Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/800 E. 2018/210 K. 23.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/800 Esas
KARAR NO : 2018/210
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2015
KARAR TARİHİ : 23/03/2018

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosyanın tetkikinden davacı tarafın iddiaları; Davacı ile davalı arasında alt işverenlik ilişkisi olduğunu, SGK’nın yasal süresinde verilmemeiş olan bildirgelen başlıklı yazısı altıda 11.718,00TL tutarında idari para cezası uygulandığını, davacının süresi içide ödeme yaptığını, Türk Ceza Kanununda düzenlenen hükümler gereği alt işverenin fiilinden doğan cezadan asıl işvereni sorumlu tutmanın mümkün olmadığını, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyasında davalı için 12.810,90TL talep edildiğini, davalı borçlunun itiraz ettiğini, itiraz üzerine Antalya … İcra müdürlüğünün …/… esas sayılı ile icra takibine devam edildiğini beyan etmiş, itirazın iptalini, alacağın % 20’sinden aşağı olamamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini davacı şirkete ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat gönderildiği ancak davalının cevap vermediği anlaşıldı.
İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, … havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı – … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün “Yasal süresinde verilmemiş olan bildirgeler” başlıklı B. 13. 02. SGK. 35. 10. 15 / … sayılı yazısında, kurum müfettişlerince düzenlenen… tarih sayılı genel durum raporunda tespit edilen sigortalılar için belirtilen bildirgelerin verilmemesinden dolayı İdari Para Cezası uygulandığı ve borcun , davacının … no.lu taşeronu davalı … Ltd.Şti. ile ilgili olduğu belirtilmiş, 6 işçi x 1.674,00 TL İdari Para Cezası = 11.718,00 TL ceza tahakkuk ettirildiğini, … tarih … sayılı bu yazı, davacıya … tarihinde tebliğ edilmiş, dosyaya sunulu … Bankası dekontuna göre, 11.718,00 TL İdari Para Cezası tutarı , davacı … tarafından … tarihinde “İşveren İcra Ödemesi” açıklaması ile SGK’ya ödendiğini, 4857 Sayılı İş Kanunun 2. maddesinde: “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur” denilmektedir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 12. maddesinde de: “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde, iş alan ve bu iş için görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişiye alt işveren denir. Sigortalılar, üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bunlarla sözleşme yapmış olsalar dahi, asıl işveren, bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumludur” denilmektedir. Görüldüğü üzere İş Kanunu sorumluluğu “alt işverinin işçilerine karşı ” belirtmiş olmasına karşın, Sosyal Güvenlik mevzuatı sorumluluğu geniş anlamda tutarak “Kanunun işverene yüklediği yükümlülükler” olarak belirtmişdiğini, Sosyal Güvenlik mevzuatına göre yürürlüğe göre 2010/71 sayılı Genelgeye göre Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.06.1991 tarihli, E: 1991/10-277, K: 1991/359 sayılı kararı gerekçe gösterilerek, asıl işveren alt işverenin idari para cezalarından da sorumlu tutulmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.06.1991 tarihli. E: 1991/10-277, K: 1991/359 sayılı kararı:
“… idari para cezalarının bu Kanun’un işverene yüklediği ödevlere uyulmamasının sonucu ve yaptırımı olduğu belirgindir.
506 sayılı Kanun’un 87. maddesinde, tali işverenin ödevine uymamasının sonuçlarından asıl işverenin de sorumlu olacağı kuralını koymuştur. Zira, tali işverenler hayat deneyimleriyle ortadadır ki ekonomik bakımdan asıl işverenlere göre güçsüz kişilerdir. Bunların kişisel olarak sorumlu tutulmaları gerek sigortalıların gerek sigortalılara verilecek sosyal güvenlik haklarını uygulayan Sosyal Sigortalar Kurumu’nun hak ve alacaklarını güvenceye almakta yetersiz olabilir. Bu nedenle, yasa koyucu ortak yükümlerde madde 86 ile tali işverenlerin ödevlerine uymamalarının yaptırımlarından güçlü asıl işverenleri de müteselsil sorumlu tutan, sosyal güvenlik hukukunun isteklerine uygun düşen bir düzenleme yapmıştır. Bu düzenleme gereğince, Kurumun parasal hak ve alacaklarından, ihale makamından iş alan asıl işverenler de sorumludur. İşte, asıl işveren bu müteselsil sorumluluk gereğince tali işverenin idari para cezasından sorumludur. Bunu Kuruma ödemiş ise Kurumdan geri isteyemez. Ödemekle yükümlü olduğu bir borcu ödemiştir. Fakat asıl yükümlü tali işverenlere rücu edebilir.” şeklinde olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kararına rağmen, “cezaların şahsiliği ilkesi” gereği birçok Yargıtay Dairesi de idari para cezalarından asıl işverenleri sorumlu tutmamakta olduğunu, … karar tarihli. …/… Esas, …/… Karar sayılı Yargıtay 10. Hukuk Dairesi Kararında:
“İdari para cezası, neticede bir cezai yaptırım olup, cezaların şahsiliği ve kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkelerine göre alt işverenle birlikte, asıl işverenin sorumlu tutulması mümkün değildir. Bu konuda İş Kanunu’nun 98. maddesinde düzenlendiği şekilde açık bir hüküm bulunmadıkça, aracı (taşeron ) işverenin suç teşkil eden eylemi sonucu tayin edilen idari para cezasından, asıl işverenin sorumlu tutulması mümkün değildir. Gerek 506 Sayılı Yasada, gerekse 5510 Sayılı Yasada idari para cezasından asıl işverenin de sorumlu olacağı yönünde açıkça bir hüküm getirilmiş değildir. Bu durumda davacı asıl işverenin ilişiksizlik belgesi almak için manevi cebir altında, taşerona ait idari para cezasını ödemiş olması nedeniyle, istirdata hakkı bulunduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir” demiştir.
Davacı şirketin, SGK müfettişlerince düzenlenen … tarih … sayılı genel durum raporunda tespit edilen sigortalılar için belirtilen bildirgelerin verilmemesinden dolayı tahakkuk ettirilen ve davacının … no.lu taşeronu davalı … Ltd.Şti. ile ilgili olduğu belirtilen , 6 işçi x 1.674,00 TL İdari Para Cezası = 11.718,00 TL tutarı … Bankası dekontuna göre ödemiş olması nedeniyle, 11.718,00 TL İdari Para Cezası tutarının kendisine ödenmesini davalıdan talep edebileceğini, temerrüt faizine hükmedilebilmesi için, alacağın muaccel olması yeterli olmayıp borçlunun ayrıca ve usulen temerrüde düşürülmesi gerektiğinden ve icra takip tarihinden önce davalının temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından, davacının takip tarihinde 1.092,90 TL işlemiş faiz alacağının olmadığını, ayrıca davacı … San.ve Tic.A.Ş.’ne ait yasal defterler ibraz edilmediğinden, bu defterler üzerinde inceleme yapılamadığını beyan etmiştir.
Dava icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davacı asıl işveren olduğunu , davalının ise taşeron olduğunu, davalının hukuka aykırı işlemleri nedeniyle Sgk nın … sayılı yazısındaki 11.718 tl idari para cezasını ödemek zorunda kaldığını, söz konusu husustaki sorumluluğun müteselsil sorumluluk olduğu için davaya konu idari para cezasını ödediğini, cezaların şahsiliği ilkesi gereği söz konusu borcun davalıya ait olduğunu bu nedenle ödediği idari para cezasını işlemiş faiziyle birlikte takibe konu ettiğini, ancak davalının borcun muaccel olmadığı gerekçesiyle icra takibine itiraz ettiğini belirtmiştir.
Davacının davalı ile ilgili olduğu belirtilen 11.718 tl idari para cezasının ödediği sabit bulunmuşsa da, idari para cezasına ilişkin kararın yargılama aşamasında iptal edildiği anlaşılmış olup, … sayılı sgk’dan gelen yazıdan anlaşıldığı üzere davaya konu idari para cezasının sistemsel hatadan kaynaklı sehven uygulandığının belirtildiği ve kesinlen idari para cezasının … sayılı komisyon kararı ile iptal edildiği sabittir. Davamızın bu nedenle konusuz kaldığı anlaşılmıştır. Kesinlen idari para cezasında ise davalının kusuru bulunmadığı hataen uygulama yapıldığı, anlaşılmakla davacının davalıya karşı açmış olduğu davasında haksız olduğu görüldüğünden davalı lehine yargılama giderine hükmolunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Dava konusuz kaldığında, ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin alınan 218,78 TL harçtan mahsubu ile artan 182,88 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı. 23/03/2018

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı