Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/621 E. 2018/719 K. 30.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/621 Esas
KARAR NO : 2018/719
DAVA TARİHİ : 17/08/2016
KARAR TARİHİ : 30/10/2018

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesine özetle; müvekkil bankanın … Şubesi ile … Tur. … Bilg. Tic. Ve San. Ltd. Şti. Arasında … tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalı … Turz. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. müteselsil borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, borcunu ödemediği için borçluya ve kefile Antalya … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarname çıkartıldığını, borçlunun itirazı üzerine eldeki işbu davanın açılmış olduğunu, icra müdürlüğüne yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatını davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
Mahkememizce Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası celb edimiş ve dosyamız arasına alınmıştır. Yapılan incelenmesinde; iade edilmeyen 3 adet çek yaprağndan kaynaklanan 3.600,00 TL’lik yasal yükümlülük tutarı riskinin depo edilmesini, ayrıca tazmin edilen … ve … numaralı 2 adet teminat mektubundan kaynaklanan toplam 8.750,00 TL anaparanın %48 temerrüt faizi ve gider vergisiyle, şirket kredi kartı harcamalarından kaynaklanan 16.710,35 TL anaparanın %30,24 faizi ve gider vergisiyle, üye işyeri riski kredisinden kaynaklanan 524.289,64 TL ana paranın %48 faizi ve gider vergisiyle tahsilini talep etmiştir.
Mahkememizce takip tarihi itibariyle davalının davacıya borçlu olup olmadığı, varsa miktarının belirlenmesi için bankacı bilirikişi …’dan rapor alınmıştır. Bilirkişinin raporunda;” davalının müteselsil kefil olarak imza attığı ancak kefalet tutarının yazılı olmadığı görülmektedir. Sözleşme tarihi olan 17.09.2008 tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuatta kefalet akdinin yazılı şekilde yapılması ve tutarının belirli olması koşulu bulunmaktaydı. Ancak Yargıtay kefaletle ilgili bölüme yazılmamış bile olsa, kefaletin eklendiği belge üzerinde kefalet limitinin belirlenebilir durumda olması halinde, o kefaletin geçerli olarak kurulduğunu kabul etmiş ve uygulama bu kabule göre yürümüştür. Zaten kredi sözleşmesinin 41.1 numaralı maddesinde de kefaletlerin sözleşmenin birinci sayfadaki limit kadar hüküm ifade edeceği yazılı bulunmaktadır. Bu değerlendirmeler doğrultusunda davalı 100.000,00 TL müteselsil kefalet sorumluluğu altında bulunmaktadır. Banka alacağının kaynaklarından olan teminat mektupları davalının kefil imzasını taşıyan kredi sözleşmesinin yürürlükte olduğu dönemde verilmiş olduğundan, bu teminat mektuplarının tazmini sonucu oluşan banka alacağının davalıdan istenmesi mümkün bulunmaktadır. Davacı bankanın diğer alacak kalemlerinden olan üye işyeri ilişkisi, şirket kredi kartı ilişkisi müstakil sözleşmelerin konusudur. O sözleşmeler dosyaya ibraz edilmeden ve oralarda davalının kefil veya garantör sıfatıyla sorumluluk üstlendiği gösterilmeden, kendisine kefil imzasını taşıyan Genel Kredi Sözleşmesinden hareketle sorumluluk yüklenmesi mümkün bulunmamaktadır.Diğer taraftan, davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu arasında 19.11.2013 tarihli yeni bir Genel Kredi Sözleşmesi düzenlenmiş olup davalının orada kefalet imzası bulunmamaktadır. Şirket kredi kartı borcu, üye işyeri “charge back” tutarı, çek yaprağı yasal yükümlülük tutarı gibi sebeplerle doğan alacakların Genel Kredi Sözleşmesinin kapsamında olacağı varsayılsa bile, bu alacakların davalının imzasının bulunmadığı kredi sözleşmesinin yürürlük döneminde oluşacağı gözetildiğinde, davalıya sorumluluk yüklenmesi bu sebeple de mümkün bulunmamaktadır. Kat ihtarnamesinde teminat mektubunun tazmininden doğan alacak için, ihtarname tarihinden itibaren faiz talep edildiği dikkate alınarak, akdi faiz hesabı o tarihe itibarla yapılmıştır. Hesaplamada %32 oranı kullanılmışsa da, bu hesabın faiz ve ferisi, davacı bankanın bu oranı gösterir faiz genelgesi sunması şartına bağlıdır. Bu belgenin sunulmaması halinde takip tarihi itibariyle yasal yükümlülük tutarının asıl alacaktan ibaret olacağı, temerrüt faizi oranı olarak ise kademeli avans faiz oranından yararlanılacağı” görüşü belirtilmiştir.
Davacı vekilinin itirazı üzerine Mahkememizce bu sefer, dosyanın iki bankacı ve bir hukukçudan oluşan bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiş;
Takip tarihi itibari ile davalının davacıya borçlu olup olmadığı, varsa borcun ferileri ile birlikte miktarının belirlenmesi için bankacı bilirkişi …, hukukçu bilirkişi … ve bankacı …’den rapor alınmıştır.Mahkememizce bilirkişi ön raporunda belirtilen eksik hususlar tamamlatılmış. Bilirkişi heyeti … havale tarihli raporunda; “davalı kefilin sorumluluğu, imzaladığı GKS’ye istinaden kullandırılan kredilerle sınırlı olup, diğer sözleşmelerde kefilin imzasının bulunmaması ve yerleşik Yargıtay içtihatları karşısında davalı kefil şirketin teminat mektupları tazmininden kaynaklanan davacı alacağı dışındaki alacaklardan sorumluluğu bulunmadığı, anılan borçtan sorumluluğun ise icra takibine konu Antalya … Noterliğinin …, … yevmiye sayılı kat ihtarnamesinin davalıya daha önce tebliğ edilmemiş olması kaydıyla takip tarihi itibariyle 8.978,65 TL olduğu ” belirtilmiştir.
Davacı vekilinin itirazları doğrultusunda alınan … tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda; ” davalı şirketin 06/02/2015 tarihinde temerrüt halinde bulunduğu tespitiyle 20/02/2015 takip tarihi itibariyle teminat mektubu kredisinden doğan banka alacağının kefalet sorumluluğunun;

07/11/2014
Asıl alacak
8.750,00 TL
07/11-06/02/2015
91 günlük %32 akdi faizi
707,77 TL
06/02-20/02/2015
14 günlük %48 temerrüt faizi
163,33 TL

Gider vergisi
43,56 TL
20/02/2015
Takip tarihi itibariyle toplam alacak
9.664,66 TL
Talep sınırları gözetildiğinde tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı şirketin teminat mektubu kredisinden doğan kefalet sorumluluğu 8.750,00 TL asıl alacak, 303,3 TL işlemiş faiz ve 15,17 TL gider vergisi olmak üzere toplam 9.068,50 TL olduğunu ve asıl alacak tutarı takip tarihinden itibaren %48 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisine tabi olduğu belirtilmiştir.
Dava İİK.67. Maddesi uyarınca bir yıllık yasal süre içinde açılan itirazn iptali davası olup, davalının dava dışı asıl borçlu Tatilmanya Turizm….Ltd. Şti.nin davacı bankanın … Şb. ile imzaladığı ve dosyaya sunulan elektronik ticaret sözleşmesi, üye işyeri sözleşmesi, taksitli işlem sözleşmesi, genel kredi sözleşmesi, şirket kredi kartı üyelik sözleşmesi ve genel kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak davalının kefil sıfatıyla sorumlu olduğu miktar uyuşmazlık konusu olmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; davalı şirketin sadece 17.09.2008 tarihli 100.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesine kefil sıfatıyla imza attığı ve şekli açıdan halen geçerli kefalet yükümlülüğünün bulunduğu, kefile gönderilen kat ihtarının tebliğine ilişkin dosyaya evrak sunulmadığı, dolayısı ile kefilin temerrüdünün ödeme emrinin tebliği ile başladığının kabulü gerektiği, davalı kefilin sorumluluk miktarının belirlenmesine gelince;
Davaya konu edilen alacaklardan, 17.09.2008 ve 12.05.2011 düzenleme tarihli sırasıyla 7.000,00 TL ve 1.750.00 TL lik teminat mektuplarının 13.10.2014 tarihli muhatap talebine istinaden davacı bankaca tazmin edilmesi nedeniyle toplam 8.750,00 TL den sorumlu olduğu, dava dışı kredi müşterisine teslim edilen 3 adet çekten kaynaklanan 3.600,00 TL depo talebinin kredi sözleşmesinde buna dair açık bir düzenleme ve hüküm bulunmaması nedeniyle emsal Yargıtay kararları uyarıca kefil davalıdan talep edilemeyeceği, şirket kredi kartından kaynaklı alacağın GKS sözleşmesinin 29. Maddesi uyarınca bu tür kart borçlarından kredi müşterisi şirketin sorumlu olacağı ve şirket kredi kartı üyelik sözleşmesindeki hükümlerin geçerli olacağı, kefillerin sorumlu olacağına dair bir hüküm bulunmaması nedeniyle davalı kefilin bu alacak kaleminden de sorumlu olmadığı, yine üye iş yeri risk kredisinden kaynaklanan alacak için kefilin sorumluluğuna dair GKS ve üye işyeri sözleşmesinde hüküm bulunmadığı anlaşılmakla, bilirkişi heyeti raporuna itibar edilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İle; davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyasında 8.750,00 TL asıl alacak, 303,33 TL işlemiş faiz, 15,17 TL gider vergisi olmak üzere toplam 9.068,50 TL alacağa yapmış olduğu itirazın İPTALİNE, (tahsilde tekerrür olmamak üzere) bu miktar alacak üzerinden takibin DEVAMINA,
2-Hüküm altına alınan (9.068,50 TL) üzerinden hesap edilecek %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren %48,00 temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında gider vergisi uygulanmasına,
4-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
5-Alınması gerekli 619,46 TL harçtan peşin olarak alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 590,26 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma, 29,20 TL peşin, 146,10 TL tebligat, müzekkere gideri, 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 904,50 TL yargılama giderinden davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 82,02 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı şirketi yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 30/10/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır