Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/733 Esas
KARAR NO : 2018/205
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2016
KARAR TARİHİ : 21/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacının, davalı …, … Şubesinden 12007 yılında 10.000,00 TL, 2010 yılında ise 15.500,00 TL tutarlı kredi kullandığı, bu krediler nedeniyle ” kredi kullandırım ücreti komisyon ” gibi adlarla kesintiler yapıldığı, bunların kredilerin kullandırılması için zorunlu bir gidere denk gelmediği ve bu ve bu yönde bir belgenin kredi kullanana verilmediğini, bu konuda taraflar arasında bir müzakere yapılmadığını, dayanak kredi sözleşmesinde bu tür kesinleri mümkün kılan hükümlerin ise ” genel işlem şartı niteliğinde olduğunu, kesintilerin dayanağı ve saraf belgelerinin hiçbir zaman müvekkiline verilmediğini, müvekkili davacıdan sebepsiz yere alınan/yapılan kesintilerin geçersiz bir şarta göre alınmasından dolayı bankaca muhataba iadesi gerektiğini, baskın olan tarafın, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarfa sunduğu ve imzaya mecbur ettiği, mazere etmediği pek çok hususun bulunduğu sözelşme giderlerinin açıkça belirlenmediği, matbu olarak tanzim edildiğini, taraflar arasındaki sözleşme tip sözleşmeler olarak kabul görüp bu sözleşmede, müvekkili davacı aleyhine konan taraflar arasındaki sözleşmenin komisyon ile ilgili maddelerin açık, net ve hukuki dayanağının olması gerektiği, işbu davalarda da kredi alınırken, ” ticari kredri tahsis, kredi peşin komisyon tahsilatı ve değerlendirme komisyonu ” vs nam ve isim altındaki muhtelif masraflarla kredi kapanırken alınan ” erken kapama komisyonu ücreti, ipotek fek ücreti” vs nam ve isim altındaki hükümler yazılmamış sayılması gerektiğini, dolayısıyla bu yaılmamış sayılan kalemlerin davalı bankaca tahsil edilmiş olması genel işlem şartına açıkça aykırı olduğu kabul edilmesi ve kredi çekene iadesi gerektiğini beyan ederek davanın kabulü ile, müvekkili davacıdan haksız ve yersiz şekilde geçersizsözleşme hükümlerine göre, 2007 ve 2010 tarihlerinde çekilen toplam 2 adet kredilerden davalı tarafça yapılan kesintiler için herbir kredi kapsamında ayrı ayrı 50,00 er TL den toplam şimdilik 100 TL nin kesinti tarihlerinden işleyecek avans faizi ile birlike davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Bankası A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava konusu ettiği 2007 ve 2010 yılına ait çekin Kredilere istinaden kesinti vb şeyler olarak talep ettikleri banka ile davacı arasında imzalanan genel kredi sözlemelerine ve yasal mevzuata uygun olarak tahsil edildiğini, davacı tarafa kullandırılan kredi ticari nitelikte kredi olup. Söz konusu kredi ilişkisinde davacının ve müvekkili davalı bankanın hak ve yükümlülükler iimzalanan ” Genel Kredi Sözleşmesi ” ile belirlendiğini, yapılan tahsilatların davacı ile banka arasında imzalanan sözleşmenin 2. Maddesi hükmüne uygun olduğunu, davacıdan tahsil edilen kesintilerin yasal mevzuta uygun olduğunu, davacının rıza ve muvafakatıyla müvekkili banka ile yapılan hukuken geçerli Genel Kredi Sözleşmesinin hükümlerini müvekkili bankanın yerine getirdiğini, banka müşterisi davacının ise çekmiş olduğu krediye uygun olarak ödemelerini gerçekleştirmediğini 2 kez yapılandırma talep ettiğini, yapılan talebe ilişkin müvekkili bankanın davacının ödeyebileceği şekilde de düzenleme yaptığını, davacının bu davayı açmasının, hakkın kötüye kullanması anlamına geldiğini, bu talebin TMK nun 2 ve 4. Maddeleri uyarınca kabul görmeyeceği ve izahtan vareste olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyasının bankacı bir bilirkişiye tevdii ile, banka kayıtları üzerinde yerind einceleme yetkisi verilmek sureti ile, davacının, dava konusu krediler neden iile haksız kesintiden dolayı alacağının olup olmadığı ve miktarına ilişkin rapor alınmasına karar verilmiştir. Mahkememizce seçilen bankacı bilirkişi …, … tarihli raporunda sonuç olarak; taraflar arasında ” GenelKredi Sözleşmesi kapsamında ticari nitelikte kredi ilişkisi kurulduğu, davacının bu ilişkide tacir sıfatını taşıdığı, işlemlerin davacının hesabı üzerinde iz bırakacak biçimde gerçekleştiği, dava konusu edilen iki kredi kullanımında hangi kesintilerin istirdat talebine konu edildiği belirtilmese de inceleyen kesintilerin, taraflar arasındaki ilişki niteliğine göre, herhangi bir sarf belgesi ile ispatı gereken türden olmadığı, kesinti oran ve tutarlarının işlemlerin mahiyetine, davalı banka ve bankacılık sektör uygulamaarına uygunluk gösterdiği, genellik arz ettiği bilinen bu uygulamanın, davacının kabulü ile yapılmış olması dışında zorlayıcı veya gizleyici bir davranış şeklinin tespit edilmediğini, incelemelerde istirdada konu olabilecek bir alacak tutarının tespit edilmediğini beyan etmiştir.
Mahkememizce tüm bankalara müzekkere yazılarak, 2007/2010 yıllarında Genel Kredi Sözleşmelerinde hangi oranda kredi kullandırım ücreti, faiz, komisyon tahsilatı, masraf/komisyon, kredi revizyon/ istihbarat ücreti, yapılandırma komisyonu, BSMVkesintisi, ticari kredi tahsil, kredi peşin komisyon tahsilatı, değerlendirme komisyonu, operasyon masrafı alındığı sorulmuş, ilgili bankalardan gelen yazı cevapları ile birlikte mahkememiz dosyası daha önce rapor veren bankacı bilirkişi …’a tevdii edilerek Ek rapor alınmıştır. Bilirkişi … tarihli ek raporunda; bankalardan gelen yazı cevapları ve kök rapordaki açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, davalı bankanın tahsilatlarının istirdada konu olabilecek bir seviyeye ulaşmadığı, 15.000,00 TL tutarlı yapılandırma işleminden sonra 1.840,00 TL paranın müşteri hesabına aktarılarak borcunun azaltıldığı, bu hususun yüksek tutarlı kesinti yapılmış gibi algılanmış olabileceği, ayrıca taksit tahsilatları sırasında taksit içindeki faiz ferilerinin karşısına ” Faiz komisyon tahsilatı” açıklamasının çıkmasının sanki her taksitteayrıca kesinti yapılıyormuş gibi yorumlanmasının mümkün olabileceğinin düşünüldüğünü, önceki rapordaki değerlendirme doğrultusunda şekilmenen işbu ek raporun düzenlendiğini beyan etmiştir.
Dava, davacının kullanmış olduğu ticari krediler nedeniyle kredi kullandırım ücreti ve komisyon adı altında yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir.
Ancak, dava konusu krediler 6098 sayılı TBK’nın yürürlük tarihi olan 01/07/2012 tarihinden önce akdedilmiştir. 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 1. maddesinde düzenlenen ”Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir.” hükmü uyarınca somut uyuşmazlığa sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın ilgili hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Dava konusu tüm kredi sözleşmeleri ile kredi kullanımına ilişkin belgeler ekleri ile birlikte getirtilerek, kredi sözleşmesi hükümleri, sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu ve ilgili yasal mevzuat çerçevesinde, davalı banka ile diğer bankaların uygulamasına göre, bu tür işlemlere kredi grupları bakımından uygulanan kredi kullandırım adı altında kesilen masraf miktar ya da oranları sorulup, karşılaştırılmış olup , davalı banka tarafından yapılan kesinti miktarının uygun makul olduğu haksız kesinti sayılamayacağı hükme esas alınan bilirkişi raporu ile bildirilmiştir. Bu nedenle sözleşmelerin bu kısmının yazılmamış olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının REDDİNE,
Alınması gerekli 35,90 Tl harçtan, peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL harcın davacıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına.
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Sarf edilmeyen gider avansının HMK.nun 333. Maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı.. 21/03/2018
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı