Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/768 E. 2018/360 K. 09.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/768 Esas
KARAR NO : 2018/360
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/08/2015
KARAR TARİHİ : 09/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ;Müvekkil şirket tarafından davalı aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile faturaya dayalı ilamsız takip başlatıldığını, davalı yanın haksız olarak itiraz ettiğini, takibe dayanak faturada müvekkil şirket tarafından davalı borçlu şirkete T.C Orman ve Su işleri bakanlığı Devlet Su işleri Genel Müdürlüğü İçme Suyu Dairesi Başkanlığı, Antalya … İl Barajı İskele Hattı inşaatının yapım işinde kullanılacak patlayıcı maddelerin kullanımına ilişkin, izin ve ruhsat işlemleri ile ilgili olarak danışmanlık ve iş takibi yapıldığını, müvekkili şirketin, ” Patlayıcı Madde Satın Alma ve Kullanma İzin Belgesini” çıkartmak için vekaletname ile kendisine verilen yetkileri kullanarak, tüm resmi ve özel mercilere müracat ettiğiri ve titiz özenli bir şekide iş takibi yaptığını, söz konusu belgeyi almak için bürokratik bir çok belge ve dilekçe verilmesi ve hayli uzun ve zor olan prosedürlerin tamamlanması gerektiğini, …/… İzin Belge numaralı Patlayıcı Madde Kullanma ve SatınAlma izin belgesinde yer alan nakilciler ve deponun da müvekkili tarafından temin edildiğini, bu hususta tanıkları olduğunu, müvekkilinin, davalı borçlu adına çıkarttığı izin belgesinin kendisine teslimini talep ettiğini, müvekkili tarafından şifahi beyanda izin belgesinin iadesinin yapılamayacağının bildirilmesinin ardından, davalı şirketin resmi makamlar aracılığı ile izin belgesinin kendilerine verilmesini talep ettiğini, müvekkili davacının söz konusu izin belgesini davalı borçlu şirkete verilmek üzere Antalya Valiliği İl Emniyet Müdürlüğüne hitaben yazdığı … tarihli dilekçesi ile bildirdiğini, müvekkili davacının, davalı borçlu şirket adına yaptığı iş ve işlemler ile danışmanlık ücreti için alacağının çok altında kalan icra takibine konu faturayı düzenlediğini, ancak alacağını alamaması nedeni ile Antalya … İcra Müdürlüğü’nün …/ … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, icra takibi yapan ve davayı açan tarafın … Ltd. Şti.olduğunu ancak davacı tarafça sunulan evraklara bakıldığında yalnızca dava dışı …’in adı geçtiğini bu nedenle aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddi gerektiğini, davacı şirketin de aktif husumet ehliyetinin bulunduğu kabul edilse dahi bu defa da fatura da yazılan meblağ fahiş olduğundan kötü niyetli davacının davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, neye göre hesaplandığı belli olmayan gayet yüksek bir meblağa havi fatura müvekkil şirkete gönderilmiş, üstelik bu fatura işlemleri gerçekleştirmeyen şirket tarafından keşide edildiğini, dolayısı ile müvekkil şirket kendisine daha önce bildirilmeyen ve rastgele hesaplanan fahiş bedel için yapılan icra takibine itiraz etmekte haklı olduğunu, davacı yan faturaya konu bedelin ne şekilde hesaplandığını açıklaması gerektiğini, bu nedenlerle işbu haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Antalya…İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı İcra takip dosyası getirtilmiş, dosya içerisine konulmuştur. incelenmesinde; … Ltd.Şti, borçclunun … Tic. A.Ş olduğu, 6.962,00 TL asıl alaıcak, 128,18 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.090,18 TL alacağın ( Faturadan kaynaklı ) tahsili amacı ile açılmış icra takip dosyası olduğu, davalı borçlu şirketin yetkiye, asıl borca, fazi ve tüm Fer’ilerine itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalının yetki itirazının, sözleşmenin ifa yerinin Antalya olduğundan, husumet itirazının da … sadece taşıyıcı sorumluluk sahibi gerçek kişi olması nedeniyle husumett itirazın reddine karar verilmiştir.
Davacı tanıkları ile davacı şirket yetkilisi mahkememizin … tarihli duruşmasında dinlenmiştir.
Tanık … beyanında: ” Ben asıl olarak apartman kapıcılığı yapıyorum emekliyim ek iş olarak da …in yanında da çalışıyorum zaman zaman … birlikte araziye de gidiyorum … baraj inşaatına da gittim 3 -4 sefer gitmişliğim vardır patlayıcıyı nereden ne şekilde, kimin adına aldığını bilmiyorum, ruhsat … adınadır ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … beyanında: Ben … Patlayıcı maddeler şirketinin yetkilisiyim, … iki şirket arasında ticari ilişki de mevcuttur davacının almış olduğu patlayıcı maddeler bizim depomuzda saklanması için depo muvafakatnamesi verdik ancak … tarafından bu depoya herahgni bir patlayıcı madde getirilmedi ancak … bu ruhsatın alınması konusunda 7-8 ay uğraşmıştır ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
TANIK … beyanında; ” Ben serbest maden mühendisi olarak çalışıyorum davacı şirket yetkilisi … aynı sektörde çalışmamız nedeniyle tanırım, ben aynı zamanda geçmişte …firmasının teknik kum ocağı sorumlusuydum, …firması … firmasından patlayıcı madde konusunda yardım istedi bu nedenle … bu işlerle uğraştı hatta bu konuda ruhsat aldı, Ankaraya gitti geldi, baraja gitti geldi bir kısım işler yaptı ancak bunların karşılığını alamadı ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı şirket yetkilisi… BEYANINDA: ” Davalı Ece Taş firması patlayıcı ruhsatı ve patlayıcı almam için benim şahsıma ve yetkilisi olduğum şirkete iki adet vekaletname çıkarttı bu vekalentame doğrultusunda ben patlayıcı alınması ve ruhsat işlemleri konusunda Ankaraya gittim depo muvafakatnamelerini ayarladım arazilere gitim geldim bu konuda bir çok çalışma yaptım ancak patlayıcı alma izni aldıktan sonra davalı şirket ücret ödemediği için patlayıcıyı ben almadım ancak ruhtası ve patlaycıı alma izin belgesini davalı şirkete teslim ettim ancak bu izin belgesiyle patlayıcıyı almadılar ben ruhsat ve diğer belgeleri Antalya Valiliğine ve Emniyet Müdürlüğüne iade ettim benim şirketimin davalı ila arasında yazılı bir sözleşme yoktur herşey güvene ve vekalete dayalıydı dedi. Beyanı okundu imzası alındı ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosyanın resen seçilecek bir hukuku ve patlayıcı konusunda uzman bilirkişiye tevdii ile, dosya kapsamı, yapılan işlerin mahiyeti ve istenebilecek bedeli hususları da dikkate alınarak rapor alınmasına karar verilmiş, mahkememizce seçilen bilirkişiler Hukukçu …, kimya mühendisi …, … tarihli raporlarında sonuç olarak;
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin “Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi” olup, yazılı bir sözleşme bulunmuyor olması sebebiyle davacının taahhütlerinin neler olduğu, ne kadarının gerçekleştirildiği, sözlü akde uygun olarak işin ifa edilip edilmediğinin bilinmesinin mümkün olmadığı, HMK Madde 10 gereği sözleşmenin ifa edileceği yerin Antalya il sınırlarında bulunuyor olması sebebiyle Antalya Mahkemelerinin yetkili olduğu, – …, yaptığı işlemleri şirket adına ve hesabına yaptığını beyan etmesi durumunda yapılan işlemlerin şirket nam ve hesabına yapıldığının kabulünün gerektiği ve şirketin aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, aksi halde davacı şirketin aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, davacının davalıya fatura etmiş olduğu 6.962,00 TL nin yukarıdaki açıklamalar ışığında piyasa şartlarına uygun bir değer olduğu, görüş ve kanaatine varıldığını beyan etmişlerdir.
Bilirkişilerden, raporun sonuç kısmında belirtilen 6.962,00 TL nin neye göre bulunduğunun gerekçeli bir şekilde açıklanması için ek rapor alınmıştır. Bilirkişiler …, …, … tarihli ek raporlarında sonuç olarak; Davacının, davalıya fatura etmiş olduğu 6.962,00TL nin piyasa şartlarına uygun bir değer olduğu görüş ve kanaatine varıldığını beyan etmişlerdir.
Ek raporun incelenmesinde, hükme elverişli olmaması karşısında Ankara Nöbetçi Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak, maden mühendisi, kimyager ve hukukçu bilirkişiden oluşacak heyete dosyanın tevdiine, dosya arasında var olan bilgi ve belgelerle davacının yaptığını iddia ettiği işler için talep edebileceği makul ücretin ne kadar olduğu hususunda rapor alınmasına karar verilmiştir. Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesince seçilen bilirkişiler Hukukçu Sözleşme Uzmanı …, Patlayıcı ve Mühimmat Uzmanı Kimya Müh. …, maden yüksek müh. Prof Dr. …, … tarihli raporlarında sonuç olarak; Davacının yürütmüş olduğu iş karşılığında herhangi bir bedel Ödenmediği, sayın mahkemece harcanan mesai karşılığı ücretin takdiri gerekli kılınır ise davacının “Patlayıcı Maddeler için Depo Muafakatnamesi”için 2(iki ) iş günü, “Patlayıcı Madde Satın Atma ve Satış İzin Belgesi” için 2(iki) iş günü, “Patlayıcı Madde Satın Alma ve Kullanma İzin Belgesi “için 2(iki) iş günü, kaymakamlıklara yazdığı talep yazılan için ise l (bir) iş günü olmak üzere toplam 7(yedi) gün mesai harcandığı, emsali ücret dikkate alındığında da alabileceği ücretin 1.050,00 TL olduğu tespit edilmekle, 1.050,00 TL Tik kısım bakımından itirazın iptali isteminin yerinde olduğu, icra inkar tazminatı bakımından ise alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden bu hususta hukuki takdir ve değerlendirmenin ise mahkemeye ait olacağını beyan etmişlerdir.
GEREKÇE :
Taraflar arasında danışmanlık teminine ilişkin sözleşme bulunduğu Ankara … Noterliğinin … yevmiye nolu vekaletnamesinden , davalı yanın … tarihli cevap dilekçesinden ve tüm dosya kapsamından sabittir.
Davalı taraf yetki itirazında bulunmuşsa da TBK nun 89. Maddesi uyarınca para borcu götürülecek borçlardan olduğundan yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı taraf davacı şirketin aktif dava ehliyetinin bulunmadığını beyan etmişse de davalı tarafın vermiş olduğu vekaletnamede davacı şirkete ve davacı şirketin tek ortağı ve yetkilisi … ‘e ayrı ayrı vekalet verildiği görülmüş olup , kimi belgelerin davacı adına , kimi belgelerde ise davacı şirketin yetkilisinin adının geçtiği görülmüştür. TBK nun 40 . Maddesinin 2. Fıkrasında ” Temsilci, hukuki işlemi yaparken bu sıfatını bildirmezse, hukuki işlemin sonuçları kendisine ait olur. Ancak … hukuki işlemi temsilci veya temsil olunandan biri ile yapması farksız ise, hukuki işlemin sonuçları doğrudan doğruya temsil olunana ait olur.” demektedir. Yine TBK nun 46. Maddesinde ” Bir kimse yetkisi olmadığı hâlde temsilci olarak bir hukuki işlem yaparsa, bu işlem ancak onadığı takdirde temsil olunanı bağlar. ” demektedir. Davanın …’in yetkilisi olduğu şirket için verdiği vekaletname ile açılmış olması da gözetildiğinde davacı şirketin aktif dava ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında bedel kararlaştırılmadığı sabittir.
TTK nun 20 . Maddesinde ” Tacir olan veya olmayan bir kişiye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, uygun bir ücret isteyebilir. ” demektedir.
İlk alınan bilirkişi raporunda her ne kadar takibe konu bedelin makul olduğu belirtilmiş ise de ; davacının ne kadar süre harcadığı , bedelin neye göre makul olduğu denetlenemediği için dosya başka bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir.
Yapılan son bilirkişi incelemesinde bilirkişi heyeti ;
” Patlayıcı maddeler için depo muvafakatnamesi ” işi için 2 iş günü belirlemiş olup ,
“Patlayıcı madde satın alma ve satış izin belgesi ” işi için 2 iş günü belirlediği,
“Patlayıcı madde satın alma ve kullanım izin belgesi ” işi için 2 iş günü belirlediği
” Kaymakamlığa yazılan yazılar ” için 1 iş günü belirleyerek günlüğünü 150 tl olarak belirlediği ve toplam 1.050 tl ücret tespit ettiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından davacının patlayıcı maddeler için depo muvafakatnamesi için 2 gün harcadığı belirtilmiş ise de davacı şirketin merkezinin Antalya olması, muvafakatnamenin ise … ilinden alınıyor olması, belgenin emniyette 7 gün onay süresinin olması, davacının bunun için bu İl’e gitmesi ile oluşan yol, konaklama, masrafının olması, yine patlayıcı madde satın alma ve satış izin belgesinin Ankara ilinden alınıyor olması, yol konaklama, mesai, emek masrafı, bu belgenin de onay süresinin 7 gün olması, patlayıcı madde satın alma ve kullanma izin belgesinin onay süresinin 30 gün olması, yine patlayıcı madde satın alma ve izin belgesinin alınması için gerekli belgeler, bu belgelerin toplanması için gereken süre, verilen emek , harcanan mesai ve bunlar için gerekli yol giderleri dikkate alınarak her iki bilirkişi raporundan faydalanılarak , yine davacının konaklama ve yol masrafına ilişkin , belge tarihleri ile uyumlu makbuzlardaki fiyatlar dikkate alınarak, yine davacının sunmuş olduğu belgelerde geçen … tarihli kaymakamlığa hitaben yazılan belge, … tarihli emniyet müdürlüğüne hitaben yazılan belge , tüm belgelerin tarihleri dikkate alınarak geçen süre, davacının patlayıcı maddeyi taşıyacak araçlara ilişkin kendisi tarafından yatırılan sigorta bedelleri, davacı tarafından yatırılan zorunlu iş yeri ve depolama yeri sigortaları bedelleri, notere yatırılan para dikkate alındığında davacının takibe konu ettiği 6.962 TL tutarlı faturanın makul olduğuna itibar edilmiş olup , davalının takipten önce temerrüde düşürülmemiş olmaması nedeniyle işlemiş faize hükmedilmeyerek, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmeyerek davalı ise işin ayıplı yapıldığını ispat edemediğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE,
Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 6.962,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi ve takip giderleri ile birlikte tahsile imkan verecek tazda takibin devamına,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Alacak yargılamayı gerektirdiğinden, davacının icra inkar tazminatın talebinin REDDİNE,
Alınması gerekli 475,57 TL harçtan, peşin alınan 85,64 TL harcın mahsubu ile bakiye.389,93 TL harcın davalıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına.
Davacı tarafından yatırılan. 85,64 TL peşin harç ile, 27,70 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacılar tarafından yapılan 2.000,00 TL Bilirkişi ücreti 216,80 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 2.216,80 TL yargılama giderinden, davada kabul ve red oranlar nazara alınarak hesaplandığında 2.176,70 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davanın reddedilen dava değeri üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 128,18 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının HMK.nun 333. Maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı. 09/05/2018

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı