Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/36 E. 2022/838 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2013/36 Esas
KARAR NO : 2022/838
DAVA : Kat Karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve Menfi tespit-Alacak-Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/03/2013
KARAR TARİHİ : 25/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı şirket ile … A.Ş ile Antalya 1. Noterliğinin 05.12.2012 tanzim ve … yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeye istinaden sözleşme ile aynı tarihte tanzim edilmiş olan 05.12.2012 tanzim tarihli, 15.03. 2013 vade tarihli, 200.000,00 TL, 15.04.2013 vade tarihli 200.000,00 TL, 15.05.2013 vade tarihli, 200.000,00 TL, 15.06.2013 vade tarihli 200.000,00 TL olmak üzere toplam … TL bedelli diğer davalı … adına senetler düzenlenerek verildiğini, şirket muhasebe kayıtlarında sıkıntı yaratacağından bahisle bu senetlerin …’nin istemi üzerine şahsı keşide edilerek verildiğini, kat karşılığı inşaat sözleşmesine de bu senetlerin Noterde ayrıca harç tahakkuk edeceğinden konu edilmediğini, ayrıca kat karşılğı inşaat sözleşmesi yapılırken 05.12.2012 tarihinde Antalya 1. Noterliğinde peşin olarak 50.000,00 TL verildiğini, Antalya 1. Noterliği’nin kamera kayıtlarında da kayıtlı olduğunu, kamera kayıtlarının da getirtilmesini talep ettiklerini, ancak sözleşme konusu … parsel sayılı taşınmazın üzerinde Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla ihtiyati tedbir konulduğunu, tedbirin sözleşme yapmadan çok önce 13.07.2011 tarihinde taşınmazın üzerine konulduğunu, sözleşme tarihinden çok sonra 5. Asl.iye Hukuk Mahkemesi davasının davacısı …’in araması üzerine öğrendiklerini, taşınmaz üzerine konulan tedbir karanının tapunun bilgisayar sisteminden düşüldüğünü, bilgisayar sisteminde görünmediğini, tapu sistem kaydında ihtiyati tedbir kaydı görünmediği için davalı şirketin ve şirket yetkilisi şahsa güvenilerek kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tanzim edildiğini, Tapu Memurları tarafından yanlışlığın giderilerek taşınmaz üzerine 09.01.2013 tarihli ihtiyati tedbir konulduğunu,davalı şirkete Noter aracılığı ile toplam … TL bedelli senetlerin iadesi için ihtar gönderildiğini, davalı tarafın ihtara verdikleri cevap içeriğinin gerçeği yansıtmadığını, bu nedenlerle kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve sözleşmeye dayı olarak davalı şirket yetkilisi … lehine keşide edilen ve teminat olarak verilen toplam … TL bedelli senetlerle ilgili olarak borçlu olmadıklarının tespiti ile senetlerin davacıya iadesi ile yine davalılalara ödenen 50.000,00TL nin 05.12.2012 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davacıya ödenmesini, 10.000,00 TL tazminatın davalılardan dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafından davalılar hakkında Antalya 1. Noterliğince düzenlenen Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satıış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaatSözleşmesine dayalı olarak … TL bedelli senetlere ilişkin Menfi Tespit davası ile verildiği iddia edilen 50.000,00 TL nin iadesine yönelik dava açıldığını, öncelikle davalı … yönünden husumet itirazında bulunduklarını, diğer davalı … A.Ş. Yönünden ise esasa ilişkin itirazları olduğunu, davacı tarafça sözleşme yapmadan önce tedbir karanının bilinmediği idddia edilmekte isede, Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında mahkemece konulan tedbir kararının davacı tarafça bilinerek sözleşmenin imzalandığını, davacı tarafın ihtarında tedbir karanın yasa dışı olarak kaldırıldığını belirtelerek müvekkiline suç isnat edildiğini, … Tapu SicilMüdürlüğünden gelen cevabı yazıda görüleceği üzere söz konusu tedbirin her zaman devam ettiği,sadece kat irtifakı talebinde bulunulduğu için tedbir kararının kat irtifakı tesisine engel olup olmadığının bildirilmesinin istendiğini, davacının tapudaki bilgisayar sisteminde bir ara görünmediğini iddia etmesinin de hukuken ve fiilen mümkün olmadığını, düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalanması sırasında davacı vekilinin dilekç esinde belirtmiş olduğu senetlerin müvekkilce teslim alındığının doğru olduğunu, ancak 50.000,00 TL nakit para verildiği hususunu kabul etmediklerini, müvekkiline 50.000,00 TL nakit para verilmediğini,söz konusu senetlerin de müvekkilinin ticari işlerinde kullanıldığını, Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin halen geçerliliği olan bir sözleşme olup, inşaata halen başlanılmamış olmasının karşı tarafın bu sözleşmeyi ihlal etmeleri anlamına geldiğini, davacı tarafın uğramış olduğu bir zararın da söz konusu olmadığını, tapu verme aşaması gelip tedbir kararı nedeniyle tapunun verilememesi durumunda ancak zarardan söz edilebileceğini, davacı tarafın sözleşmenin feshini istemelerinin kanuna aykırı olduğunu, davacı tarafın tedbir karanını bildiği halde bilmiyormuş gibi iddiada bulunarak sözleşmenin feshi yoluna gitmesi hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVACI TANIĞI …BEYANINDA:”Ben davacı şirketin yetkilisi ve sahibi olan … ile uzun yıllardır arkadaşım. Kendisi … Mahallesinde … bayisinin arkasında bir inşaata başlayacağını bana söylediğinde bende bir daire satın almak istedim. Daire başına 140.000,00 TL civarında para istiyordu. Ben 15.000,00 TL civarında bir para verdim. Gerisini peyder peyder verecektim. Kendisi uzun yıllardır mütehhitlik yaptığı ve arkadaşım olduğu için zaten kendisine güvenim tamdı. Ancak bir süre sonra kendisi ile görüştüğümüzde taşınmazda haciz-tedbir gibi birşeyler olduğunu işin uzuyacağını bana söyleyince bende satın almaktan vazgeçtim. Başkaca bir bilgim yok. Başkalarına satış yapmaya da çalışıyordu. Ancak yapıp yapmadığını bilmiyorum. Ben satın aldığımda henüz inşaatın temeli dahi yapılmamıştı, sıfırdan topraktan girmiştim. Kendi aramızda yazılı bir sözleşme yapmıştık. İsterseniz bulup getirebilirim. Ancak dediğim gibi daha sonra sözleşmeden karşılıklı olarak caydık” demiştir.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA:” Ben tadilat -tamirat işleri ile uğraşırım. Daha önce bir evim yoktu. Satın almak arzusundaydım. Tavsiye üzerine … ile tanıştım. Konyaaltındaki inşaat reklamlarından da görmüştüm. Kendisi ile telefonla görüştüm, ofisine davet etti, … … Mahallesinde yapacakları inşaatın detaylarını ve projesini bana gösterdi. C Blok 2 kat 13 nolu daire için pazarlık yaptık. 140.000,00 TL ye satın aldım. 50.000,00 TL sini eşimin ziynet eşyalarını bozdurarak tamamlayıp kendisine teslim ettim. Kendisi ile zaten bu tip durumlarda müteahhitler ile satın alanlar arasında düzenlenen klasik matbu bir yazılı sözleşme imzaladık. Hatırladığım kadarıyla 2013 yılının ilk haftasıydı. Aradan uzun bir süre geçmedi. … beni aradı, kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıkları arsada problem çıktığını anlattı. Tapu iptal davası olduğunu söyledi. Bende bunu duyunca sinirlendim, kendisi ile telefonda tartıştım, Selami bana inanmıyorsan tapuya gel dedi. … Tapu Sicil Müdürlüğüne gittiğimde yanında … isimli birisi ve bu kişinin eşi vardı. Dosya içerisinde biriktirilmiş bir mahkeme evraklarını … bey bana gösterdi. Bu arsa için tapu iptal ve tescil davası açtığını hala mahkemenin sürdüğünü bana anlattı. Yine oradaki konuşmalardan …’ in arsaya inşaatı tanıtmak amaçlı totem dikmesi üzerine burda bulunan telefon numarasından … beyin ona ulaştığını, bu arsa için tapu iptal ve tescil davası açtığını, inşaat yapamayacaklarını bildirmesi üzerine işin ortaya çıktığını öğrendim. Tapuda müdür yardımcısı ile tartıştık. Ben dediğim gibi altınlarımı bozdurmuştum. 50.000,00 TL bana iade edilse bile zararda olacaktım. Ben 14 ayar altınlarımı bozdurduğum için çok öfkeliydim. Davası olan bir yer hakkında nasıl belge verirsiniz diye hem tapucularla tartıştım. Hem de … Belediyesi İmar Müdürü … hanımın yanına gittim. Benimle görüşmek istemedi, yaklaşık 10 kere kendisinin yanına gittim, benimle başa çıkamayıp görüşmek de istemeyince yıllık izine ayrıldı. Ben 50.000,00 TL mi …’ den parça parça geri aldım. Ancak gerçek zararım hala giderilmemiştir” demiştir.
DAVALI TANIĞI … BEYANINDA: “Ben davalı şirkette inşaat mühendisi ve şantiye şefi olarak çalışırım. … Mahallesinde bulunan şuan adasını hatırlayamadığım 4 parsel sayılı taşınmazda her biri 12 katlı 2 blok vardı. Biz bu iki bloğuda yıktık. Yıkım sürecinde şantiye şefi olarak çalıştım. Yine davalı şirketin o tarihte farklı yerlerde 2 inşaatı vardı, oranın da şantiye şefiydim. 4 nolu parselin üzerinde yapılacak taşınmazın projeleri tamamlandı ve davacı şirkete teslim edildi. İnşaatı aralarında yaptıkları sözleşmeye göre davacı şirket yapacaktı. Bana sormuş olduğunuz tapudaki tedbir hususunda bir bilgim yoktur. Zaman zaman … ile bu taşınmaza gittiğimde inşaatın henüz başlamadığını gördüm. Nedenini bilmiyorum” demiştir.
DAVALI TANIĞI … BEYANINDA:”Benim bildiğim tek şey … A.Ş’ ye aitti. Davacı şirketle kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandı. Ancak davacı şirket burada inşaata başlamadı. Başka bir bilgim yok. Taraflar arasında yapılan bir toplantıda tedbirle alakalı konuşuyorlardı. Bu konuşma sözleşme yapılmasından önceydi. Sözleşme hatırladığım kadarıyla 2012 yılında yapıldı. Hangi ayda yapıldığını hatırlamıyorum. Ben şimdi görsem davacı şirket yetkililerini hatırlamam. Zaten o toplantıda davacı şirket yetkililerinin de bulunduğu daha sonradan öğrendim. Dava ile alakalı konuşulduğu sırada öğrenmiştim. Zira bende şirkette çalışıyorum. Kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmadan önce bu konuların aralarında konuşulduğunu bu şekilde biliyorum.” demiştir.
DAVALI TANIĞI … BEYANINDA: “Ben emlakçılık yaparım. 2012-2013 yıllarında Konyaaltında emlakçılık yapıyordum. Şimdi Döşemealtında emlakçılık yapıyorum. Davaya konu … nolu parsel … isimli bir kişi adına kayıtlıydı. Ben emlakçısı olarak taşınmazı … … Şirketi sahibi …’ ye satışını yaptım, tapusu verildi. … ile … diye bir şahsın arasında uyuşmazlık varmış. Bu taşınmaza satıştan sonra tedbir konulmuş. Sonra bildiğim kadarıyla tedbir kalktı. Sonra tekrar dava açıp tekdar tedbir koydurmuş. Ben … Tesislerinde (davalının tesisidir) otururken yan masada … ve … tedbirin inşatın yapılmasına mani olup olmadığını konuşuyorlardı. Henüz aralarında sözleşme yapılmamıştı. Çünkü bende başka bir firmayı davalıya müşteri olarak götürmüştüm. Ancak … bana başka bir kişiyle görüşme yaptıklarını söylemişti. O günde karşısında konuştuğu kişinin … olduğunu anladım. Daha sonra zaten … ile bir kaç defa görüştüm. İnşaata ne zaman başlayacaklarını sordum. O da henüz hala birşey yok dedi. Yani davacı ile davalı şirket arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmadan önce davacı şirket yetkilisi … taşınmaz üzerinde tedbir kararı olduğunu biliyordu. Ben konuşmaları yan masadan duydum. Ancak muhabbete dahil olmadım. Taraflara gidip herhangi bir şeyde sormadım. Ancak bende emlakçı olduğum ve inşaatı benim bulduğum müteahhit firmaya verilmesi halinde komisyon alacağım için konuşulanlara kulak misafiri oldum. Noterde sözleşme yaparken Belediyeden beyan değeri istenir. Bu sırada belediyeden de zaten tedbir varsa söylenir. Ben zaten …’ yi tanıdığım için taşınmazın üzerinde tedbir olduğunu biliyordum ….’ dan satış alındığı sırada taşınmaz üzerinde tedbir yoktu. …’ ye ben çok müşteri götürdüm. Ancak denk gelmedi, tam olarak hangi tarihlerde götürdüğümü hatırlamıyorum.” demiştir.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA: “Ben davalı …’ yi tanırım. Dava konusu yer ilk başta bana aitti. Ben söz konusu yeri … isimli kişiye verdim. … de ondan satın almış…. satın aldığı tarihte söz konusu yerde herhangi bir tedbir yoktu. 15-20 gün sonra söz konusu yerin satıldığını öğrendim. Mahkemeye başvurdum. Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından söz konusu yere ilişkin tedbir kararı verildi. Daha sonra tarihini net olarak hatırlayamıyorum ancak bir gün oraya gittiğimde söz konusu yer üzerinde bir bina vardı. Davacı taraf bu binayı yıkım için ordaydı. Ben sorduğumda davalı taraf ile sözleşme imzaladıklarını söylediler. Ben onlara söz konusu arsa üzerinde tedbir olduğunu binaya müdahale edemeyeceklerini söyledim. Davacı taraf bana tedbir olmadığını söyledi. Tapudan baktıklarını söylediler. Daha sonra tapuya gittik. Baktığımızda tedbir vardı. Baştan sona kadar söz konusu yerde tedbir vardı” demiştir.
Yüksek mimar bilirkişi …, inşaat mühendisi bilirkişi …, hukuk bilirkişisi Av. … tarafından düzenlenen 26/05/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle:
1-Sadece sözleşme lafzına bakıldığında, taşınmaz üzerinde salt tedbir olması davacının inşaatı sözleşmeye uygun yapma borcunu ortadan kaldırmaz ve bu nedenle de sözleşmenin ifasına engel değildir. Zira henüz davalının tapu verme borcu muaccel hale gelmediğinden davalının temerrüde düştüğünden söz edilemeyeceği.
2-Ancak davacının tapuya güven ilkesi gereği sözleşmeyi “üzerinde tedbir olmayan bir arsa üzerinde inşaat yapma saiki” ile hareket ettiğinin kabulü gerekmekte ve sözleşme imzalandığı tarihte tapu kayıtlarında görünmeyen, sözleşme yapıldıktan sonra tapuya işlenen tedbir nedeniyle davacının sözleşmeden dönme hakkı olduğu,
3-Sözleşme kapsamında, inşaat işleri ile ilgili olarak sözleşmeye ve tapu kayıtlarına duyulan güven nedeniyle yapılan masraflar olarak hesaplanan menfi zararının yukarıda ayrıntılı izah edildiği üzere dava tarihi itibarıyla İKDV dahil toplamının 18.440.81TL olduğu tespit edilmiştir.
4-… Ltd. Şti firması tarafından 27.03.2013 tarihinde düzenlenen faturanın … parsel üzerinde yapılacak binaya ait hafriyat işlemlerine ait olduğunun belirtildiği, ancak; davacı tarafından taşınmaz üzerine “ihtiyati tedbir kararı” konulduğunu öğrendikten sonra davalı şirkete ve senetlerin verildiği şirket yetkilisi …’ye Antalya 9. Noterliğinden 21.01.2013 tarih ve … yevmiye no ile ihtarname çekildiği, ve davacı … Sistemleri İnşaat San. Tic. A.Ş.’nin vekili tarafından 06.03.2013 tarihinde Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesine dava açıldığı, bu durumda mahkeme sürecine girmiş bir fili durum mevcutken dava konusu taşınmaz üzerinde hafriyat çalışması yapılmasının mantık çerçevesinde olmadığı kanaatine varıldığı, bu sebeple hafriyat çalışmasına ait toplam KDV dahil 5.000,00 TL’nin faturanın talep edilemeyeceği,
Ancak; dava dosyası içinde fatura eki (EK-13) … firması imzalı belge’de “… parsel’in hafriyat, nakliye ve kanal açma işlerini yaptığını” beyan ettiği, bu belgeye göre yapılan işin faturasının dava tarihinden sonra kesildiğinin anlaşıldığı, mahkemece bu belgenin kabul görmesi halinde KDV dahil 5.000.00 TL”’nin dava tarihi itibarıyla talep edilebileceği” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinin 15/12/2016 tarihli raporunda özetle:
1- Taşınmaz üzerinde tedbir olması sözleşmenin ifasına engel teşkil ctmediği |gibi. henüz tapu verme zamanı gelmediği için arsa sahibinin temerrüdünden bahsedilemeyeceği, bu haliyle sadece tedbirin olmasının sözleşmenin an itibariyle ifasına engel dlmadığı, ancak sözleşmeye konu arsaya mahkeme kararıyla konulan tedbirin, arsa sahibinin hakimiyet alanında gerçekleşen ve yüklenicinin önceden öngörmediği bir “değişim-farklılık” yarattığı ve bu sebeple, yüklenicinin sözleşmeden haklı sebeple dönme hakkı olduğu, dönme hakkı sebebiyle de yüklenici davacının menfi zararını da isteyebileceği, bu bağlamda yaptığı işin karşılığını ve bu karşılığa girmeyen masrafları isteyebileceği,
2-Sözleşme kapsamında, inşaat işleri ile ilgili olarak sözleşmeye ve tapu kayıtlarına duyulan güven nedeniyle yapılan masraflar olarak hesaplanan menfi zararının yukarıda ayrıntılı izah edildiği üzere dava tarihi itibariyle KDV dahil toplamının 18.440,81 TL olduğu,
3-… Ltd Şti firması tarafından 27/03/2013 tarihinde düzenlenen faturanın … parsel üzerinde yapılacak binaya ait hafriyat işlemlerine ait olduğunun belirtildiği ancak, davacı tarafından taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir kararı konulduğunu öğrendikten sonra davalı şirkete ve senetlerin verildiği şirket yetkilisi …’ye Antalya 9.Noterliğinden … tarih ve … yevmiye no ile ihtarname çekildiği ve davacı … Sistemleri İnşaat San Tic A.Ş’nin vekili tarafından 06/03/2013 tarihinde Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne dava açıldığı, bu durumda mahkeme sürecine girmiş bir fiili durum mevcutken dava konusu taşınmaz üzerinde hafriyat çalışması yapılmasının mantık çerçevesinde olmadığı kanaatine varıldığı, bu sebeple hafriyat çalışmasına ait toplam KDV dahil 5.000,00 TL’nin faturanın talep edilemeyeceği,
Ancak dava dosyası içinde fatura eki (Ek-13) … firması imzalı belgede “… parselin hafriyat nakliye ve kanal açma işlerini yaptığını” beyan ettiği, bu belgeye göre yapılan işin faturasının dava tarihinden sonra kesildiğinin anlaşıldığı, mahkemece bu belgenin kabul görmesi halinde KDV dahil 5.000,00 TL’nin dava tarihi itibariyle talep edilebileceği” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Antalya 1. Noterliğinin 05/12/2012 tarihli … yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin; arsa sahipleri Tasfiye Halinde … Yapı Kooperatifi ve … Yapı … A.Ş. ile müteahhit … Sistemleri.. A.Ş. arasında, … parsel no’lu taşınmaz için yapıldığı,
Sözleşmenin yapıldığı tarihte, taşınmaz üzerinde herhangi bir tedbir bulunmadığı, … Tapu Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevaplarının tetkikinden; Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E sayılı dosyası üzerinden verilen tedbirin, Mahkemenin 09/07/2012 tarihli tedbir terkini yazısına istinaden sadece … Yapı Kooperatifi hissesinden kaldırılması gerekirken, Tapu Müdürlüğü tarafından sehven taşınmazın tamamı üzerinden kaldırıldığı daha sonra ilgilinin kayıt sorgulaması sırasında fark edilerek 09/01/2013 tarihinde … Yapı … A.Ş.’nin 2/3 hissesinde tedbirin aktif hale getirildiği, dolayısıyla davacı müteahhit ile arsa sahipleri arasında yapılan sözleşme tarihinde taşınmaz üzerinde herhangi bir tedbir bulunmadığı ancak sözleşmeden sonra taşınmaz kaydına tedbir konulduğu,
Sözleşmeye istinaden davalı şirkete sözleşme ile aynı tarihli davaya konu 05/12/2012 tanzim tarihli, 15/03/2013 vadeli, 200.000,00 TL bedelli – 15/04/2013 vadeli, 200.000,00 TL bedelli – 15/05/2013 vadeli, 200.000,00 TL bedelli – 15/06/2013 vadeli, 200.000,00 TL bedelli, toplam … TL bedelli senetlerin davalı şirket yetkilisi … lehine sözleşmenin teminatı olarak keşide edilip verildiği, dosyanın mündericatı ile sabittir.
Yargılama sırasında davacı tarafından kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılırken 05/12/2012 tarihinde peşinen verilen 50.000,00 TL için açılan alacak davasından feragat edilmiş, sözleşmenin geriye etkili feshine yönelik davada arsa sahiplerinden olan kooperatif davalı olarak gösterilmediği için Mahkememizce bu arsa sahibinin davada zorunlu dava arkadaşı olması nedeniyle davaya dahil edilmesi sağlanmış ve yargılamaya devam edilmiştir.
Sözleşmenin geriye etkili feshi için açılan davada, davalı şirket yetkilisi …’nin sözleşme tarafı olmaması nedeniyle hakkında açılan dava pasif husumet ehliyeti yokluğundan usulden reddedilmiştir.
TBK 36.maddesi uyarınca ” Taraflardan biri diğerinin aldatması sonucu bir sözleşme yapmışsa, yanılması esaslı olmasa bile, sözleşme ile bağlı değildir.”
Taraflar arasında akdedilen Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi, eser sözleşmesi ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesini içeren karma bir sözleşme tipi olup, yüklenicinin sorumluluğu eseri imal etmek, arsa sahibinin sorumluluğu ise yüklenici tarafından ifa edilen edimin karşılığı olarak yükleniciye hak ettiği taşınmaz tapu kaydını vermek olup,
Somut olayda, davalı arsa sahibi Antalya 5.Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararından bilgi sahibi olduğu halde, Tapu Sicil Müdürlüğü’nün sehven taşınmaz üzerindeki tedbir kararını kaldırdığı dönemde taşınmazın o anki kaydından faydalanarak davacı yükleniciyi yanılttığı, sözleşmenin yapıldığı anda davacının ihtiyati tedbir kararından bilgi sahibi olduğunun ispat edilemediği, davacı yükleniciden; tapu kaydına mahkeme kararı ile devir ve temlik yasağı konulmuş bir taşınmaz üstüne, sözleşme gereği hak edeceği taşınmaz tapu kayıtlarını alamama riskini kabullenerek inşaat yapmasının beklenemeyeceği, bu halde davacının TBK 36.maddesi uyarınca sözleşme ile bağlı olmadığı, davanın kanunda öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmış ve bu nedenle sözleşmenin geriye etkili feshi talebiyle iş sahipleri aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu davada, davalı …’nin sözleşmede taraf olarak yer almadığından hakkındaki dava usulden reddedilmiştir.
Dosyaya mimar, inşaat mühendisi ve hukukçu bilirkişiden oluşan heyetçe düzenlenen raporla; davacının kat karşılığı inşaat sözleşmesine ve tapu kayıtlarına duyulan güven nedeniyle yaptığı masraf olarak, dosyaya toplam 33.329,52 TL bedelli makbuz sunduğu, davacının bu masraflardan kat karşılığı inşaat sözleşmesi için yapılan noter masrafı olan 12.310,00 TL (KDV dahil), bu projeye ilişkin yaptığı reklamlar harcamaları nedeniyle 2.140,71 TL (KDV dahil), dava konusu arazi üzerine dikilen ve sökülen reklam toteminin bedeli KDV dahil 4.000,00 TL ve hafriyat çalışması KDV dahil 5.000,00 TL olmak üzere toplam 23.440,81 TL zararının olduğu, sözleşmeye esas yapım işine fiili olarak başlanılmadığı, inşaatın hafriyat sonrası temel tabakasında kullanılması için satın alındığı düşünülen malzemenin yerinde kullanılmadığı (sarf edilmediği) dolayısıyla davacının bu kalem zarar için talep ettiği KDV dahil 4.248,00 TL’yi talep edemeyeceği, sonuç olarak davacının menfi zararının 23.440,81 TL olduğu,
Davacının dava dilekçesinde ”bilirkişi masrafları ile hesaplanacak, hem yapılan masraf hem de sözleşmeden beklenen menfaat açısında müvekkilim ağır zararı (sözleşmeden elde edeceği kar) devam etseydi doğrudan ileride artırılmak üzere bu zararlar için şimdilik 10.000,00 TL tazminatın davalılardan dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline” yönelik talebi için verdiği 25/03/2013 tarihli açıklama dilekçesi ile; yapılan masraflar için şimdilik 5.000,00 TL, sözleşmenin ifa kabiliyeti olmaması sebebiyle davacının aynı dönemde başka bir sözleşme tanzim etse idi elde edeceği kardan dolayı zarara uğradığı, sözleşmenin yerine gelmesine güvenerek sözleşmeye duyduğu güven nedeniyle uğradığı zarar için 5.000,00 TL tazminat talebinde bulundukları yönünde yapılan açıklama doğrultusunda yapılan değerlendirmede; davacının 5.000,00 TL’lik müspet zarar talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından sözleşmenin geriye etkili feshi talep edilmiş ve bu yöndeki dava Mahkememizce kabul edilmiştir. Yargıtay 15.HD.nin … sayılı kararında da belirtildiği gibi feshedilen sözleşmede düzenleme olmadığı sürece 6095 sayılı TBK.’nun 125/son maddesi uyarınca sözleşmeyi haklı nedenle fesheden taraf olumsuz zararını isteyebilir, olumlu zararını isteyemez. Somut olayda da davacı her ne kadar sözleşmeyi haklı nedenle feshetmiş ise de; sözleşmede kendisine bu hakkı tanıyan bir düzenleme bulunmadığından müspet zarar niteliğindeki kar kaybını isteyemeyeceği kabul edilmiş, bu zarar kalemini talep edemeyeceği anlaşılmıştır.
Anlatılan nedenlerle;
Davacının 07/10/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile, yapmış olduğu masraflara yönelik dava değerini 33.329,52 TL’ye artırmış olduğu dikkate alınarak; davacının sözleşmeye dayalı toplam masrafının yukarıda anlatıldığı şekilde 23.440,81 TL olarak kabul edilmek suretiyle, bu yöndeki davasının davalı şirket yönünden kısmen kabulüne, davalı … yönünden pasif husumet yokluğundan usulden reddine, müspet zarar için açtığı 5.000,00 TL’lik tazminat davasının davalı şirket yönünden esastan, davalı … yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğundan usulden reddine,
Geriye etkili feshine karar verilen sözleşme nedeniyle davacı tarafından davalı …’ye teminat amaçlı verilen senetler için … aleyhine açılan davanın kabulüne, şirket aleyhine açılan davanın ise pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Yargılama giderleri yönünden yapılan değerlendirmede menfi tespit istenen senetlerin sözleşmenin teminatı olarak verilmesi ve yine davacı tarafça yapılan ödemeye ilişkin alacak talebi geriye etkili feshedilen sözleşmeyle bağlantılı olup, geriye etkili fesih, bu senetlerin iadesi ve alınan bedelin iadesi sonucunu doğuracağından senet bedelleri ve alacak talebi yönünden ayrıca harç alınmamış ve bunlara ilişkin yargılamada davacı lehine tek bir vekalet ücretine hükmedilmiştir. Feragat edilen alacak için ise davacı ayrıca maktu harçtan sorumlu tutulmuş ve aleyhine vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Geriye etkili fesih talebi kabul edildiğinden karar ve ilam harcı sözleşmenin tarafı olan davalı … … … Şti.’ye yüklenmiş, … yönünden ise senetlere ilişkin yapılan değerlendirmede davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre geriye etkili fesih nedeniyle senetlerin iadesi gerekeceğinden, davacının davayı açmakta haklı olduğu, senetlerin mahkeme kasasına iadesi ile dava konusuz kaldığından alınması gereken maktu karar ve ilam harcı ile sınırlı olmak kaydıyla …nin de karar ve ilam harcından sorumlu tutulması gerektiği düşünülmüştür. Vekalet ücreti yönünden davalı … … … A.Ş. Sözleşme bedeli üzerinden nispi vekalet ücreti ile sorumlu tutulmuş, davalı …’nin sorumluluğu, konusuz kalan senetlere ilişkin menfi tespit davasında senetler ön inceleme duruşmasından sonra ibraz edilmiş olduğundan davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre toplam … TL senet bedeli üzerinden tam nisbi vekalet ücreti ile sınırlı olacak şekilde hüküm kurulmuştur. … Arsa Konut Yapı Kooperatifinin ise geriye etkili feshi istenen kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olması sebebiyle zorunlu dava arkadaşlığı uyarınca davaya dahil edildiği, ancak Antalya 5 Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılamada taraf olmadığı, bu davalının hissesindeki tedbirin mahkemece hataen konulduğu ve dava konusu sözleşme yapıldığı sırada fiili duruma uygun şekilde onun hissesinde tedbir bulunmadığı, bu bakımdan bu davalının davanın açılmasına davranışları ile sebebiyet vermediği anlaşılmakla yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamıştır. … yönünden yukarıda izah edilen nedenlerle pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden ret kararı verildiğinden ayrıca maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Sözleşmenin feshinden kaynaklanan zarar iddiası ile açılan tazminat talepleri de aynı sebebe dayalı maddi tazminat taleplerinden oluşmakla bu talepler yönünden tazminat taleplerinin toplam tutarı üzerinden tek harç ve tek vekalet ücreti alınması gerekmiştir. Buna göre toplam 38.329,52 TL talepten 23.440,81 TL kabul ve 14.888,71 TL ret olunmakla yargılama gideri ve vekalet ücreti bu değerler üzerinden hesaplanmıştır.
Anlatılanlara göre aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Sözleşmenin geriye etkili feshi nedeniyle açılan davada;
a)Davalı … aleyhine açılan davanın PASİF HUSUMET EHLİYETİ YOKLUĞUNDAN-USULDEN REDDİNE,
b)Diğer davalılar … … …A.Ş ve … Konut Yapı Kooperatifi aleyhine açılan davanın KABULÜ İLE; taraflar arasında imzalanan Antalya 1.Noterliği’nin 05/12/2012 tarih … yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi’nin geriye etkili olarak FESHİNE,
2-15/03/2013-15/04/2013-15/05/2013-15/06/2013 tarihli her biri 200.000,00 TL bedelli senetler nedeniyle açılan davada;
a)Davalı … … …A.Ş aleyhine açılan davanın PASİF HUSUMET EHLİYETİ YOKLUĞUNDAN-USULDEN REDDİNE,
b)Davalı … aleyhine açılan davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Davalılar … … …A.Ş ve … aleyhine açılan 50.000,00 TL bedelli Alacak davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
4-Davalılar … … …A.Ş ve … aleyhine açılan (ıslah ile 33.329,52 TL’ye artırılan) menfi zarar tazminatına ilişkin davada;
a)Davalı … aleyhine açılan davanın PASİF HUSUMET EHLİYETİ YOKLUĞUNDAN-USULDEN REDDİNE,
b)Davalı … … …A.Ş aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE; toplam 23.440,81 TL’nin 5.000,00 TL’lik kısmının dava tarihinden itibaren bakiye 18.440,81 TL’lik kısmının ıslah tarihi olan 07/10/2013 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
5-Davalılar … … …A.Ş ve … aleyhine açılan 5.000,00 TL’lik tazminat davasında;
a)Davalı … aleyhine açılan davanın PASİF HUSUMET EHLİYETİ YOKLUĞUNDAN-USULDEN REDDİNE,
b)Davalı … … …A.Ş aleyhine açılan davanın ESASTAN REDDİNE,
6-Sözleşmenin feshi- menfi tespit- 50.000 TL alacak nedeniyle alınması gerekli 63.664,92 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 15.929,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 47.735,17 TL ( davalı … için 80,90 TL ile sınırlı olmak kaydıyla) davalı … … … A.Ş.’ den alınarak hazineye irat kaydına,
7- Feragat edilen 50.000,00 TL alacak için alınması gereken 80,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazinaye irat kaydına,
8- Menfi zarar ve tazminat talepleri yönünden kabul edilen 23.440,81 TL için alınması gereken 1601.25 TL harçtan peşin alınan 483,80 TL mahsubu ile 1.117.44 TL harcın davalı … … … Şti.den tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL başvurma harcı, 16.413,55 TL (15.929,75 TL ve 483,80 TL ) peşin harç olmak üzere toplam 16.437,85 TL harcın davalı … ….A.Ş’ den alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 364,10 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.564,10 TL yargılama giderinden davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 1.320,00 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 244,10 TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Sözleşmenin feshi – menfi tespit-alacak nedeniyle:
A.A.Ü.T.uyarınca 120.520,00 TL vekalet ücretinin davalılardan ( davalı … yönünden senet bedelleri nazara alınarak 106.000 TL ile sınırlı olmak kaydıyla) alınarak davacıya verilmesine,
Sözleşmenin feshi nedeniyle hakkında pasif husumet yokluğu nedeniyle ret kararı verilmesine göre A.A.Ü.T uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine,
Menfi tespit istenen senetler nedeniyle hakkında pasif husumet yokluğu nedeniyle ret kararı verilmesine göre A.A.Ü.T uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalı … … Şti.ne verilmesine,
Feragat edilen alacak nedeniyle A.A.Ü.T uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak vekil ile temsil edilen davalı … … … Şti’ne verilmesine,
12- Sözleşmenin feshi nedeniyle tazminat (5000,00 TL ve ıslah ile 33.329,52TL) talepleri yönünden
Kabul edilen 23.440,81 TL tazminat nedeniyle; A.A.Ü.T.uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ….A.Ş ‘den alınarak davacıya verilmesine,
Reddolunan 14.888,71TL tazminat nedeniyle; A.A.Ü.T.uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … ….A.Ş ‘den alınarak davacıya verilmesine,
…’ye yöneltilen ve ıslah edilmeyen 5.000,00 tazminat nedeniyle hakkında pasif husumet yokluğu nedeniyle ret kararı verilmesine göre A.A.Ü.T.uyarınca hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılardan …’ye verilmesine,
13-Sarf edilmeyen gideravansının HMK 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine
Dair, Davacı vekili Av. … (e-duruşma) ile davalı … … …A.Ş ve … vekili … yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 25/10/2022

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı