Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/467 E. 2018/112 K. 20.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/467 Esas
KARAR NO : 2018/112
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/06/2016
KARAR TARİHİ : 20/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesine özetle; müvekkil şirketin davalıdan …tarih itibari ile açık hesaptan kaynaklanan 5.328,74-Tl alacağının olduğu, davacının … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasından icra takibine geçtiğini, borçlunun itirazı üzerine eldeki iş bu davayı açtığını, itirazın iptaline, %20 ‘den aşağı olmamak üzere İcra İnkar Tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat çıkartıldığı, davalının dava dilekçesine karşı cevap dilekçesi vermediği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyası celp edilmiş dosyamız arasına alınmıştır. İncelenmesinde; Alacaklı … Otomotiv Sanayi Ticaret Ltd. Şti tarafından borçlu … Nakliyat Emlak … İnşaat Hafriyat Tarım ve Hayvancılık Gıda Yemekçilik Temizlik Turizm Ticaret Ltd. Şti aleyhine toplam 5.399,25 TL alacağın tahsili için … tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu vekili tarafından … tarihinde borca ve ferilerine itiraz edildiği, takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davalı yana ticari ticari defter ve belgelerini sunması için duruşma tutanağının tebliğ çıkarıldığı, tebligatın adresin sürekli kapalı olmasından dolayı iade edilmiş anlaşılmış ve davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılmış ve Mali Müşavir Bilirkişi …’dan rapor alınmıştır.
Bilirkişi Mali Müşavir Bilirkişi …, … tarihli raporunda ; Davacının ticari defter incelemelerinde davalının 120.11.017 alıcılar cadi kodunda takip edildiğinin görüldüğünü, yevmiye ve defter kayıtlarında yer alan fatura kayıtları ve tahsilatların yer aldığı cari hesap dökümlerinin sunulduğunu, dökümlere göre …-… ve … yılında davacının davalıya toplam 33.828,74 TL lik fatura düzenlediğini, davalıdan 28.500 TL lik çek ile tahsilat yaptığını, davacının davalıdan icra takibi itibari ile (33. 828,74-28.500) = 5.328,74 TL alacaklı olduğunu, davacının …-…-…-… ve … numaralı fatura suretlerinin incelenmek üzere ibraz ettiğini, incelemede faturalara ilişkin ürünlerin işyerinde teslim edildiğine dair kaşe basıldığını ve irsaliye düzenlenmediğini, sadece … nolu faturayı … plaka … tarafından teslim alındığının görüldüğünü, defter kayıtlarında yer alan çeklerin davalı tarafından düzenlendiğini, tarafların ticari ilişki içinde olduğunun fotokopisi sunulan … numaralı 6.000 TL bedelli … çek örneğinden görüldüğünü,
6098 Sayılı Borçlar Kanunun Borçlunun temerrüdü başlıklı 117. Maddesinde muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düştüğünü, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 18. Maddesinde de tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılıyla, taahtükü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılacağının belirtildiğini,
Dava dosyasında davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin ihtarname örneğinin bulunmadığını, davacının ticari defterlerinin yasal süresi içinde tasdik ettirildiğini, yevmiye defterlerinin kapanış takdiklerinin bulunduğunu, defterlerinin lehlerine delil teşkil edeceği, defter kayıtlarına göre davacının davalıdan 5.328,74 TL alacaklı olduğunu, davacının işlemiş fazi alacağının bulunmadığı sonuç ve kaanatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı şirketin ticari defter ve belgelerinin defter inceleme günü olarak belirlenen … tarihinde sunması için duruşma tutanağının davalı şirket yetkilisine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ticari defter ve belgelerini sunmadığı anlaşıldı.
Dava, açık hesaptan kaynaklı bakiye alacak iddiasıyla yapılan takibe itiraz nedeniyle İİK’nın 67. maddeye göre açılmış itirazın iptâli davasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir (HMK 219/1). Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir (HMK 219/2).
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece taraflara ticari defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Bu durumda ticari defter kayıtları ile alacağın varlığı ispatlandığı anlaşılmakla ve davanın 5.328,74 TL asıl alacağa yapılan itirazın iptali talebiyle açıldığı, işlemiş faize itirazın iptalinin talep edilmediği de dikkate alınarak, davanın kabulü ile ; davalının antalya 14. icra müdürlüğünün 2016/5668 esas sayılı dosyasında 5.328,74 tl asıl alacağa yaptığı itirazın iptaline, takibe konu asıl alacağın %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE ; davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasında 5.328,74 TL asıl alacağa yaptığı itirazın iptaline,
2-Takibe konu asıl alacağın %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 364,00 TL harçtan peşin alınan 89,74 TL harcın mahsubu ile bakiye 274,26 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma, 89,74 TL peşin, 137,60 TL tebligat ve müzekkere gideri, 350,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 606,54 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekiliin yüzüne karşı, davalı şirket yetkilisinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı.20/02/2018
Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı