Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/502 E. 2021/894 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2011/502 Esas
KARAR NO : 2021/894
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 03/11/2011
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin inşaat ve hırdavat malzemeleri ticareti ile uğraştığını, davalının 05.10.2011 tarihinde müvekkiline ait işyerine gelerek kayınpedirinin inşaatı nedeni ile bir kısım inşaat ve boya malzemesi ihtiyaçları olduğundan bahisle müvekkilinden toplam 20.500,00 TL’lik inşaat malzemesi alımı yaptığını ve karşılığında da 24.600,00 TL’lik müşteri çeki verdiğini, müvekkilinin ödeme için getirilen ve satış bedelini aşan miktar için davalıya … Bankasında bulunan çek hesabından işleyen … seri numaralı 20.11.2011 tarihini taşıyan 4.100,00 TL bedelli şahsi çekini davalının ismine düzenleyip verdiğini, müvekkilinin daha sonra davalı tarafından alınan boya vesair inşaat malzemelerinin çok düşük fiyatlarla üçüncü kişilere satılmaya çalışıldığını öğrenmesi üzerine şüphelenerek kendisine verilen çekin sahte olup olmadığını araştırmak için muhatap bankaya gittiğini bankadan çekteki imzanın keşideciye ait olmadığını ve sahte olduğunu öğrendiğini, bunun üzerine davalıdan şikayetçi olmuş ve davalı hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının …/… soruşturma numaralı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, müvekkilinin 4.100,00 TL bedelli çekinin karşılıksız kaldığını bu nedenle davalıya bu çekten dolayı borcunun bulunmadığının tespitine karar verilerek yargılama gideri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalının davaya cevap vermediği bu sebeple H.M.K. 128. maddesi uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı kabul edilmiştir.
Antalya …ACM.nin …/… E sayılı dosyasında sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik ve banka aracı kılınarak ticari faaliyet sırasında işlenen dolandırıcılık suçlarından kamu davası açıldığı, …’un davada katılan sıfatıyla yer aldığı anlaşılmış, dosyanın Mahkememizce bekletici mesele yapılmasına karar verilmiştir.
Ceza mahkemesinde yapılan yargılama sonucu sanık hakkında her iki suçtan CMK 223/2-e maddesi uyarınca beraat kararı verilmiş, …/… E-…/… K sayılı karar katılan tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay …CD nin ../… E-…/… K sayılı kararı ile;
“…Sanığın olay tarihinde katılan …’un iş yerine geldiği, 20.500 TL’lik inşaat boyası aldığı, karşılığında 24.600 TL’lik suça konu çeki verdiği, katılanında üstte kalan para için sanığa 4.100’lik çek verdiği, katılanın, sanığın vediği çeki bankaya sorduğu ve çekin verildiği şirketin faaliyette olmadığı ve çek üzerindeki imzanın firma yetkilisinine ait olmadığı öğreniliği iddia edilen olayda;
Sanığın, savunmasının en başından beri bu çeki …’ya ait oluğunu ve katılanın suça konu çeki …’dan aldığını ileri sürmesi karşısında; gerçekliğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkması bakımından, …’ya ulaşılarak tanık olarak ifadesine başvurularak katılan ile alış verişinin olup olmadığının sorulması, ayrıca katılanın çeki alırken çeki aldığına dair fatura, irsaliye gibi belgeleri var mı araştırılması ve şirketin defterlerine işlenip işlenmediği konusunda tüm belge, fatura, irsaliye ve defterler temin edildikten sonra bilirkişi incelemesi yaptırılması, satılan mallarla suça konu çekin ilgisinin saptanması halinde çekin mal satımı anında mı yoksa daha sonra mı verildiği hususunun tespit edilmesi ve toplanan delillerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden…”gerekçesi ile bozulmuştur.
Antalya … ACM tarafından bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, …’nın Denizli … ACM aracılığı ile tanık sıfatıyla ifadesi alınmış, tanık beyanında; ne müşteki …’u ne de sanık …’i tanımadığını, … Ltd.Şti. Yetkilisi olduğunu , suça konu çeki …’e vermediğini , bu kişi ve kişilerle herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, bir alacak borç ilişkisi karşılığında çek verilmesinin söz konusu olmadığına beyan etmiştir.
Mahkememizin … tarihli ara kararı ile; Davacının 2011 yılı ticari defter ve belgelerinin ibrazı için gün belirlenmiş, defterler ibraz edildiğinde dava dosyasının mali müşavir bilirkişiye tevdine,
A) Davacının defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığı,
B) Dava dilekçesi ekinde yer alan faturaların ticari defterlerde kayıtlı olup olmadığı, yine fatura bedellerinin ne şekilde tahsil edildiği hususunda kayıt bulunup bulunmadığı, fatura bedellerinin tahsil edilip edilmediği, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı ve yine 24.600,00 TL ve 4.100,00 TL’lik çeklerin ticari kayıtlarda yer alıp almadığı hususunda rapor alınmasına karar verilmiştir.
Davacı yanın belirlenen tarihte ticari defter ve belgelerini ibrazı ile yapılan inceleme sonrası;
Mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi raporunda özetle:
“1-Taraflar arasında faturalar ve ifade tutanaklarından ” İnşaat Malzemeleri” alımı / satımına yönelik ticari ilişki kurulduğu,
2-Davacının sunduğu 2011 yılı ticari defterlerinden Büyük Defter’in sunulmadığı, Yevmiye Kapanış Tasdikinin yapılı olmadığı, eski (yürürlükte olmayan) 6762 sayılı TTK 66. Maddesi uyarınca tutulması zorunlu defterlerin tam olarak yerine getirilemediği, ve bir bütün halinde (Yevmiye – Defter-i Kebir ve Envanter) sunulmadığından kayıtların birbirini doğrulayıp / doğrulamadığının tespitinin yapılamadığı,
3-Davacının Yevmiye defterine kayıt ettiği davalı adına düzenlediği 3 adet faturanın 120,001 Ana Hesap bazında Alıcılar Hesabında kayıtlı olarak yer aldığı,
4-Davacının yevmiye defterine göre faturalardan dolayı tahsilat / ödeme kaydına rastlanmadığı, davalıdan 15.050,26 TL 3 adet faturadan dolayı alacak talep edebileceği, ancak 2011 yılı sonu ana hesap bazında yer alan 120,001 Alıcılar Hesabının 10.376,13 TL borç bakiyesi verdiği tespiti yapılabildiği,
5-Davacının yevmiye defterinde 24.600,00 TL’lik çek ve 4.100,00 TL’lik çeke ilişkin olarak herhangi bir kayıta rastlanmadığı” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı kendisi tarafından davalıya keşide ettiği 4.100,00 TL bedelli çek için İİK 72/2 maddesi uyarınca açtığı bu menfi tespit davasında (yargılama sırasında çek bedeli iyi niyetli 3.kişiye ödenmeştir); davalının davacıdan aldığı 20.500,00 TL değerinde inşaat malzemesi nedeniyle davacıya 24.600,00 TL değerinde keşidecisi … Sera Malzemeleri…Ltd.Şti olan çekin verdiği, çekin alınan malzeme bedelinden fazla miktarda olması nedeniyle arta kalan kısım için davaya konu çekin düzenlenerek davalıya verildiği, ancak 24.600,00 TL lik çekin sahte olduğunun anlaşılması ve davalının aldığı malları ucuz fiyatlara sattığının öğrenilmesi ile suç duyurusunda bulunulduğu iddia edilmektedir.
24.600,00 TL bedelli çekin incelenmesinde doğrudan davacı … adına düzenlendiği, çek altındaki imzanın sahte olduğu, nitekim Antalya C.Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sırasında yapılan imza incelemesinde, çek altındaki imzanın şirket yetkili … ve yine sanık …’e ait olmadığının belirlendiği görülmüştür. Davacının lehtar olarak gösterildiği bu çekte davalı …’in herhangi bir sıfatla imzası da bulunmamaktadır. Nitekim davalı gerek savcılık soruşturmasında gerekse yargılama sırasında ;kendisinin bu çekle alakası ve bilgisinin bulunmadığını, bu çeki davacıya verenin kendisi olmadığını, davacının kendisine iftira attığını, 4.100,00 TL lik çekin verdiği borç para nedeniyle … tarafından düzenlenerek kendisine verildiğini savunmuş, davacıdan aldığı malzemeleri ise bir kısmını nakit para ile bir kısmını borç karşılığı aldığını 4.000,00 TL borçlandığını, ödeyemediği için bu miktar malları iade ettiğini, 24.600,00 TL lik mal almadığını, aldığı malın toplam değerinin 13.000,00 TL olduğunu savunmuştur.
Davacının ticari defterlerinin incelenmesinde, defterlerin 6762 sayılı-eski TTK 66. (yeni 6102 sayılı TTK 64.)maddesiuyarınca usulüne uygun tutulmadığı, dolayısı HMK 222.maddesine göre davacı lehine delil vasfı taşımadığı ancak HMK 222/4,maddesi uyarınca sahibi aleyhine delil olduğu, incelenen defterlere göre davacının iddialarında geçen iki çekin de ticari defterlerde kayıtlı olmadığı, kendisine mal sattığı davalının cirosu olmayan, hiç tanımadığı bir firma tarafından doğrudan kendisi adına düzenlenen çeki kabul ettiği de dikkate alındığında, 24.600,00 TL lik çekin davalı tarafından kendisine teslim edildiğinin ispatlanamadığı, dolayısı ile davaya konu çekin bedelsiz kaldığının da ispat edilemediği,
Dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanılmadığından, Mahkememizin; davacıya yemin teklif etme hakkını hatırlatma yükümlülüğünün de doğmadığı belirlenmekle, ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin olarak alınan 60,90 TL harçtan mahsubu ile artan 1,60 TL harcın istemi halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-A.A.ÜT. uyarınca 4.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı MİKTAR İTİBARİYLE HMK 341/2 MADDESİ UYARINCA KESİN OLARAK verilen karar açıkça okundu, anlatıldı.21/12/2021

Katip …

Hakim …

¸e-imzalı ¸e-imzalı