Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1161 E. 2018/769 K. 14.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1161 Esas
KARAR NO : 2018/769
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/11/2014
KARAR TARİHİ : 14/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; … tarihinde davalılardan … malik, … sürücüsü olduğu davalı şirkete sigortalı olan … pakalı araçla davacı …’in sürücüsü olduğu motorsiklete … Merkez … Kavaşağına seyir halinde iken Dostlar Market önünde çarptığını, davacının bu kazada malül olduğunu, … plakalı aracın tamamen kusurlu olduğunu, sürücü … alkollü ve ehliyetsiz olduğunu, müvekkilinin tedavi masrafı olarak haricen davalı sigorta şirketinden 7.929,00-TL aldığını, davalı şirket ödediği miktarı rücuen almak için araç maliki … aleyhine Ant. .. As. Tic. Mh. …/… ile dava açtığını, iş bu rücuen alacak davasında müvekkilinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından … tarihli geçici iş göremezlik ve maluliyet raporu aldığını, iş bu dava tarihi itibariyle yeni gelişen maluliyet durumunu öğrenip dava açmak zorunda kaldıkları müvekkilinin kaza nedeniyle çalışamadığını, maddi ve manevi zarara uğradığını, bu nedenle davalılardan …, … ve … adına varsa kayıtlı araçlara ve taşınmazlara ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz talebinin olduğunu, ayrıca fazla hakları saklı kalmak kaydı ile 8.000-TL maluliyet sürekli iş göremezlik;1.000-TL geçici iş göremezlik, 1.000-TL tedavi gideri olmak üzere toplam 10.000-TL maddi, 30.000-TL manevi(sigorta şirketi manevi tazminattan sorumlu olmadığını) tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini, yargılama gideri ile ücreti vekaletin davalılara yükletilmesini, fazlaya ilişkin her türlü haklarının saklı olduğunu talep etmiştir.
Davalı …’ın cevap dilekçesinde özetle; Husumet itirazının olduğunu davaya karışan … plaka sayılı aracı 29/12/2007 tarihinde satış sözleşmesi ile sattığını, Antalya … Noterliğinin … yevmiye nolu satış vekaleti ile de aracı teslim ettiğini, işleten olarak da sorumluluğun olmadığını, kazayı yapan …’e dava açılması gerektiğini, 3 yıl geçtikten sonra sigorta şirketi, işleten ve sürücüden aynı konuda tazminat talep etmesinin zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, davacının davalı sigonta şirtketinden zararın belli bir kısmını aldığını, tekrar istemisinin sebepsiz zenginleşmeye sebep olacağını beyan etmiş, tüm tazminat taleplerinin reddine, avukat ücreti, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … Genel Sigorta A.Ş. cevap dilekçesinde özetle; kısmi ödeme yapıldığını, poliçe limiti ile sorumlu olduklarını dava tarihi itibariyle faiz talep edilebileceğini beyan etmiştir.
Davalı …’e dava dilekçesi tebliğ edilmiş olmasına rağmen cevap vermediği görüldü.
Antalya … Sulh Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasının celp edildiği, müşteki … sanık’ın … olduğu, davanın taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma olduğu, … tarihli kararla, suçun müştekisinin şikayetinden vazgeçmesi nedeni ile açılan kamu davasının CMK 223/8 maddesi gereğince düşmesine karar verildiği anlaşıldı.
Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas …/… kararı ile … tarihinde görevsizlik kararı verilerek, mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydının yapıldığı anlaşıldı.
Tarafların kusur oranının belirlenmesi için dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderildiği, … tarihli raporda;
A-Davalı sürücü … sevk ve idaresindeki otomobile seyri sırasında gerekli kontrollerini yapmadan, hızını uygun düzeye düşürmeden ve gelmekte olan davacı idaresindeki aracın geçmesini beklemeden yan yola doğru manevra yaparak neden olduğu olayda asli kusurlu olduğunu,
B-Davacı sürücü … sevk ve idaresindeki motosikletin far ışığı kapalı olduğu halde gece vakti trafiğe çıkmış, mahalde aydınlatma olsa da far ışığının kapalı olması zamanında farkedilmesini zorlaştırmış olup tali kusurlu olduğunu, sonuç olarak;
A-Davalı sürücü …’ in %60 (yüzde altmış) oranında kusurlu,
B-Davacı sürücü …’ in %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığını beyan etmişlerdir.
Davacının maluliyet oranın tespiti için davacı asilin Akdeniz Ü. ATK’ya sevkinin sağlandığı, … tarihli raporda; geçici iş göremezlik oranının 50 gün, iş göremezlik oranının %9,3 olarak kabulünün uygun olduğunu, yüzünde bir yaralanma olmadığından yüzünde sabit iz açısından değerlendirmeye mahal olmadığı sonucuna varıldığını beyan etmiştir.
Davacının maluliyet oranın tespiti için dosyanın ATK 3. İhtisas Dairesine gönderildiği, … tarihli raporda; … oğlu … doğumlu …’in 17/07/2009 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası kazasına bağlı pelvis kırığı nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak:
Gr1 XII (1……….5)A %9 olduğunu,
E cetveline göre %9.3 (yüzdedokuznoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını,
İş göremezlik süresinin 17/07/2009 tarihinden itibaren 3(üç) aya kadar uzayabileceği sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmişlerdir.
Dosyanın aküerya bilirkişi tevdi edildiği, 17.07.2009 tarihinde trafik kazası sonucu sürekli iş gücü kaybına uğrayan davacı …’in is sücü kaybından kaynaklanan maddi zararı yönünden, davacı Sigorta şirketinin ödeme tarihi … verileri esas alınarak yapılan hesaplamada zararın karşılanmadığı tespit edildiğini, güncel verilere göre yapılan hesaplama sonucu;
Davacının Geçici is sücü kaybına bağlı talep edilebilecek zararı 2.491,62(TL),
Sürekli İs sücü kaybına bağlı, davalı … Sig A.Ş.’nin ödemesini aşan zarar miktarı 24.909,66 TL olarak hesaplandığı sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Dosyanın aktüerya bilirkişi tekrar tevdi edildiği ve gelen belgelere göre ek rapor tanzim edilmesinin istenildiği, … tarihli bilirkişi raporunda; … tarihinde trafik kazası sonucu sürekli iş gücü kaybına uğrayan davacı … *in is gücü kaybından kaynaklanan maddi zararı yönünden, davacı Sigorta şirketinin ödeme tarihi 23.08.2011 verileri esas alınarak yapılan hesaplamada zararın karşılanmadığının tespit edildiğini, 2018 dahil edilerek güncel verilere göre yapılan hesaplama sonucu;
Davacının Geçici iş gücü kaybına bağlı talep edilebilecek zararı 2.030,45 TL olduğunu,
Sürekli iş gücü kaybına bağlı, davalı … Sigorta A.Ş.’nin ödemesini aşan miktarı 22.090,63 (TL) olarak hesaplandığını beyan etmiştir.
Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazıldığı, tanık … (TC:… )’ın beyanında; … bizim köyümüzde ikamet eder. Ben köyün muhtarıyım. Tam tarihini hatırlamıyorum ama 8-10 yıl kadar önce çalışmak için Antalya ya gitmşiti. Kendisi inşaatlarda çalışır. Trafik kazası geçirmiş belini kırmış. Tabi ben trafik kazasını görmedim. Benim kazayla ilgili bir bilgim yok ancak sonrasıyla ilgili … yaşadığı sıkıntılara şahit oldum. Şuan kendi işini kendi yapabiliyor ancak belinden dolayı artık çalışamıyor. Biz köy halkı olarak yardım ettik evini yaptırdık. Zaten kazadan sonra köye hemen dönmedi. Hastaneden taburcu olduktan sonra geldi. 7-8 ay yardımla koltuk değnekleriyle ihtiyaçlarını görebiliyordu. Şuan çalışmadığı için biz köylülerin yardımıyla geçiniyor. Kazadan sonra eşiyle de ayrıldı kendisi tek başına yaşıyor. Bu kazadan sonra davacının morali bozulmuştu. Üzerine eşindende ayrılınca psikolojik olarak iyice çöktü. Benim bütün bilgim ve görgüm bundan ibarettir tanıklık ücreti talebim yoktur” şeklinde beyanın alındığı anlaşıldı.
GEREKÇE;
Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi tazminatın davalı trafik sigortasından,sürücüden( …) ve araç malikinden ( … ) istemine ilişkindir.
Davalı … müvekkilinin … tarihli harici satış sözleşmesi ile aracı sattığını bu nedenle taraf sıfatının bulunmadığını savunmuşsa da Yargıtay … Hd nin …/… esas sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d bendi “Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve trafik idari para cezası borcu bulunmadığının tespit edilmesi ve taşıt üzerinde satış ve/veya devri kısıtlayıcı herhangi bir tedbir veya kayıt bulunmaması halinde, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılır. Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir” hükmünü içermektedir. Görüldüğü gibi Yasa’nın 20/d bendinde tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin ancak noterler tarafından yapılacağı hükmüne yer verilmiştir. Ancak böyle bir satış ve devir işlemi araç üzerindeki mülkiyet hakkını devre elverişlidir. Bu devrin yöntemince aracın kayıtlı olduğu, tescil müdürlüğüne bildirilmemesi yüzünden aracın tescil kaydında bir değişiklik yapılmaması satışa konu aracın mülkiyetinin geçişini engellemez ise de, anılan yasa maddesinde belirtilen türden resmi bir satış ve devir işlemi yapılmaksızın, satış işlemine dayalı olarak işleten sıfatının ve araç üzerindeki mülkiyet hakkının devredildiğinin kabulü mümkün değildir. Bu nedenle davalı … vekilinin husumet itirazı reddedilmiştir.
Davalı … zamanaşımı definde bulunmuş ise de; Yargıtay … HD nin …/… esas sayılı ilamında belirtildiği üzere; 6098 TBK’nın 72/1. maddesine göre, tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağı, ancak tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir.2918 sayılı KTK.nun 109/1.maddesinde “motorlu araç kazalarından … maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” denilmektedir. Aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir. Davaya konu kaza … tarihinde olduğu, davanın … tarihinde açıldığı anlaşılmış olup davalı vekilinin zamanaşımı itirazı reddedilmiştir.
Davalılar; davacının davalıları … tarihinde ibra ettiğini eldeki davanın … tarihinde açıldığını KTK 111. Madde uyarınca 2 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu belrterek davanın hak düşürücü süreden reddini talep etmişlerse de ; söz konusu ibraname düzenlenirken davalının %8 malul olduğunun kabul edilerek hesaplama yapıldığı , davacının davasını maluliyetin arttığını belirterek açtığı; alınan raporlarda davacının maluliyet oranının % 9,3 e yükseldiğinin tespit edildiği, bu hesapla davacının 37.152,14 tl alması gerekirken % 8 hesabı ile 12.242,48 tl aldığı aradaki farkın ve maluliyet artışının fahiş olduğu Yargıtay … HD nin …/… esas, …/… esas sayılı ilamlarında belirtildiği üzere bu durumda hak düşürücü sürenin uygulanamayacağı anlaşılmakla davalıların davacının davasının hak düşürücü süreden reddi talebi reddedilmiştir.
Somut olayda … tarihinde davacı sürücü sevk ve idaresindeki …plaka sayılı motosikleti ile yan yol üzerinden Düden Kavşağı yönünde seyirle olay yerine geldiğinde anayoldan ve karşı taraftan gelip orta Refuj boşluğunun olduğuyerden sola dönerek seyir yoluna giren davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobille çarpışması sonucu davaya konu kaza medana gelmiştir. Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında kazanın oluşuna ilişkin kabulün de bu şekilde eldeki davamızdaki gibi olduğu anlaşılmıştır. Davalı sürücü … sevk ve idaresindeki otomobile seyri sırasında gerekli kontrollerini yapmadan, hızını uygun düzeye düşürmeden ve gelmekte olan davacı idaresindeki aracın geçmesini beklemeden yan yola doğru manevra yaparak neden olduğu olayda asli kusurlu olduğu, Davacı sürücü … sevk ve idaresindeki motosikletin far ışığı kapalı olduğu halde gece vakti trafiğe çıkmış, mahalde aydınlatma olsa da far ışığının kapalı olması zamanında farkedilmesini zorlaştırmış olup tali kusurlu olduğuna ilişkin rapor denetime, oluşa uygun olduğundan hükme esas alınmıştır. Taraflar … Asliye Ticaret Mahkemesinden alınan rapor ile çelişki olduğunu savunarak yeni rapor alınmasını talep etmişlerse de; söz konusu raporda kazanın oluşuna ilişkin kabul hükme esas alınan rapor ile aynı olup, yine … Asliye Ticret Mahkemesinden alınan raporda davacı tali davalı asli kusurlu bulunmuştur.
Mahkememizden alınan raporda da aynı şekilde davacı tali davalı asli kusurlu bulunmuştur.
Raporlar arasındaki farklılık kusur oranı dağılımında olup, çelişkinin nedeni diğer raporda değerlendirilmeyen hususun eldeki raporda değerlendirilmesinden kaynaklanmakta olup( diğer dosyanın tarafları aynı olmamakla )söz konusu kusur dağılımına ilişkin değerlendirme usule, oluşa uygun olduğundan tarafların yeni rapor talebinin reddine karar verilmiştir.
İstanbul Atk dan alınan rapor davacının tedavi sürecine, dosya kapsamına daha uygun olduğundan hükme esas alınmıştır.
Davalı vekili aktüerya raporuna hesaba esas alınan ücret yönünden itiraz etmekle davacının fayans ustası olduğu, tanık beyanından, SGK dan gelen cevabi yazıdan, … tarihli Ilgın İlçe Jandarma komutanlığından gelen cevabi yazıdan, sabit bulunmakla; Çevre ve Şehircilik Bakanlığından gelen 4.4.2018 tarihli, İnşaat Müteahhitleri derneğinden 9.5.2018 tarihinde gelen, Antalya Mermerciler Korocular Alçıcılar esnaf odasından gelen 16.04.2015 tarihinde gelen emsal ücret araştırmasına ilişkin cevabi yazılar ve buna uygun hazırlandığı tespit olunan aktürya bilirkişi raporuna yapılan itirazların açıklanan gerekçelerle ve raporun denetime elverişli usule uygun düzenlenmesi nedeniyle aktüerya bilirkişi raporu yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
Davacının kask takıp takmadığının davacının maluliyetine esas yaralanmasının kafa ve baş bölgesinden olmaması nedeniyle müterafik kusur olarak değerlendirilemeyeceği anlaşılmıştır.
Sonuç olarak davacının davalılardan 2.030,45 tl geçici işgöremizlik 22.090,63 tl sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 24.121,08 tl talep edebileceği anlaşılmakla maddi tazminat davasının aşağıdaki şekli ile kabulüne karar verilmiştir,
Trafik kazası sonucunda davacının yaralandığı, tedavi gördüğü, bu süreçte manevi yönden etkilendiği anlaşıldığından, davacının duyduğu acı, elem ve ızdırabı telafi etmek ve manevi çöküntüyü gidermek amacıyla, davacının yaralanmasının ağırlığı, tedavi süresi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşulları, davacının %40 oranında tali, davalının %60 oranında asli kusurlu oluşu, MK.nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 56. maddesi ve 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı dikkate alınarak davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilerek, 8.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı gerçek kişilerden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, tüm dosya kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE,
2.030,45 TL geçici iş göremezlik, 22.090,63 TL daimi iş göremezlik olmak üzere toplam 24.121,08 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 17/07/2009 tarihinden işleyecek yasal fazii ile birlikte (davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek birlikte ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) davalı …, … ve … sigorta şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacıların manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE,
Davacı için 8.000,00 Tl manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 17/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Maddi tazminat davası yönünden ;Alınması gerekli 1.647,71 TL harçtan peşin ve ıslah ile alınan 97,19 tl harcın mahsubu ile bakiye 1.550,52 Tl harcın davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.894,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan tebligat, posta ve bilirkişi ücreti 1.099,80- TL peşin ve ıslah harcı 97,19 tl olmak üzere toplam 1.196,99-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre 658,35 TL masrafın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalıların yaptığı yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
Manevi tazminat davası yönünden ; Alınması gerekli 546,48 TL harçtan peşin alınan 102,46 TL harcın mahsubu ile bakiye 444,02 Tl harcın davalı … ve … alınarak Hazineye gelir kaydına,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180 -TL vekalet ücretinin davalı … ve … alınarak davacıya verilmesine,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … ve Eyüpe verilmesine,
Davacı tarafından manevi tazminat davası için ayrı bir yargılama gideri bulunmadığından bu husuta karar verilmesine yer olmadığına,
Sarf edilmeyen gider avansın kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, davalı … … vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı. 14/11/2018

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı