Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/249 E. 2018/416 K. 25.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/249 Esas
KARAR NO : 2018/416
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/04/2016
KARAR TARİHİ : 25/05/2018

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkili şirketin ürünlerini pazarlaması ve satışını üstlenin zincir marketlerden biri olduğunu, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında ticari ilişkiden dolayı 11.038,86 TL tutarındaki alacağın tahsili için Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasındaki icra takibine geçildiğini, davalı şirket tarafından süresi içerisinde takibe 297,57 TL tutarında borçlu olduğu ikrar edilerek kısmen itiraz edilmesi sonucu takibin geriye kalan kısım ve ferileri yönünden durdurulduğunu, yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 297,57 TL borcunun bulunduğunu, davacı şirketle yapılan görüşmeler sonucu kesilen faturanın incelenemediğini, yapılan icra takibinin hatalı olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirkete böyle bir borcunun bulunmadığı, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası celb edilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır. İncelenmesinde; davacı şirket tarafından fatura bakiyelerinden kalan cari hesap alacağı açıklaması ile davalı şirket aleyhine 11.038,86 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının süresinde verdiği dilekçe ile borcun 297,57 TL’lik kısmını kabul ettiği, kalan kısım ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin itiraz edilen kısım yönünden durdurulduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış, Mali Müşavir Bilirkişi …’den rapor alınmıştır. Bilirkişi … tarihli raporunda; davacı tarafın ticari defterlerine göre taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut oludğu ve bu ticari ilişkiye istinaden takip tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye 11.038,79 TL tutarında davalı şirketten alacaklı olduğu, davalı şirketin bu borcun 297,57 TL tutarında kısmını kabul ettiği, üzerindeki borç tutarına itiraz ettiği, davacı şirket vekili davalı tarafın kabul etmediği borcun davalının müvekkili adına sözleşmeye aykırı olarak düzenlediği 31/12/2014 tarihli … sıra nolu 10.118,50 TL bedelli “Satın Alma Hizmet Bedeli” açıklamalı faturadan kaynaklandığını iddia ettiği, taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümleri gereğince davalı şirketin davacı adına “Satın Alma Hizmet Bedeli” adı altında fatura düzenleme hakkının olduğu, ancak davalı şirketin davacı adına “Satın Alma Hizmet Bedeli” faturası düzenleme hakkı şartlarının sözleşme hükümleri gereğince yerine gelip gelmediği ile ilgili olarak dava dosyasına tevsik edici bir belge ibraz edilmediği, bu hususların davalı şirketin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde incelemeler yapıldıktan sonra nettik kazanacağı belirtilmiştir.
Mahkememizce davalı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması için İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış ve Mali Müşavir Bilirkişi …’dan rapor alınmıştır. Bilirkişi … tarihli raporunda; davalının borç bakiyesinin 297,57 TL olduğu, davalı ile davacı arasındaki ihtilaf sebebi olan faturanın 31/12/2014 tarih … sıra no ve 10.118,50 TL bedelli satın alma hizmet bedeli açıklamalı fatura olduğu, bu faturanın davalı ve davacı arasında 2014 için yapılan sözleşmeye göre düzenlendiği, davalının satın alma hizmet bedeli (insert)+ (%13 ciro primi) fatura düzenleme hakkı olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce Mali Müşavir Bilirkişi … ve Ticaret Hukuku alanında uzman Doç. Dr. …’dan, taraflar arasındaki sözleşme ve tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, ihtilaf konusu faturanın sözleşmeye uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği, sözleşmeye uygun düzenlenmiş ise fatura miktarının uygun olup olmadığı ile davacının takip nedeniyle varsa alacağın miktara ilişkin rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin … tarihli raporunda; davalı tarafın kabul etmediği borcun, davalının davacı adına düzenlediği 31/12/2014 tarihli … sıra nolu ve 10.118,50 TL bedelli “Satın Alma Hizmet Bedeli” açıklamalı faturadan kaynaklandığı, taraflar arasında düzenlenen 2014 yılı Ticari Şartlar Anlaşması madde 28 hükmü kapsamında sözleşme hükümleri gereğince davalı şirketin davacı adına “Satın Alma Hizmet Bedeli” adı altında fatura düzenleme yetkisinin olduğu, her iki tarafın da tacir konumunda olduğu ve bu faturaya TTK madde 21/2 hükmü kapsamında 8 gün içerisinde itirazda bulunulmadığı ve bu yüzden fatura içeriğinin kabul edilmiş sayılacağı, davacı tarafın ticari defterlerine göre, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden takip tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye 920,29 TL davalı şirketten alacağı olduğu, davalı şirketin bu borcun 297,57 TL tutarında kısmını kabul ettiği ve kalanına itiraz ettiği, davacının itiraz edilmiş 622,72 TL tutarında alacağının olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce önceki bilirkişi heyetinden taraflar arasındaki yazılı sözleşmenin 28.maddesindeki şartların somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, faturanın sözleşmeye uygun düzenlenip düzenlenmediği ve sözleşmeye uygun düzenlenmiş ise fatura miktarının sözleşmeye uygun olup olmadığı (miktarının fazla olup olmadığı) ile taraf vekillerinin ek rapora karşı itirazlarını değerlendirir şekilde ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin … tarihli ek raporunda; tarafların ticari defterleri ve dava dosyası kapsamında göre taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 28.maddesi gereğince davalı şirketin davacı şirket adına KDV dahil 10.500,55 TL tutarında prim ve hizmet bedeli faturası düzenleme hakkının olduğu, bu prim ve hizmet bedelinin 5.075,32 TL’lik kısmının faturasının iddia konusu olan faturadan önce davalı şirket tarafından kesilmiş ve bu fatura bedelleri davacı şirkete olan fatura borcundan mahsup edilmiş olduğu, bakiye kalan prim ve hizmet bedeli faturası ile birlikte takip tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye 4.990,84 TL tutarında davalı şirketten alacağının olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce önceki bilirkişi heyetinden davacı vekilinin bilirikşi raporuna karşı itiraz dilekçelerini değerlendirir şekilde ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin … tarihli ek raporunda; tarafların ticari defterlerinde … tarihli raporda belirtildiği gibi davalı şirketin 2014 yılında davacı adına düzenlendiği prim ve hizmet bedeli faturalarının toplam 5.075,32 TL olduğu, bu prim ve hizmet faturaları dışındaki davacı vekilinin iddia ettiği 14.677,89 TL tutarındaki prim ve hizmet bedeli faturası düzenlendiği ile ilgili olarak dava dosyasına tevsik edici bir belge ibraz edilmediği, davacı tarafın bu iddiasını somut belgelerle ispatlamakla mükellef olduğu, yapılan incelemeler ve tespitler sonucunda dava dosyasına sunulan … tarihli rapordaki kanaatin devam ettiği belirtilmiştir.
Dava, satış sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davaya konusu … tarihli … nolu 10.118,50 TL bedelli faturanın taraflar arasındaki “Tedarikçi Genel Şartlar Anlaşması” başlıklı sözleşmeye uygun olarak tanzim edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 28.maddesinde: “Ticari şartlar anlaşması, alıcı (davalı) ile satıcının (davacı) yıl içerisinde tahmini cirolarına göre hesaplanarak oluşturulmuştur. Bu anlaşmaya göre anlaşma sonunda herhangi bir nedenle (alımın durması, tek ya da iki taraflı fesih vb.) ile bu tahmini ciroya ulaşılamaması durumunda alıcı (davalı) tüm ciro primlerini ya da haklarını hak edebileceği maksimum oran ve tutara göre hesaplayarak aradaki oluşan farkı satın alma hizmet bedeli adında fatura düzenleyerek satıcının (davacının) cari hesabından mahsup edecektir.” hükmünün yer almaktadır.
Bu madde hükmü uyarınca, davalı alıcı tarafından düzenlenen ve dava konusu olan faturanın taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak düzenlenmesi gerekmektedir.
Buna göre, mahkememizce hükme esas alınan … tarihli bilirkişi heyeti raporunda, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 28.maddesi gereğince, davalı alıcı şirketin davacı şirket adına KDV dahil 10.500,55 TL tutarında prim ve hizmet bedeli faturası düzenleme hakkının olduğu, bu prim ve hizmet bedelinin 5.075,32 TL’lik kısmının faturasının dava konusu faturadan önce davalı şirket tarafından kesilerek, davacı şirkete olan fatura borcundan mahsup edildiği, bakiye kalan prim ve hizmet bedeli faturası ile birlikte takip tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye 4.990,84 TL davalı şirketten alacağının olduğu anlaşıldığından, davalı şirketin takibe itiraz ederken kabul ettiği 297,57 TL’lik kısmın düşülmesi sonucunda takibin 4.693,27 TL üzerinden devamına karar verilmiş, alacağın varlığı ve miktarı yargılama ile ortaya çıkarıldığından davacının tazminat talebinin reddine karar verilerek, tüm dosya kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İle; davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 4.693,27 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa yıllık %10,50 oranında avans faizi uygulanmasına, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Alacağın tespiti yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 320,59 TL harçtan peşin olarak alınan 183,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 137,15 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davada kabul edilen miktar dikkate alınarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davada reddedilen miktar dikkate alınarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma, 183,44 TL peşin, 220,30 TL tebligat, müzekkere, talimat gideri, 900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.332,94 TL yargılama giderinden davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 582,41 TL yarglama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 36,00 TL tebligat gideri ve 335,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 371,00 TL yargılama giderinden davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 208,90 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 25/05/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır