Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/373 E. 2018/668 K. 16.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2013/373 Esas
KARAR NO : 2018/668
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/10/2012
KARAR TARİHİ : 16/10/2018

Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve …/… E-…/… K sayılı görevsizli kararı ile Mahkememize tevdi edilen ve Mahkememizin yukarıda esas sırasına kaydı yapılan davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekilinin … tarihinde bir arkadaşı ile birlikte kaldırımın kenarına park edilmiş bir halde bulunan araca yaslanmış vaziyette durur iken davalı … kullandığı araç ile kontrolünü kaybedip yaya yoluna çıkması nedeniyle müvekilinin araçtan korkup araç altında kalmama düşüncesi ile kaldırımın diğer tarafında bulunan itfaiyeye ait bahçe duvarından panik halinde diğer tarafa atlaması sebebiyle sağ dirseğinde parçalı kırık oluştuğu ve Antalya Eğitim Araştırma hastanesinde tedavi gördüğünü, %3 kalıcı sakatlığın meydana geldiğini, olayda davalı tarafın tam kusurlu olduğunu,fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 1000 TL. Maddi tazminat ile 10.000 TL. Manevi tazminatın davalı taraftan müteselsilen sigorta şirketinden poliçe limiti kapsamında tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır. Davacı vekili … tarihinde dilekçesinde ise maddi tazminat kapsamında istedikleri 1000 TL:’nin 500 TL. Kısmını geçici işgöremezlik tazminatı, 500 TL. Kısmını kalıcı sakatlık için talep ettiğini beyan etmiştir. .
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; Araçta teknik bir arıza olduğu için bunun kontrolü sırasında müvekkili … aracın kontrolünü kaybettiğini, direksiyonu sağa ve sola çevirmesine rağmen, aracın yönünün değişmediğini, bu nedenle sağ alt yola ve sonrasında itfaiye girişinden önce bulunan bahçeye aracın düştüğünü, davacının ise müvekilinin kullandığı aracın durduğu noktada, 20 metre ileride duvar üzerinde olduğunu ve duvardan kendini aşağıya attığını, o sırada araç içerisinde müvekilinin oğlu ve teyzesinin bulunduğunu ve onların olay nedeniyle zarar görmediğinin, 20 metre ilerde düşen şahıs için ambülans çağrıldığının, kaza tespit tutanağını kabul etmediklerini, hızlı araç kullanılması nedeniyle olayın meydana gelmediğini, illiyet bağı ve kusur durumunun bilirkişi raporu ile tespit edilmesini, davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı … Genel Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Trafik kazasına karıştığı belirtilen …lakalı aracın … başlangıç- … tarihleri arasında geçerli olmak üzere Zorunlu Mali Mesuliyet sigorta poliçesi ile … adına maluliyet için şahıs başına kaza taihi itibariyle 225.000 TL ye kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini, dilekçelerine ekledikleri poliçe örneğinden de anlaşılacağı üzere manevi tazminat taleplerin poliçe teminatı kapsamına dahil olmadığını, davacı vekilinin davaya konu maddi tazminat talebi ile ilgili olarak kabul anlamına gelmemek kaydı ve şartı ile dava konusu maddi tazminat talebi ile sorumlu olduğu düşünülse bile, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 ve Trafik Poliçesi Genel Şartlarının 1. Maddesinden doğan kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğunu,. Sebepsiz zenginleşmeye mahal vermemek amacıyla adli tıp kurumundan , maluliyet oranı konusunda ve kusur oranlarının belirlenmesi konusun rapor alınması gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin müvekkili sigorta şirketine yöneltilmesinde yasal isabet bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili … tarihli celsede beyanında : “Zararımız ödendiği için maddi ve manevi tazminat davamızdan feragat ediyoruz. Yargılama gideri ve vekalet ücreti talebimiz yoktur” şeklinde beyan etmiş, beyanı okunup imzası alınmıştır. Davalılar …l, … vekili … tarihli celsede beyanında:” Feragata bir diyeceğimiz yoktur. Feragat nedeniyle davanın reddine karar verilsin, Vekalet ücreti ve yargılama ücreti talebimiz yoktur” şeklinde beyan etmiş, beyanı okunup imzası alınmıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili dilekçesi ile; yargılama kosunu alacak bakımından, haricen davacı vekili ile varılan mutabakat neticesinde, davaya konu hadise nedeniyle müvekkili şirketçe davacılar vekiline asıl alacak, faiz ve ferileri ve vekalet ücreti ile birlikte 88.218,00 TL ödendiğini ve müvekkil şirketin dava konusu tazminat bakımından tamamen gayri kabili rücu olmak üzere mutlak ve kesin şekilde ibra edildiğini, ayrıca vekalet ücreti ve yargılama masrafı taleplerinin olmadığını bildirmiştir.
HMK.307.maddesinin “feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir” HMK. 310.maddesinin “Feragat ve kabul hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir” hükmü uyarınca davacının açtığı maddi ve manevi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın, peşin 163,35 TL ve 177,50 TL ıslah ile alınan toplam 340,85 TL harçtan mahsubu ile artan 304,95 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
3- Tarafların yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, Davacı vekili Av. … ile Davalılar …, … vekili Av. …’ un yüzüne karşı, davalı sigorta şirketinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı.
16/10/2018

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı