Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/307 E. 2018/242 K. 30.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/307 Esas
KARAR NO : 2018/242
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2015
KARAR TARİHİ : 30/03/2018

Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Müvekkil banka ile borçlu … arasında iki adet genel kredi sözleşesine istinaden kefalet mukabili kullandırıldığını, ticari kredilerden b diğer borçlu …’ın ise kefil sıfatı ile imzalamış olduğundan bankaya karşı kefalet limitleri ile sorumlu olduğunu, sözleşmeden doğan borcun ödenmemesi üzerine davalı kefile ve borçlu asile noter aracılığı ile ihtarname gönderildiği ancak ödeme yapılmadığını,Antalya .. İcra müdürlüğünde ilamsız haciz yolu ile takip yapıldığı, davalı tarafından itiraz edildiği ve takibin durduğunu beyanla icra dosyasında yapılan itirazın iptaline takibin devamının kötü niyetli ve borcun ödenmesini geciktirmeye matuf olduğundan % 20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası celp edilmiş olup, 7.112,55 TL ana para, 506,42 TL işlemiş akdi faiz, 156,35 TL işlemiş temerrüt faiz, 33,15 TL %5 Bsmv toplamı, 65,87 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 7.874,34 TL üzerinden ilamsız takibe geçildiğini, borçlunun itirazı üzerine eldeki işbu davanın açılmış olduğu anlaşıldı.
Dava dosyasının resen seçilecek bankacı …’a tevdi edilerek, kredi sözleşmesi hesap bildirim cetvelleri, hesap özetleri, varsa borçlu ve kefilleri tarafından yapılan kısmi ödemeler ve gerekirse banka sistem ve kayıtları da incelenmek suretiyle ve … Bankasının iskonta ve avans faiz oranları ve … Bankasının ilan ettiği kredi kartı faiz oranları dikkate alınarak davacı tarafın talep edebileceği asıl alacak ve faiz miktarı konusunda rapor alınması istenilmiş olup, … tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı Banka tarafından ibraz edilen hesap hareketleri tablosu borcun varlığını kanıtlamaktadır. Banka’nın ekstresinde beyan edilen borç tutan hesap hareketleri tablosunun ilk hareket tarihi ile kat tarihi aralığında faiz işletilmek suretiyle tarafımdan tekrar hesaplanmış ve kat ihtarnamesine kadar geçen sürede faiz ve BSMV dahil asıl borç tutan 7,213.97 TL (yedibinikiyüzonülira ve doksanyedikuruş) olarak tespit edildiğini, temerrüt tarihinin tespiti açısından dosyada kat ihtannın tebellüğ edildiğine dair mazbata bulunmadığından faiz hesabı yapılamadığını, ilgili belge sunulduğunda faiz hesabı yapılacağını beyan etmiştir.
… tarihinde başka bir bankacı bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi …’ın bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile dava dışı kredi müşterisi … arasında … tarihli ve 35.000,00 TL limitli bir Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalının da bu sözleşmeye 35.000,00 TL limit belirterek müteselsil kefil sıfatıyla imza koyduğunu, davacı banka ile kredi müşterisi arasında 24.12.2013 tarihli ve 60.000,00 TL limitli ikinci bir Genel Kredi Sözleşmesi daha imzalandığını, bu sözleşmede ise davalının kefalet imzasının bulunmadığını, Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasıyla takip konusu edilen alacak … tarihinde kullandırılan taksitli ticari krediden doğmakta olup bu kredinin kullandırıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan Genel Kredi Sözleşmesinde davalının kefalet imzası bulunmadığını, bu yönüyle davalı kefilin bu takibe konu banka alacağından sorumlu tutulmaması gerektiğini, sayın Mahkeme tersi yönde değerlendirme yapması halinde kullanılmak üzere bir sorumluluk hesabı yapılmış olup hesaplama sırasında taleple bağlı kalınarak davacı bankanın yaptığı gibi kat tarihi itibariyle hesaplanan faiz ve ferileri asıl alacak içine katılmamış, faiz dönemleri belirlenirken de borçlu yararına olan banka talepleri doğrultuda hareket edildiğini beyan etmiştir.
İstanbul Çağlayan Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak bankacı bilirkişiler …, …, …’un dosyaya bilirkişi olarak atanarak, gerektiğinde banka genel merkezinde yerinde inceleme yetkisi verilerek, davaclının 24/12/2013 tarihli sözleşmeden dolayı sorumluluğu bulunup bulunmadığı, var ise alacak miktarı ve faiz bulunup bulunmadığı ve bulunduğu kanaatine varılırsa miktarı hususlarında rapor düzenlenilerek, diğer raporlar arasında çelişki oluştuğu takdirde çelişkinin gerekçeli bir şekilde giderilmesi istenilmiş olup, 13/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
•Davalının kefalet imzasının bulunmadığı, … tarihli ve 60.000,00 TL lik 2. Genel Kredi Sözleşmesinin dava konusu kredi alacağı bakımından geçerli bulunduğu görüşüne göre, davacı bankanın davalı müteselsil kefil; …’dan, alacaklı olmayacağını,
•Ancak, Davalının imzasının bulunduğu, … tarihli ve 35.000,00 TL lik ilk Genel Kredi Sözleşmesinin, dava konusu kredi alacağı için geçerli olacağı, ikinci görüşe göre, yapılan hesaplama sonucunda; Antalya … İcra Müdürlüğü’nün, …/… Esas sayılı dosyadan; … Takip tarihi itibariyle, … Ref. No.lu Taksitli Ticari Kredi hesabından;
“Tahsilde tekerrür olmamak kavdıyla”
7.112,55 TL Asıl Alacak
473,74 TL. İşlemiş % 23,28 Akdi Faizi [31.05.2014-11.09.2014]
147,18 TL. İşlemiş % 23,28 Akdi Faizi [11.09.2014-13.10.2014]
31,05 TL. Bsmv %5
65,87 TL. İhtarname Masrafı toplam 7.830,39 TL alacak tutarı hesaplandığını,
Davalı müteselsil kefil; … icra takibinde talep edilen toplam alacak tutarının tamamına itiraz ettiğinden, belirlenen toplam 7.830,39 TL. tutar üzerinden, davalı itirazının iptali ile icra takibine devam edilmesini, ayrıca, … takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar, 7.112,35 TL. Asıl alacak tutarına, talep gibi, %23,28 İşlemiz faiz ve sözleşme hükmüne göre de faizin % 5 gider vergisi talep edilebileceği düşünülmekte olduğunu, konunun hukuki nitelemesi, sözleşme ve yasa maddelerinin yorumu, delillerin değerlendirilmesi, ve nihai kararı HMK’nun 266 Md. gereğince, ve HMK’nun 282 maddede gözetilerek, sayın mahkemenin takdirine bırakıldığını beyan etmişlerdir.
GEREKÇE;
Dava Dışı asıl borçlu ile … tarihli 35.000 tl limitli genel kredi sözleşmesi imzalanıldığı davalının bu sözleşmede müteselsil kefalet imzası bulunduğu , davalının bu sözleşme nedeni ile kullandırılacak olan tüm kredilerden dolayı 10 yıl süre ile sözleşmedeki hükümler çerçevesinde sorumlu olmayı kabul ettiği anlaşılmıştır.
Dava dışı asıl borçlunun davacı ile sonrasında … tarihinde 60.000 tl limitli bir genel kredi sözleşmesi daha imzalandığı ,ancak söz konusu sözleşmede davalının kefil olarak imzasının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf davada takibe konu alacağın hangi sözleşmeden kaynaklandığı ve ikinci sözleşmenin birinci sözleşmenin yapılandırılmasına yönelik mi olduğu yoksa ilk sözleşmeden bağımsız yeni bir sözleşme olup olmadığı noktasındadır.
İspat yükünün davacıda olduğu sabit olmakla davacının tüm delilleri toplanmıştır.
Son alınan ve hükme esas alınan her iki bilirkişi raporlarında ; ikinci kredi sözleşmesi imzalanırken ilk sözleşmeden kaynaklı bir borç bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır. Yine … -… tarihleri arasında oluşan 6.570 tl lik ikinci sözleşmeden kaynaklı davacı alacağının davamıza konu … nolu krediden yapılan virman tahsilatı ile kapatıldığı anlaşılmıştır. Takibe konu … ile biten kredinin 24 ay vadeli eşit taksit ödemeli 7.099 tl lik taksitli ticari kredinin … tarihinde dava dışı borçluya kullandırıldığı ve davaya konu alacağın da bu krediden kaynaklandığı anlaşılmakla söz konusu kredinin dosya kapsamından birinci sözleşmeden kaynaklanmadığı ikinci sözleşmeden kaynaklandığı anlaşılmakla davacının davasının reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının REDDİNE,
Alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin alınan 134,48 TL harçtan mahsubu ile artan 98,58 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı kendisini avukat ile temsil ettirmediğinden bu hususda karar verilmesine yer olmadığına,
Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı. 30/03/2018

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı