12/2016
KARAR TARİHİ : 26/10/2018

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; … tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı motorsiklet ile davalı …’ın sevk ve idaresindeki diğer davalı …’a ait … plakalı kamyonetin çarpışması sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağının incelenmesinde müvekkilinin hiç bir kusurunun olmadığını, tüm kusurun davalı sürücü …’a ait olduğunu, dava konusu kaza ile ilgili olarak Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin …/… esas …/… karar sayılı dosyasında yargılama yapıldığını, kaza neticesinde müvekkilinin vücudunda ağır kemik kırıklarının meydana geldiğini, ameliyat edildiğini, sürekli başkasının bakımı ile hayatına devam ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla geçici, sürekli ve bakıcı ücretinden kaynaklı şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekilinin cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirkete 25/04/2015-25/04/2016 tarihleri arasında ZMMS sigortası ile sigortalı olduğunu, kaza tarihi itibariyle poliçe limitinin 290.000,00 TL olduğunu, müvekkili şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusurlu olması halinde kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan tarafların kusur oranlarının ve davacının maluliyet durumunun tespiti gerektiğini, gerçek zararın belirlenmesi için uzman bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, haksız bakıcı gideri talebinin reddinin gerektiğini, tedavi giderlerinin tamamının yapılan kanun değişikliği ile zorunlu trafik poliçesi kapsamından çıkarıldığını, davacı tarafa SGK tarafından rücuya tabi herhangi bir ödeme veya gelir bağlama işleminin yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, davacının müterafik kusurunun tazminat hesaplaması halinde dikkate alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, bu nedenlerle açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar … ve … cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
Mahkememizce tarafların kusur durumunun yüz üzerinden belirlenmesi için Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesine müzekkere yazılmış ve rapor alınmıştır. Raporda; davalı sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce davacının maluliyet oranının tespiti için İstanbul ATK Üçüncü İhtisas Dairesinden rapor alınmıştır. Raporda; … oğlu, 1994 doğumlu …’ın 11/09/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı tibia kırığı arızası nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak; E cetveline göre % 3.3(yüzdeüçnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, başka birinin sürekli bakımına muhtaç olmadığı ancak iyileşme süresi içerisinde 3(üç) ay süreyle başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce davacının talep edebileceği tazminat bakımından Aktüerya Uzmanı Bilirkişi …’dan rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda; davacının geçici iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararının 10.607,25 TL, sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararın 27.354,64 TL, 3 aylık bakım ihtiyacı nedeniyle bakıcı giderlerinden kaynaklanan zararın 3.001,65 TL ve SGK dışı tedavi ve yol giderlerinin 450,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekilinin … tarihli dilekçesi ile; davalı sigorta şirketi ile sulh protokolü imzalandığını, tazminat miktarının davalı sigorta şirketi tarafından ödendiğini, bu nedenlerle davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre, 6100 sayılı HMK. 307. maddesinin “Feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”. HMK. 310. maddesinin “Feragat ve kabul hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” hükümleri uyarınca, davacı vekilinin davadan feragat ettiği ve vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla, davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın FERAGAT Nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin olarak alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacının sulh protokolü uyarınca davadan feragat ettiği anlaşıldığından davalı sigorta şirketi lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu anlatıldı.26/10/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır