Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/589 E. 2022/227 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/589 Esas
KARAR NO : 2022/227
DAVA TARİHİ : 12/06/2015
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/03/2022

BİRLEŞEN DOSYA : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/582 Esas
KARAR NO : 2021/950
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/06/2015

BİRLEŞEN DOSYA : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/583 Esas
KARAR NO : 2021/951
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/06/2015

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: …(…) ‘nin 2013 sezonunda BDT ve Rusya’dan Antalya’ya gelecek turistler için …Travel LLC (…) firmasıyla Ocak 2013’ten itibaren görüşmeler yürüttüğünü ve üç yıl süreli işbirliği sözleşmesi (Collaboration Agreement) imzalandığını, her iki firma yaptıkları işbirliği ile 320.000 (üçyüzyirmibin) turist getirmeyi hedeflediğini, BDT ve Rusya’dan turistler büyük oranda davalı şirket ve diğer tur operatörleri vasıtasıyla getirildiğini, Şubat 2013’te … ile … arasındaki işbirliğinin kamuoyunda duyulması sonrasında, davalı şirket ve dava dışı rakip tur operatörleri, otel sahipleri üzerinde baskı kurarak, otellerin …ve …’a oda vermesini engellemeye başladıklarını, otellerin kontratlarını iptal etmeye başladığını, sorunun çözümü için oteller ile yoğun görüşmeler yapan müvekkilinin rakip tur operatörlerinin organize bir şekilde faaliyet gösterdiğini saptadığını, Nisan 2013’ten itibaren davalı şirket ve rakip tur operatörleri yine birlikte ve organize şekilde otellere baskı uygulayarak, …’ye ve …’a oda rezervasyonunu engellemeye başladıklarını, bu boykot ve baskılar sonucunda …’nin rezervasyon sözleşmesi olan otellerin peş peşe …rezervasyonlarını iptal ettiklerini, davalı şirketin baskılarına dayanamayan otellerin, bu baskılar nedeniyle, …’den gelen rezervasyonları iptal ederek, müvekkil şirketle olan sözleşmelerini ihlal ettiklerini, davalı alenen otellere baskı uygulayarak müvekkil şirket aracılığıyla gelen müşterilerin otellere alınmamasını talep ettiğini, böylece müvekkil yeni dâhil olduğu Rusya ve BDT pazarında yer bulması güçleştirilerek bu pazarın dışına çıkarıldığını, davalının hukuk dışı bu fiilleri Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) Haksız Rekabeti düzenleye hükümlerine (TTK md. 54 – 63) açıkça aykırılık oluşturduğunu, TTK’nın 55. maddesine göre; dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleriyle, kanunda sayılan ve kanunda sayılanların dışındaki hukuka aykırı davranışlar haksız rekabet oluşturduğunu, aynı şekilde TTK’nın 55(1)b)1. maddesine göre; “Müşterilerle kendisinin bizzat sözleşme yapabilmesi için, onları başkalarıyla yapmış oldukları sözleşmelere aykırı davranmaya yöneltmekl…)” haksız rekabet hallerinden biri olduğunu, davalı şirketin ve diğer tur operatörlerinin oteller üzerine yapmış oldukları baskılar, aynı zamanda TTK’nın 55(1)a)8. maddesinde- düzenlenmiş olan müşterinin karar verme özgürlüğünü özellikle saldırgan satış yöntemleriyle sınırlamak haksız rekabet hali olarak da nitelendirildiğini, piyasadaki olağan iş şartlarına uymayarak, oteller üzerinde baskı kurmak yoluyla otellerin sözleşmelerine aykırı davranmasına sebep olan davalının, dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, TTK’nın 55(3)e maddesine göre; “iş şartlarına uymamak; özellikle kanun veya sözleşmeyle, rakiplere de yüklenmiş olan veya bir meslek dalında veya çevrede olağan olan iş şartlarına uymayanlar dürüstlüğe aykırı davranmış olur.” hükmü yer aldığını TTK’nın 62. maddesi uyarınca davalı, haksız rekabet teşkil eden fiilleri dolayısıyla iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılabilecektir. Aynı kanunun 60. maddesine göre; haksız rekabet fiili, Türk Ceza Kanunu gereğince daha uzun dava zamanaşımı süresine tabi olan cezayı gerektiren bir fiil niteliğinde ise bu süre hukuk davaları için de geçerli olduğunu, davalı şirket diğer tur operatörleriyle sistematik olarak birlikte hareket etmek suretiyle TIK’nın haksız rekabet hükümlerinin yanı sıra rekabet hukukuna da aykırı davrandığını, Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun’un (RKHK) 4. maddesinde de rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacı taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı sayılarak yasaklandığını, RKHK’nın 4. maddesinin d bendine göre; rakip teşebbüslerin faaliyetlerinin zorlaştırılması, kısıtlanması veya piyasada faaliyet gösteren teşebbüslerin boykot ya da diğer davranışlarla piyasa dışına çıkartılması yahut piyasaya yeni gireceklerin engellenmesi teşebbüslerin uyumlu eylem içinde olduklarına karine teşkil ettiğini, …, BDT ve Rusya pazarına yeni girmekte olan bir firma olduğunu, Antalya bölgesindeki otellere yerleştirmek istediği müşterilerin, rakip tur operatörlerinin baskıları nedeniyle otellere alınmaması “boykot” eyleminin gerçekleştiğini ve dolayısıyla söz konusu teşebbüslerin uyumlu eylem içinde olduğunu, davalı rakip şirket diğer rakip tur operatörleriyle birlikte, anlaşma ve uyumlu eylemler yoluyla müvekkil şirketle sözleşmesi olan otelleri ticari yaptırımlarla tehdit ederek; otellerin müvekkil şirket aracılığıyla yapılan rezervasyonları iptal etmesine, müvekkilimizle yapılan sözleşmelere aykırı davranmalarına ve bu sözleşmeleri hukuka aykırı olarak feshetmelerine sebep olduğunu, Rusya’dan ve BDT’den Antalya’ya turist getiren ve aralarında davalı şirketin de bulunduğu tur operatörlerinin pazar paylarının %80’i bulduğunu, bu güce sahip şirketlerin kolektif bir biçimde otellere baskı uygulayarak, “boykot” olarak tabir edilebilecek eylemlerle müvekkil şirketin pazara girişini ve rekabet baskısı yaratmasını engellediklerini, bu uyumlu eylemler yoluyla hem rekabet sınırlandırılmış hem de müvekkil şirkete maddi ve manevi büyük zararlar verildiğini, bu nedenle Rekabet Kurumu Başkanlığı’na bu şirketlerin rekabete aykırı eylemlerinin tespiti ile bu eylemlere son verilmesi yönünde karar verilmesi talepli başvuruda bulunulduğunu, haksız rekabet halinde TTK’nın 56. maddesinde çeşitli tazminat taleplerinde bulunma imkanı getirildiğini, bu taleplerden birisinin de maddi tazminat olduğunu, davalının müvekkilime yönelik haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle haksız rekabetten kaynaklanan her türlü maddi durumun ortadan kaldırılmasına, fazlaya dair her türlü talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin uğramış olduğu zarar sebebiyle, TTK’nın ilgili hükümleri ve Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun’un 58. maddesi uyarınca şimdilik 1.000.000 TL maddi tazminatın, 17.02.2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalı şirketten tazminine, TBK’nın 58. maddesi uyarınca müvekkil şirketin kişilik haklarının zarara uğramış olması sebebiyle 500.000.- TL manevi tazminatın, davalı şirketten tazminine, vekalet ücreti ve yargılama masraflarının davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı şirketçe 2013 yılının Şubat ayında …Turizm Tic. Aş’nin rus turistlerin Türkiyeye getirmesine dair …ile işbirliği yaptığını, yapılan iş birliğinin kamuoyunda duyulması üzerine davalı müvkekil şirket ve dava dışı tur operatörlerini de birlikte hareket ettiğini, otel sahiplerine de baskı kurduğu ve otellerin …ile …’a oda vermesini engelemeye çalıştıklarını, davacı şirketçe dava dışı …otelcilik, …turizm ve …grup hakkında rekabet kurumuna şikayette bulunulduğunu, rekabet kurumu tarafından …Otelcilik Turizm İnşaat Taşımacılık ve ticaret ltd. Şti, …Turizm İşletmeciliği Aş., …Grup Turizm işletmeleri aş, …Turizm İnş. Nak. Oto. Yat. İşl. Tic. Ltd. Şti. Unvanlı teşebbüslerin …turizm tic. Aş’yi piyasa dışına çıkarmak için birlikte hareket ettiğini ve otellere baskı yaptıkları iddialarına yönelik olarak yürütülmüş ön araştırma neticesinde 29/08/2013 tarih ve …sayılı karar ile tesis edildiğini, davacı … aş tarafından kurul kararının iptali istemli dava açılmış ve Ankara 16. İdare Mahkemesi Başkanlığının …esas …karar sayılı kararı ile kurul kararının iptal edildiğini, iptal kararının rekabet kurumunun soruşturmaya yönelik esas hakkındaki inceleme ve görüşlerine yönelik olmadığını ve soruşturma açılmaksızın kurulun esas hakkında karar vermesinden ibaret olduğunu, yani usule yönelik olduğunu, şikayet başvurusunun 03/05/2013 tarihli olduğunu ve davanın zamanaşımı nedeni ile reddini gerektiğini, müvekkil şirketin şikayete konu dava dışı diğer şirketlerle aynı pazarda yer aldığı iddiaları huzurdaki davada müvekkil şirkete husumet doğurmadığını ve müvekkil şirketin açısından huzurdaki davanın husumet eksikliği nedeni ile reddi gerektiğini, müvekkil şirketin haksız rekabete konu olabilecek ve yasaya ayıkırılık teşkil eden herhangi bir ihlali bulunmadığını. Davacınnı müvekkil şirket aleyhine belgelendirilmemiş maddi tazminat istemi usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu sebeplerle davanın reddini talep ettiği görüldü.
Birleşen Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/582 Esas, 2021/950 Karar sayılı dosyasında:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Antalya’da mukim online ağırlıklı oluşturduğu sistem ile turizm alanında faaliyet gösteren bir firma olduğunu, davacının 2013 sezonunda BDT ve Rusya’dan Antalya’ya gelecek turistler için …LLC(…) firmasıyla Ocak 2013’ten itibaren görüşmeler yürüttüğünü ve üç yıl süreli işbirliği sözleşmesi imzaladığını, her iki firmanın yaptıkları işbirliği ile 320.000 turist getirmeyi hedeflediklerini, davacının kendisinin ve …’un sahip olduğu yüksek teknolojik imkanlar sayesinde gerek bölgedeki otelciler gerekse son kullanıcılar için ulaşımı hızlı ve ekonomik kanallar oluşturduğunu, yaratılan bu dinamik sistem ile davacı şirket tur operatörlüğünü esas alan eski sistemleri devre dışı bırakarak ülkemize daha fazla turistin gelmesini sağlamayı hedeflediklerini, BDT ve Rusya’dan turistlerin büyük oranda davalı şirket ve diğer tur operatörleri vasıtasıyla getirildiğini, Şubat 2013’te …ile … arasındaki işbirliğinin kamuoyunda duyulması sonrasında davalı şirket ile dava dışı rakip tur operatörlerinin otel sahipleri üzerinde baskı kurarak otellerin …ve …’a oda vermesini engellemeye başladıklarını, söz konusu baskıların ilgili oteller tarafından davalı şirkete gönderilen iptal e-maillerinden açıkça anlaşıldığını, sorunun çözümü için oteller ile yoğun görüşmeler yapan davacı şirketin rakip tur operatörlerinin organize bir şekilde faaliyet gösterdiğini saptadıklarını, bunun üzerine …ve …gazetelerinin Akdeniz eklerine verdiği tam sayfa ilan ile sorunu kamuoyu ile paylaştıklarını ve hukuksuz tavrın sonra erdirilmesini istediklerini, davacının bu girişimi sonrasında kısa bir süre oteller üzerindeki baskının azaldığını ve otellerin tekrar davacı müşterilerine oda rezervasyonuna başladıklarını, ancak Nisan 2012’ten itibaren davalı şirket ve rakip tur operatörleri yine birlikte ve organize şekilde otellere baskı uygulayarak davacıya ve …’a oda rezervasyonunu engellemeye başladıklarını, bu boykot ve baskılar sonucunda davacının rezervasyon sözleşmesi olan otellerin peş peşe davacı rezervasyonlarını iptal ettiklerini, bunun yanında davalı ve diğer rakip tur operatörlerinin kendileriyle işbirliği yapmayan Rusya ve BDT pazarında popüler olan otelleri kendi satışlarından kaldırarak müşterisiz bıraktıklarını, aralarında …otellerinin de bulunduğu bir kısım otelin davacı ile aralarındaki sözleşmeyi feshettiklerini, …Grup otelleri gibi bir kısım otellerinde sezon boyunca davacıya satışları kapattıklarını, baskı ve boykotun öyle bir boyuta ulaştığını ki aralarında …Grup otellerinin de bulunduğu onlarca otelin rezervasyonları konfirme etmiş olmalarına rağmen müşterileri otele giriş esnasında kabul etmeyerek geri çevirdiklerini, davalının alenen otellere baskı uygulayarak davacı şirket aracılığı ile gelen müşterilerin otellere alınmamasını talep ettiklerini böylece davacının yeni dahil olduğu Rusya ve BDT pazarında yer bulması güçleştirilerek bu pazarın dışına çıkarıldığını, davalının hukuk dışı bu fiilerinin TTK’nun haksız rekabeti düzenleyen hükümlerine açıkça aykırılık oluşturduğunu, TTK’nın 55. Maddesine göre dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleriyle kanunda sayılan ve kanunda sayılanların dışındaki hukuka aykırı davranışların haksız rekabet oluşturduğunu, aynı şekilde TTK’nın 55(1)b.maddesine göre müşterilerle kendisinin bizzat sözleşme yapabilmesi için onları başkalarıyla yapmış oldukları sözleşmelere aykırı davranmaya yöneltmek) haksız rekabet hallerinden biri olduğunu, davalı şirketin ve diğer tur operatörlerinin oteller üzerinde yapmış oldukları baskıların aynı zamanda TTK’nın 55(1)a)8. Maddesinde düzenlenmiş olan müşterinin karar verme özgürlüğünü özellikle saldırgan satış yöntemleriyle sınırlamak haksız rekabet hali olarak da nitelendirildiğini, piyasadaki olağan iş şartlarına uymayarak oteller üzerinde baskı kurmak yoluyla otellerin sözleşmelerine aykırı davranmasına sebep olan davalının TTK 55(3) e maddesine göre dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, davalı şirketin diğer tur operatörleri ile sistematik olarak birlikte hareket etmek suretiyle TTK’nın haksız rekabet hükümlerinin yanı sıra rekabet hukukuna da aykırı davrandığını, davalı şirket ve diğer tur operatörlerinin rekabet hukukuna aykırılık teşkil eden eylemleri nedeniyle taraflarınca Rekabet Kurumu başkanlığına bu şirketlerin rekabet hukukuna aykırı eylemlerinin tespiti ile bu eylemlere son verilmesi yönünde karar verilmesi talepli başvuruda bulunulduğunu, haksız rekabet halinde TTK 56. Maddesinde çeşitli tazminat taleplerinde bulunma imkanı getirildiğini, bu taleplerden birisinin de maddi tazminat olduğunu, davacı şirketin söz konusu haksız fiilin özel görünümü olan haksız rekabet teşkil eden ve rekabet hukukuna aykırı eylemler nedeniyle uğramış olduğu zararın hesaplanmasında bazı hususlara dikkat çekilmesi gerektiğini, davacı şirket ile …arasında imzalanan işbirliği sözleşmesinin 3 yıl süreli olduğu, bu eylemler nedeniyle davacının 3 yıllık kazanç beklentisinin karşılanamadığı, davacının bu işbirliğine güvenerek yükümlülüklerini yerine getirmek adına araçlar satın aldığını, kiraladığını, personel istihdam ettiğini, bu personellerin konaklaması için lojman kiraladığını ve reklam yatırımı yaptığını, davacı şirket ile …arasında imzalanan işbirliği sözleşmesi uyarınca 2013 senesi için ülkeye getirilmesi planlanan yolcu sayısının 320.000 iken sayılan haksız eylemler neticesinde sadece 80.000 turist getirilebildiğini, 2013 senesi için mahrum kalınan karın bu sayı üzerinden hesaplanması gerektiğini, baskılar sonucunda sözleşmenin hedefleri yerine getirilemediğinden sözleşmenin 2014 senesinde askıya alınmak zorunda kalındığını, davacı şirketin bu ilişkide potansiyel olarak gördüğü herhangi bir kazancı sağlayamadığını, tazminatın hesaplanmasına kaybedilen potansiyel müşteri sayısının dikkate alınması gerektiğini, otellerin davacı şirkete çekinceli davranması, oteller ile ilişkilerinin bozulmasının davacının diğer projelerine ve işlerine de yansıdığını, otellerin web siteleri üzerinden tatil paketi satma projesinin oteller üzerinde rakip tur operatörlerince uygulanan baskılar nedeniyle sekteye uğradığını ve bu nedenle davacı şirketin maddi ve manevi kayba maruz kaldığını, davalı şirket be diğer tur operatörlerinin oteller üzerinde baskısı nedeniyle davacı şirketin uğradığını ve bu zararın kapatılması için yüksek maliyetli kaynaklardan borç talep ettiğini ve ciddi finansman giderleri doğduğunu, davacı şirketin uğramış olduğu maddi zararın yanı sıra manevi tazminat talep etme hakkının da bulunduğunu iddia ederek, davalının davacıya yönelik haksız rekabet teşkil eden her türlü eylemlerinin men’ine, davalının davacıya yönelik haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle haksız rekabetten kaynaklanan her türlü maddi durumun ortadan kaldırılmasına, fazlaya dair her türlü talep hakları saklı kalmak kaydıyla davacının uğramış olduğu zarar sebebiyle TTK’nın ilgili hükümleri ve Rekabetin korunması hakkındaki kanunun 58. Maddesi uyarınca şimdilik 1.000.000TL maddi tazminatın, 17.02.2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalı şirketten tazminine, TBKnın 58. Maddesi uyarınca davacı şirketin kişilik haklarının zarara uğramış olması sebebiyle 500.000TL manevi tazminatın davalı şirketten tazminine, vekalet ücreti ve yargılama masraflarının davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İş bu davada Rekabet Kurulu kararının bekletici mesele yapılması ile zamanaşımı süreleri ve uygulaması bakımından, öncelikle davada hangi hukuk kuralının uygulanacağının tespitinin gerektiğini, çünkü hukuka aykırı bir eylem iddiası mevcut olmasına ve bunun ancak bir kanun maddesini ihlal edebileceği ortadayken, dava dilekçesinde dört ayrı kanun maddesi ihlali yapıldığının yazıldığını, bunların; “1-TTK-55-1-b-1 maddesi: Müşterilerle kendisinin bizzat sözleşme yapabilmesi için, onları başkalarıyla yapmış oldukları sözleşmelere aykırı davranmaya yönelmek.” “2-TTK-55-1-a-8 maddesi: Müşterinin karar verme özgürlüğünü özellikle saldırgan satış yöntemleri ile sınırlamak”, “3-TTK-55-3-e maddesi: İş şartlarına uymamak, özellikle kanun veya sözleşmeyle, rakiplere de yüklenmiş olan veya bir meslek dalında veya çevrede olağan olan iş şartlarına uymayanlar dürüstlüğe aykırı davranmış olur.” “4- 4054 s. Rekabetin korunması Hakkında Kanun 4/d maddesi: Rakip teşebbüslerin faaliyetlerinin zorlaştırılması, kısıtlanması veya piyasada faaliyet gösteren teşebbüslerin boykot ya da diğer davranışlarla piyasa dışına çıkartılması yahut piyasaya yeni gireceklerin engellenmesi” olduğunu, yine bir fiilden sadece bir kanun maddesinden tazminat talep edilebilecek iken, hem TTK-56.madde hem de RKHK-58. Madde çerçevesinde tazminat talep edildiğini, bu durumda bir fiile iki tazminat olmaz ilkesi uyarınca öncelikle hangi kanun maddesi uygulanacağının tespit edilmesi gerektiğini, uygulanması gereken kanunun 4054 s. Rekabetin Korunması hakkındaki kanun olduğunu, davada rekabet kurulu soruşturması esas alındığından 4054 sayılı Rekabet Kanununun uygulanacağını, Yargıtay’ın 4054 sayılı rekabet kanununa dayalı davalarında ön mesele olarak Rekabet Kurulu’nun ihlal kararı vermesini aramakta olduğunu, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, aksi halde içtihatlar çerçevesinde Rekabet Kurulu soruşturmasının sonucunun beklenmesini talep ettiklerini, ihlal teşkil edebilecek uygulamanın pazarın ancak üçte birini sınırlı bir şekilde etkilemesinin söz konusu olabileceğini, davalı şirketin sınırlı sayıda otelle münhasır çalıştığı gibi davacının başka otellerle çalışmasının zaten mümkün olduğunu, bu nedenle soruşturma açılmasına gerek olmadığı kararı verildiğini, davacının başka otellerle çalışmasının mümkün olması sebebiyle bir rekabet ihlali söz konusu olamayacağını, davacının anılan sezonda otellerle çalışmaya devam ettiğini, hatta ön incelemeye konu olarak yapılan araştırmada da görüleceği üzere otellerde …la çalıştıklarını beyan ettiklerini, davacının şikayet ettiği ve ilk piyasaya giriş yılı olan 2013 yılında 45,22 Pazar payı elde edebildiğini, 2014 yılında ise 11,04 Pazar payı ile 4100’den fazla bir artış sağlayabildiğini ve herhangi bir zorlukla karşılaşmadığını, söz konusu oranlardan davacının Pazar payının küçülerek değil büyüyerek ilerlediğinin görüldüğünü, turizm sektöründe tur operatörlerinin oteller ile tek çalışmasının oldukça olağan bir uygulama olduğunu, sezon başlamadan önce tur operatörlerinin müşterilerden en çok talep gören otelleri sezon başında garanti altına almak istediklerini, bu nedenle de önceden avans ödemek suretiyle tek çalışmak üzere anlaşma yaptıklarını, tazminat taleplerinin kabul edilebilmesi için davacının uğradığı zararın kanıtlanmasının zorunlu olduğunu, davacının zararını somut olarak ispatlayamadığını savunarak, öncelikle tüm taleplerin bir çok bakımdan zamanaşımına uğraması sebebiyle davanın reddine, aksi durumda sunulan içtihatlar gereğince rekabet kurulu kararının bekletici mesele yapılmasına, davacıya hüküm altına alınmasını istediği zararın hangi kalemlerden oluştuğu ile hangi kanuna dayandığının açıklattırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/583 Esas, 2021/951 Karar sayılı dosyasında:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Antalya’da mukim online ağırlıklı oluşturduğu sistem ile turizm alanında faaliyet gösteren bir firma olduğunu, davacının 2013 sezonunda BDT ve Rusya’dan Antalya’ya gelecek turistler için …Travel LLC(…) firmasıyla Ocak 2013’ten itibaren görüşmeler yürüttüğünü ve üç yıl süreli işbirliği sözleşmesi imzaladığını, her iki firmanın yaptıkları işbirliği ile 320.000 turist getirmeyi hedeflediklerini, davacının kendisinin ve …’un sahip olduğu yüksek teknolojik imkanlar sayesinde gerek bölgedeki otelciler gerekse son kullanıcılar için ulaşımı hızlı ve ekonomik kanallar oluşturduğunu, yaratılan bu dinamik sistem ile davacı şirket tur operatörlüğünü esas alan eski sistemleri devre dışı bırakarak ülkemize daha fazla turistin gelmesini sağlamayı hedeflediklerini, BDT ve Rusya’dan turistlerin büyük oranda davalı şirket ve diğer tur operatörleri vasıtasıyla getirildiğini, Şubat 2013’te … ile …arasındaki işbirliğinin kamuoyunda duyulması sonrasında davalı şirket ile dava dışı rakip tur operatörlerinin otel sahipleri üzerinde baskı kurarak otellerin …ve …’a oda vermesini engellemeye başladıklarını, söz konusu baskıların ilgili oteller tarafından davalı şirkete gönderilen iptal e-maillerinden açıkça anlaşıldığını, sorunun çözümü için oteller ile yoğun görüşmeler yapan davacı şirketin rakip tur operatörlerinin organize bir şekilde faaliyet gösterdiğini saptadıklarını, bunun üzerine …ve …gazetelerinin Akdeniz eklerine verdiği tam sayfa ilan ile sorunu kamuoyu ile paylaştıklarını ve hukuksuz tavrın sonra erdirilmesini istediklerini, davacının bu girişimi sonrasında kısa bir süre oteller üzerindeki baskının azaldığını ve otellerin tekrar davacı müşterilerine oda rezervasyonuna başladıklarını, ancak Nisan 2012’ten itibaren davalı şirket ve rakip tur operatörleri yine birlikte ve organize şekilde otellere baskı uygulayarak davacıya ve …’a oda rezervasyonunu engellemeye başladıklarını, bu boykot ve baskılar sonucunda davacının rezervasyon sözleşmesi olan otellerin peş peşe davacı rezervasyonlarını iptal ettiklerini, bunun yanında davalı ve diğer rakip tur operatörlerinin kendileriyle işbirliği yapmayan Rusya ve BDT pazarında popüler olan otelleri kendi satışlarından kaldırarak müşterisiz bıraktıklarını, aralarında …otellerinin de bulunduğu bir kısım otelin davacı ile aralarındaki sözleşmeyi feshettiklerini, …Grup otelleri gibi bir kısım otellerinde sezon boyunca davacıya satışları kapattıklarını, baskı ve boykotun öyle bir boyuta ulaştığını ki aralarında …Grup otellerinin de bulunduğu onlarca otelin rezervasyonları konfirme etmiş olmalarına rağmen müşterileri otele giriş esnasında kabul etmeyerek geri çevirdiklerini, davalının alenen otellere baskı uygulayarak davacı şirket aracılığı ile gelen müşterilerin otellere alınmamasını talep ettiklerini böylece davacının yeni dahil olduğu Rusya ve BDT pazarında yer bulması güçleştirilerek bu pazarın dışına çıkarıldığını, davalının hukuk dışı bu fiilerinin TTK’nun haksız rekabeti düzenleyen hükümlerine açıkça aykırılık oluşturduğunu, TTK’nın 55. Maddesine göre dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleriyle kanunda sayılan ve kanunda sayılanların dışındaki hukuka aykırı davranışların haksız rekabet oluşturduğunu, aynı şekilde TTK’nın 55(1)b.maddesine göre müşterilerle kendisinin bizzat sözleşme yapabilmesi için onları başkalarıyla yapmış oldukları sözleşmelere aykırı davranmaya yöneltmek) haksız rekabet hallerinden biri olduğunu, davalı şirketin ve diğer tur operatörlerinin oteller üzerinde yapmış oldukları baskıların aynı zamanda TTK’nın 55(1)a)8. Maddesinde düzenlenmiş olan müşterinin karar verme özgürlüğünü özellikle saldırgan satış yöntemleriyle sınırlamak haksız rekabet hali olarak da nitelendirildiğini, piyasadaki olağan iş şartlarına uymayarak oteller üzerinde baskı kurmak yoluyla otellerin sözleşmelerine aykırı davranmasına sebep olan davalının TTK 55(3) e maddesine göre dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, davalı şirketin diğer tur operatörleri ile sistematik olarak birlikte hareket etmek suretiyle TTK’nın haksız rekabet hükümlerinin yanı sıra rekabet hukukuna da aykırı davrandığını, davalı şirket ve diğer tur operatörlerinin rekabet hukukuna aykırılık teşkil eden eylemleri nedeniyle taraflarınca Rekabet Kurumu başkanlığına bu şirketlerin rekabet hukukuna aykırı eylemlerinin tespiti ile bu eylemlere son verilmesi yönünde karar verilmesi talepli başvuruda bulunulduğunu, haksız rekabet halinde TTK 56. Maddesinde çeşitli tazminat taleplerinde bulunma imkanı getirildiğini, bu taleplerden birisinin de maddi tazminat olduğunu, davacı şirketin söz konusu haksız fiilin özel görünümü olan haksız rekabet teşkil eden ve rekabet hukukuna aykırı eylemler nedeniyle uğramış olduğu zararın hesaplanmasında bazı hususlara dikkat çekilmesi gerektiğini, davacı şirket ile …arasında imzalanan işbirliği sözleşmesinin 3 yıl süreli olduğu, bu eylemler nedeniyle davacının 3 yıllık kazanç beklentisinin karşılanamadığı, davacının bu işbirliğine güvenerek yükümlülüklerini yerine getirmek adına araçlar satın aldığını, kiraladığını, personel istihdam ettiğini, bu personellerin konaklaması için lojman kiraladığını ve reklam yatırımı yaptığını, davacı şirket ile …arasında imzalanan işbirliği sözleşmesi uyarınca 2013 senesi için ülkeye getirilmesi planlanan yolcu sayısının 320.000 iken sayılan haksız eylemler neticesinde sadece 80.000 turist getirilebildiğini, 2013 senesi için mahrum kalınan karın bu sayı üzerinden hesaplanması gerektiğini, baskılar sonucunda sözleşmenin hedefleri yerine getirilemediğinden sözleşmenin 2014 senesinde askıya alınmak zorunda kalındığını, davacı şirketin bu ilişkide potansiyel olarak gördüğü herhangi bir kazancı sağlayamadığını, tazminatın hesaplanmasına kaybedilen potansiyel müşteri sayısının dikkate alınması gerektiğini, otellerin davacı şirkete çekinceli davranması, oteller ile ilişkilerinin bozulmasının davacının diğer projelerine ve işlerine de yansıdığını, otellerin web siteleri üzerinden tatil paketi satma projesinin oteller üzerinde rakip tur operatörlerince uygulanan baskılar nedeniyle sekteye uğradığını ve bu nedenle davacı şirketin maddi ve manevi kayba maruz kaldığını, davalı şirket be diğer tur operatörlerinin oteller üzerinde baskısı nedeniyle davacı şirketin uğradığını ve bu zararın kapatılması için yüksek maliyetli kaynaklardan borç talep ettiğini ve ciddi finansman giderleri doğduğunu, davacı şirketin uğramış olduğu maddi zararın yanı sıra manevi tazminat talep etme hakkının da bulunduğunu iddia ederek, davalının davacıya yönelik haksız rekabet teşkil eden her türlü eylemlerinin men’ine, davalının davacıya yönelik haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle haksız rekabetten kaynaklanan her türlü maddi durumun ortadan kaldırılmasına, fazlaya dair her türlü talep hakları saklı kalmak kaydıyla davacının uğramış olduğu zarar sebebiyle TTK’nın ilgili hükümleri ve Rekabetin korunması hakkındaki kanunun 58. Maddesi uyarınca şimdilik 1.000.000TL maddi tazminatın, 17.02.2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalı şirketten tazminine, TBKnın 58. Maddesi uyarınca davacı şirketin kişilik haklarının zarara uğramış olması sebebiyle 500.000TL manevi tazminatın davalı şirketten tazminine, vekalet ücreti ve yargılama masraflarının davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız rekabete ilişkin genel düzenlemenin Borçlar kanunu m.57 de yer almakta olduğunu, daha sonra B.K. daki düzenleme yeterli görülmeyerek, toplumun iktisadi çıkarlarını da koruyacak bir düzenleme yapılması üzerinde durulduğunu ve haksız rekabetin varlığı halinde dava açılmasını öngören yeni düzenlemelerin Türk Ticaret Kanunu M.54 ve devamınca düzenlendiğini, B.K. maddesi hükmü Yargıtayın da genel kabulüne göre sadece davalının tacir olmadığı hallerde uygulandığını, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 1988/2829 E 1989 /2929 K. Sayılı kararında; T.T.K. 56-65 Maddelerinde haksız rekabeti düzenlediğini, B.K. nın 48. Maddesini kaldırmadığını, bu surette tacirler arasındaki haksız rekabette TTK hükümleri, tacir olmayanlar arasındaki haksız rekabetin ise BK’nın 48.maddesinin (yeni 57.madde) uygulanacağının söylendiğini, tarafların tacir olması nedeniyle uyuşmazlığın T.T.K. hükümlerine göre çözülmesinin tartışmasız olduğunu, davacının da T.T.K. M.56 ya göre hüküm kurulmasını talep ettiğinin görüldüğünü, TTK’nun 60.maddesinde haksız rekabetin varlığı halinde açılacak davaların zamanaşımı süresinin düzenlendiğini, dava zaman aşımı yönünden reddedilmesi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde ve eklerinde hangi haksız fiili nedeniyle taraflarına husumet yönlendirdiğini izah edemediğini, burada öncelikle haksız fiilin davacı şirketçe otellere uygulanan sözde baskı mi olduğu ya da otellerin davacıya oda vermemesi mi “olduğunun tespiti gerektiğini, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere haksız fiilin ve bu fiilden kaynaklanan zararın otellerin davacıya oda vermemesi olduğunun tartışmasız olduğunu, davada satıcı rezervasyonlarını iptal edenin oteller olduğunu, davacının belirttiği otellerin tamamının da tacir olduğunu, davalı şirketin de otellere para ödeyip oda satın alan müşteri olduğunu, aynı şekilde davacının da otellere para ödeyip oda satın alan müşteri olduğunu, bu durumda davacının dava dilekçesinin 4. Sayfasında dayandırdığı TTK’nın 55/1-b-l maddesinin uygulanma olasılığının olmadığını, müşterinin müşteriye açmış olduğu haksız rekabet nedeniyle tazminat davasından söz edilemeyeceğini, davalının davacının sözleşmesi olan otelleri ticari yaptırımlarla tehdit ederek otellerin müvekkil şirket aracılığı ile yapılan rezervasyonları iptal etmelerini ve davacıyla yapılan sözleşmeleri hukuka aykırı olarak feshetmelerine sebep olmuştur dendiğini, görüldüğü gibi sözleşmeleri fesheden oteller olduğunu, dolayısı ile davacının uğramış olduğu bir zarar varsa bunu otellerden tazmin etmesinin gerektiğini, odaların satışını yapanın oteller olduğunu, satın alanında davalı şirket olduğunu, dolayısı ile saldırgan satış yöntemlerini davalı şirketin yapabilme kabiliyetinin olmadığını, davacının bahsettiği kendisi ile sözleşmeleri fesheden otellere yöneltilmesi gereken husumeti davalı şirkete yöneltmesinin hukuka aykırı olduğunu, dolayısıyla davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacının genel ifadelerle Rusya pazarındaki tur operatörlerinin eylemlerinden bahsettiğini hangi eylemin haksız fiil niteliğinde sayılacağını ortaya koyamadığını, dava dilekçesi ekinde haksız rekabete delil olarak sunulan e-maillerin herkes tarafından düzenlenip üzerinde değişiklik yapılabilinen gerçeklikten uzak deliler olduğunu, Rekabet kurumunun kararında da açıkça ifade edildiği gibi davacının faaliyet çevresinde anlaşma yapabileceği otellerin sınırlandırılmadığını, anlaşma sonucu turist gönderebileceği çok sayıda otelin olduğunu, dolayısı ile faaliyetinin engellenmesinin hiçbir şekilde söz konusu olmadığını, deliller kapsamında belirtilen otellerin hangi nedene dayanarak hangi olay neticesinde sözleşmeden döndüklerinin de bilinememekte olduğunu, bu hususun kanıtlanarak davacının farazi iddialarının önüne geçmesi gerekmekte olduğunu, davacının oldukça yüksek miktarda maddi ve manevi tazminatı davalı şirketten tahsilini istediğini, ancak burada da davalı şirkete atfedilecek hangi eylemden ne kadar zararının olduğunu ortaya koyamadığını, tüm Rus tur operatörleri için genel ifadelerin kullanıldığını, hangi tur operatörünün hangi kusurlu eyleminden ne kadar zararını olduğunun bilinmediğini, bu genel ifadelerle davacının tüm tur operatörlerinden haksız kazanç elde etmeye çalışmasının iyi niyet ve dürüstlük kurallarıyla bağdaşmadığını, davacının iddia ettiği gibi, davalı şirketin eylemlerinden dolayı kişilik hakkının zarar görmediği ve ticari itibarında herhangi bir zedelenme meydana gelmediğinin ortada olduğunu, davalı şirkete karşı yöneltilen manevi tazminat taleplerinin asılsız olduğu, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının tazminat istemine ilişkin 17-02-2013 tarihinden itibaren reeskont faizi talebi temerrüt şartlarının oluşmamış olması nedeni ile hukuka aykırı olduğunu savunarak, zamanaşımı ve husumet yönlerinden davanın reddine, zamanaşımı ve husumet itirazlarının reddi halinde hukuki mesnetten yoksun, haksız ve yersiz davanın esastan reddine, davacının men isteminin ortada devam eden haksız bir rekabet fiilini olmaması ve davacının haksız rekabetten kaynaklanan her türlü maddi durumun ortadan kaldırılmasına yönelik talebinin hukuki veya maddi dayanaktan uzak olması nedeni ile reddine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafın üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ASIL DOSYADA:
Mahkememizin 09.07.2017 tarihli ara kararı uyarınca:
Avukat bilirkişi …, mali müşavir bilirkişi …, turizmci bilirkişi …tarafından düzenlenen 05/04/2018 havale tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle:
1-)Antalya …Turizm İnşaat Taşımacılık Nakliyat Organizasyon Otomotiv Yat İşletmeciliği Tic. ve Ltd. Şti.’nin (…) davalı seyahat acentası / tur operatörü …Turizm Seyahat Acentalığı Taşımacılık İnşaat Tic. Ltd. Şti.’ne kül halinde devrolmak yoluyla birleştiği ve 29.04.2015 tarih ve 8810 sayılı Ticaret Sicili Gazetesinde yayınlandığı,
2-)Davalının zaman aşımı, aktif ve pasif husumet konularında itirazı olduğu 04.12.2015 tarihli ön inceleme duruşmasında bu konularda Rekabet Kurulu dosyasının celbinden sonra karar verileceği konusunda hüküm kurulduğu, ön itirazların Mahkemece değerlendirileceği,
3-)Davacının 4054 Sayılı yasa uyarınca Rekabet Kuruluna da baş vurduğu, Rekabet Kurulunun davalı …Turizm Seyehat Acentalığı Taşımacılık İnş. Tic. A.Ş. ye 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle 77.411,76 TL idari para cezası verildiği,
4-)Bu kararın iptali için davalı tarafından Ankara 6. İdare Mahkemesine …Esas sayılı davanın açıldığı, Ankara 6. İdare Mahkemesine …Esas sayılı davanın bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı konularının Mahkemenin takdirinde olduğu,
5-)Rekabet Kurulunun kararı kesinleşmese de sunulan tüm belgeler değerlendirildiği zaman, davalının da içinde bulunduğu seyahat acentası / tur operatörü grubunun davaci ile çalışılmaması konusunda dışlayıcı davranışlarının müdahale olarak sayılması gerektiği,
6-)Davacının gelirlerinin bir tam dönemi kapsayacak şekilde olmadığı gibi, sezonun (turizm sezonu) başlangıcında kesintiye uğraması nedeniyle aylık bazda oluşan gelirlere göre de hesaplamaya imkan vermediği, ayrıca davacının dava konusu sözleşme faaliyetlerinden başka gelirlerinden kaynaklı gelirlerine bağlı olarak aktif büyvüklüğünün 2013 yılında Toplam: 46.484.796,49 TL den 2014 yılında ise Toplam: 91.694.240, 11 “ye çıkması nedeniyİe bu işletmenin geliı’leı’indo oluşan değişime göre gelir Raybi hesabi yapılabilmesinin mümkün olmadığı,
7)Sunulan uzman görüşlerinin varsavımsal olarak hesaplara dayandığı, Mahkeme kararına esas teşkil edecek raporun belgelere dayanması gerektiği, sunulan belgelerin yeterli olmadığı,
8-)Toplanan delillere göre davalının Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanununa aykırı davranışlarından dolayı davacıyı maddi ve manevi zarara uğrattığı, ancak sunulan deliller ve muhasebe kayıtları ile hesaplama yapılamadığı, bu durumda 6098 Sayılı Borçlar Kanunun 50. maddesine göre hakkaniyete uygun zarar miktarının takdirinin Mahkemeye ait olacağı” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 07.01.2020 tarihli ara kararı uyarınca;
Mali müşavir bilirkişi …, turizm bilirkişisi … tarafından düzenlenen 19/10/2020 tarihli bilirkişi heyeti kök raporunda özetle:
1-Davacı şirketin ibraz edilen 2013, 2014 ve 2015 yıllarıma ait ticari defterlerinin usulüne Uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu,
2- Davalı şirketin ibraz edilen 2012, 2013, 2014 ve 2015 yıllarıma ait ticari defterlerinin usulüne Uuygun tutulduğu ve sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu,
3-Davalı şirketin 2012,2013, 2014 ve 2015 yıllarında getirdiği yolcu sayısının
> 2012 yılırıda gelen yolcu sayısının 393.399kişi olduğu,

> 2013 yılında gelen yolcu sayısının 494 977 kişi olduğu 2012 yılında göre gelen yolcu sayısının 2013 yılırnda 425,82 oranında bir artış gösterdiği,
> 2014 yılında gelen yolcu sayısının 533.564kişi olduğu bu yıldaki yolcu sayısının 2012 yılından 35,63 fazla olduğu, 2013 yılırıdan ise 67,79 fazla olduğu,
>2015 yılında gelen yolcu sayısının 568.046kişi olduğu yolcu sayısının bu yıldaki yolcu sayısının 2012 yılından 9444,39 fazla olduğu, 2013 yılından ise 14,76 fazla olduğu, 2014 yılından 46,46 fazla olduğu,
4- Davalı şirketin 2012,2013, 2014 ve 2015 yıllarında faaliyetinden elde ettiği kar’lar,
> 2012 yılırnda -5.051.984,88TL. karşılığı 2.834.054,12 USD faaliyet zararı elde ettiği
> 2013 yılırmda -6.952.807,12TT. karşılığı 3.257.652,21U5S5D faaliyet zararı elde ettiği,
> 2014 yılınmnda -7.971.412,71TT. karşılığı 3.437.583,641J)5D faaliyet zararı elde ettiği,
> 2015 yılında 3.840.827,86TL karşılığı 1.320.961,57USD faaliyet karı elde ettiği
5- …isimli tur operatörünün Türkiye pazarına girerken gazete haberlerinden de anlaşılacağı üzere önce …Tour, sonra …, sonra …ile anlaştığı sonrasında ise …ile anlaşmış ve en sonunda … Global ile anlaştığının görüldüğü, başlangıçtaki bu süreci iyi yönetemeyen … için otellerle önce …Tour sonra …görüşmüş ve olası işbirliği için konternjan görüşmeleri yaptığı, sonrasında …tur operatörünün …şirketine verilen odalardan kullanacak olmasını öğrenen otelcilerin …tarafından yaratılan bu güvensizlik ortamaırıdarnı da bu operatör ile çalışmak istemediklerinin anlaşıldığı,
6- Mesleki teamül gereği Rus pazarı için olan sözleşmelerin bir sonraki yıl için erıi geç Kasım ayı sonuna kadar tamamlarnmakta ve erken rezervasyon satışları yılırmı başında başlamakta olduğu, Gazete haberlerinden görüleceği üzere Mart 2013 de bu operatörün Türkiye de kiminle çalışacağının dahi belli olmadığı, Otelcilerin oda konterjan sözleşmelerinde Rus pazarına ayırdıkları Pazar payını çoktan imza altına almış olmalarından dolayı sonradan … tarafından bu Pazar için yapılmış anlaşmaları kolayca iptal etmelerine sebep olduğu,
7- Turizm değerlendirmesinde engellemelerin davalı tarafından gerçekleşmediği bu durumun …firmasının piyasada yarattığı güvensizlik nedeniyle oluştuğu tespiti kabul edilmeyerek sayın mahkemenizce davacının davalı ve diğer 3 adet acentenin engellemelerinden ötürü kardan mahrum kalmış olacağı kanaatine varılacak olunmnursa iki türlü yapılan kar kaybı hesabımna göre,
Davacının kayıtlarına göre yapılan kar mahrumiyeti hesabına göre davacının 3 yılı için (2013, 2014 ve 2015) 3.141.946,29 USD kardan mabhrtırm kalmış olabileceği,
Davalı ve diğer 2015/ 582 dava dosyası davalısı …A.Ş ve 2015/ 583 dava dosyası davalısı …firrmalarının 2013 yılı 1 yolcu için karlılık hesabına göre yapıları kar mahrumiyeti hesabına göre ise davacının 3 yıl için (2013,2015 ve 2015) 3.617.202,78 USD kardan mahrum kalmış olabileceği,
8- Ancak davacının rekabet ihlali ile ilgili toplam 4 acente hakkında rekabet kurumuna şikayette bulunduğu yukarıda e hesaplanan kar kaybı hesaplarının davacının aynı konu ile ilgili dava açtığı tüm acentelerden mi isteneceği yoksa sadece rekabet ihlali ile ilgili şikayette bulunduğu şirketlerden mi isteneceğinin değerlendirilmesinin hukuki değerlendirme gerektirmekte olduğu, bu nedenle yukarıda hesaplanan kar kaybı hesaplarından hangisinin esas alınmasına karar verilmesinin sayın mahkemenizin takdirinde olduğu, yine esas alınan kar kaybı tutarın kaç şirketten istenebileceğinin takdirine göre toplam kar kaybı tutarının paylaştırılması gerektiği” sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinin 22/03/2021 tarihli ek raporunda kök rapordaki tespit ve değerlendirmelerde herhangi bir değişiklik olmadığı bildirilmiştir.

BİRLEŞEN ANTALYA 3.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2015/582 ESAS, 2021/950 KARAR SAYILI SAYILI DOSYASINDA:
Mali müşavir bilirkişi …ile turizmci bilirkişi …tarafından düzenlenen 15/08/2019 tarihli bilirkişi heyeti kök raporunda özetle:
1-Davacı şirketin ibraz edilen 2013, 2014 ve 2015 yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu,
2- Davalı şirketin ibraz edilen 2012, 2013, 2014 ve 2015 yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu,
3- Davalı şirketin 2012,2013, 2014 ve 2015 yıllarında getirdiği yolcu sayısı incelenmiş olup,
> 2012 yılında gelen yolcu sayısının 749.127 kişi olduğu,
> 2013 yılında gelen yolcu sayısının 861.356 kişi olduğu 2012 yılında göre gelen yolcu sayısının 2013 yılında »14,98 oranında bir artış gösterdiği,
> 2014 yılında gelen yolcu sayısının 954.448 kişi olduğu bu yıldaki yolcu sayısının 2012 yılından 27,41 fazla olduğu, 2013 yılından ise 410,80 fazla olduğu,
> 2015 yılında gelen yolcu sayısının 773.098 kişi olduğu yolcu sayısının 2012,2015 ve 2014 yıllarına göre azaldığı
4-Davalı şirketin 2012,2013, 2014 ve 2015 yıllarında faaliyetinden elde ettiği kar’ları incelenmiş olup,
> 2012 yılında 4.176.057,85TL karşılığı 2.342.678,02USD faaliyet karı elde ettiği
> 2013 yılında 6.678.194,56TL karşılığı 3.129.132,48USD faaliyet karı elde ettiği,
> 2014 yılında 8.148.295,15TL karşılığı 3.514.013,77USD faaliyet karı elde ettiği,
> 2015 yılında 710.426,11TL karşılığı 244.342,60USD faaliyet karı elde ettiği,
Davalı şirketin getirdiği yolcu sayılarında afaki bir artış olmadığı, 2012 yılına göre 2013 yılında 414,98 bir artış olduğu ancak 2014 yılında ise 2013 yılına göre 410,80 bir artış olduğu, 2015 yıllarında getirilen yolcu sayılarının azaldığı, elde edilen faaliyet karları yönünden de faaliyet karında afaki bir artış olmadığı hatta 2015 yılında ise faaliyet karının azaldığı,
5- …isimli tur operatörünün Türkiye pazarına girerken gazete haberlerinden de anlaşılacağı üzere önce …, sonra …, sonra … ile anlaştığı sonrasında ise … ile anlaşmış ve en sonunda … Global ile anlaştığının görüldüğü, başlangıçtaki bu süreci iyi yönetemeyen … için otellerle önce …Tour sonra …görüşmüş ve olası işbirliği için kontenjan görüşmeleri yaptığı, sonrasında … tur operatörünün …şirketine verilen odalardan kullanacak olmasını öğrenen otelcilerin …tarafından yaratılan bu güvensizlik ortamından da bu operatör ile çalışmak istemedikleri,
6- Mesleki teamül gereği Rus pazarı için olan sözleşmeler bir sonraki yıl için en geç Kasım ayı sonuna kadar tamamlanmakta ve erken rezervasyon satışları yılın başında başlamakta olduğu, Gazete haberlerinden görüleceği üzere Mart 2013 de bu operatörün Türkiye de kiminle çalışacağı dahi belli olmadığı, Otelcilerin oda kontenjan sözleşmelerinde Rus pazarına ayırdıkları Pazar payını çoktan imza altına almış olmalarından dolayı sonradan …tarafından bu Pazar için yapılmış anlaşmaları kolayca iptal etmelerine sebep olduğu,
7- Turizm değerlendirmesinde engellemelerin davalı tarafından gerçekleşmediği bu durumun …firmasının piyasada yarattığı güvensizlik nedeniyle oluştuğu tespiti kabul edilmeyerek sayın mahkemenizce davacının davalı ve diğer 3 adet acentenin engellemelerinden ötürü kardan mahrum kalmış olacağı kanaatine varılacak olunursa iki türlü yapılan kar kaybı hesabına göre,
> Davacının kayıtlarına göre yapılan kar mahrumiyeti hesabına göre davacının 3 yılı için(2013,2014 ve 2015) 3.141.946,29USD kardan mahrum kalmış olabileceği,
> Davalı ve diğer 2015/582 dava dosyası davalısı …A.ş’nin 2013 yılı 1 yolcu için karlılık hesabına göre yapılan kar mahrumiyeti hesabına göre ise davacının 3 yıl için (2013,2015 ve 2015) 4.391.684,03USD kardan mahrum kalmış olabileceği,
8- Ancak davacının rekabet ihlali ile ilgili toplam 4 acente hakkında şikayette bulunduğu görüldüğünden toplam hesaplanacak kar kaybının bu dört şirketten hangi oranda talep edebileceği bilinmemekle birlikte eşit oranda talep edileceği değerlendirilmesi durumunda kar mahrumiyeti ödenmesine karar verilmesi durumunda tespit edilen kar kaybı miktarının 4’e bölünerek rekabete neden olan 4 şirketten istenmesi gerektiği, Sayın mahkemenizce davacının davalı ve diğer 3 adet acentenin engellemelerinden ötürü kardan mahrum kalmış olacağı kanaatine varılacak 4 şirketten biri olan davalı için bu durumda istenebilecek tutarının
> Birinci hesaplama yöntemine göre davalıdan istenebilecek kar kaybı miktarının 3.141.946,29USD / 4-785.486,57USD olabileceği
> İkinci hesaplama yöntemine göre ise davalıdan istenebilecek kar kaybı miktarının 4.391.684,03USD/4-1.097.921,00USD olabileceği ” sonucuna varılmıştır.
Bilirkişi heyetinin 06/02/2020 tarihli ek raporunda, kök rapordaki tespit ve değerlendirmelerde herhangi bir değişiklik olmadığı bildirilmiştir.
Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Tal sayılı dosyasında Bankacı-Mali müşavir bilirkişi …, Prof. Dr. …, Öğr. Gör. …tarafından düzenlenen 31/05/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle:
1- Davacı ….’nin (…), online ağırlıklı oluşturduğu bir sistem ile Antalya’da turizm alanında faaliyet göstermeye başlayan bir firma olduğu, davacı şirketin 2013 sezonunda BDT ve Rusya’dan Antalya’ya gelecek turistler için …Travel LLC (…) firmasıyla Ocak 2013’ten itibaren görüşmeler yürüttüğü ve üç yıl süreli işbirliği sözleşmesi (Collaboration Agreement) imzaladığı, iki firmanın yaptığı işbirliği ile Antalya’ya turist getirmeyi hedefledikleri,
Dava konusu olayda, tarafların incoming seyahat hizmeti veren seyahat acenteleri olduğu, bunların yurt dışında anlaşmalı oldukları tur operatörlerinin paket turları kapsamında ve özellikle Rusya’dan ve diğer BDT ülkelerinden Antalya’ya getirdikleri turistlerin konaklamalarına aracılık ettikleri, turistlere yönelik transfer, ekstra tur (ören yerleri, alışveriş noktaları, eğlence merkezleri vb.) hizmetleri sundukları, “incoming seyahat hizmetleri” şeklinde tanımlanan hizmetleri sundukları, bu bakımdan tarafların birbirleriyle rekabet içerisinde oldukları,
Davanın özünü de davacı tarafın, Rusya’dan ve diğer BDT ülkelerinden gelen turistlere sunduğu incoming hizmetlerinin, davalı şirketinde içerisinde bulunduğu bir grup şirket tarafından haksız bir şekilde engellenmesi nedeniyle zarara uğradığı iddiasının oluşturduğu,
2- Davacı … ile Rusya kökenli …şirketi yetkilileri arasında imzalandığı anlaşılan NİYETLER PROTOKOLÜ başlıklı belgede, …’un Antalya’ya 300.000, Marmaris’e ise 20.000 uçak koltuğu sağlayacağı şeklinde bir temennide bulunulduğu, … ile …arasında imzalanan ve davalı vekilinin 03.09.2019 tarihli dilekçesi ekinde Mahkemeye sunulmuş olan İşbirliği Sözleşmesi’nin Türkçe’ye çevrilmiş örneğinde, işbirliği sözleşmesinin 28 Mart 2013 ile 28 Mart 2016 tarihleri arasında 3 yıl süre ile geçerli olduğunun açık şekilde belirtilmiş olmasına karşın, Sözleşme içeriğinde, … tarafından …aracılığıyla Türkiye’ye getirilecek asgari turist sayısıyla ilgili bir düzenlemeye/bilgiye rastlanmadığı,
Tarafları bağlayan metin sözleşme olduğuna ve sözleşme içeriğinde …tarafından …aracılığıyla Türkiye’ye getirilecek asgari turist sayısıyla ilgili bir düzenleme/bilgi bulunmadığına göre, davacının, Rusya ve BDT’den 2013 yılında 320.000 turist getirecekleri şeklindeki iddiasının dayanaksız olduğu,
3- … ile davacı …arasında imzalanan işbirliği sözleşmesinin, …Şirketi tarafından 2014 yılı içerisinde feshedildiği ve …’un, ortaklarından birisi bizzat kendisi olan üç ortaklı …Global adlı şirket ile Türkiye’de faaliyetine devam ettiği,
Diğer yandan, dosya içeriğinde, …ile davacı …arasında imzalanan işbirliği sözleşmesinin fesih nedenine ilişkin bir delile rastlanmadığı, bu bağlamda, … ile davacı …arasındaki sözleşmenin davalının eylemlerinden kaynaklanan sebeplerle feshedildiğini ispatlayan bir delilin mevcut olmadığı,
4- Davacının şikayeti üzerine, Rekabet Kurumunca başlatılan inceleme sonucunda verilen …sayılı ve 21.11.2016 tarihli kararda;
2012 yılının Ağustos ayından 2013 yılının Temmuz ayının sonuna kadar olan dönemde …’ın, …’un, …’in ve …’in otellerle ve turistlere yönelik hizmet sunan mağaza, eğlence yeri gibi diğer tesislerle olan dikey anlaşmalarını kullanarak …’un ve başta … ve … olmak üzere …’un Türkiye’deki incoming hizmetlerini yürüten seyahat acentelerinin piyasadaki faaliyetlerini zorlaştırıcı ve bu teşebbüsleri dışlayıcı davranışlarda bulunduğu,
…’ın, …’un, …’in ve …’in …”’u ve onun Türkiye’deki incoming hizmetlerini yürüten seyahat acentelerini dışlayıcı bu davranışları bir anlaşma çerçevesinde gerçekleştirdikleri,
Dosya kapsamında elde edilen deliller ve diğer bilgiler ışığında 2012 yılının Ağustos ayından 2013 yılının Temmuz ayının sonuna kadar olan dönemde …’in, …’un, …’in ve …’in aralarındaki bir anlaşma dahilinde ve otel, mağaza, eğlence yeri gibi tesislerle olan dikey anlaşmalarını kullanmak suretiyle …’un ve başta … ve …olmak üzere onun Türkiye’deki incoming hizmetlerini yürüten teşebbüslerin faaliyetlerini zorlaştırmak ve bu teşebbüsleri piyasa dışına çıkarmak amacını taşıyan eylemlerde bulunduğunun tespit edildiği, şeklindeki tespitlere yer verildiği,
Rekabet Kurulu Kararında ihlalin, 2012 yılının Ağustos ayından 2013 yılının Temmuz ayının sonuna kadar olan dönemde, …ve …’in aralarındaki bir anlaşma dahilinde ve otel, mağaza, eğlence yeri gibi tesislerle olan dikey anlaşmalarını kullanmak suretiyle …’un ve başta … ve …olmak üzere onun Türkiye’deki incoming hizmetlerini yürüten teşebbüslerin faaliyetlerini zorlaştırmak ve bu teşebbüsleri piyasa dışına çıkarmak amacını taşıyan eylemlerle gerçekleştiğinin açıkça belirtildiği,
Davacı …’nin ise 2012 yılı içerisindeki ihlal eylemlerinden etkilenmediği, davacının …ile olan sözleşmesi 28.03.2013 tarihinde imzalandığından, davacının 28.03.2013 tarihinden sonra ihlalden etkilendiğinin ve bu ihlalin Temmuz 2013 ayı sonuna kadar sürdüğünün kabulü gerekeceği,
Dolasıyla da davacının sadece bu döneme ilişkin olarak kar kaybı talep edebileceği, Davalı …Turizm İşletmeciliği A.Ş. tarafından Rekabet Kurulu Kararının iptali için Ankara 11. İdare Mahkemesi nezdinde idari dava açıldığı, anılan mahkemece dava konusu işlemin iptaline ilişkin …, E. …K. sayılı kararın verildiği,
Bu kararın …tarafından istinaf edilmesi üzerine, T.C. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 8. İdari Dava Dairesince, Ankara 11. İdare Mahkemesi’nce verilen 09/03/2018 tarih ve E…, K:… sayılı kararın kaldırılmasına; 2577 sayılı Yasanın değişik 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca esastan incelenen davada, davanın reddine; …. Kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay ilgili Dairesine temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle, … E., … K. Sayılı ve 27.09.2018 tarihli kararın verildiği,
Dosya içeriğinde, T.C. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 8. İdari Dava Dairesince verilen … E., … K. Sayılı kararın Danıştay nezdinde temyiz edilip edilmediği, edilmiş ise temyiz sonucunun ne olduğu hususunda bir bilgiye rastlanmadığı,
Eldeki davada, davalı yanca rekabetin ihlal edilip edilmediği hususundaki nihai sonucun T.C. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 8. İdari Dava Dairesince verilen … E., … K. Sayılı kararın akıbetiyle yakından ilgili olduğu, bu karara karşı Danıştay nezdinde temyiz başvurunda bulunulması ve Danıştay tarafından da davalının rekabeti ihlal etmediği yönünde karar verilmesi durumunda, açılan davanın büyük ölçüde dayanaksız kalacağı,
Bu nedenle öncelikli olarak, Ankara Bölge İdare Mahkemesi 8. İdari Dava Dairesince verilen … E., … K. Sayılı kararın kesinleşip kesinleşmediği, bu kararla ilgili temyiz yoluna başvurulup başvurulmadığı hususundaki belirsizliğin ortadan kaldırılması gerektiğinin düşünüldüğü,
5- Davacı tarafın, …ile arasındaki sözleşme kapsamında 2013 yılında 320.000 turist getireceğini, lakin rekabet ihlali nedeniyle bu sayının 80.000’de kaldığını beyan ettiği, …’un Türkiye Genel Müdürü …’in ise 2013 yılında Türkiye’ye 200.000 turist getirdiklerini beyan ettiği, bu bağlamda, davacı tarafın iddiası ile …’un Türkiye Genel Müdürü …’in beyanı arasında çelişki olduğu,
Diğer yandan, gerek Rekabet Kurulu’nun kararına konu olan ihlal eylemleri, gerekse dava dilekçesinin 4 nolu ekinde yer alan, rekabet ihlallerine delil olarak gösterilen bazı oteller ile … arasındaki e mail yazışmalarından hareketle, davalı ile çalışan yahut davacı ile çalışma ihtimali bulunan bütün otellerin davalının ihlal eylemlerinden etkilendiklerinin ve davacı ile üç yıl boyunca çalışmadıklarının kabulünün hakkaniyetle ve hayatın olağan akışıyla bağdaşmayacağı,
Davacı yanın, rekabet ihlali nedeniyle uğradığı zararın, diğer bir ifadeyle muhtemel kar kaybının miktarını somut bir şekilde ve somut delillerle ispat etmek zorunda olduğu, Lakin davacı yanın, bazı otellerle yapılan mail yazışmaları dışında rekabet ihlali nedeniyle uğradığı zararın (kar kaybının) miktarı hususunda somut bir delil ibraz etmediği,
Davacı ile …arasında imzalanan işbirliği sözleşmesinde de, Rusya ve BDT’den Türkiye’ye gönderilecek asgari turist miktarıyla ilgili bir düzenleme bulunmadığı gibi, aradaki sözleşmenin fesih sebebine ilişkin bir delilde ibraz olunmadığı, bu nedenle, 320.000 turist sayısı esas alınarak bu rakam üzerinden kar kaybı hesaplanmasının doğru olmayacağı,
Davalı şirketin 2013 yılı karı 5.863.425,56 TL, iken 2014 yılı karının 1.254.239,02 TL, 2015 yılı karının da 1.538.246,16 TL şeklinde gerçekleştiği, davalının rekabet ihlali sonucu doğuran eylemlerinin varlığı kabul edilse dahi, bu eylemlerden dolayı karını önemli ölçüde arttırdığına dair somut bir delil bulunmadığı gibi karının 2012 yılma göre düştüğü,
Bu durumda, davalının rekabeti ihlal ederek davacının zararına sebep olduğu kabul edildiği takdirde, Rekabet Kurulu Kararına konu olan ve delil olarak dikkate alınan rezervasyon ve satış işlemleri ile dava dilekçesi ekinde rekabet ihlallerine delil olarak gösterilen e mail yazışmalarına konu oteller tarafından yapılan rezervasyon ve satış iptalleriyle ilgili somut bilgi ve belirtilen rezervasyon ve satış iptalleri nedeniyle uğranılan somut zararların miktarıyla ilgili somut delillerin, davacı yanca sunulması gerektiği, bu tür somut bilgi ve belgelerin sunulması halinde davacının zararının (kar kaybının) hesaplanmasının mümkün olabileceği,
Diğer yandan, Türk Ticaret Kanunu Madde 56.1/e’ye göre hakimin, davalının elde ettiği kara göre bir tazminata hükmedebileceği, bu yolun benimsenmesi durumunda da, davalının 2013 yılında elde ettiği net kar olan 5.863.425,56 TL’nin, Sayın Mahkemece takdir edilecek bir oranı kadar tazminatın davacıya ödenmesine karar verilmesinin hakkaniyete daha uygun olacağının düşünüldüğü,
6- Özetle; T.C. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 8. İdari Dava Dairesince verilen …E., …K. Sayılı kararın temyiz edilemeden kesinleşmiş yahut temyiz sonucunda Danıştay tarafından onanmış olması halinde;
Davacının 28.03.2013 tarihinden sonra ihlalden etkilendiğinin ve bu ihlalin Temmuz 2013 ayı sonuna kadar sürdüğünün kabulü gerekeceği, dolasıyla da davacının sadece bu döneme ilişkin olarak kar kaybı talep edebileceği,
Davacı yanın, rekabet ihlali nedeniyle uğradığı zararın, diğer bir ifadeyle muhtemel kar kaybının miktarını somut bir şekilde ve somut delillerle ispat etmek zorunda olduğu,
Lakin davacı yanın, bazı otellerle yapılan mail yazışmaları dışında rekabet ihlali nedeniyle uğradığı zararın (kar kaybının) miktarı hususunda somut bir delil ibraz etmediği,
Davalının rekabeti ihlal ederek davacının zararına sebep olduğu kabul edilmiş olmasına rağmen, davacı tarafça somut delillere dayanarak zarar miktarının ispatlanamaması halinde, Türk Ticaret Kanunu Madde 56.1/e’ye göre, davalının elde ettiği kara göre Mahkemenin takdir edeceği bir tazminata hükmedebileceği, bu yolun benimsenmesi durumunda da, davalının 2013 yılında elde ettiği net kar olan 5.863.425,56 TL temel alınarak bu miktarın belirli bir yüzde oranı kadar tutarın tazminat olarak davacıya ödenmesine karar verilmesinin hakkaniyete uygun olacağı” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
BİRLEŞEN ANTALYA 3.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2015/583 ESAS, 2021/951 KARAR SAYILI SAYILI DOSYASINDA:
Mali müşavir bilirkişi …ile turizmci bilirkişi …tarafından düzenlenen 05/08/2019 tarihli bilirkişi heyeti kök raporunda özetle:
“1-Davacı şirketin ibraz edilen 2013, 2014 ve 2015 yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu,
2- Davalı şirketin ibraz edilen 2012, 2013, 2014 ve 2015 yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu,
3-Davalı şirketin 2012, 2013, 2014 ve 2015 yıllarında getirdiği yolcu sayısı incelenmiş olup,
> 2012 yılında gelen yolcu sayısının 986.475kişi olduğu,
> 2013 yılında gelen yolcu sayısının 1.101.330kişi olduğu 2012 yılında göre gelen yolcu sayısının 2013 yılında 4011,64 oranında bir artış gösterdiği,
> 2014 yılında gelen yolcu sayısının 804.864kişi olduğu bu yıldaki yolcu sayısının 2012 yılından 418,41 az olduğu, 2013 yılından ise 926,92 az olduğu, yani geçmiş yıllara göre yolcu sayısında azalma olduğu
> 2015 yılında gelen yolcu sayısının 716.073 kişi olduğu yolcu sayısının 2012, 2013 ve 2014 yıllarına göre yolcu sayısında azalma olduğu,
4- Davalı şirketin 2012, 2013, 2014 ve 2015 yıllarında faaliyetinden elde ettiği kar’lar incelenmiş olup,
> 2012 yılında 10.048.261,79TL karşılığı 5.636.857,28USD faaliyet karı elde ettiği
> 2013 yılında 14.892.008,07TL karşılığı 6.977.467,12USD faaliyet karı elde ettiği,
> 2014 yılında 12.407.432,38TL karşılığı 5.350.568,11USD faaliyet karı elde ettiği,
> 2015 yılında 415.240,43TL karşılığı 142.812,09USD faaliyet zararı elde ettiği
Davalı şirketin getirdiği yolcu sayılarında afaki bir artış olmadığı, 2012 yılına göre 2013 yılında 9611 bir artış olduğu ancak 2014, 2015 yıllarında getirilen yolcu sayılarının azalarak devam ettiği, elde edilen faaliyet karları yönünden de faaliyet karında afaki bir artış olmadığı hatta 2014 yılında faaliyet karının azaldığı, 2015 yılında ise faaliyetten zarar elde edildiği,
5- …isimli tur operatörünün Türkiye pazarına girerken gazete haberlerinden de anlaşılacağı üzere önce …Tour, sonra …, sonra … ile anlaştığı sonrasında ise … ile anlaşmış ve en sonunda …Global ile anlaştığının görüldüğü, başlangıçtaki bu süreci iyi yönetemeyen …için otellerle önce …Tour sonra …görüşmüş ve olası işbirliği için kontenjan görüşmeleri yaptığı, sonrasında …tur operatörünün …şirketine verilen odalardan kullanacak olmasını öğrenen otelcilerin …tarafından yaratılan bu güvensizlik ortamından da bu operatör ile çalışmak istemediklerinin anlaşıldığı,
6- Mesleki teamül gereği Rus pazarı için olan sözleşmelerin bir sonraki yıl için en geç Kasım ayı sonuna kadar tamamlanmakta ve erken rezervasyon satışları yılın başında başlamakta olduğu, Gazete haberlerinden görüleceği üzere Mart 2013 de bu operatörün Türkiye de kiminle çalışacağının dahi belli olmadığı, Otelcilerin oda kontenjan sözleşmelerinde Rus pazarına ayırdıkları Pazar payını çoktan imza altına almış olmalarından dolayı sonradan …tarafından bu Pazar için yapılmış anlaşmaları kolayca iptal etmelerine sebep olduğu,
7- Turizm değerlendirmesinde engellemelerin davalı tarafından gerçekleşmediği bu durumun …firmasının piyasada yarattığı güvensizlik nedeniyle oluştuğu tespiti kabul edilmeyerek sayın mahkemenizce davacının davalı ve diğer 3 adet acentenin engellemelerinden ötürü kardan mahrum kalmış olacağı kanaatine varılacak olunursa iki türlü yapılan kar kaybı hesabına göre,
> Davacının kayıtlarına göre yapılan kar mahrumiyeti hesabına göre davacının 3 yılı için(2013,2014 ve 2015) 3.141.946,29USD kardan mahrum kalmış olabileceği,
> Davalı ve diğer 2015/582 dava dosyası davalısı …A.ş’nin 2013 yılı 1 yolcu için karlılık hesabına göre yapılan kar mahrumiyeti hesabına göre ise davacının 3 yıl için (2013,2015 ve 2015) 4.391.684,03USD kardan mahrum kalmış olabileceği,
8- Ancak davacının rekabet ihlali ile ilgili toplam 4 acente hakkında şikayette bulunduğu görüldüğünden toplam hesaplanacak kar kaybının bu dört şirketten hangi oranda talep edebileceği bilinmemekle birlikte eşit oranda talep edileceği değerlendirilmesi durumunda kar mahrumiyeti ödenmesine karar verilmesi durumunda tespit edilen kar kaybı miktarının 4’e bölünerek rekabete neden olan 4 şirketten istenmesi gerektiği, Mahkemenizce davacının davalı ve diğer 3 adet acentenin engellemelerinden ötürü kardan mahrum kalmış olacağı kanaatine varılacak 4 şirketten biri olan davalı için bu durumda istenebilecek tutarının
> Birinci hesaplama yöntemine göre davalıdan istenebilecek kar kaybı miktarının 3.141.946,29USD / 4-785.486,57USD olabileceği
> İkinci hesaplama yöntemine göre ise davalıdan istenebilecek kar kaybı miktarının 4.391.684,03USD/4-1.097.921,00USD olabileceği,
9- Davalı …şirketinin birçok otelde rakipleri ile birlikte çalışmış olduğu, bunların içinde söz konusu olan … ile de toplam 46 otelde birlikte çalışmış olduğu, bunun da bir engellemenin olmadığını göstermekte olduğu, aksi takdirde 46 otelle de birlikte çalışmasının olanak dışı olduğu bu nedenle turizm açısından bakıldığında davacının bahsettiği gibi bir haksız rekabetten söz edilemeyeceğinin tarafımızdan değerlendirildiği, yapılan tespitlere göre hukuki değerlendirmesi sayın mahkemenize ait olmak üzere tespit edilen tüm bu hususlar dikkate alındığında davacının yukarıda da hesapladığımız kar mahrumiyeti talebini davalı ve diğer tur operatörlerinden değil de …firmasından talep etmesi gerektiği bunun nedeninin de … firmasının yukarıda bahsedildiği gibi piyasada yaratmış olduğu güvensizlik ortamından ötürü otellerin bu operatör ile çalışmak istemediklerinden kaynaklandığı “sonucuna varıldığı bildirilmiştir.

Bilirkişi heyetinin 06/02/2020 tarihli ek raporunda, kök rapordaki tespit ve değerlendirmelerde herhangi bir değişiklik olmadığı bildirilmiştir.
Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Talimat sayılı dosyasında
Prof. Dr. …, Doç. Dr. …, … tarafından düzenlenen 12/04/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle:
Davalının fiilinin TTK m. 55.1.e hükmü uyarınca haksız rekabet teşkil ettiği, (Ancak aşağıda ele alınacağı üzere, dava konusu olayda davacı tazminat talebini aynı zamanda 4054 sayılı Kanun m. 57-58 hükmüne de dayandırdığından ve hakların yarışması ilkesi gereğince anılan hükme dayanarak hesaplama yapılması gerekeceğinden, dava konusu fiilin haksız rekabet teşkil edip etmediği hususunun pratik açıdan bir etkisi bulunmadığı)
Dava konusu olaydaki davalı fiilinin aynı anda hem haksız rekabet hem de Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’a aykırılık niteliği taşıdığı, söz konusu iki düzenleme arasında hakların yarışması kurumu bulunduğu,
Davacının davalının fiilinin hukuka aykırılığı iddiasını her iki kuruma da dayandırdığı, 4054 sayılı Kanun m. 58 hükmünün, TTK m. 56 hükmüne göre TBK m. 60 hükmü anlamında zarar görene en iyi giderim imkânı sağlayan sorumluluk sebebi” olduğu,
Bu itibarla dava konusu olayda, davacının tazminat talebini 4054 sayılı Kanun m. 57- 58 hükümlerine dayandırdığı ve “eğer şartları varsa” bu hükümlere dayanarak tazminat talep edebileceği şeklinde bir değerlendirme yapılabileceği,
4054 sayılı 57/I, c. 2’de yer alan müteselsil sorumluluk esası karşısında: davalının dava dışı diğer üç acente ile birlikte ve müteselsilen sorumlu tutulabileceği ve tazminata hükmedildiği takdirde, zarar miktarının tamamının davalı tarafından ödenmesi şeklinde bir talepte bulunulabileceği,
Olayda 4054 sayılı Kanun m. 58/1I hükmündeki üç kat tazminatın talep edilebilmesi için varlığı aranan şartların olayda gerçekleşmiş olduğu,
Tazminat hesabının RKK m. 58/1 hükmünde yer alan rar görenler, ödedikleri bedelle, rekabet sınırlanmasaydı ödemekte olacakları bedel arasındaki fark” hükmüne göre hesaplanması gerektiği sonuç ve kanaatine;
Tazminat miktarına ilişkin değerlendirme sonucunda:
Davacının kayıtlarına göre yapılan kar mahrumiyeti hesabına göre davacının 3 yılı için (2013, 2014 ve 2015) 3.141.946,29 USD kardan mahrum kalmış sayılabileceği, dava konusu olayda, 4054 sayılı Kanun m. 58/TI hükmünde yer alan “üç katı tazminat” şartlarının oluştuğu şeklinde bir değerlendirme yapılabileceğinden, 3.141.946,29 USD x 3 = 9.425.838,87 USD miktarında tazminata hükmedilebileceği” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen dosyalarda dava, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Yasa’nın 58.maddesine dayalı tazminat ve TBK 58.maddesi uyarınca manevi tazminat istemine ilişikindir. Davacının davasına dayanak yaptığı 4054 sayılı Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanunu’nun 4.maddesinde, belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı kabul edilmiş ve yasaklanmış olup, bunların neler olduğu madde metninde ayrıca gösterilmiş, 58. maddede ise rekabetin engellenmesi, bozulması veya kısıtlanması sonucu bundan zarar görenlerin tazminat isteminde bulunulabileceği belirtilmiştir.
Davacı tarafın …Tour ve …Tour hakkında yatay ve dikey anlaşmalar yoluyla rakiplerinin özellikle davacının ekonomik faaliyetlerini zorlaştırdığı, davacı ile …arasında Rus turistlerin Türkiye’ye getirilmesine dair yapılan sözleşme sonrasında bu dört teşebbüsün bir araya gelerek hareket ettiği ve otellere baskı yaparak …ile çalışmalarının engellendiği yönündeki şikayeti üzerine, Rekabet Kurulu Başkanlığı ‘nın …dosyası üzerinden bu dört teşebbüs hakkında 15.05.2013 tarihinde ön araştırma açılmasına karar verilmiş, yapılan araştırma sonucu; bu dört teşebbüsün ağırlıklı olarak 2013 yılı turizm sezonu başında …ve …ile birlikte çalışan ve Türkiye’de incoming hizmetleri veren teşebbüslere yönelik olarak bazı dikey ve yatay anlaşmalar yoluyla dışlayıcı uygulamalar içinde olduğu, bu teşebbüse otelleri karşı birlikte yaptırım uygulandığı, anacak piyasanın büyüklüğü dikkate alınarak bu uygulamaların kapama etkisi doğurmadığı, soruşturma açılmasına gerek olmadığı, şikayet edilen teşebbüslere Kanunu’nun 9/3.maddesi uyarınca rekabeti bozucu anlaşma ve uyumu eylemlerden kaçınmaları yönünde görüş gönderilmesine karar verilmiş, davacı tarafından açılan iptal davası sonrasında Ankara 16.İdare Mahkemesi’nce Kurul kararının iptali ile anılan teşebbüsler hakkında 26.03.2015 tarihinde soruşturma başlatılmış, yapılan soruşturma sonucunda 21.11.2016 tarih ve …sayılı karar ile; tüm delilleri değerlendirildiği, soruşturma kapsamında …GRUP, …, …, …TURİZM’in 2012 yılının Ağustos ayından 2013 yılının Temmuz ayının sonuna kadar var olan dönemde yatay ve dikey anlaşmalar ile veya uyumlu eylemler içinde rakiplerinin faaliyetlerini zorlaştırmak suretiyle 4054 Sayıl Kanunun 4. maddesini ihlal ettikleri gerekçesiyle aynı yasanın 16. maddesine göre 21.11.2016 tarihinde idari para cezası uyguladığı, asıl dosya davalısı davalısı …Turizm Seyehat Acentalığı Taşımacılık İnş. Tic, A.Ş.ye 77.411,76 TL , birleşen dosya davalısı …Turizm İşletmeciliği A.Ş’ye 3.460.081.07 TL verdiği , birleşen dosya davalısı …Otelcilik…Ltd.Şti’ye 2.857.031,67 TL idari para cezası verildiği, davalıların idari para cezasının iptali için yasal yollara başvurduğu, ancak sonuç olarak Rekabet Kurulu’nun verdiği kararın Danıştay incelemesinden geçerek her üç davalı yönünden kesinleştiği belirlenmiştir.
4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un “Tazminat Hakkına” ilişkin 57. maddesinde, “Her kim bu Kanuna aykırı olan eylem, karar, sözleşme veya anlaşma ile rekabeti engeller, bozar ya da kısıtlarsa yahut belirli bir mal veya hizmet piyasasındaki hakim durumunu kötüye kullanırsa, bundan zarar görenlerin her türlü zararını tazmine mecburdur. Zararın oluşması birden fazla kişinin davranışları sonucu ortaya çıkmış ise bunlar zarardan müteselsilen sorumludur” hükmü ile aynı Kanunun “Zararın Tazminine” ilişkin 58. maddesinde, “Rekabetin engellenmesi, bozulması veya kısıtlanması sonucu bundan zarar görenler, ödedikleri bedelle, rekabet sınırlanmasaydı ödemekte olacakları bedel arasındaki farkı zarar olarak talep edebilirler. Rekabetin sınırlanmasından etkilenen rakip teşebbüsler, bütün zararlarının tazminini rekabeti sınırlayan teşebbüs ya da teşebbüslerden talep edebilir. Zararın belirlenmesinde, zarar gören teşebbüslerin elde etmeyi umdukları bütün karlar, geçmiş yıllara ait bilançolar da dikkate alınarak hesaplanır.
Ortaya çıkan zarar, tarafların anlaşması ya da kararı veya ağır ihmalinin olduğu hallerden kaynaklanmaktaysa, hâkim, zarar görenlerin talebi üzerine, uğranılan maddi zararın ya da zarara neden olanların elde ettiği veya elde etmesi muhtemel olan karların üç katı oranında tazminata hükmedebilir” hükmü düzenlenmiştir.
Davalıların dava zaman aşımı yönündeki savunmaları Yargıtay 11.HD 2015/5134 E-2016/2543 K sayılı emsal kararı doğrultusunda 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 2 ve 16.maddeleri uyarınca zaman aşımı süresinin sekiz yıl olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesi ile reddedilmiştir.
Dava dilekçelerinin eklerinde sunulan davacı şirket ile dava dışı … firması arasında düzenlenen ve “Niyetler Protokolü” olarak tercüme edilen belge, asıl ve birleşen davalarda tarafların ticari defterleri de incelenmek suretiyle bilirkişi heyetlere tarafından düzenlenen kök ve ek raporlar, taraflaca HMK 293.maddesi uyarınca dosyaya sundukları uzman görüşleri, otellerden davacıya gönderilen rezervasyon iptallerine ilişkin e-mail örnekleri, gazete ilanları, davacının sözleşme yaptığı oteller listesi, birleşen dosyalarda alınan tanık ifadeleri ve tüm dosya mündericatının tetkikinden;
Davanın özünü davacı tarafın, Rusya’dan ve diğer BDT ülkelerinden gelen turistlere sunduğu incoming hizmetlerinin, asıl ve birleşen dosyalar davalılarının dahil olduğu bir grup tarafından haksız bir şekilde engellenmesi, davacı şirket aracılığı ile gelen müşterilerin Antalya’da bulunan otellere kabul edilmemesi yönünde anlaşma yapmak suretiyle rekabeti bozmaları nedeniyle zarara uğradığı iddiası oluşturmaktadır.
Dava dilekçesi ekinde mahkemeye ibraz olunan ve davacı … ile Rusya kökenli …şirketi yetkilileri arasında imzalandığı anlaşılan NİYETLER PROTOKOLÜ başlıklı Rus dilinde hazırlanmış belgenin Türkçe tercümesinde;“…tarafından yeterli bir miktarda uçak koltukların sağlanması 2013 yaz sezonu için beklenen plan; Antalya — 300.000 koltuk, Marmaris — 20.000 koltuktur. Kesin sayılar birinci madde ile ilgili çalışma sonucunda belirlenecektir.” Şeklinde …’un Antalya’ya 300.000, Marmaris’e ise 20.000 uçak koltuğu sağlayacağı şeklinde bir temennide bulunulduğu görülmektedir, 320.000 şeklinde belirtilen bu temenninin …adlı şirket tarafından Rusya’dan Türkiye’ye gönderilecek turist sayısı hakkındaki temenni olduğu, diğer yandan, … ile …arasında imzalanan ve davalı vekilinin 03.09.2019 tarihli dilekçesi ekinde Mahkemeye sunulmuş olan İşbirliği Sözleşmesi’nin Türkçe’ye çevrilmiş örneğinde, işbirliği sözleşmesinin 28 Mart 2013 ile 28 Mart 2016 tarihleri arasında 3 yıl süre ile geçerli olduğunun açık şekilde belirtilmiş olmasına karşın, Sözleşme içeriğinde, … tarafından …aracılığıyla Türkiye’ye getirilecek asgari turist sayısıyla ilgili bir düzenlemeye/bilgiye rastlanmamaktadır.
Davacı taraf i Rusya ve BDT’den 2013 yılında 320.000 turist getireceklerini, ancak asıl ve birleşen dosya davalıları şirketler nedeniyle sadece 80.000 turist getirebildiklerini iddia ederek, aradaki farktan kaynaklanan gelir kaybını talep etmektedir.
Tarafları bağlayan metin sözleşme olduğuna ve sözleşme içeriğinde …tarafından …aracılığıyla Türkiye’ye getirilecek asgari turist sayısıyla ilgili bir düzenleme/bilgi bulunmadığına göre, davacının, Rusya ve BDT’den 2013 yılında 320.000 turist getirecekleri şeklindeki iddiasının dayanaksız olduğu, iki firmanın yapmış oldukları iş birliği ile 320.000 turist getirmeyi hedefledikleri, yapılan anlaşmanın iyi niyet anlaşması olduğu, taahhüt olmadığı, nitekim anlaşma içeriğinde herhangi bir cezai madde de öngörülmediği, dosya içeriği bilgilerden, … ile davacı …arasında imzalanan işbirliği sözleşmesinin, …Şirketi tarafından 2014 yılı içerisinde feshedildiği ve …’un, ortaklarından birisi bizzat kendisi olan üç ortaklı … Global adlı şirket ile Türkiye’de faaliyetine devam ettiği, tarafların birbirine herhangi bir ceza ödemediği anlaşılmaktadır. Diğer yandan, dosya içeriğinde … ile davacı …arasında imzalanan işbirliği sözleşmesinin fesih nedenine ilişkin fesih ihtarnamesi gibi bir delile rastlanmamıştır.
Bu bağlamda, …ile davacı …arasındaki sözleşmenin davalıların eylemlerinden kaynaklanan sebeplerle feshedildiğini ispatlayan bir delil bulunmamaktadır.
Gazete haberlerinden anlaşıldığı üzer …tur operatörünün Türkiye Pazarına girerken önce …Tour, sonra …, sonra davacı şirket ile, daha sonra ise … ile en son ise …Global ile anlaştığının görüdüğü, başlangıçtaki süreci iye yönetemeyen …tur operatörünün …şirketine verilen odaları kullanacak olmasını öğrenen otellerin …ur yarattığı güvensizlik ortamı nedeniyle bu tur operatörü ile çalışmak istemedikleri, zira Rus pazarı için bir sonraki yıl için yapılacak sözleşmelerin turizm sektöründeki mesleki teamül gereği en geç Kasım ayı sonunda yapılması gerektiği halde Mart 2013 de bu tur operatörünün Türkiye’de kiminle çalışacağının henüz belirli olmadığı,
Davacının şikayeti üzerine, Rekabet Kurumunca başlatılan inceleme sonucunda verilen …sayılı ve 21.11.2016 tarihli kararda; ” 2012 yılının Ağustos ayından 2013 yılının Temmuz ayının sonuna kadar olan dönemde …’ın, …’un, …’in ve …’in otellerle ve turistlere yönelik hizmet sunan mağaza, eğlence yeri gibi diğer tesislerle olan dikey anlaşmalarını kullanarak …’un ve başta … ve …olmak üzere …’un Türkiye’deki incoming hizmetlerini yürüten seyahat acentelerinin piyasadaki faaliyetlerini zorlaştırıcı ve bu teşebbüsleri dışlayıcı davranışlarda bulunduğu, …’ın, …’un, …’in ve …’in …”’u ve onun Türkiye’deki incoming hizmetlerini yürüten seyahat acentelerini dışlayıcı bu davranışları bir anlaşma çerçevesinde gerçekleştirdikleri, Dosya kapsamında elde edilen deliller ve diğer bilgiler ışığında 2012 yılının Ağustos ayından 2013 yılının Temmuz ayının sonuna kadar olan dönemde …’in, …’un, …’inve …’in aralarındaki bir anlaşma dahilinde ve otel, mağaza, eğlence yeri gibi tesislerle olandikey anlaşmalarını kullanmak suretiyle …’un ve başta… ve …olmaküzere onun Türkiye’deki incoming hizmetlerini yürüten teşebbüslerin faaliyetlerini zorlaştırmak ve bu teşebbüsleri piyasa dışına çıkarmak amacını taşıyan eylemlerde bulunduğunun tespit edildiği,” Şeklindeki tespitlere yer verildiği,
Davacı farafın, …ile arasındakı 3 yıl süreli iş birliği sözleşmesi kapsamında 320.000 turist getireceğini, lakin rekabet ihlali nedeniyle bu sayının 80.000’de kaldığını beyan ettiği, …’un Türkiye Genel Müdürü …’in ise 2013 yılında Türkiye’ye 200.000 turist getirdiklerini beyan ettiği, bu bağlamda, davacı tarafın iddiası ile …’un Türkiye Genel Müdürü …’in beyanı arasında çelişki olduğu, diğer yandan, gerek Rekabet Kurulunun kararına konu olan ihlal eylemleri, gerekse dava dilekçesinin 4 nolu ekinde yer alan, rekabet ihlallerine delil olarak gösterilen bazı oteller ile …arasındaki e mail yazışmalarından hareketle, davalı ile çalışan yahut davacı ile çalışma ihtimali bulunan bütün otellerin davalının ihlal eylemlerinden etkilendiklerinin ve davacı ile üç yıl boyunca çalışmadıklarının kabulünün hakkaniyetle ve hayatın olağan akışıyla bağdaşmayacağı,
Davacı yanın, rekabet ihlali nedeniyle uğradığı zararın, diğer bir ifadeyle muhtemel kar kaybının miktarını somut bir şekilde ve somut delillerle ispat etmek zorunda olduğu, ancak davacı yanın, bazı otellerle yapılan mail yazışmaları dışında rekabet ihlali nedeniyle uğradığı zararın (kar kaybının) miktarı hususunda somut bir delil ibraz etmediği, Davacı ile …arasında imzalanan işbirliği sözleşmesinde de, Rusya ve BDT’den Türkiye’ye gönderilecek asgari turist miktarıyla ilgili bir düzenleme bulunmadığı gibi, aradaki sözleşmenin fesih sebebine ilişkin bir delil de ibraz olunmadığı, bu nedenle, 320.000 turist sayısı esas alınarak bu rakam üzerinden kar kaybı hesaplanmasının doğru olmayacağı, davacı şirketin 2012 yılında gelen yolcu sayısının 393.399 kişi, 2013 yılında 494.977 (%23 lük bir artışla), 2014 yılında 533.564 (2012 yılından % 35,63-2013 yılından %7.79 artışla), 2015 yılında 568.046 ( 2012 yılından %44,39- 20113 yılından %14.76-2014 yılından %6,46 artışla) kişi olduğunun tespit edildiği, asıl dosya davalısı şirketin 2012-2013-2014 yıllarında faaliyetlerinden zarar ettiği, 2015 yılı faaliyetinden 3.840.827,86 TL faaliyet karı elde ettiği, 2012 yılında gelen yolcu sayısının 393.399 kişi, 2013 yılında 494.977 (%25,82 artışla), 2014 yılında 533.564 kişi ( 2012 yılına göre %35.63, 2013 yılına göre %7,79 artışla), 2015 yılında 568.046 kişi ( 2012 yılına göre %44,39, 2013 yılına göre %14,76, 2014 yılına göre %6,46 artışla) olduğu, birleşen dosya davalısı … firmasının ise 2012 yılı nda yolcu sayısının 749.127 kişi, 2013 yılında 862.356 ( %14.98 artışla), 2014 yılında 954.448 (2012 yılına göre %27.41, 2013 yılına göre % 10,80 artışla) 2015 yılında 773.098 kişi (önceki yıllardan daha az) olduğu, 2013 yılı karı 5.863.425,56 TL, iken 2014 yılı karının 1.254.239,02 TL, 2015 yılı karının da 1.538.246,16 TL şeklinde gerçekleştiği ,davalı …firmasının 2012 yılında yolcu sayısının 986.475 kişi, 2013 yılında 1.101.330 kişi (%11,64 oranında artışla), 2014 yılında 804.864 kişi (2012 yılından %18.41 az, 2013 yılından %29.92 az), 2015 yılında 716.073 kişi olduğu, bu davalının rekabet ihlali sonucu doğuran eylemlerinin varlığı kabul edilse dahi, bu eylemlerden dolayı karını önemli ölçüde arttırdığına dair somut bir delil bulunmadığı gibi karının 2012 yılına göre düştüğü,
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün internet sayfasında 2013 yılında Antalya İlinde belgeli toplam otel sayısının 2239 olmakla arz talep dengesinin arz lehine bir durumda olduğu, davacı şirketin iş dünyası için yayımlanan …Türkiye isimli dergide kurulduğu ilk yıl ilk 500 firma arasında 444.olduğu, 2013 yılında 289.,2014 yılında 267.sıraya yükseldiği bilgisine yer verildiği,
Rekabet Kurulu’nun 29.08.2013 tarihli kararında piyasaya yeni giren davacının 361 otelle anlaşma sağladığı, davalı …Turizm ( eski …)’in 476, davalı …’un 483, davalı …’ın 512 otelle anlaşma sağladığı tespitinin yer aldığı,
Sonuç olarak Rekabet Kurulu kararında belirlenen ve haksız rekabet teşkil ettiği tespit edilen eylemlerden kaynaklı olarak davacı nezdinde davalılarca tazmini gereken maddi ve manevi bir zararın oluşmadığı, Rekabet Kurulu kararının zararın varlığı hakkında kesin delil kabul edilemeyeceiğ kanaati ile asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı REDDİNE,
ASIL DAVADA:
Maddi tazminat için alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 17.077,50 TL ve ıslah ile alınan 998.251,25 TL olmak üzere toplam 1.015.329,07 TL harçtan mahsubu ile artan 1.015.248,37 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
Manevi tazminat için alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 8.538,75 TL harçtan mahsubu ile artan 8.458,05 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Maddi tazminat davasının reddi nedeniyle; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarife’nin 2. Maddesi ile Tarife’nin 13. Maddesine eklenen 4. fıkra uyarınca 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Manevi tazminat için A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine

BİRLEŞEN ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2015/582 ESAS SAYILI DOSYADA:
Maddi tazminat için alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 17.077,50 TL tamamlama harcı olarak alınan 498.474,00 TL olmak üzere toplam 515.551,50 TL harçtan mahsubu ile artan 515.470,80 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
Manevi tazminat için alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 8.538,75 TL harçtan mahsubu ile artan 8.458,05 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Maddi tazminat davasının reddi nedeniyle; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarife’nin 2. Maddesi ile Tarife’nin 13. Maddesine eklenen 4. fıkra uyarınca 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Manevi tazminat için A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine

BİRLEŞEN ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2015/583 ESAS S SAYILI DOSYADA:
Maddi tazminat için alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 17.077,50 TL tamamlama harcı olarak alınan 498.474,00 TL olmak üzere toplam 515.551,50 TL harçtan mahsubu ile artan 515.470,80 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
Manevi tazminat için alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 8.538,75 TL harçtan mahsubu ile artan 8.458,05 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Maddi tazminat davasının reddi nedeniyle; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarife’nin 2. Maddesi ile Tarife’nin 13. Maddesine eklenen 4. fıkra uyarınca 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Manevi tazminat için A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine
Dair, davacı-birleşen dosyalar davacısı vekilleri …, … ile asıl dosya davalısı vekili …, birleşen Antalya 3. ATM 2015/582 E sayılı dosya davalısı vekili …, …, birleşen Antalya 3. ATM 2015/583 E sayılı dosya davalısı vekili …, …’nin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.04/03/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı