Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/106 E. 2018/422 K. 25.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/106 Esas
KARAR NO : 2018/422
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/12/2008
KARAR TARİHİ : 25/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin yaz tatillerini geçirmek için … tarihinde Antalya Havaalanı’na geldiklerini, uçaktan bavullarının inmesini beklerken otel tarafından tahsis edilmiş olan otobüsü kaçırdıklarını ve kendileri gibi otobüsü kaçıran birkaç aile ile birlikte davalı … şirketine ait plakalı araca bindiklerini, araç, sürücü …’nin sevk ve idaresinde iken Antalya-Serik istikametine seyir halinde …Kavşağı’nda davalılardan …’in sürücüsü olduğu, diğer davalı …’e ait … plakalı kamyon ile çarpıştığını ve kazada müvekkillerini ağır şekilde yaralandığını, ilk tedavilerinin Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde yapıldığını,, sonra Almanya’ya sevk edildiklerini ve tedavilerine Almanya’da devam edildiğini, kaza nedeniyle bayan …’ın kalçasının kırıldığını, başşından yaralandığını ve yüz kaısmında alnının saç ile birleştiği sağ kısımdan başlayan ve sol gözünün üzerine kadar uzayan ve oradan da kaş hizasına paralel olarak devam eden 17-18 cm uzunluğunda sabit yara izi oluştuğunu, ayrıca sağ göz hizasında da yaklaşık 4-5 cm uzunluğunda yara izi oluştuğunu, bayan ‘ın sağ üst baldırından kalçasına kadar olan kısmının halen iyileşmediğini ve kalça kısmında yaklaşık 30 cm uzunluğunda yara izi oluştuğunu, halen psikolojik tedavisinin devam ettiğini,
Kaza nedeniyle Bay ‘ın kaburgalarının kırıldığını, belinden almış olduğu darbe neticesinde omurlarındaki sinirlerde yırtılma olduğunu, 5. omurunun koparak 4. omura dayandığını, bu nedenle ameliyat olduğunu, sol el bileğinden ameliyat olduğunu, omuz ve sol bacakta ezilmeler meydana geldiğini, alnının sol üst kısmının açıldığını ve burun derisinin yırtıldığını, alın ve burun bölgesinden ameliyat olduğunu, sol kalçasında 18 cm ve bel omurgasının omur bölgesine kemik nakli yapılmış olması nedeniyle 25 cm uzunluğunda sabit yara izi oluştuğunu, ağrılarının halen devam ettiğini, düzenli bir şekilde psikolojik tedavi gördüğünü,
Müvekkillerinin görmüş olduğu tedavi giderlerinin büyük bir kısmının Almanya’da mensubu oldukları hastalık kasalarınca ödendiğini, müvekkillerinin tedavi gideri olarak kendilerine düşen katkı paylarını ödediklerini, bayan …’ın tedavi giderlerini karşılayan BKK Salzgitter isimli hastalık kasasının karşılamış olduğu giderlerin rücusu için … tarihinde dava açtığını, müvekkillerinden …’ın uğradığı maddi zararın 2 aylık çalışamadığı döneme ait kazanç kaybı 2.672,88 Euro tedavilere ödediği katkı payları toplamı 297,68 Euro olmak üzere toplam 2.702,88 Euro ve müvekkili …’ın ise uğradığı maddi zararın çalışamadığı 2 aylık döneme ilişkin 491,20 Euro, tedavilere ödediği katkı payının 330,30 Euro ve kaza nedeniyle yapamadıkları, ancak bedelini ödedikleri tatil bedeli 976,00 Euro olmak üzere toplam 1.797,50 Euro olduğunu, müvekkillerinin kaza nedeniyle uğramış olduğu toplam maddi zararın 4.500,38 Euro olduğunu, bütün gün boyunca çalışarak yıllık izin döneminde tatil yapmak amacıyla ülkeye gelen müvekkillerinin tatillerine başlayamadan geçirdikleri kaza nedeniyle ağır şekilde yaralanmaları, uzun ve zor geçen tedavi süreci fiziksel ve ruhsal olarak halen iyileşememiş olmaları ve ameliyat olmak zorunda kalmaları vücutlarının değişik bölgesinde sabit eser niteliğinde izler oluşması, özellikler bayan …’ın yüzünde oluşan yara izinin bir bayan olarak bir bayan olarak tüm hayatını etkileyecek normal bir hayat sürmesinde engel teşkil edecek ve ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyecek olması, bay …’ın kemik naklinden kaynaklanan yara izlerini hayatı boyunca taşımak zorunda kalması, kazdan kaynaklanan yaralanmaları nedeniyle duydukları acı elem ve ızdırap karşılığında her bir müvekkili için 25.000,00 er Eurodan 50.000,00 Euro manevi tazminatın davalılardan kusur oranında müştereken ve müteselsilen aynen veya fiili ödeme tarihindeki döviz satış kurundan hesap edilecek Türk Lirası karşılığı olarak tazmin ve tahsiline, sigorta şirketlerinin poliçe kapsam ve limitleri dahilinde sorumlu tutulmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … Sigorta A.Ş. (… Sigorta A.Ş.) vekili cevap dilekçesinde özetle; iş bölümü itirazında bulunmuş, ayrıca Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dosyası ile tedavi giderleri için BKK Salzgitter hastalık kasası tarafından açılan rücu davası ile bu davanın birleştirilmesinin usul ekonomisine uygun olacağı belirtilmiştir. Davalı ayrıca müvekkilinin sorumluğunun, sigorta poliçesi ile sınırlı olduğunu, müvekkiline herhangi bir başvuruda bulunulmadığından tazminat sorumluluğunun başlamadığını, bu nedenle müvekkili şirketten faiz talep edilemeyeceğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacıların gerçek zararlarının tespit edilmesi gerektiğini, istenen maddi tazminatın da fahiş olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. ise; davaya konu edilen araçların poliçelerinin tespit edilemediğini, bu nedenle kendilerinin sorumluluğunun olmadığını, kendilerine dava yöneltilemeyeceğini savunmuş, ancak yargılama aşamasında kazaya karışan … plakalı aracın bu sigorta şirketi tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalandığı anlaşılmıştır.
Davalılar … ve … vekilleri ise cevap dilekçesinde; Antalya … Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan …/… esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, müvekkilinin olay günü Çalkaya sapağından kavşağa girdiğini, orta refüjden dönüp Antalya’ya doğru hareket edecekken kavşağa giriş noktasında kırmızı fasılalı ışık yanması sebebiyle orta refüjde durduğu sırada karşı araç sürücüsünün hızlı bir şekilde gelerek sol yandan çarptığını, müvekkilinin aracının çarpma ile birlikte sağdaki bankete çıktığını, müvekkilinin kazaya sebebiyet vermediğini, ayrıca Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dosyası ile bu dosyanın birleştirilmesini istediklerini beyan etmiştir.
Diğer davalılar … ve … Ltd. Şti.’ne usulüne uygun tebligat yapılmış, davaya cevap vermedikleri gibi duruşmalara da katılmamıştırlar.
Davacıların Almanya’da ikamet etmeleri nedeniyle buradan aldıkları raporlar getirtilmiş, Türkçe’ye tercüme edilerek dosyaya konulmuştur. Buna göre davacı …’ın kaza nedeniyle yaralanması sonucunda 5. bel omur kemiğinin basınca dayalı kırıldığı, 1 ile 5. bel omur kemiğine kadar olan tüm transvels çıkıntılarının kırıldığı, 4. bel omuru kemiğinin spinal çıkıntısının kırıldığı, sağ dorsal 12. kaburga kemiğinin kırıldığı, sağ tarafta rotator manşet yırtıklarına dair şüphelerin bulunduğunun belirtiği, tedavisinin … tarihinde kadar devam ettiği, 19.07.2006 tarihinde devam tedavisi planlandığı ve 1 hafta sonra kontrol muayenesinin yapılmasının planlandığı belirtilmiştir. Davacı …’ın ise raporunda; … tarihinde taburcu edildiği, … tarihinde devam tedavisi için randevu verildiği, hastanın potoperatif 8 hafta boyunca yüklenmemesi gerektiği, peroneal sinirinin zayıflığının devam etmesi halinde nörolojik tedavisinin uygun olacağının belirtildiği görülmüştür.
Ceza dosyasında (Antalya … Asliye ceza …/… Esas)da kazanın meydana gelmesinde davalıların kusur oranlarının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapıldığı, alınan bilirkişi raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davalı …’in 1. derecede, …’nin ise 2. derecede kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Dava konusu olayla ilgili olarak … Sigorta tarafından davalı … aleyhine mahkememizin …/… esas sayılı dosyasında açılan tazminat davasında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiğini, davalı sürücünün % 75 oranında kusurlu olduğunu, diğer araç sürücüsünün ise % 25 kusurlu olduğunu beyan etmişlerdir.
Kaza nedeniyle davacıların çalışamadıkları süre için uğramış oldukları kazanç kaybının hesabı amacıyla bilirkişiler sigortacı …ve aktüerya bilirkişisi …’dan rapor alınmıştır. Bilirkişiler davacı tarafından sunulan ve davacıların kazançlarını gösterir belgeler ışığında düzenledikleri raporlarında; davacı …’ın iş gücü kaybına bağlı zararının tespit edilemediğini, tedavi katkı paylarına bağlı zararın 295,30 Euro olduğunu, …’ın iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararın 499,37 Euro , tedavi katkı paylarına bağlı zararın 267,68 Euro olmak üzere toplam 767,05 Euro olduğunu, 14 günlük tatil ücreti 976,00 Euro’nun ilgili turizm şirketinden iade edilip edilmediğinin sorulması gerektiğini beyan etmişlerdir.
Davacıların turizm şirketine ödedikleri 976,00 Euro’nun kendilerine iade edilip edilmediğinin ilgili tur şirketinden sorulmasına karar verilmiş ancak davacı vekili … tarihinde verdiği dilekçesi ile ilgili şirketin ünvan değiştirdiğini, bu son ünvanı adı altında Hannover yerel mahkemesinin … tarihinde vermiş olduğu iflas kararı ile kapatıldığı bilgisine ulaştıklarını belirttiğinden bu ara kararı yerine getirilememiştir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davacıların içinde bulundukları ve … tarafından kullanılan ve davalı İztur şirketine ait araç ile diğer davalılardan …’in kullandığı ve …’e ait aracın çarpışması neticesinde yaralandıkları, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü Hidayet’in % 75 oranında kusurlu bulunduğu, diğer davalı araç sürücüsünün de % 25 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Davacıların kazanın meydana gelmesinde kusurları yoktur.
Davacılardan …’ın kaza neticesinde Almanya’da tedavi gördüğü hastaneden alınan raporda da belirtildiği üzere 2 ay süre ile iş ve güçten kaldığı, aynı şekilde …’ın da kazadan sonra tedavi için haziran ve temmuz aylarında iş ve gücünden kaldığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafından sunulan belgeler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacılardan …’ın geçici iş göremezlik nedeniyle maddi zararının oluşmadığı, davacı …’ın ise tedavisi süresince toplam 499,37 Euro gelir kaybının oluştuğu, ayrıca davacılardan …’in tedavisi nedeniyle 295,30 Euro tedavi katkı payı ödemek zorunda kaldığı, aynı şekilde …’ın da 267,68 Euro katkı payı ödemek zorunda kaldığı anlaşılmıştır. Davacılar tatil için ödedikleri 976,00 Euronun da tahsilini talep etmişlerdir.Ancak bu bedelin turizm şirketinden geri ödenmediğine dair bir belge sunamamışlardır. Kaldı ki davacıların tatillerini zorunlu sebeple yapamamış olmaları karşısında bu bedeli sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince ödedikleri turizm şirketinden istemeleri hukuken mümkündür. Bu yöntem daha doğru ve uygun olacaktır.
Bu durumda davacı … 295,30 Euro, davacı …’ın 767,05 Euro maddi zararının oluştuğu, bu zararlarını davalılardan talep edebilecekleri sonucuna varılmıştır.
Mahkememizce …/… esas sayılı dosyasında yapılan yargılamasında “Davacıların kaza nedeniyle oldukça ağır denebilecek şekilde yaralandıkları anlaşılmıştır. Davacıların kaza sırasında ve tedavi süreci ile sonrasında acı çektikleri anlaşılmaktadır. Duyulan bu acı ve ızdıraplar nedeniyle davalılardan (sigorta şirketleri hariç) manevi tazminat talep edebilecekleri, kazanın oluş şekli, davacıların kaza nedeniyle uğradıkları yaralanmalar nazara alınarak her bir davacı için 8.000,00 Euro olmak üzere 16.000,00 Euro manevi tazminatın davalılardan kusur oranları nispetinde ve kendi aralarında müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla tahsiline karar verilmesi”gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karar davacılar vekili ve davalılar … ile … vekili tarafından Temyiz edilmesi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin …/…esas …/… karar sayılı ilamı ile “manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Davacılarda meydana gelen yaralanmanın niteliği dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.Medeni Kanunun 6. Maddesine göre taraflardan her biri iddiasını ispatla yükümlüdür. Davacılar kaza nedeni ile meydana gelen gerçek zarar miktarını ispatla yükümlüdür. Borçlar Kanununun 41. maddesine göre haksız bir şekilde diğer bir kimseye zarar veren bir şahıs o zararın tazmini ile yükümlü olup aynı kanunun 42. Maddesine göre tespit edilecek gerçek zarar miktarını tazmin ile yükümlüdür. İstem haksız fiilden kaynaklanmış olmakla davacıların zararlarının her türlü delil ile kanıtlanması mümkündür. Davacılar vekili dava dilekçesi ile yurt dışından tatil amacı ile ülkeye gelen müvekkillerinin gerçekleşen bu kaza nedeni ile tatillerini yapamadıklarını ve ülkelerine geri dönmek zorunda kaldıklarını ileri sürmüş, tatil için ödemiş oldukları ücretin de haksız fiil faillerinden tahsilini talep etmiştir. Davacıların turizm şirketine ödedikleri 976,00 Euro’nun kendilerine iade edilip edilmediğinin ilgili tur şirketinden sorulmasına mahkemece karar verilmiş, ancak davacı vekilinin … tarihinde verdiği dilekçesi ile ilgili şirketin ünvan değiştirdiğini, bu son ünvanı adı altında Hannover Yerel Mahkemesinin … tarihinde vermiş olduğu iflas kararı ile kapatıldığı bilgisine ulaştıklarını belirtmesi üzerine mahkemece davacıların tatillerini zorunlu sebeple yapamamış olmaları karşısında bu bedeli sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince ödedikleri turizm şirketinden istemelerinin hukuken mümkün olduğu gerekçesi ile davacıların bu taleplerinin reddine karar verilmiş ise de mahkemece bu konuda davacıların tatil süresine ve ödedikleri tatil ücretine dair delilleri toplanarak ve bu konudaki ilgili meslek kuruluşlarından da sorularak gerektiğinde B.K.’nun 42. maddesi hükmü de gözetilerek davacıların yapamadıkları tatil için ödeyecekleri makul bir ücretin belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş ve mahkememizin yukarıda esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilerek;
Türkiye Seyahat Acenteleri Birliğine davacıların 13/06/2006-27/06/2006 tarihleri arasında tatil yapmaları için Türkiye’ye geldikleri, geçirmiş oldukları trafik kazası nedeniyle tatil yapamadıklarını, bu tarihler arasında tatil yapması için ne kadar ücret ödeneceği hususunda müzekkere yazılmış ve cevabi yazısı dosyamız arasına alınmıştır. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliğinin cevabi yazısında; birlik üyesi seyahat acentalarının ticari faaliyetlerine ilişkin yahut gerçekleştirdikleri tur veya paket tur organizasyonları nedeniyle müşterileri tarafından ne kadar ücret ödeneceğine ilişkin herhangi bir bilgi bulunmadığını, davacıların tatil programlarının konaklama ve ulaşıma ilişkin bilgilerin neler olduğunun bilgilerinin paylaşılması halinde piyasa araştırması yapılmak suretiyle ortalama bir bedelin tespit edilebileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce Türkiye Seyahat Acenteleri Birliğine davacıların 13/06/2006-27/06/2006 tarihleri arasında tatil yapmaları için Türkiye’ye geldikleri, geçirmiş oldukları trafik kazası nedeniyle tatil yapamadıklarını, bu tarihler arasında tatil yapması için ne kadar ücret ödeneceği hususunda yeniden müzekkere yazılmış ve cevabi yazısı dosyamız arasına alınmıştır. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliğinin cevabi yazısında; birlik üyesi seyahat acentalarından edinilen bilgiye göre 2006 yılı günlük otel fiyatı bir kişi için 50-80 TL, uçak gidiş dönüş bilet bedellerinin bir kişi için 300 Euro bir kişi için transfer bedelinin ise 20 Euro olabileceği belirtilmiştir.
Bunun üzerine dosyanın turizm işletmeciliği konusunda uzman bilirkişi …’a tevdii ile davacıların yapamadıkları tatil için ödeyecekleri makul ücretin Yargıtay bozma ilamı da dikkate alınarak belirlenmesi hususunda rapor alınmıştır. Bilirkişi davacı çiftin 13.06 – 27.06.2006 tarihleri arasındaki tatil paketi ve ödeme makbuzları, ayrıca tatil yapacakları otelin mevkisi, fiziki ve hizmet nitelikleri incelenmek suretiyle yargı denetimine elverişli, dosya mündericatına uygun olarak düzenlediği raporunda; davacıların talep ettiği 976 Euro tur paketi fiyatının makul ve hakkaniyetli olduğu belirtilmiştir.
Davacıların Yargıtay bozma ilamı kapsamında kalan maddi tazminat talepleri konusunda yukarıda özetlenen bilirkişi raporuna itibar edilerek 976 EURO maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı … ve … açısından % 75 kusur oranında ve kendi aralarında müştereken müteselsilen …… Ltd.Şti ve … açısından % 25 kusur oranında ve kendi aralarında müştereken müteselsilen) tahsili ile davacılara verilmesine, karar verilmiş,
Yine davacıların açmış oldukları manevi tazminat davası Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda 2.000 Euro üzerinden ayrı ayrı kısmen kabul edilmek suretiyle, bu miktarın dava tarihinden itibaren … Bankasının EURO cinsi mevduata uyguladığı faiz oranı ile belirlenen faiz ve ödeme tarihindeki kur üzerinden davalılar … ve …’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacı … için açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile; 2.000 EURO manevi tazminatın dava tarihinden itibaren … Bankasının EURO cinsi mevduata uyguladığı faiz oranı ile belirlenen faiz ve ödeme tarihindeki kur üzerinden davalılar … ve …’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı … için açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile; 2.000 EURO manevi tazminatın dava tarihinden itibaren … Bankasının EURO cinsi mevduata uyguladığı faiz oranı ile belirlenen faiz ve ödeme tarihindeki kur üzerinden davalılar … ve …’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacıların Turizm Şirketine ödediği 976 EURO maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı … ve … açısından % 75 kusur oranında ve kendi aralarında müştereken müteselsilen …… Ltd.Şti ve … açısından % 25 kusur oranında ve kendi aralarında müştereken müteselsilen) tahsili ile davacılara verilmesine,
4-Mahkememizin …/… E-…/… K sayılı kararı ile verilen diğer hükümler Yargıtay bozma ilamı dışında kaldıkları ve diğer davalı tarafından temyiz edilmeyerek kesinleştikeri anlaşılmakla, bu hususlar hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 582,00 TL harçtan peşin alınan 363,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 218,25 TL harcın davalılar … ve …’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den alınarak davacılara verilmesine,
Manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar … ve …’e verilmesine,
Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 142,00 TL harçtan peşin alınan 32,74 TL harcın mahsubu ile bakiye 109,26 TL harcın davalılar …, … ve …… Ltd Şti. Müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.078,88 TL vekalet ücretinin davalılar …, …’den alınarak davacılara verilmesine,
Maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar …, … ve …… Ltd Şti.’ne verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 1.567,20 TL peşin harç, 14,00 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1581,20 TL davalılar …, … ve …… Ltd Şti.’den alınarak davacılara verilmesine,
Davacı tarafından yapılan tebligat ve müzekkere masrafı 407,60 TL, bilirkişi masrafı 1.400,00 TL olmak üzere toplam 1.807,60 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre 165,04 TL’nin davalılar …, … ve …… Ltd Şti.’den alınarak davacılara verilmesine, geri kalan kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yapılan tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 70,00 TL yargılama giderlerinin davanın red oranına göre 63,60 TL’nin davacılardan alınarak davalılar … ve …’e verilmesine,
Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacılar vekili Av. … , Davalı … ve … vekili Av. …, davalı … sigorta şirketi vekili Av. … yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı.25/05/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır