Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/817 E. 2018/669 K. 16.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/817 Esas
KARAR NO : 2018/669
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/11/2016
KARAR TARİHİ : 16/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddiaları; müvekkil şirket ile davalı taraf arasında kimyasal malzeme satışına dayalı ticari ilişkilerin olduğunu, müvekkil şirket, davalı tarafa vermiş olduğu kimyasal malzemelere istinaden 5 adet faturayı davalı tarafa teslim ettiğini, faturalara istinaden borcun 15.340,30 TL olduğunu, bugüne kadar ödeme yapmadıklarını, bunun üzerine Antalya … İcra Müd. …/… Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçtiklerini, davalının itirazının üzerine eldeki iş bu davanın açılmış olduğunu, itirazın iptalini takibin devamını, davalının borca yeter tutarda taşınır ve taşınmaz malları ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebligat çıkartıldığı, dava dilekçesine karşı cevap dilekçesi vermediği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Antalyla … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosyamız arasına alınmıştır. İncelenmesinde ;alacaklı …Ltd. Şti vekili tarafından borçlu … Ltd. Şti aleyhine toplam 15.440,00 TL asıl alacak ve fer’ileri ile toplam 15.344,71 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu vekili … İcra Dairesinin 31/10/2016 tarih ve …/… Muh sayılı yazıları ekinde göndermiş olduğu dilekçesi ile takibe, borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünün … tarihli kararı ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması amacıyla İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… talimat nolu dosyasında mali müşavir bilirkişi …’ dan rapor alınmıştır. … tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacı şirkete ait ticari defterlerin muhasebe usul ve esaslarına uygun olarak tutulduğunu, defterdeki kayıtların dayanağı muteber belgeler ile desteklendiğini, defterlerin sahibi lehine delil kudretine haiz olduğunu, davalı şirketin takip tarihi itibariyle davacı şirkete 15.340,30 TL borç bakiyesi bulunduğunu, davacı şirketin davalı şirketten 15.340,30 TL alacaklı olduğunun tespit edilmekle, söz konusu tutarın Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… E sayılı dosyası ile yürütülen icra takibine konu asıl alacak tutarı ile örtüştüğü sonucuna varıldığı bildirilmiş, rapor içeriğinden … tarihli 5.249,23 TL bedelli ve 06.10.2015 tarihli 312,11 TL bedelli iki faturalarında yer alan malların teslim bilgileri bulunmadığından, davacının bu iki fatura için davalı şirket yetkilisine yemin teklif etmesi üzerine, Kırşehir Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, şirket yetkilisinin bu iki faturada yer alan malların kendilerine satışının yapılmadığı, mal tesliminin de yapılmadığına dair yemin etmek üzere davete icap etmediği, dolayısı ile yemin konusu vakıayı ikrar etmiş sayılması gerektiği görülmüştür.
Yine davacının ticari defterlerinin incelenmesinden sonra, HMK 220 maddesi uyarınca delil vasfının tayini için davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması amacıyla Kırşehir Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, Kırşehir … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… talimat nolu dosyasında usulüne uygun davetiyeye rağmen davalı tarafça ticari defter ve belgelerin ibraz edilmediğinden bahisle bila ikmal talimatımızın iade edildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir (HMK 219/1). Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir (HMK 219/2).
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece taraflara ticari defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir.
Bu durumda somut olayda davacının usulüne uygun tuttuğu ve lehine delil teşkil eden ticari defter kayıtları ile alacağın varlığının ispatlandığı, zira davalının usulüne uygun ihtarlı davetiyeye rağmen talimat Mahkemesince belirlenen günde defterlerini ibraz etmediğinden defterlerinde davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmakla; davanın kabulü ile; davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyasında 15.340,30 TL asıl alacağa yaptığı itirazın iptaline, hükmolunan asıl alacağın ( 15.340,30 TL) üzerinden hesap edilecek %20 si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyasında 15.340,30 TL asıl alacağa yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE,
Hükmolunan asıl alacağın ( 15.340,30 TL) üzerinden hesap edilecek %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.047,80 TL harçtan peşin olarak alınan 233,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.024,40 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma, 233,96 TL peşin, 755,90 TL tebligat, talimat, müzekkere gideri ve 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.519,06 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacının yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı. 16/10/2018

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı