Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1227 E. 2018/793 K. 20.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ .

ESAS NO : 2014/1227 Esas
KARAR NO : 2018/793
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2014
KARAR TARİHİ : 20/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin yıllardır tarım ilaçları bayiliği yapan bir firma olduğunu, müvekkilinin bu işin ayrılmaz parçası olan tarım ilaçları ve gübre hakkında birikim ve kendi özel deneyimlerine dayalı olarak gübre formülleri ürettiğini, davalı … Tarım Gıda … Aş yetkilisi …’nun da bunun bilgisinden haberder olduğunu ve bu yeni ürünleri denediklerini ve başarılı olacağını gördükleri için ürünün tek üretici olmak ve belirlenen pazarlarda satışa sunmak üzere teklifte bulunduklarını, teklifin yazılı şartlar çerçevesinde kabulü ile dava konusu sözleşme imzaladıklarını, sözleşmeye göre sorunun formüllerin sahibi ve patent ve tescil sahibi … -… Tarım firması olması ve 10 yıl süreyle yıllık 50.000 TL’lik ürünün ham madde dahil üretilip bedelsiz olarak fabrikada firmaya verilecek olmasının, bu formüllerden üretilecek ürünleri davalı şirketin … ili … ilçesi … ili … ilçesi arasında kalan sahil bölgesinde hiçbir nam altında satış ve dağıtım yapamayacak olması ve bu bölgede ancak … satış ve dağıtım yapabilecek olmasının vb. sebeplerle sözleyle bağlı olmayı davalı tarafın istemediğini, bunun için de nasılsa onlarca formülü arge yapmak – deneme yapmak bahanesiyle elden teslim alındığını, işin sırrını öğrendiklerini, sözleşme ile bağlı kalınmasının 10 yıl aktin edimlerine katlanmanın gereğinin kalmadığını, davalıya göre ortada sadece adi yazılı bir sözleşmenin olduğunu, davalıya karşı sözleşmenin 4.12 bendine göre … Tarım AŞ. nin sözleşme hükümlerine uymadığı takdirde şirket ve müteselsil kefil davacıya 1.000.000,00 TL tazminat ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt ettiğinin hatırlatıldığını, bu durum karşısında davalı tarafın kendisini haklı çıkartmak için baskın çıkmak amacı ile Noterden ihtarname çektiğini, kendilerinin de yazı cevabı gönderdiğini, noterlik ihtarnameleri ve bakanlık tescil belgeleri ile aktin uygulandığının sabit olduğunu, davalının edimlerini ifa etmediğinden dolayı ve dava değerinin yüksek meblağlı olmasından dolayı öncelikle ihtiyate tedbir kararı verilmesini, davalının mal varlığı üzerine 3.kişilere devrinin önlenmesi yönüyle alacak tutarınca tedbir şerhi konulmasını, sözleşmenin 4.12. bendi uyarınca da 1.000.000,00 TL tazminat bedelinin … tarihli ihtardan itibaren avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacının sözleşme tanzimi dışındaki beyanlarının tamamının gerçek dışı olduğunu, davacının gübre üretimi yapacak imkanını ve laboratuvarının olmadığını, davalı şirketle bir süredir çalışan, ticaret yapan ve elinde “çok iyi sonuçlar alacağına inandığı” gübre formüllerinin bulunduğunu, bunu davalı şirket imkanları ile üretip beraber satmayı, kendisine verilecek bu destek karşılığı davalı şirketin ürütim ve satışını yaptığı ürünlere kendisinin de iş yerinde daha fazla yer verip satacağını beyan ettiğini, sözleşmeye göre davalının vereceği formülleri davalı şirketin %100 uygulayacağını, herhangi bir değişiklik yapmayacağını, sözleşmede belirtildiği üzere var olduğu belirtilen gübre formüllerinin sözleşmede yer almadığını, davalı şirketin ancak kendisi ve davalı adına tescil yaptırdıktan sonra ürünü bizzat kullanma ve sonuçlarını görme imkanı bulduğunu, davalının kendi adına aldığı tescilleri iptal ettirdiğini, çünkü elinde bulunan daha önceden de sattığı, davacıya da ticari olarak satmak üzere verilen diğer gübrelerin davacı ile akdedilen sözleşme gereği tescil ettirilip üretimi yapılan sözleşme konusu gübrelerden çok daha iyi sonuç verdiğini, sözleşmede bulunmayan hükümleri sözleşmeye dahilmiş gibi gösterme gayretine düştüğünü, bu nedenlerde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafın ticari defter ve belgeleri sunulduğunda defterlerin resen secilecek muhasebeci veya mali müşavir bilirkişiye tevdi ile davalının sözleşmenin imzalanmasından sonra davacının verdiği formüllerden ürettiği ürünlerden satış yapıp yapmadığı ne kadar satış yaptığı, ayrıca yaptığı satışlar nedeniyle iade edilen ürün bulunup bulunmadığı ne kadarının iade edildiği hususta rapor alınmasına karar verilmiş, mahkememizce seçilen mali müşavir bilirkişi …, … raporunda sonuç olarak; T.C Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından verilmiş Tescil belgelerinin incelenmesi neticesinde dökümü verilen 5 adet formülle ilgili tescillerin alındığı, davalı şirketin davacının verdiği 5 adet formülden tescil ettirdiği ürünlerin tescillerinin davalıya gönderilen ihtarname tarihlerinden sonra ekim 2014’te iptal ettirildiği, davalı şirketin tescili alınan ve sonradan iptal edilen …, … isimli ürünlerden 18.04.2014,02.05.2014,07.05.2014 tarihlerinde satış yaptığı ve bu satışlardan. 02.05.2014 tarihli satışın sadece bedelsiz olduğu diğer iki satışı ise bedelli sattığı ve bu satış bedelinin 3.934,83TL olduğu, Mayıs 2014’ten sonra bu ürünlerle ilgili bir satışın olmadığı, davacının … tarihli dilekçesinde belirttiği diğer ürünlerin bazılarının da davalı tarafından satışının gerçekleştirildiği bu satışlarında 25.06.2014-16.04.2015 tarihleri arası olduğu ve toplam bu ürünlerden 23.671,24TL satış yapıldığı,davacının incelenmesini talep ettiği hammadde alışları ile ilgili ticari defterlerde alım detayları görünmediğinden ve alış faturalarının aslı da ibraz edilmediğinden bu konuda bir inceleme yapılamadığı, ancak davacının incelenmesini talep ettiği … tarihli dilekçesinde yer alan ürünlerle ilgili ‘davacının davalıya verdiği formüllerin hammaddelerini davalının daha önceden kendi adına aldığı tescilli ürünlerin içine koyarak da davacının formüllerini değerlendirerek gelir sağladığı iddiasının değerlendirilmesi ve davalının bu ürünlerden satış yapmasının davacının aleyhine olup olmadığı, konunun hem hukuksal değerlendirme gerektirmesi hem de zirai anlamda ürünlerin formüllerinin incelenmesini gerektirdiğinden ve bu konuların uzmanlık alanı dışında olmasından ötürü bir değerlendirme yapılamadığı kanaat ve sonucuna varıldığını beyan etmiştir.
Davacı tanıkları …, … tarihli duruşmada dinlenmiştir. … … beyanında; ” Eşim yıllardır uğraşarak gübre formullüri üretmiştir ben de öğretmen olmama rağmen tarım işi ile uğraşıyorum davalı şirket yetkilisi … eşim ile gübre formüllerinin ve gübrelerin üretilmesi hususunda bir sözleşme imzalamışlardır hatta sözleşmenin imzalandığı sırada ben de yanlarındaydım, davalı şirket yetkilisi bu sözleşmeyi imzalasak ta ben seni her şekilde kandırırım diye söyledi ben davalı gittikten sonra güveniyormusun diye eşime sorduğumda güvendiğini sözleşmeyi imzalamak istediğini söyledi sözleşmenin imzalanmasından sonra şim sayısını tam olarak bilmediğim yüzlerce formülü davalıya verdi bir süre davalının gübreleri üretmesini bekledik hatta eşim bu dönemde tanıdığı bir çok bayi olduğundan bu bayilerden gübrelerle ilgili siparişler aldı ancak davalı bir gün gelerek sanayideki dükkanının sigortasının iptal edildiğini bu gübreleri üretemeyeceğini söyledi hatta eşim bunun üzerine kızarak dükkanı terketti davalı şirket yetkilisi bana ” boşuna benim ile ilgili dava açmasın ben bu işin içinden çıkmasını bilirim ” diye söyledi soruldu : eşim bu süreçte davalının kendisine üreterek vermeyi tahahhüt ettiği gübrelerin teslimi için davalıyı sözlü olarak ve telefonla uyardı ancak kendisine bu gübreler teslim edilmedi, davalı tarafın ürettiği gübrelerin verimsiz olduğu konusunda bir dönüşü söz konusu değildir zaten bu gübrelerin daha önce denemesi yapılmış ve verimli oludğu anlaşılmıştır bu şekilde gübrelerin verimsz olduğu söz konusu değildir dedi Soruldu: Bu formüller ortaya konulduktan sonra küçük paketler halinde gübreler hazırlanmış ve eşim tarafından çiftçilere gönderilmiş ve onlardan olumlu geri dönüşler olmuştur ben davalının gübreyi ürettikten sonra bir deneme yapıp yapmadığını bilemiyorum, formuyla davalıdan belirtilen gübreleri istedik ancak kendisi bunları üretemeyeceğini söyledi,bu spariş formu eşimin kendi bayisi olan ilaç firmasından aldığı sipariş formudur. gübre üretimi dediğim şey eşimin çalışma sırasında ürettiği küçük kutular halinde gübrelerdir bunlar sözleşmeden önce de sonra da yapılmıştır daha doğrusu sürekli yapılmaktadır, ben de … eşim ile birlikte çalışırım ben de yönetciyim dedi ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
… … beyanında; ” Ben Ankarada davacı ve davalı tarfın danışmanlığını yapıyorum Taraflar daha doğrusu gübre tescili yaptıracak kişiler yaptıkları analizi bana gönderirler ben de bunların tescillerini yönetmeliğe uygunsa tarım bakanlığından alırım. Dava konusu olay ile ilgili olarak da taraflar arasındaki sözleşmeyi bilmiyorum ancak bana davalı …ım 5 adet 3 kimyevi 2 organik gübre analizlerini gönderdi ben de işlemlerini yaparak bunların daha doğrusu içerikleri aynı olan 5 adet davacı adına 5 adet davalı adına tescillerini yaptırdım gönderdim, tam olarak tarihini hatırlamıyorum ancak bir sene kadar sonra davalı şirketten bana üretilen gübrelerin piyasada iş yapmadığı deneme satışlarından sonuç alınamadığı bildirildi ve tescillerin iptal edilmesi istendi ve ben de davalı … tarım adına olan 5 adet gübrenin tescilini iptal ettirdim davacı tarafın bu tescille ilgili üretim yapıp yapmadığını bilmiyorum,ben dosya içerisinde davacı tarafla irtibat kurmadım bütün işlemleri davalıyla yürüttüm zaten piyasada üretim yeri olmayan firmalar Fason üretim yaptırmak üzere üretim yeri olan firmalarla anlaşırlar genelde de tescil işlemleri ve bunların giderlerini bunları üreten firmalar karşılar o yüzden ben davalı şirketle muhatap oldum ,gönderilen formüller yönetmeliğie uygun olduğu için tescil alınmıştır piyasada iş yapıp yapmayacağı başka bir şeydir davalı tarafın Arge İçin başka bir firma ile iş yapıp yapmadığnı ben bilemiyorum, ayrıca davacı vekilin tarafından gösterilen belgedeki kuş kaçıran diye tabir edilen formülde demir ve organik madde karışımından bahsedilmektedir yönetmeliğe göre kimyevi madde ile organik madde bir arada bulunamaz bu da yönetmeliğe aykırıdır, Davalı tarafın aynı içerikte daha doğrusu iptal edilen gübreler ile aynı içerikte başka bir gübre tescil ettirdiğini ben bilemem, davalı vekilinin talebi üzerinden tanıktan soruldu: Kuş kaçıran tabiri ilaç katagorisinde değerlendirilir Tarım Bakanlığı, Ph düşürücü toprak legüretörü, sertlik giderici gibi isimlerle üretilen maddeler gübre sayılmaz tescili yapılmaz, tesciller analiz üzerinden alınır zaten analiz demek formül demektir farklı bir şey olamaz içine farklı bir şey de yazılamaz tescilli alınan formül dışında başka bir şey üretilmesi veya üretilirken içine başka bir maddenin katılması mümkün değildir yasaktır hatta ilaç etken maddeleri asla katılamaz yönetmelikte ne yazılıyorsa onun dışına çıkılamaz dedi ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
… … davalı şirketin ortağı olduğu anlaşıldığından tanıklık talebi rededilmiştir.
… … beyanında ” Ben davalı şirkette çalışırım davacı … beyle sözleşmenin imzalanmasından sonra tescil yapılacak gübrelerin labratuar analizleri, evrakların hazırlanması, tescil evrakların Ankaraya … beye gönderilmesi işlemlerini ben takip ettim ben yaptım ayrıca davacının firmasının bu gübrelerle ilgili ambalaj , logo gibi çalışmalarında da kendisine yardımcı oldum, ayrıca davacı … telefonla benden istediği bir takım kimyasalların veya diğer maddelrin piyasa araştırmalarını da yaptım, bu hususta kendisine yardımcı oldum diğer hususlarda yani tescili yapılan bu gübrelerin üretilip üretilmediği veya ne kadar üretildiği, bunların bayilere satılıp satılmadığı oralardan dönüşlerin ne şekilde olduğu hususunda tam ve ayrıntılı bir bilgiye sahip değilim,: belirtilen formüller dışında herhangi bir şekilde başka veya içeriği değiştirilerek benzer şekilde tesciller alınmamıştır ayrıca davacı vekilinin gösterdiği belgedeki telefon numaraları … beyin ve benim yaptığım araştırmalarda ulaşamadığımız telefon numaralarıdır bazen ben bana söylenen maddelerle ilgili firmaya ulaşamadığımda bu durumu … beye bildirirdim o da bana ne şekilde ulaşacağıma dair bilgi verirdi bu belge de ona dair belge olabilir ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanıkları … ile ‘un dinlenmei için Serik Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmıştır.
… … beyanında ” Davacı … benim ziraatçim olur. Ben …’dan ot kurutma için bir ilaç aldım. Ben o ilacı 1 yıl seramda kullandım. Serda ot çıkmadı. İlaçtan yarar gördüm. İkinci yıl tekrar kullanmak için almak istedim. …’da kendisinin dolandırıldığını, o ilaçtan tekrar temin edemediklerini söyledi. Fakat kimin dolandırdığı hakkında herhangi bir bilgiye sahip değilim. Benim diğer olanlar hakkında herhangi bir bilgim yoktur. Benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir dedi, ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
… … beyanında ” … benim ziraatçim olur. … bey bana deneme maksatlı ot ilacı ve kök fısorim ilacı verdi. Ben ilacı denedim ve yararlı olduğunu gördüm. Tekrar … beyden aynı ilaçtan almak istedim. Fakat … bey bana ilaçla ilgili bir problemi olduğunu söyledi.Ben … beyin kiminle problem yaşadığını bilmiyorum. Benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
… …’in beyanının alınması için Düzce Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmıştır.
…: …, beyanında ” Ben düzcede Derviş Ticaret olarak bilinen tarımsal ilaç bayisi işletmekteyim. Antalyada bir firmadan sıvı ilaç aldım. Benim Antalyada aldığım firma ile bu ilacı onlara satan firma mahkemelik olmuş. Ben az sayıda ilaç aldığım için aldığım bu sıvı ilaçların kaliteli olup olmadığını işe yarayıp yaramadığını bilmiyorum. İlaç dediğim şey yaprak gübresidir. Sadece bir koli almıştık. Tek tük bir kaç kişi istenilen verimi alamadıklarını ilacın yani gübrenin yetersiz kaldığını söylediler. Bizde yeniden sipariş vermedik. Bu durumuda Antalyadaki firmaya bildirdik. Benim bu konu hakkında başka bir bilgim veya görgüm yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosyanın 4 kişilik bilirkişilerden oluşacak heyete tevdi edilerek, taraf iddiaları ve dosya kapsamı itibariyle ayrıntılı rapor alınmasına karar verilmiş,mahkememizce seçilen bilirkişiler mali müşavir …, … tarihli raporlarında sonuç olarak, sözleşmede kaç adet formülün davalıya verileceği belli olmadığı gibi fiiliyatta usulüne uygun kaç adet formülün verildiği de belli değildir. Buna göre taraflar arasında imzalanmış olan yazılı sözleşmede hüküm bulunmayan bir hususta sözleşmenin ihlal edildiğinden söz etmek mümkün olmadığını, bu yüzden sözleşmenin ihlali gerekçesiyle 1.000.000,00 TL tazminat talep edilmesi dayanaksız kaldığı, bu rakam cezai şart olarak değerlendirilse dahi, sözleşmenin ihlali şartı sağlanamadığından talep edilemeyeceği, sözleşmede net olan husus, davalı şirketin yıllık 50.000,00 TL bedelsiz ürünü 10 yıl süreyle davacıya verecek olması olmakla, tazminat, zarar olgusunun mevcudiyetine bağlı olarak talep edilebileceğinden; sözleşme kapsamında davacının talep edebileceği miktarın, yıllık 50.000,00 TL x 10 yıl = 500,000,00 TL olacağı, şayet bedelsiz teslim edilen ürün olmuşsa bunların 500.000,00 TL’den indirilebileceği, davacıya bedelsiz ürün teslim edilmediği sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmişlerdir.
İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak 1 kimya mühendisliği fakültesinden akademisyen bilirkişi, 1 ziraat mühendisliği fakültesinden akademisyen bilirkişi, hukuk fakültesi borçlar hukuku kürsüsünde akademisyen 1 bilirkişi den oluşacak 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdii ile,taraflar arasındaki sözleşme, mali müşavir bilirkişi tarafından dosyaya sunulan rapor, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların dosyaya sunulan bilirkişi heyet raporuna itirazları da gözönünde bulundurularak davacının, davalıdan tazminat alacağı bulunup bulunmadığı, varsa miktarı hususunda rapor alınmasına karar verilmiştir.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesince seçilen bilirkişiler …, ticari sözleşmeler, borçlar, akdi sorumluluk vb. uzmanı …, … tarihli raporlarında sonuç olarak; davacının davalı/şirketten 1000.000 TL tutarında cezai şart alacağının bulunduğu; diğer davalı/…’nun da işbu cezai şart borcundan, davalı şirket ile birlikte müteselsilen (TBK.md.61; TTK.md.7) sorumlu olduğu; davacının davalı/şirkete çektiği 21.07.2014 tarihli ihtarnamede, “1.000,000 TLUk cezai şart borcunuzu ödeyiniz ibaresi yer almadığından, işbu ihtarnameyle davalı şirketin dava tarihinden önce TBKrmd.117/M anlamında temerrüde düşmüş sayılamayacağı; bu nedenle davacı alacağının dava tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi (talep gibi avans faizi) ile birlikte tahsili gerektiği; mahkemece yukarıdaki kanaatlere katıldığında, söz konusu cezai şart tutarının ödenmesinin davalı/şirketin ekonomik açıdan mahvına yol açıp açmayacağı ve dolayısıyla da uygun bir indirime tabi tutulmasının gerekli olup olmadığı hususunda Mali Müşavir bir bilirkişiye davalı/şirketin ticari defterleri vs, üzerinde inceleme yaptırtılmasının ve gerekli görülürse cezai şart tutarından uygun bir indirim yapılmasının (yani cezai şart tutarının davalı/şirketin ekonomik açıdan mahv açmayacak bir tutara indirilmesi) uygun olacağı sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmişlerdir.
Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak, herhangi bir Üniversitenin Ziraat Mühendisliği ve Kimya Mühendisliği Fakültelerinden temin edilecek 2′ şer akademisyen bilirkişi ile 1 hukukçu bilirkişiden oluşcak heyete dosyanın tevdii ile; taraflar arasındaki sözleşme, mali bilirkişi tarafından dosyaya sunulan rapor, tarafların bugüne kadar dosyaya sundukları dilekçe ve yazılı beyanlar, dosyaya daha önce alınan bilirkişi raporları, bilirkişi raporlarına yapılan itirazlar da değerlendirilmek ve dosyaya alınan iki bilirkişi heyeti raporu arasındaki çelişki de giderilmek suretiyle, davacının davalıdan tazminat alacağı bulunup bulunmadığı, varsa miktarı hususunda rapor alınmasına karar verilmiştir.Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesince seçilen bilirkişiler Ziraat Müh. …, … tarihli raporlarında sonuç olarak;
Davacının … tarihli dilekçesinde belirttiği diğer ürünlerin bazılarının da davalı tarafından satışının gerçekleştirildiği bu satışlarında 25.06.2014-16.04.2015 tarihleri arası olduğu ve toplam bu ürünlerden 23.671,24TL satış yapıldığı, Ayrıca ticari defter kayıtlarının incelenmesi neticesinde satılan bu ürünlerden de 2014 yılı içerisinde herhangi bir iade kaydının da olmadığı görüldüğü, Ancak davacının incelenmesini talep ettiği … tarihli dilekçesinde yer alan ürünlerle ilgili; “davacının davalıya verdiği formüllerin hammaddelerini davalının daha önceden kendi adına aldığı tescilli ürünlerin içine koyarak da davacımn formüllerini değerlendirerek gelir sağlamaktadır” İddiasımn değerlendirilmesi ve davalının bu ürünlerden satış yapmasının davacının aleyhine olup olmadığı, konunun hem hukuksal değerlendirme gerektirmesi hem de zirai anlamda ürünlerin formüllerinin incelenmesini gerektirdiğinden ve bu konuların uzmanlık alanları dışmda olmasından ötürü bir değerlendirme yapılamadığı kanaat ve sonucuna vardığı görüşüne kurululun katılmadığını, zira, davalı firmanın, Web sitesinde de görüldüğü gibi, gübre ürünü çeşitliliği hayli fazla olan, gübre formülü geliştiren ve tescil alabilen bir firma olduğu, ortak formülle alınan 5 tescil dışındaki tescilli gübre ürünlerinin davalı firmaya ait olduğu, bu ürünlerin pazarlamasından elde edilen gelirinde davalı firmaya ait olduğu kanaatinine varıldığını, dosya içerisindeki tarafların İddialarında, Sözleşmede 4-8. Maddesinde zikredilen 50.000 TL’ lik ürünün, yıllık mı, 10 yıllık bir süreçte mi verileceği de net olarak anlaşılmadığı, davalı vekili “10 yıllık süreçte toplamda 50.000 TL’lik ürün”. Davacı vekili ise, “önceki dilekçelerinde yıllık 50.000 TL’lik ürün”, son dilekçesinde ise, “her ürün için yıllık 50.000 TL’lik ürün ücretsiz üretilip verilecektir.” ifadesi kullanmış olduğu tespiti kurulca yapıldığını, bilirkişi heyetinin , teknik bir heyet olduğunu, hHukuk yönünden kanaat oluşturma bilgisine ve yetkisine hukuki olarak sahip olmadığını, ancak, Teknik olarak, sözleşmede 50.000.00 TL miktarındaki gübre ürünü üretimi için, tespit bilirkişisinin raporuna göre tescilli 5 ürün için, her türlü gübre hammaddesi üretim için hazır olduğu tespiti yapılmış iken, davacı … …-… Tarım tarafından, tescilli sübreler için, üretim talebinde doğal olarak bulunması, hami üründen kaç ton ürüne ihtiyacı olduğunu belirlemesi ve sözleşme seresi Davalı … Tarım A.Ş’den üretim talebinde bulunması serekir iken, bulunulmadığı tespiti dosya içerisindeki evraklardan anlaşıldığı, bu nedenle Davalı … Tarım AŞ’nin, davacı … …-… Tarım’ın talebini karşılayacak üretim altyapısını oluşturduğu halde, talep yapılmadığı için, gerçekleşmeyen 50.000,00 TL ücretsiz gübre üretiminin ve akabinde tesliminin yapılmayışı ile ilgili; Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanlığına. … tarihinde … Tarafından Sunulan Bilirkişi Raporunda; “Sözleşmede net olan husus, davalı şirketin yıllık 50.000,00 TL bedelsiz ürünü 10 yıl süreyle davacıya verecek olmasıdır. Tazminat, zarar olgusunun mevcudiyetine bağlı olarak talep edilebileceğinden; sözleşme kapsamında davacının talep edebileceği ,miktarın, yıllık 50.000,00 TL x 10 yıl = 500.000.00 TL olacağı, şayet bedelsiz teslim edilen ürün olmuşsa bunların 500.000,00 TL’den indirilebileceği, davacıya bedelsiz ürün teslim edilmediği, kanaat ve sonucuna varılması” hususundaki görüsüne heyetin yukarıda, teknik olarak belirttiği nedenlerden dolayı katılmamış, bu konudaki takdirin Yüce Mahkemeye ait olduğu kanaatine varıldığını, yine, Madde 4.12; “… Tarım AŞ., Hasarı …-… Tarıma olan edimlerini yerine getirmeyerek, sözleşme hükümlerine uymadığı takdirde şirket ve müteselsil kefil 1.000.000,00 (Bir Milyon) TL yi ödemeyi taahhüt, beyan ve kabul ettiği, ”hükme bağlanmış olduğu, davalı … Tarım AŞ’ nin sözleşme hükümlerine göre davrandığı, yönetmeliklere uygun olarak verilen 5 formüle tescil aldığı, ancak bu ürünlerin iş yapmadığı hususunun alanda tespit edilmesi neticesinden sonra, 5 adet daha yeni formül istediği, talebi karşılanmayınca Noter tebligatı ile istemini sürdürdüğü ve istemine cevap alamadığı, dava aşamasına gelindiğinin görüldüğü, davacı … …-… Tarım, 5 adet gübre formülü Davalı … Tarım AŞ’ye verdiği, davalıda sözleşme hükümlerine göre, önce davacıya ait firmaya organik ve Kimyevi lisansını alıp, devamında verilen bu 5 gübre formülünün analizlerini yaptırıp. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından, ilgili yönetmeliklere göre tescillerini almış, isletmesinde bu gübrelerin üretimi içinde gerekli hammadde ve ambalaj malzemelerini alarak ilk edinimini verine getirdiği anlaşılmaktadır. Yukarıda da izah ettiğimiz gibi, tescilden sonra, davalı firmanın bayi ve çiftçi bazında yapılan tanıtım ve reklam çalışmasında, tescili alınan en iyi iki ürünün, (Madde 4.13 ; … …-… Tarım formülleri şayet tutmaz ve ekonomik gelir getirmez ise maddesinde belirtildiği gibi) iş yapmadığı davalı firma tarafından belirlenmiş ve (“Madde 4.11; … Tarım AŞ, … …-… Tarım adına veya şirketine bu formüllerden üretilen ve … … tarafından seçilen 5 ürünün tüm reklam giderlerini karşılayacaktır maddesindeki “BU FORMÜLLERDEN ÜRETİLEN VE … … TARAFINDAN SECİLEN 5 ÜRÜN” ifadesinden, aralarından seçilebilmesi için 5 adetten daha fazla gübre formülünün Davacı … … tarafından davalıya verileceği anlamı ortaya çıkmaktadır. Bu maddeye göre davacı yönetmeliklere uygun 5 ten fazla gübre formüllerini davalıya verecek ki, davacı … … tescili alman ve üretilen ürünlerin içinden reklam için 5 tanesini seçebilsin. Davalı … Tarım AS belirttiğimiz sözleşme maddeleri hükmü gereği, iş yapacak 5 adet daha gübre formülünü davacı … …-… Tarımdan istemiş olduğu, ancak, davalı … Tarım AS’nin bu isteminin davacı … …-… Tarım tarafından karşılanmadığı tespiti dosya içeriğinden anlaşıldığı, anlatılan bu nedenlerle, davalı … Tarım AS’nin, davacı … …-… Tarım’dan sözleşmedeki edimlerini verine getirerek yeni formül istemesi ile dava aşamasına gelinmesi durumu ile ilgili olarak İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanlığınca görevlendirilen Kimya Yüksek Mühendisi … tarafından mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda; gerekcelerden bahsedilerek, “Davacının davalı/şirketten 1,000.000 TL tutarında cezai şart alacağının bulunduğu; diğer davalı/…’nun da işbu cezai şart borcundan, davalı şirket ile birlikte müteselsilen (TBK.md.61; TTK.md.7) sorumlu olduğu kanaatine varılması” hususundaki kanaatlerine, teknik olarak davalı … Tarım AS’nin yukarıda izah edildiğ gibi, sözleşme edinimlerini verine getirdiği, davacı …- … piyasada iş yapmadığı iddia edilen 5 gübre formülünden başka, gübre formulü vasfında, yeni gübre formüllerini davalı … Tarım A.Ş ye veremediği, yukarıda 5.17.maddesinde detaylı olarak açıklanan, gübre formülü diye verdiği formüllerin yukarıda detayı,, ektedi de CD verilen organik ve kimyevi gübre yönetmeliklerine uymayan,gübre sayılmayan ilaç da sayılmayan ara ürünler olması sebebi ile yukarıdaki teknik izah gereği katılmamış, bu konudaki takdiri yüce mahkemeye ait olduğu kanaatine varıldığını beyan etmişlerdir.
Dava davacı ile davalı şirket arasında imzalanan, davalı …’nun ise müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı 15.11.2013 tarihli sözleşme hükümlerine aykırı davranıldığı iddiası ile sözleşmenin 4.12 maddesinde yer alan 1.000.000,00 TL cezai şart alacağının tahsili talebine ilişkindir.
Sözleşmenin amacının , …’ın formülleri kendisine ait olan gübrelerin üretimi, pazarlanması ve her türlü dağıtım-paketlenmesi ve sözleşme süresince tarafların birbirlerine ait tüm ticari sırları saklamaları olarak belirlendiği, sözleşmede gübre formüllerinin yer almadığı, üretilen gübrelerin ve tüm ürünlerin firmanın pazarladığı ürünlerde patent, tescil ve ruhsat haklarının …-… Tarım’a ait, … Tarım A.Ş nin tescil, patent ve ruhsat hakları da … tarım A.Ş ye ait olduğu ve … Tarım’a ait tüm tescil giderlerinin … Tarım A.Ş.ye ait olduğu, …’ın gübre formülleri vereceği, … Tarım tarafından formüllerin %100 uygulanacağı,…… Tarım A.Ş nin …-… Tarım’a 10 yıl boyunca dolum, emek, etiket, kira, paketleme vb nam altında hiçbir şekilde bedel almadan üretim yaparak bedelsiz fabrikada teslim edeceği, faturaların bedelsiz olacağı, 50.000,00 TL ye kadar hammadde ve ambalajlarda … Tarım A.Ş ye ait olacağı, 50.000,00 TL den sonra hammadde ve ambalaj gideri (etiket hariç ) …-… Tarım’a ait olacağı,…50.000,00 TL üzeri üretimlerle ilgili olarak işçilik, elektrik, emek, dolum vb. ücret talep etmeyeceği, sadece bidon, hammadde ve nakliyenin …-… Tarım tarafından ödeneceği, … Tarım A.Ş nin …-… Tarım adına ve şirketine bu formüllerden üretilen ve … tarafından seçilen 5 ürünün tüm reklam giderlerini karşılacağı, verilen formüllerin geliştirilmesi, değiştirilmesinin karşılıklı görüşler ve mutabakatlar ile sağlanacağı, … Tarım’ın bu formülleri kullanarak üreteceği ürünleri … İli …İlçesi ile … İlçesi arasında kalan sahil bölgesinde hiçbir nam altında satışını yapamayacağı ve yaptıramayacağı, bu yerlerde satış ve distribütör ve her nam altında satış dağıtımının … …-… Tarım veya muvafakatı olan şirket tarafından yapılacağı, … Tarım A.Ş nin …-… Tarım’a ait formüllerden üretilen ürünleri sözleşmenin 4.5 maddesinde geçen bölge ve yerler dışında her türlü nam altında satabileceği, aynı şekilde …-… Tarım’ın Türkiye genelinde satış ve pazarlama yapabileceği, …. … Tarım A.Ş …-… Tarım’a olan edimlerini yerine getirmeyerek sözleşme hükümlerine uymadığı takdirde şirket ve müteselsil kefilin 1.000.000,00 TL yi ödemeyi taahhüt, beyan ve kabul ettiği görülmüştür.
Davacının sözleşme uyarınca kaç adet gübre formülü teslim edeceği belirli olmamakla birlikte, tarafların birbirlerine gönderdikleri ihtarnamelerden davalı şirketin en az on tane gübre formülünün teslimini istediği, gerekli tüm masrafları karşılayarak …-… Tarım adına kimyevi ve organik lisanslar ile teslim edilen 5 ürüne tesçil alındığı, bilirkişi …ın … tarihli raporunda belirtildiği gibi tesçilleri alınan ürünlerin üretiminde kullanılacak ürün hammaddelerinin , ambalaj malzemelerinin vb. malzemelerin alınmış olduğu, tescili alınan ürünlerin hedef kitle olan bayii ve çiftçilere tanıtım ve satış aşamasında ümitli oldukları 2 formül için ücretli ve ücretsiz deneme satışı yapıldığı, piyasaya yeni giren bu iki gübrenin 02.05.2014 tarihinde ücretsiz satışının yapıldığı, 18.04.2104 ve 07.05.2014 tarihlerinde 3.934,83 TL ve 420,00 TL değerinde satışlar yapıldığı daha sonra bir satış bulunmadığının davalının incelenen ticari defterlerinden anlaşıldığı, ürün performansının rakip firmalarının benzer ürünleri kadar olmadığı, ürünler için çiftçi ve bayiilerden talep gelmediği, bunun üzerine davalı şirketin davacıdan 5 adet yeni ürün formülü istediği ve taraflar arasındaki anlaşmazlığın bundan sonra başladığı anlaşılmıştır.
Davacı davalı şirkete 70 adet daha yeni ürün formülü teslim ettiğini beyan ile bu formüllere ilişkin dökümanları dosyamıza sunmuş ise de; alınan bilirkişi raporlarından bunların kimyevi olarak ve yürürlükteki yönetmelik hükümlerine göre gübre formülü sayılamayacağı, davalı şirketin 15 yıldır gübre üreticisi olduğu, 152 adet civarında organik ve kimyevi gübre tesçilinin bulunduğu, dosyaya alınan bilirkişi raporlarından gübre sektöründeki firmalar arasında sürekli bir ürün geliştirme ve piyasaya sürme çabası-rekabet durumunun sözkonusu olduğu, davacı tarafından teslim edilen 5 adet formülün de sözleşmenin 4.11 maddesine göre davacı tarafından seçilen ürün olduğunun tespit edilemediği, zira sözleşmeye göre davacının teslim ettiği formüller arasından 5 tanesini seçmesi gerektiği, ama ilk aşamada zaten sadece 5 ürün formülü teslim edildiği, sonradan davalı şirkete gübre formülü teslim edildiğinin ispat edilemediği, sonuç olarak tüm dosya mündericatına göre; davalı şirketin taraflar arasında düzenlenen sözleşmeyi ihlal ederek ceza-i şart ödemesini gerektirecek eyleminin bulunmadığı kanaatine varıldığından, şirket aleyhine ve sözleşmeye müteselsil kefil sıfatıyla imza atan … aleyhine açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın , peşin alınan 17.077,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 17.041,60 TL harcın istek halinde davacıya idesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 53.950,00 vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının HMK.nun 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı. 20/11/2018

Başkan … Üye… Üye … Katip … ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır