Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/121 E. 2018/103 K. 16.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/121 Esas
KARAR NO : 2018/103
DAVA : Alacak (Acentalık Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2014
KARAR TARİHİ : 16/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentalık Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan … tarihli sigorta poliçesi ile davacıya ait … Mah. … Sok. No:.. D:.. … adresinde mukim işyerinin sigortalandığını, poliçenin hırsızlık riskini de kapsadığını, davacının işyerinde … tarihinde hırsızlık olayının meydana geldiğini, olayla ilgili emniyete şikayette bulunulduğunu ve … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …/… sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, yaşanan hırsızlık olayının davalı sigorta şirketine bildirildiğini, davalının yaptığı ekspertiz çalışması sonucu koşulları oluşmadığından bahisle davacının tazminat talebini reddettiğini, talebin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ve kötü niyetli olduğunu beyanla, davacının hırsızlık olayı sonucu uğramış olduğu 62.448,50 TL’nin (ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla) olayın meydana geldiği … tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu hırsızlık olayına ilişkin davacı tarafından olay sırasında işyerinde bulunan 1700 adet muhtelif marka güneş gözlüğü ve çerçevesi ile 1 adet notebook ve karakol tutanağında belirtilmeyen cam kesme makinesinin çalındığının, olay tarihi itibariyle muhasebe kayıtlarına göre stok miktarının 21.075,00 TL olduğunun, önceki muhasebeciden stok nakli ve beyan evraklarının bulunmadığının ifade edildiğini, davalı tarafından olaydan sonra yapılan ekspertiz incelemesi ve hasar araştırması sonucunda; davacı sigortalının doğru ihbar mükellefiyetini yerine getirmediğini, meydana geldiği ileri sürülen hasarın bilgi ve belgelerinin kanıtlanamadığını, davacının ibraz ettiği faturaların incelenmesinde mal alımı yaptığını iddia ettiği firmaların kapalı olduğunu, firmalara ulaşılamadığını, sigortalı işletmenin mali kayıtları ile fiili durumunun birbiri ile uyumlu olmadığını, işletmenin kendi ölçeği için büyük olarak değerlendirilebilecek bir gözlük camı kesme makinesi almasına rağmen, kullanılacak cam alımına ilişkin faturanın bulunmamasının ve işletmede cam bulunmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, netice itibariyle hırsızlık olayının şüpheli olduğunu, bu nedenle davacının talebinin reddedildiğini, davacının haksız ve köyü niyetli olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi … tarafından hazırlanan … tarihli bilirkişi kök raporunda özetle;
– Davacının defter kayıtlarına göre hırsızlık öncesi … tarihinde sigortalı işyerinde 38.137,00 TL mal stokunun, 17.250,00 TL makine mevcudunun bulunduğu,
-Mal stokunun poliçe teminatınca karşılanabildiği, makine teminat tutarı 15.000,00 TL olduğu, makine kayıtlı değerinin 17.250,00 TL olduğu, teminatı aşan 2.250,00 TL’nin davalının sorumluluğunda olmadığı,
-Davacının defter kayıtlarına göre davalı sigorta şirketi tarafından tazmin edilmesi gereken 35.923,00 TL mal zararının, 15.000,00 TL makine zararının, toplam
50.923,00 TL zararın oluştuğu,
– Sigorta eksperinin davacının mal satın aldığını iddia ettiği firmalar hakkında yaptığı araştırmaların somut delillere dayanmadığı,
– Vergi dairesinden gelen yazıda 4 firmanın sahte fatura düzenlediği şüphesi ile incelemede olduğu, ancak hususta henüz bir tespit ve rapor tanzim edilmediği,
– Ancak 4 firmanın (… LTD. ŞTİ, …, … – …, …LTD.ŞTİ.) adreslerinde bulunmadığı tespitinin yapılması neticesinde vergi dairesinin bu firmalar için re’ sen terk işlemi yaptığı, … Ltd. Şti. hariç diğer 3 firmanın fatura tanzim tarihinde faal olup olmadıkları, davacıya mal satıp satmadıklarının tam anlaşılamadığı,
– … LTD.ŞTİ.’ nin ise re’ sen terk tarihinden (…) sonra fatura tanzim ettiği(…), bu faturaya itibar edilmemesi hususunda vergi dairesinden uyarı geldiği,
– Vergi dairesinden gelen yazıda …LTD.ŞTİ. nin kayıtlarında faal olarak göründüğünü ancak sorgulanan 5 adet faturanın henüz kullanılmamış olduğunun yazıldığı, bu hususun açıklanması için Kurumlar vergi dairesinden daha açıklayıcı bir yazının istenmesinin uygun olacağı,
– Davacının belirsiz olan konularda daha geçerli belgeler sunması gerektiği, aksi takdirde vergi dairesinin görüşlerine itibar etmek gerekeceği,
– Yukarıda açıklanan hususlar netleşmeden davacının zararı hakkında kesin görüş verilemeyeceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişinin … tarihli ek raporunda özetle;
– Vergi Dairesinden gönderilen inceleme raporunda yer alan bilgilerin davacı adına tanzim edilen faturaların gerçekliği konusunda yeterli kanaati oluşturmadığı,
– Davacı firmaya ait 2012 Temmuz-Aralık ayları arasındaki dönemde verilen KDV ve BA-BS formlarının incelenmesi neticesinde ( tarafların mağduriyetine yol açmayacak) doğru bir görüşün verilmesinin mümkün olabileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.

Bilirkişi … tarafından hazırlanan … havale tarihli bilirkişi kök raporunda özetle;
1- Davacının işletme esasına göre defter tuttuğu tespit edildiğinden Ba-Bs bildirimlerinin bulunmadığı,
2- Davacının mal satın aldığı 5 firmadan cam kesme makinesi alınan … dışındaki …’un sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği, … Ltd Şti’nin … tarihinde davacıya düzenlediği irsaliyeli faturanın re’sen terk tarihinden sonra düzenlenmesi ve KDV beyannamesi ile beyan edilmemesinden ötürü ilgili belgeye itibar edilmemesi gerektiği, … Ltd. Şti’nin … tarihinden itibaren düzenlediği belgelerin tümünün sahte fatura olarak değerlendirilmesi gerektiği, … Ltd Şti’nin davacıya fatura düzenlendiği faturalardan … numaralı faturaların boş olduğu yani ticari defterlerde kayıtlı olmadığı,
3- Davacının bu firmalardan aldığı malların gerçekliğini söz konusu malların tedarik etmesinden başlamak suretiyle, kullanan davacıya ulaştırılmasına kadar geçen iki aşamada depolama, nakliye ve mal alımlarının, belgelerle ve ifadelerle kanıtlanması gerektiği, ayrıca bu firmalara yapılan ödemelerinde ispatlanması gerektiği,
4- Davacının almış olduğu mallarla ilgili ispat yükümlülüğünü yerine getirmesi durumunda yukarıda da detayı verildiği üzere KDV dahil zarar tutarının 60.089,14TL olacağı kanaat ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişinin … tarihli ek raporunda özetle;
… mal stoku ; 38.137,00 TL
Hırsızlık sonrası tespit edilen stok ;(-)2.214,00 TL
Mal zaran tutarı : 35.923,00 TL
Makine zarar tutarı : 15.000,00 TL (poliçe teminat tutarı gereği)
Toplam zarar tutarının : 50.923,00 TL olması gerektiği bu tutara poliçede KDV dahil ödeme yapılacağı belirtildiğinden 50.923,00 TL*1,18=60.089,14 TL zarar söz konusu olacaktır görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dosyaya alınan kök ve ek raporların karar vermeye elverişli bulunmaması nedeniyle Mahkememizce … tarihli ara kararıyla dosyanın kül halinde … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak gönderilmek suretiyle; 1 mali müşavir bilirkişi, 1 hırsızlık sigortası hususunda uzman sigortacı bilirkişi, 1 sigorta hukukunda uzman hukukçu bilirkişi heyetine tevdii ile; davacının davalı sigorta şirketinden talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesinin istenmesine karar verilmiş,
Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… talimat sayılı dosyası üzerinden; Bilirkişiler …, Sigorta uzmanı bilirkişi …, …’dan oluşan bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan… tarihli bilirkişi raporunda özetle;
A) MALİ YÖNDEN;
– İspat yükümlülüğü yerine getirilmesi halinde davacının zarar bedeli 60.089,14 TL olabileceğinin hesaplandığı,
B) SİGORTA YÖNÜNDEN;
– Davalı sigortacının, davacı sigortalısının işyerinde vaki hırsızlık sonucu ortaya çıkan zararına İlişkin tazminat talebi reddinin poliçe kapsamına ve kurallara uygun olmadığı,
– Davacı sigortalıya ait işyerinin sigortalanması sırasında; davalının vekili sıfatında acentesi tarafından bizzat riziko teftişi yapıldığı ve o tarihte işyerinde emtealarm mevcut olduğuna dair ( sunulu tespit) fotoğraflara ilişkin davacının beyanı da ret edilmediği,
– Sigortanın teminat harici kaldığının (işletmenin mali kayıtları ile fiili durumunun birbiri ile uyumlu olmadığı İddiasının) ispat yükü davalı sigortacının üzerinde olduğu,
– Zararı yerinde ve yasal belgeleri esas alarak tespit eden Ekspertiz Raporunda belirlenen ve KDV ilavesiyle ulaşılan nihai hasar tazminat tutan otan 62.74I.78 TL’yi davalının davacıya hırsızlık sonucu hasar tazminatı olarak ödemesi gerekeceği,
– Sözleşmenin kurulması (poliçenin düzenlenmesi) sırasında; davalının davacıyı sigortanın genel şartlarından bilgilendirdiğine dair formda davacının ıslak imzasına rastlanamadığı, hal böyle ise; davalının davacıya zararını ödeme yükümü doğabileceği,
C) SİGORTA HUKUKU YÖNÜNDEN :
– Somut olayda sigorta tazminatı ödemenin bütün şartlan gerçekleşmiş olduğundan davalı sigorta şirketinin davacı sigortalısına tazminat ödemekle yükümlü olduğu,
– Davalı sigortacının sigortalısına sigorta ettirdiği menfaatin riziko gerçekleştiği andaki gerçek ve somut zarar miktarı kadar sigorta tazminatı ödemekle yükümlü olduğu,
– Davacı sigortalının tazminat alacağına … tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya mündericatının tetkikinden; davacının ticari kayıtları ve dosyaya alınan son bilirkişi heyet raporu esas alınarak, davalı sigortacının rizikonun teminat dışında kaldığını somut delillerle ispat edemedeği, davalının TTK 1427 maddesi uyarınca tazminat ödeme borcunun doğduğu, … tarihinde meydana gelen hırsızlık rizikosunun … tarihinde ihbar edildiği ve aynı tarihte ekspertiz incelemesi yapıldığı, … tarihli kesin ekspertiz raporunun hazırlandığı ve davalı sigorta şirketinin bu tarihte temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği, davacının ticari kayıtlarına göre işyerinde oluşan hasarın 60.089,14 TL olduğu, hırsızlığın gerçekleştiği tarihte iş yerinde bu miktar mal bulunduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulü ile 60,089,14 TL’ nin … tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; 60,089,14 TL’ nin … tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 4.104,68 TL harçtan peşin olarak alınan 1.066,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.038,18 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 25,20 TL başvurma, 1.066,50 TL peşin harç ile, 2.350,00 TL bilirkişi ücreti, 215,25 TL tebligat ve posta olmak üzere toplam 3.656,95 TL yargılama giderinden kabul red oranına göre hesaplanan 3.560,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 96,90 TL sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davada kabul edilen miktar dikkate alınarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 6.959,81 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davada reddedilen miktar dikkate alınarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.16/02/2018

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı