Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/535 E. 2019/157 K. 18.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/535 Esas
KARAR NO : 2019/157
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2016
KARAR TARİHİ : 18/03/2019

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı …’ın 02.01.1940 doğumlu olup, 76 yaşında olduğunu, davacının… Parsel sayılı taşınmazdaki hissesinin 50 m2’lik hissesini davalılara sattığını, davacının Antalya İli Döşemealtı ilçesi … sayılı taşınmazdaki hissesinin 48 m2’lik hissesini de davalılara sattığını, aynı Parseldeki geriye kalan 64 m2’lik hissesine istinaden örneği davacıda bulunmayan Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesine istinaden Doğu-Güney cepheli 90 m2’lik bağımsız bölüm satın ve teslim alındığını, davacının… Parsel sayılı taşınmazdaki hissesinin 49 m2’lik ve 16m2’lik hissesine istinaden örneği davacıda bulunmayan Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesine istinaden Doğu-Güney cepheli 110 m2’lik bağımsız bölüm satın alındığını, bu bağımsız bölüm henüz davacıya teslim edilmediğini, bu satış ve inşaat sözleşmelerine istinaden çeşitli zamanlarda davalıların…Bankası … Şubesine verdikleri ödeme talimatlarıyla bir kısım ödemeleri davacının alacağına istinaden bankadan çektiğini, davacının Bankadan davalıların talimatlarıyla çektiği para dışında davalılardan aldığı her hangi bir para veya mal bulunmadığını, davalıların davacının yaşlılığından yararlanarak satış ve inşaat sözleşmeleriyle birlikte tamamı boş olan bono imzalattıklarını, davacının inşaat ile ilgili evrak imzaladığını düşünerek belgenin bono olduğunu bilmeden bonoyu imzaladığını, davalılar bu bono dışında davacıya henüz ortaya çıkmamış başka bonolarda imzalatmış olabileceklerini, davalılar daha sonra boş olarak aldıkları bonoyu 30.03.2010 keşide tarihli, 15.09.2014 ödeme tarihli 100.000,00-TL bedelli olarak düzenleyerek davacı hakkında icra takibi başlattıklarını, davacının ödeme emrinin tebliğ olması üzerine davalılara durumu sorduğunu ve davalıların biz inşaatı bitirdikten sonra daireyi satmaman için tedbiren yaptık, başka bir durum yok dediklerini, davacının kendisinin her hangi bir borcu bulunmadığını belirtmesi üzerine çeşitli bahanelerle alacaklı olduklarını iddia ettiklerini ileri sürerek, davacının 30.03.2010 keşide tarihli 100.000,00-TL bedelli bonoya istinaden davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasına dayanak ettiği tüm iddiaların mesnetsiz olduğunu, ispatının mümkün olmadığını,davaya konu edilen bononun, davalı …’nun 84.000,00 TL, …’un ise 16.000,00 TL tutarında davacıya verdiği borç nedeniyle 30/03/2010 tarihinde davacı …’ın rızası ve özgür iradesi doğrultusunda tanzim edildiğini, davacı tarafın davasını birbiri ile çelişen, tutarlı olmayan iki ayrı kurgulanmış gerekçeye dayandırdığını, davacının bonoyu farkında olmadan, istemeden, haten yanılgı ile imzaladığı iddia edilirken diğer ihtimalle de bononun bilerek imzalandığı ancak kişinin hukuki işlem ehliyeti bulunmadığından geçersiz olduğunu savunduğunu beyanla davanın reddi ile haksız ve kötü niyetli davacının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Antalya … Asliye hukuk mahkemesinin …/… esas …/… karar sayılı görevsizlik kararı mahkememize tevzi edilmiş ve yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… takip numaralı celb edilmiş ve incelenmesinde; … ve … tarafından …’a karşı 30/03/2010 tanzim tarihli bono dayanak yapılarak 100.000,00 TL asıl alacak ve işlemiş faizin tahsili için kambiyo senetlerine mahsus yol ile takip başlatıldığı görülmüştür.
Mahkememizce Döşemealtı Tapu Sicil Müdürlüğüne … nolu parseldeki davacı hissesinin davalılara satışına ilişkin müzekkere yazılmış ve cevabi yazısı dosyamız arası alınmıştır.
Mahkememizce davacı asil dava konusu senedin tanzim tarihi olan … tarihi itibariyle davacının hukuki ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda rapor düzenlenmesi için Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına sevk edilmiş ve rapor alınmıştır. Raporda; davacının psikiyatrik görüşmesi ve ruhsal durum muayenesi yapıldığını, alınan öykü yapılan muayene ve psikiyatri heyetinde yapılan değerlendirme neticesinde talep edilen hususla ilgili kesin kararın verilmesi için kişinin kapalı bir psikiyatri kliniğinde müşahele altına alınmasının uygun olacağı belirtilmiştir.
Mahkememizce davacı asil psikiyatri kliniğinde müşahele altına alınmasına karar verilmiş ve Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından rapor düzenlenmesi istenilmiştir. Raporda; davacının mevcut haliyle hukuki ehliyetinin bulunamdığı, bononun tanzim tarihi olan … tarihi itibariyle hukuki ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda geçmişe ait herhangi bir tıbbi evrak veya kayda rastlanmadığından yorum yapılmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce Antalya Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine müzekkere yazılmış, davacıya vasi atanması istenilmiş ve davacı vasisi … atanmıştır.
Davacı vasisi …, … tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğine ilişkin feragat dilekçesi ibraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre, 6100 sayılı HMK. 307. maddesinin “Feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”. HMK. 310. maddesinin “Feragat ve kabul hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” hükümleri uyarınca, davacı vekilinin davadan feragat ettiği ve vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla, davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Feragat Nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin olarak alınan 1.707,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.663,35 TL harcın karar kesinleştiğinde istemi halinde davacıya iadesine,
3-Davalı tarafın vekalet ücreti talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davalılar vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğundan, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.18/03/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır