Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/652 E. 2018/680 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/652 Esas
KARAR NO : 2018/680
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/09/2016
KARAR TARİHİ : 18/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkil …, … Şubesince, dava dışı …Ltd. Şti.’ne 28/01/2013 tarihli 1.500.000,00 TL’lik ve 27/03/2015 tarihli 5.000.000,00 TL’lik Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden ticari krediler kullanıldırıldığını, Genel Kredi Sözleşmelerine kefil sıfatıyla taahhütte bulunan davalılara Gebze … Noterliğinin … tarihli … yevmiye no ile ihtarname çekildiğini, ihtarname çekilmesine rağmen borçlarını ödemedikleri iç in Antalya … İcra Müd. …/… Esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini, davalıların itirazı üzerine eldeki iş bu davanın açılmış olduğunu, itirazın iptalini, takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesine özetle; Davaya konu icra takip dosyasına yetki itirazında bulunduğunu, davacı tarafça bu yetki itirazın kaldırılması yönünde herhangi bir dava açılmadan, doğrudan yine Antalya Mahkemesinde yetkisiz olarak dava açıldığını, icra takibine ve davaya dayanak belgelerin hepsini talep ettiklerini ve dava dilekçesine herhangi bir belge sunmadıklarını, davacı tarafça, Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… – …/… Esas sayılı dosyaları ile … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyaları ile ipoteğin paraya çevrilmesi amacıyla icra takibine başlandığını, bahsi geçen takip dosyalarında taşınmazların toplam değeri şu aşamada 3,5 milyon TL’yi bulduğunu, davacı tarafça gerek ipotek takiplerinin dosya numaralı açıkça belirtilmeyerek tahsilde tekerrür olacak şekilde hareket edilmesi ve dava değerinin kat kat üstünde işlem yapılmasının kötü niyetli olduğunu, bahsi geçen dosyalarının celbini, yetki itirazının kabulünü, davanın reddini, %20 ‘den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

Taraflar arasındaki ihtilafsız hususlar;
Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyası ile … T.A.Ş vekili tarafından borçlular … ve … aleyhine toplam 956.183,22 TL üzerinden ilamsız icra takibine geçildiği, takibin davalılar tarafından yetkiye ve borca itiraz etmesi üzerine durduğu taraflar arasında ihtilafsız olup,
Taraflar arasındaki ihtilaflı hususlar;
Takip dosyasının dayanak genel kredi sözleşmesi nedeni ile davalıların, davacı bankaya borçlu olup olmadıkları, varsa borç miktarı taraflar arasında ihtilaflı olduğu görüldü.
Dosyanın bankacı bir bilirkişiye tevdii ile, takip tarihi itibariyle davalıların davacı bankaya borçlu olup olmadıkları, borçlu iseler asıl borç ve firilerinin hesaplanarak rapor alınmasına karar verilmiştir. mahkememizce seçilen bankacı bilirkişi …, … tarihli raporunda sonuç olarak; Davacı banka … T.AŞ ile dava dışı … Ltd. Şti firması ile imzalanan 1.500.000-TL ve 5.000.000-TL tutannda Genel Kredi Sözleşmeleri imzalandığı, imzalanan sözleşmeler çerçevesinde firmaya kredi kullandırıldığı, firma ortakları ve temsilcileri … ve …’ in müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile toplam 6.500.000-TL tutanndaki kefalet meblağı kadar davacı bankaya karşı hukuken sorumlu oldukları bilinmektedir. Bu durumda davalıların dava dışı şirkete kefaletleri ile borçtan sorumlu oldukları açıktır. Gebze … Noterliğinin … tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile temerrüt gerçekleşmiştir. Bütün takipteki alacaklar aynı kredi sözleşmesi ve aynı tarihli ihtarnameye dayandığını, Antalya … İcra müdürlüğünün …/… sayılı icra dosyasındaki kredi teminatında yer alan ipoteğin nakde çevrilerek borcun ödenmesi banka insiyatifınde olduğunu, İpotek başka, kefalet başka bir teminat olduğundan kredi teminatları ayrı ayrı takip edildiğini, tüm bu açıklamalar göz önünde bulundurularak yapılan değerlendirmelerde davacı banka müvekkilinin talep ettiği itirazın iptali davasının yerinde olduğunun anlaşıldığını beyan etmiştir.
Bilirkişi raporunun yargı denetimine elverişli olmadığı anlaşılmakla, dosyanın başka bir bankacı bilirkişiye tevdii ile rapor alınmasına karar verilmiştir. Mahkememizce seçilen bankacı bilirkişi … bilirkişi … tarihli raporunda sonuç olarak; , davacı bankanın bir kat ihtarnamesi gönderdiğini ve bunu muhataplara tebliğ ettirmiş olmakla birlikte, kat ihtarnamesinden sonra yeni bir kredi tahsis ederek geciken alacaklarının bir kısmını bu yolla tahsil ettiğini, kalan tutarlar üzerinden icra takibi başlatıldığını, bankanın takipten sonra da yeni kredi tahsis ederek geciken alacaklarını halen akdi düzende tahsil etmeye devam ettiğinin görüldüğünü, iki kez yeni kredi tahsis edilmesi hadisesinin taraflar arasındaki kredi ilişkisine son verildiğine dair ihtarnameyi ve buna bağlı muacceliyet temerrüt hallerini ortadan kaldırır nitelikte olduğunu, yine de takip tarihi itibariyle banka alacağının 955.909,46 TL olduğu, 42/3 numaralı Biz. Card. Tedarik sebebiyle oluştuğu iddia edilen 273,73 TL alacağın devam etmediği, hatalı takip konusu yapıldığı sonucuna ulaşıldığını, davalı tarafın gönderdiği cevabi ihtarnamenin dosyaya sunulmadığı için hesaplarına etki eden bir içerik taşıyıp taşımadığının değerlendirilemediğini beyan etmiştir.
Dosyaya alınan son bilirkişi raporunun özellikle takipten sonra yeni kredi tahsis edilmesi hususundaki sonuç kısmı da dahil olmak üzere, dosyanın başka bir bankacı bilirkişiye tevdii ile; iki rapor arasındaki çelişkiyi giderilmek suretiyle rapor tanzim edilerek takip tarihi itibariyle muaccel hale gelmiş bir alacak bulunup bulunmadığı, takipten sonra banka tarafından yapılmış bir yapılandırma veya yeni bir kredi tahsisi olup olmadığı, bu durumun takip alacağına ve davaya etkisi de değerlendirilerek yargı denetimen elverişli rapor alınmasına karar verilmiştir. Mahkememizce seçilen bankacı bilirkişi …, … tarihli raporunda sonuç olarak;
Davacı banka …/… Şubesi ile dava dışı … Şirketi arasında 28.01.2013 tarih 1.500,000,00 TL. limitli ve 27.03.2015 tarih 5.000.000,00 TL. limitli olmak üzere iki ayn Genel Kredi Sözleşmesi ve sözleşmelerin devamında düzenlenen kefalet sözleşmeleri bağıtlandığı ve söz konusu sözleşmelere dayalı olarak dava dışı şirkete açılan ve kullandınlan kredilerin 24.11.2015 tarihli kat ihtarnamesi keşide edilmesiyle kat edildiği ve süresiz sözleşme ilişkisinin davacı banka tarafından sözleşmenin 4.3 maddesi uyarınca sona erdirildiği, sözleşmenin 4.5 maddesi uyannca borç bakiyesinin tamamının ödeninceye kaiar bankanın sözleşmeden doğan yetkilerinin aynen devam edeceği yazılı bulunduğunu, dava dilekçesinde de, davacı banka ile dava dışı şirket arasında kredi ilişkisinin 23.11.2015 tarihi itibariyle kesildiği ve ihtarnameyle banka alacağının muaccel hale geldiği, ancak, kat ihtarnamesini takiben davacı banka tarafınca 31.03.2016 tarihi nde dava dışı şirkete 480002 numaralı 235.000,00 TL. tutarında yeni kredi kullandırılmasıyla taraflar arasındaki akdi ilişkiye yeniden dönülmesiyle 24.11.2015 tarihli ihtarname ve ihtarnamenin muacceliyet sonuçlarının ortadan kalktığı açıktır. 31.03.2016 tarihinde dava dışı şirkete kullandınlan 235.000,00 TL. taksitli krediden dava dışı şirketin ihtarnameyle talep edilen ticari kart kredileri ve ticari artı para (kredili mevduat hesabı) tahsil edilirken, … numaralı ve 2200006 numaralı ihtarnameye konu taksitli kredilerin vadesi geçen taksitleri de kısmen tahsil edildiğini, 24.11.2015 tarihli ihtarname ve 31.03.2016 tarihinde dava dışı şirketin normal akdi ilişki içerisinde yeni kredi kullanması ve tüm kredilerin normal hesaplannda kayıtlı olmasını takiben davacı bankanın davalı kefiller hakkında davaya konu 26.04.2016 tarihli icra takibinde bulunmak suretiyle yukarıda ayn ayn başlıklar halinde incelenen dört ayrı kredi hesabından toplam 956.183,22 TL. asıl alacak ve takip tarihinden itibaren her bir kredi için ayn ayn belirtilen temerrüt faizi ve gider vergisi işletilmesi talep edilmiştir. Sözleşmenin Temerrüt, muacceliyet halleri ve takip hükümleri başlıklı 4.maddesi dikkate alındığında, davacı bankanın yeni bir ihtarname keşide etmemesi kredilere muacceliyet vermesine engel bir teşkil etmemekte olup, icra takibi itibariyle kredilerin muaccel kılındığı ve davalılann kefil sıfatıyla temerrütlerinin doğduğunun anlaşıldığını, yukanda dört ayrı başlıkta ayrı ayrı incelendiği üzere 26.04.2016 takip tarihi itibariyle;
… numaralı kredinin en son … vadeli taksitin ödenmesiyle kredinin 465.159,67 TL. olan anapara bakiyesinin bulunduğu,
… numaralı kredinin … vadeli taksitin ödenmesiyle kredinin 254.420,82 TL. olan anapara bakiyesi olup, davacı banka tarafınca 26.04.2016 takip tarihi itibariyle krediye 252.786,39 TL. asıl alacak talep edildiği,
Takip öncesinde 31.03.2016 tarihinde kullandırılan 480002 numaralı kredinin ise muaccel taksitini olmayıp açılan kredi tutan 235.000,00 TL’nin asıl alacak talep edildiği,
Ticari kart bakiyesi 273,73 TL’nin ise kayıtlarda talep edilebilir alacak olarak bulunmadığı,
Taksitli ticari kredilerin fiili akdi faizlerinin iki katı tutannda temerrüt faîz|L taleplerinin sözleşmeye uygun olduğunun anlaşıldığını,
Diğer taraftan üç ayn taksitli krediye ilişkin davaya konu icra takibi yapılır akla birlikte, kredilerin takip hesabına aktanlmayıp normal kredi hesaplannda izlenmeye devam edildiği, davalı kefiller hakkında yapılan … tarihli takibe karşın dava dışı şirkete 29.07.2016 tarihinde … numaralı 353.000,00 TL. yeni bir taksitli ticari kredi kullandırılarak söz konusu krediden davaya konu icra takibinde talep edilen … ve … numaralı taksitli kredilerin geciken taksitlerinin 05.09.2016 dava tarihini geçecek şekilde tahsil edildiği, buna göre dava tarihi itibariyle davacı bankanın takibe konu muaccel alacağından artık söz edilemeyeceği, tüm işlemlerin davacı banka ile dava dışı şirket arasında normal akdi ilişki içerisinde sürdürüldüğü, dava tarihi itibariyle 26.04.2016 tarihli icra takibinin konusuz kaldığı, ve dava tarihinde davalıların sorumlu tutulabileceği borç bakiyesinin bulunmadığı, görüş ve sonucuna varıldığını beyan etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; birbirini teyit eden son iki bilirkişi raporu dosya mündericatı ile uyumlu, yargı denetimine elverişli olduğu görüldüğünden, bu raporlara itibar edilerek; dava tarihi itibariyle icra takibinin konusuz kaldığı ve davacı bankanın muaccel alacağı bulunmadığının subuta erdiği, bu nedenle davacı bankanın itirazın iptali davası açmakta hukuki menfaatinin kalmadığı anlaşılmakla davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Gerekçesi ekli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın HUKUKİ YARAR YOKLUĞUNDAN – USULDEN REDDİNE,
2-Yasal şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminatına hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
3-Alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin alınan 11.548,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.512,40TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Sarf edilmeyen gider avansın kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı.
18/10/2018

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
,e-imzalıdır