Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2008/119 E. 2018/445 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2008/119 Esas
KARAR NO : 2018/445
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil, Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğuna Dayalı Tazminat, Şirket Ortaklığından Çıkma ve Çıkma Payı Alacağı
DAVA TARİHİ : 25/02/2008
KARAR TARİHİ : 05/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili … İnş. Tur. Taah. San. Tic. AŞ.’nin % 33 hissedarı olduğunu, davalılardan …, …, …, … iş bu şirketin yönetim kurulu üyesi olduklarını, bu davalıların, gerek kasıtlı gerekse ihmalleri sonucu şirketi zarara uğrattıklarını, müvekkilinin de şirket yöneticilerinin iş bu kasıt ve ihmalleri sonucu paydaş olarak zarara uğradığını, diğer davalılar … …, …, tapu iptal ve tescili talep edilen bağımsız bölümlerin tapuda maliki gözüken, kat karşılığı inşaat sözleşmesinde satış vaadinde bulunanlar olarak geçen, arsa sahibidirler. Diğer davalı … İnş. Turz. Taah. San. ve Tic.A.Ş. ise tapuların adına tescil edilmesini talep ettikleri, müvekkilinin de ortağı bulunduğu şirkett olduğunu, bu kişilerin ve şirketin davalı gösterilmesindeki amacın sadece kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yükleniciye ait olan bağımsız bölümlerin adlarından iptali ile … İnş.Turz.Taah.San.ve Tic.A.Ş. adına tescili talebini içerdiğini, tazminat talep ettikleri diğer kalemleri ve 3.kişilere satılmış olan bağımsız bölümlerinden doğan zararların tespit ve tahsili taleplerini içermediğini, … Merkez … mah… ada … parsel numarasında kayıtlı taşınmaz üzerine, Antalya …Noterliğinin … yevmiye … tarihli sözleşmesine göre inşaat yapıldığını, yapılan inşaatın tesliminin gerçekleştiğini ve üzerinden uzunca bir süre geçtiğini, iş bu kat karşılığı sözleşmeye istinaden yapılan inşaat karşılığı, zemin katın tamamı, 1.kattaki 2 adet bağımsız bölüm, 3.kattaki bir adet bağımsız bölüm ve 4.kattaki iki adet bağımsız bölümün yüklenici şirket … İnş. Turz. Taah. San. ve Tic.A. Ş.’e ait olduğunu, bu dairelerin l.kat dışındaki yükleniciye düşen bağımsız bölümlerin satıldığını, l.kattaki 2 ve 3 nolu 2 adet bağımsız bölümün tamamının yüklenici şirkete ait olmakla birlikte, halen şirket adına tapudan ferah verilmemiş olup, mülk sahibi olan davalılar adına kayıtlı oluğunu, davalı şirketin, bu iki adet bağımsız bölümde oturmakta ve ticari sicildeki adresinin de burası olarak geçtiğini, bu iki adet bağımsız bölümün, sözleşme gereği yüklenici şirket adına alınması gerektiğini, ancak davalı şirket yöneticilerinin, inşaatın bitiminden uzunca bir süre geçmesine rağmen, bu 2 adet bağımsız bölümü şirket adına almaktan kaçındıklarını, aslında şirkete ait olan bu 2 adet bağımsız bölümü şirket adına geçirmeksizin, tapudan direk mülk sahibi üzerinden 3.kişilere devir ederek satma ve şirketin aktifini azaltma, satış bedelini düşük göstererek resmi kayıtlara düşük yansıtarak, üzerinden haksız kar etme çalışmaları içerisine girdiklerini, mülk sahibi …su ve … adından iptali ile davalı gösterilen satış vaadini kabul eden şirket olan … Ins. Turz. Taah. San, ve Tic.A.S. üzerine tesciline, karar verilmesini talep ettiklerini, bu talep sebebi ile noter satış vaadi sözleşmesi dikkate alınarak, teminatsız olarak iş bu 2 adet bağımsız bölüm üzerine, 3.kişilere devrin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiklerini, davalı olarak gösterilen şirket yöneticileri ve yönetim kurulu üyeleri yönü ile şirket yetkililerinin kasıt ve ihmallerinin, bu kasıt ve ihmaller sonucu şirketin uğradığı zararların, bu zararlardan müvekkil hissesine düşen bölümünün tespiti ile fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 50.000.YTL’ nin yönetim kurulu üyeleri olan davalılardan faizi ile birlikte müteselsilen tahsilini talep ve dava ettiklerini, dava değerinin harca esas olarak 100.000.YTL gösterilmiş olup bunun 50.000.YTL’sinin noter satış sözleşmesine göre tapu iptal ve tescil talep edilen taşınmazlara ilişkin belirtildiğini, diğer 50.000.YTL’sinin talep edilen zarara ilişkin olarak toplam 100.000.YTL olarak gösterildiğini,
… Merkez, … mah. … ada … parsel numarasında kayıtlı taşınmaz üzerine, Antalya .. Noterliğinin … yevmiye … tarihli sözleşmesine göre yapılan inşaatın, tapu iptal ve tescili talep edilen 2.Kattaki 2 ve 3 nolu bağımsız bölümler dışında, yüklenici firmaya ait olduğu sözleşmeye göre belirlenen, 3.kişilere devir edilmiş bulunan bağımsız bölümlerin, rayiç değerlerinin tespiti ile şirket kayıtlarına yansıyıp yansımadığının, düşük yansıtılmaları ihtimaline binaen aradaki farkın tespiti ve sorumlu yönetim kurulu üyeleri gösterilen davalılardan müteselsilen tahsili talepleri olduğunu, … Caddesinde Antalya … Noterliğinin … tarih … Yev nolu Kat Karşılığı İnşaat sözleşmesi gereği, Tapunun, … mah. … ada … parsel, … ada … parsel ve … ada … parsel üzerinde, %33 oran nispetinde alınmış olan inşaat da ilgili, şirkete en az 2.000.000 YTL. gelir bırakabilecek bir inşaatın durdurulması, arsa sahipleri ile çatışma haline girilmesi, aynı işin dışardan 3.kişilere yaptırılarak, karın tek elde toplanması amacı ile, şirketin bu kardan mahrum edilmesi ve zarara uğratılmasındaki zarar miktarının tespiti ve sorumlu yönetim kurulu üyeleri gösterilen davalılardan müteselsilen tahsili talepleri olduğunu, …’ta, İmdat İnşaat olarak yapılan kooperatife ait, kooperatif kayıtlarında iş karşılığı olarak alınan ve 3.kişiye satılmasından doğan iş bu bedelin şirket kasasına girip girmediği, ( 45.000.Ytl değere karşılık alınmış olup, Ada parsel ve bağımsız bölüm bildirilecektir, kooperatif kayıtlarında da bu hususu resmi olarak kayda alınmıştır.) zararın tespiti ve sorumlu yönetim kurulu üyeleri gösterilen davalılardan müteselsilen tahsili, talepleri olduğunu, şirketin taahhüt olarak yapmış bulunduğu birçok bağımsız bölüm, satılır iken satış bedelinin gerçek satış bedelinden çok çok düşük olarak gösterilerek kar sağlandığını, Lara’da ve Değirmenönü’nde yapılan inşaatlar sebebi ile satılmış olan gayrimenkullerde, bunun birçok kere yapıldığını ve şirketin zarara uğratıldığını haksız kar edildiğini, bu işlemlerden doğan şirket zararının tespit ve sorumlu yönetim kurulu üyeleri gösterilen davalılardan müteselsilen tahsili talepleri olduğunu, …’den …’ya ait olan 2 adet bağımsız-bölüm teminat gösterilerek şirket adına kredi kullandırıldığını ancak bu krediden çekilen bedelin şirket muhasebe kayıtlarına yansımadığını, nakit girdi kasalarında gözükmediğini, sorulduğunda mermer alındığının bildirildiğini, ancak böyle bir satış da mermer de bulunmadığını, şu anda şirketin oturmuş olduğu bağımsız bölüm, satış tarihinde şirket hisseleri oranında ortakların adına tapulu olduğunu, hissedarlar olarak kredi kullanmak için aslında satmadıkları ve halen içinde oturdukları bu taşınmazı …’na satış gibi gösterildiğini, satış bedeli 50.000 YTL alındıktan sonra müdür …’a teslim edildiğini, bu paranın şirket tarafından kullanılmak üzere muhasebe kayıtlarına yasımadığını, ancak bu kredinin geri ödemesinin şirket tarafından yapıldığını, bu işlemlerden doğan işlemlerden doğan şirket zararının tespit ve sorumlu yönetim kurulu üyeleri gösterilen davalılardan müteselsilen tahsilini talep ettiklerini, şirket adına kayıtlı demirbaş olarak gözüken Mercedes model otobüsün satış bedeli ve Kia marka kamyonun satış bedelinin muhasebe kayıtlarına yansıtılmadığını, ayrıca şirkete ait olan kamyonet ve taksinin şirket amacı dışında kullanılarak giderlerinin şirket kasasından karşılandığını, 70.000 YTL’nin kaportacı … isimli şahıstan daire satma vaadi ile alındığını ve bunun muhasebe kayıtlarına yansıtılmadığını, şirket ortağı olan … adına kayıtlı olan …Yapı Kooperatifene ait aidatların şirket gelirlerinden çıkış yapılarak gödendiğini, şirkete ait olan taşınmazların 4 yıllık kira gelirinin şirket kayıtlarına yansımadığını ve paylaşılmadığını, … inş adına yapılan iş bedeline ilişkin fatura kesilmediği için 152.000 YTL + KDV kadar bedelin tahsil edilemediğini, davalıların … isimli SPA hizmetini sunmak amaçlı açmış olduğu firmanın tüm kuruluş ve diğer masraflarının şirket kasasından yapıldığını, 2007 yılı içerinde firmanın kar amaçlı iş alıp yapmamakta, şirket kullanılarak giderlerin şirket kayıtlarından düşülerek dışarıda haricen işler yapılarak paylaşılmakta, şirketin bilerek zarara uğratılmakta olduğunu ve sair nedenlerle … Merkez … mah. … ada … parsel numarasında kayıtlı taşınmazın, Antalya .. .Noterliğinin … yevmiye, … tarihli sözleşmesine göre l.Kattaki 2 ve 3 nolu 2 adet bağımsız bölümlerinin tapusunun davalı gösterilen mülk sahibi … ve … adından iptali ile yine davalı gösterilen satış vaadini kabul eden şirket olan … İn$. Turz. Taah. San, ve Tic.A.S. üzerine tesciline, iş bu iki adet bağımsız bölüm üzerine 3.kişilere devrin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına, 50.000 YTL üzerinden masraf ve vekalet ücreti takdiri ile bu bedelden tüm davalıların müteselsilen sorumlu olduğuna, şirketin zarara uğramasına sebep olan davalıların kasıt ve ihmallerinin, bu kasıt ve ihmaller sebebi ile şirketin zarara uğradığının ve zararın miktarının tespiti ile, müvekkil payına düşen zararın fazlaya ilişkin bölümünün tahsil, talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile 50.000,00 YTL’sinin, kastın ve ihmalin oluştuğu tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte sorumlu yönetim kurulu üyeleri olarak gösterilen davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili … tarihli beyan dilekçesi sunarak; tapu kayıtlarının dosyaya gelmiş olup, davalılardan mülk sahibi olan … ve … adına kayıtlı olduğunun görüldüğünü, verilmiş olan ihtiyati tedbir kararı gereğince iş bu taşınmazların üzerine üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı da verildiğini, Noter sözleşmesinde iş bu taşınmazların şirkete ait olduğunun açık olmakla birlikte davalılar … ve ..nın bu taşınmazların şirket adına tesciline itirazları olmadığını, taşınmazın iskanının alındığını, şirket mülk sahiplerine karşı yükümlülüklerini yerine getirmiş bulunduğundan şirket adına tescil şartlarının greçekleştiğini, iş bu taşınmazların davalı şirket adına tescilinin gerektiğini, şirketin zarara uğramasına sebep olan davalıların kasıt ve ihmallerinin bu kasıt ve ihmaller sebebi ile şirketin zarara uğradığının vezararın miktarının tespiti ile müvekkil payına düşen zararın fazlaya ilişkin bölümün tahsili, talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile 50.000 TL’sinin kastın ve ihmalin oluştuğu tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte sorumlu yönetim kurulu üyeleri olarak gösterilen davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili taleplerine ilişkin olayları ayrı ayrı anlatıldığını, her olaya ilişkin olarak ayrı deliller sunulduğunu, şirket adına tescili talep edilen 2 nolu bağımsız bölümde şirketin oturduğunu, 3 nolu bağımsız bölümün şirket tarafından üçüncü kişilere kiralandığını, eski kiracılardan …. kiracı olarak tanık gösterildiğini, bu kira gelirlerinin şirket hesaplarına gelir olarak yansıyıp yansımadığı ve şu anda oturan kiracının kira gelirinin şirket defterinde gelir olarak gözüküp gözükmediği, gözüküyor ise bedelinin düşük gösterilip gösterilmediği, rayiç kira değerinin yıl itibari ile tespiti ve müvekkil hesabına yansıması gereken bedelin hisse oranına göre belirlenerek zarar miktarının belirlenmesi gerektiğini, Antalya …Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre … parsel üzerinde inşaat yapıldığını, 8 ve 9 nolu parsellerdeki inşaat sözleşmesinin fesih edildiğini, 4 parsel üzerinde yapılan inşaatın %70 ‘e yakın kısmının bitmiş olduğu için bu inşaatın devam ettiğini, bu parseldeki inşaatın tamamlanmış ve teslim edilmiş olduğunu, 4 nolu parsel üzerinde yapılan ve teslim edilen iş sebebi ile davalı şirkete iki bağımsız bölümden oluşan dükkanlar ve ayrıca üst katlarda iki adet daire kaldığını, bu sözleşmeden dolayı şirkete kalan her iki dükkanının da üçüncü kişiye satış gösterildiğini, mal kaçırıldığını, davalı şirkete kalan dier 2 dairenin satış bedelinin de çok düşük olduğu gibi şirket gelirlerine gerçek değerin yansımadığını, Varsak’ta … Kooperatifine ait İmdat inşaatın yüklenicisi olduğu, davalı şirket tarafından yapılan işler karşığı olarak alınan 3.kişiye satılmasından doğan bedelin şirket kasasına girip girmediği, zararın tespitine ilişkin taleplerinin davanın uzamaması için atiye bıraktıklarını, … merkez … Mah … ada … parselde arsa hissedarlar adına tapuda kayıtlı iken 95.000 YTL bedel ile yine … başın … ada … parseldeki ortaklar adına hisse oranında kayıtlı olan 2 adet bağımsız bölüm …’na 115.000 YTL karşığı satılmış olup aslında şirketin malı olduğu için paranın tamamının yetkili …’a teslim edildiğini, şirket kayıtları ve şifahen hesaptan kaçınılmakta olduğunu, bu işlemlerden doğan şirket zararının tespitine ilişkin taleplerini de davanın uzamaması için atiye bıraktıklarını, şirket adına kayıtlı Mercedes motel otobüsün satış bedeli ve Kia kamyonun satış bedeli için açılmış olan tazminat talebini atiye bıraktıklarını, kaportacı … isimli şahıstan alınan ve muhasebe kayıtlarına yansıtılmayan 70.000 YTL kaporaya ilişkin şirketin geçersiz sözleşmeler ile borçlandırılması ve bu sebeple doğan zararın tespiti ile davalılardan tahsili talebi ile açılmış olan tazminat talebini atiye bıraktıklarını, … marka pikapın iş karşılığı alınmasına rağmen …’e satıldığını, şirket muhasebe kayıtlarına yansıtılmadığını bu sebeple doğan zararın tespiti ve davalılardan tahsili talebi ile açılmış olan tazminat talebini atiye bıraktıklarını, şirket ortağı olan … adına kayıtlı olan İlk .. Yapı Koop’e ait aidatlar, şirket gelirlerinden çıkış yapılarak ödendiğini, bu sebeple açılmış tazminat talebini atiye bıraktıklarını, şirkete ait taşınmazların 4 yıllık kira gelirinin şirket kayıtlarına yansımadığına, sahte ciro ile bankadan … tarafından tahsil edildiğine bu sebeple doğan zararın tahsiline ilişkin açılmış olan tazminat talebini atiye bıraktıklarını, … isimli SPA hizmetleri sunmak amacıyla açmış olduğu firmanın masraflarının şirket kasasından yapıldığı, …’a ait iş yerinin tüm finansı şirket tarafından karşılandığı bu sebeple doğan zarara ilişkin talebi içerir açmış oldukları tazminat talebini atiye bıraktıklarını, 2007 yılı içinde firmanın kar amaçlı iş alıp almadığına, şirket ekipmanlarını ve ismini kullanarak gelirler şirket gelirlerinden düşülerek dışarıda haricen işler yapıldığına, şirketin bilerek zarara uğratıldığına ilişkin talebi içerir açılmış olan tazminat talebini atiye bıraktıklarını, şirketin çalışmış olduğu bankalar çek tahsil ve tediye kayıtlarından, başkaca yapılan işlerden gelen girdilerin … ve diğer davalılar adına aktarımlarının tespitine ilişkin talebi içeririr tazminat talebini ve şirketin inşaatlarda kullandığı şirkete ait olmasına ve gerek para ödeyerek gerekse iş karşılığı alınmasına rağmen kayıtlarda demirbaş gözükmeyen birçok kalıp, iskele malzemesi, asansör kalıp ekipmanları olduğunu bunların demirbaş kaydı altına alınması gider ve maliyetlerinin şirket kayıtlarına yansıtılması sebeplerine ilişkin taleplerini içerir açılmış olan tazminat talebini atiye bıraktıklarını beyan etmiştir.
Davacı vekili … havale tarihli beyan dilekçesinde özetle; … Merkez … Mah. … Ada … parsel numarasında kayıtlı taşınmazın Antalya … Noterliğinin … yevmiye … tarihli sözleşmesine göre 1.kattaki 2 ve 3 nolu bağımsız bölümlerin tapusunnu davalı gösterilen mülk sahibi … ve … adından iptali ile yine davalı gösterilen satış vaadini kabul eden şirket olan … İnş. Turz. Taah. San. Ve Tic. AŞ üzerine tescilinin talepleri yönünden toplanan delillerde bir sıkıntı olmadığını, davalı mülk sahibi … ve …’ya sorulmasını ve beyanlarının tutanak altına alınarak davalı şirket adına tescilinin gerektiğini, zorunlu dava arkadaşlığı sebebi ile …, … ve … İnş. Turz. Taah. San. Ve Tic. AŞ’nin davalı olarak gösterildiğini, … Mah. … Ada … parsel üzerinde Antalya … Noterliğinin … yevmiye … tarihli sözleşmesine göre şirket adına tescili talep edilen 2 nolu bağımsız bölümde şirket oturduğunu, 3 nolu bağımsız bölümün şirket tarafından 3.kişilere kiralandığını, eski kiracılardan … ve …’in kiracı olarak tanık gösterildiğini, kira gelirlerinin şirket hesaplarına gelir olarak yansıyıp yansımadığı ve şu anda oturan kiracının kira gelirinin şirket defterlerinde gelir olarak gözüküp gözükmediği, rayiç kira değerinin yıl itibariyle tespit ve müvekkilinin hesabına yansıması gereken bedelin hisse oranına göre belirlenerek zarar miktarının belirlenmesi gerektiğini, taşınmazın şu andaki rayiç kira değerinin aylık 600,00 TL olduğunu, ‘ın bu taşınmaza oturan ilk kiracı olduğunu, aylık 400,00 TL ile 2004 yılında oturduğunu, ancak bu belgelerin şirket kayıtlarında olmadığını, bu nedenlerle kira sözleşmelerine ulaşılamadığını, taşınmazın 2004 yılından dava tarihi adar olan döneme ilişkin rayiç kira bedelinin belirlenmesi gerektiğini, sözleşmeye göre 4 parsel üzerinde inşaat yapıldığını, 8 ve 9 nolu parsellerdeki inşaatı sözleşmesi fesih edildiğini, 4 nolu parsel üzerinde yapıln inşaatın %70 yakın kısmı bitmiş olduğu için inşaatın devam ettiğini, bu parseldeki inşaatın bittiğini ve teslim edildiğini, 4 nolu parsel üzerinde yapılan ve teslim edilen iş sebebi ile davalı şirkete iki bağımsız bölümden oluşan dükkanlar ve ayrıca üst katlarda 2 adet daire kaldığını, sözleşmeden dolayı şirkete kalan her iki dükkanda da üçüncü kişiye satış gösterildiğini ve mal kaçırılıdğını, yapılan satışın satış bedeli çok düşük olduğu gibi şirket gelirlerine yansımadığını, gerçek değerinin 1.000.000,00 TL olduğunu, zararın belirlenmesi ve müvekkilinin payına düşen bedeli tahsilinin gerektiğini, davalı şirkete kalan 2 dairenin satış bedelinin de çok düşük olduğunu, şirket gelirlerine gerçek değerinin yansımadığını, dairenin tanesinin değerinin 150.000,00 TL’ye yakın olduğunu, zararın belirlenmesi ve müvekkilinin payına düşen bedelinin tahsilinin gerektiğini, 8 ve 9 nolu parsellerdeki inşaatın yapımının fesih edilmesinden dolayı davalı şirketin zarara uğradığını, Albarakatürk’er … adına kayıtlı, ancak biri şirkete ait olan 2 adet bağımsız bölümün teminat gösterilerek … Mermer ve şirket adına kredi kullandırılmasının ancak bu krediden çekilen bedelin şirket muhasebe kayıtlarına yansımamasının, nakit girdi kasalarında gözükmemesinin, … Mermerden mermer alındığı bildirilmiş olmasına rağmen proforma faturada gösterilen malın şirkette olmadığını, böyle bir satışın ve mermerinde olmadığını, 4 nolu bağımsız bölümün şirkete ait olmasına ve kiraya verilmesine rağmen kira gelirinin şirket kasasına yansıtılmadığını, 4 nolu bağımsız bölümün müteahhide ait olması gereken daire olduğunu, mülk sahipleri üzerinden 3.kişilere satış yapıldığını ve şirket hesabına taşınmaz satış bedelinin yansıtılmadığını, taşınmazın 2000 yılından beri kirada olduğunu, tapu kayıtlarında mülk sahibi …, …, … ve …. üzerinden 21/07/2009 tarihinde …ya satıldığını, belirlenen beyanlar doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili … tarihli ıslah dilekçesi ile; şirketin zarara uğramasına sebep olan davalıların kasıt ve ihmallerin, bu kasıt ve ihmaller sebebi ile şirketin zarara uğradığını, ve zararın miktarının tespiti ile davaya konu ettikleri hususların, bilirkişi raporuna itirazları ayrı ayrı değerlendirilerek, eksiklerin giderilmesine, davaya konu edilen ve sorumluluk gerektiren bedellerin, bu hukukta aykırı bulunan işlemlerde, kusur, kasıt ve imzaları olan yöneticilerden şahsen ve müteselsilen şirket zararı olarak tespit ve tahsiline, Yargıtay kararı gereği şahsi talep hakları bulunmakla birlikte, davanın ıslah edilmiş olması sebebiyle bu bedellerin hesaba katılarak, şirketin tasfiyesine, tasfiye talep edilmekle; davaya konu … merkez … Mah. … ada .. parsel numarasına kayıtlı taşınmazın, Antalya … Noterliğinin … yevmiye … tarihli sözlemesine göre 1. Kattaki 2 ve 3 nolu iki adet bağımsız bölüm üzerinde bulunan tedbirin, dava sonuna kadar şirket adına tescil durumunda da geçerli olmak üzere devamına, müvekkiline ait hissenin reel değerinin TTK. 531. Madde hükümleri dikkate alınarak tespitine, şirketin tasfiyesine karar verilmesi durumunda talep edilen şahsi zararın ayrı ayrı olarak, davalılardan şahsen ve müteselsilen tahsiline, fesih kararı yerine payın karar tarihine en yakın tarihteki değeri saptanarak ödenip, davacı pay sahibinin şirketten çıkarılmasına karar verilmesi durumunda, davaya konu edilen yukarıdaki bedellerin şirkete aidiyeti kabul edilerek hesaplama yapılmasına, şirkete aidiyeti kabul edilmediği ve gerçek değeri saptanmasında dikkate alınmadığı durumda, ayrıca ve şahsen kusurlu yöneticilerin saptanarak şahsen ve müteselsilen müvekkili adına tahsiline, hukuka aykırı eylemlerin yapıldığı ve zararın saptandığı tarihten itibaren reeskont faizi yürütülmesine ve pay değerinin saptandığı tarih dikkate alınarak reeskont faizi yürütülmesine karar verilmesini talep etmiştir.
…, …, …, … İnş Turzm Taah San ve Tic A.Ş vekili Av. … cevap dilekçesinde özetle: müvekkillerinin şahsı ve müvekkillerinin davalı sıfatı bulunmadığını, davada yer verilen hususların bir çoğunda davacı ve şirket ile ilgileri bulunmadığını, gerek davacının kendisi gerekse danışıklı olarak davalı gösterdiği eşi … ‘nın yakın zamana kadar davalı şirketin ortağı ve yetkilisi iken şayet bu davaya konu edilen hususların gerçekleştirilmesi gerekiyor ise neden gerçekleştirmediklerinin ve niçin dava açma gereği duyduklarının tetkiki halinde bu davanın tamamen kötü niyetle ikame edildiğinin görüleceğini, hukuki yararı bulunmayan kötü niyetli davanın reddinin gerektiğini, davacıların birlikte ikamet ettiği eşi davalı …’nın şirketteki hissesini davacıya teslim etmiş olup davacının eşinin adresini davalı şirketin merkez adresi olarak göstermesinin de tamamen danışıklı, planlı ve kötü niyetli olduğunun açık kanıtı olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen… tarihli bilirkişi raporunda özetle;
Dava dosyası ile davacı tarafın, ticari defler ve belgeleri üzerinde yapılan incelemelerde,
• … Merkez … Mah. … ada, … parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde yapılan inşaatlarda davalı şirket adıııa İsa bel eden bağımsız bölümler olan davacının iddia ettiği 1 kattaki;
•… nolu bağmışız bolümün tapuda davalı … adına lescitti olduğu, ı nolu bağımsız bölümün ise tapuda davalı … adına tescil olduğu,ve dava tarihi itibariyle bu bağımsız bölümlerin bu kişiler adına kaydının devam ettiği,
• … Merkez … Mah. … ada, … parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde yapılan inşaatlarda, davalı şirket adına isabet eden.;
1 nolu bağımsız bölümün KDV dahil 85.0110,00.-TL. sine,
9 nolu bağımsız bölümün KDV, dahil 37,300,00.-TL, sine,
olmak üzere toplam 122,500,00-TL.’sine satıldığının kayıtlı olduğu,
• Davacı tarafından iddia, edilen … … Mah. … ada … parselde yapılan inşaatlarda tapuda satışı yapılan;
… 2 nolu bağımsız bölümün 28.04.2006 tarihinde 16.500,00-TL. karşılığında …’na satıldığının kayıtlı olduğu,
… 5 nolu bağımsız, bölümün 28.04.2006 tarihinde 14.500,00-TL. karşılığında …’na satıldığının kayıtlı olduğu.
Davalı şirketin ticari defter ve belgelerinde bu Lara … ada, … parselde yapılan inşaatlardaki 2 vc 5 nolu dairelerin sakıldığı ve bir satış geliri elde edildiği ile ilgili herhangi kaydın olmadığı,
• Dava dosyasına sunulan hak ediş raporuna göre, davalı şirketin taşeron olarak … İnşat Taahhüt & … adına …inşaatının sıva- şap- duvar- mermer- seramik işçiliği yaptığı ve bu işler karşılığında davalı şirkete ödenecek 152.485,72.-TL. tutarında hak ediş bedelinin olduğu, ancak davalı şirketin ticari defterleri ve belgelerinde iddia konusu olan bu hak ediş bedeli ile ilgili olarak davalı şirketin bir fatura kestiğine dair bir kaydın olmadığı ve yine hak edişler karşılığında bir tahsilat yapıldığına dair bir kaydın olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişiler… oluşan bilirkişi heyetinin … tarihli bilirkişi heyeti kök raporunda özetle;
Dava dosyası ile davacı tarafın ticari defler ve belgeleri ü zer inde yapıları incelemelerde,
• Davacının davalı …. Tic.Aş.ne 26,02,2007 tarihinde ur lak olduğu vc ortaklığının halen devam ettiği.
Davacının eşi olan … ise, davalı … İnş. Turz. Taah.Sfin.ve Tic.Aşmm kuruluş talihinden 26.02.2007 tarihine kadar ortağı olduğu, 04.02,1999 – 28,05,2007 tarihleri arasında yönelim kurulu üyesi ve şirkcL müdürlüğü görevi yaptığı ve davalı şirketi münferit imzası ile temsil vc ilzam ettiği.
• … merkez … malı, … ada, … parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde yapılan 2 ve 3 ııulu bağımsı/, bölümlerin davalı şirket adına kay illi olmadığı, 3 nolu bağımsız bölümün davalı şirketin işyeri olarak kııllandıg], diğer 2 «olu dairenin ise kiraya verildiği, davalı şirketin ticari delk-rlerine göre davalı şirketin kira geliri elde etmediği,
Bu 2 nolu dairenin genel iskan tarihi olan 20,06,2006 tarihinden dava tarihine kadar piyasa rayiçlerine göre kira bedelinin toplam 6.319,54.-TL, olduğu,
• Davalı şirketin ticari defterlerine güre, iddia konusu olan … ada … parsel (uygulama ile I 1 nolu parsel) .. nolu dairenin 31.12,2002 tarihinde 10.100.00.-TL. karşılığında şirket ortaklarına satış yapıldığı.
Bu dairenin satış iari hindeki ( 31.12.2002) piyasa satış bedeli 30.000,00 TL, d ir.
Bu durumda, bu dairenin satışından şirkeLin 30.000,00 10.100.00 = 19.900,00-TL.tutarında zararının olduğu,
Davalı şirketin ticarî defterlerine göre, davacının iddia ettiği … ada … parseldeki;
2 adet dükkanın 17.12.2009 tarihinde KDV. dahil 360.000,00-TL karşılığında,
6 nolu dairenin 11.02.2009 tarihinde KDV. dahil 75,000.,00.-TL. karşılığında,
3 nolu dairenin 24.12.2008 tarihinde KDV. dahil 73.000,00.-TL. karşılığında.
satıldığı vc satış bedelinin davalı şirketin kasasına girdiği,
İddia konusu olan dükkanların satış tarihi olan 17.12.2009 tarihi itibariyle değerinin serbest piyasa koşullarına göre 450,00.00 TL. olduğu, bu durumda 2 adet dükkanın satışından şirketin 360.000,00 450.000,00 – 90,000,00.-TL. tutarında zararının olduğu,
… ada … parsele ilişkin sözleşmenin feshi ile bu sözleşmeye istinaden davalı şirketin alacağı taşınmazların dava tarihi itibariyle piyasa rayiçlerinin;
2 adet dairenin her birinin rayiç değerinin dava tarihi itibariyle 75.000.00TL olmak üzere toplam 150.000,00 TLolduğu,
2 adet dükkanın rayiç bedelinin ise dava tarihi itibariyle toplam 400.000,00 TL olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi heyetinin … tarihli ek raporunda özetle;
Dava dosyasına sunulan … tarihli heyet tarihli heyet raporuna tarafların yaptıkları itirazlar değerlendirildiğinde, tespit edilen kira ve emlak rayiç bedellerinin serbest piyasa koşullarına göre doğru olduğu, tarafların yaptıkları itirazların yerinde olmadığı, asıl rapordaki kanaatin devam ettiği sonucuna varılmıştır.
Bilirkişi heyetinin … tarihli ek raporunda özetle;
Davacının davalı … inş. Turz. Taah.San.ve Tic.Aş.ne 26.02.2007 tarihinde ortak olduğu ve ortaklığının halen devam ettiği,
Davacının eşi olan … ise, davalı … inş. Turz. Taah.San.ve Tic.Aş.nin kuruluş tarihinden 26.02.2007 tarihine kadar ortağı olduğu, 04.02.1999 – 28.05.2007 tarihleri arasında yönetim kurulu üyesi ve şirket müdürlüğü görevi yaptığı ve davalı şirketi münferit imzası ile temsil ve ilzam ettiği,
• … merkez … mah. … ada, … parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde yapılan 2 ve 3 nolu bağımsız bölümlerin davalı şirket adına kayıtlı olmadığı, 3 nolu bağımsız bölümün davalı şirketin işyeri olarak kullandığı, diğer 2 nolu dairenin ise kiraya verildiği, davalı şirketin ticari defterlerine göre davalı şirketin kira geliri elde etmediği,
Bu 2 nolu dairenin genel iskan tarihi olan 20.06.2006 tarihinden dava tarihine kadar piyasa rayiçlerine göre kira bedelinin toplam 6.319,54.-TL. olduğu, davalı şirketin bu zarar miktarından kira bedelinden bu dönemde yönetim kurulu üyeleri olan davalılar …, … ve …’ın müteselsilen sorumlu olduğu,
• Davalı şirketin ticari defterlerine göre, iddia konusu olan … ada … parsel (uygulama ile … nolu parsel) … nolu dairenin 31.12.2002 tarihinde 10.100,00.-TL. karşılığında şirket ortaklarına satış yapıldığı,
Bu dairenin satış tarihindeki ( 31.12.2002) piyasa satış bedeli 30.000,00 TL. dir.
Bu durumda, bu dairenin satışından şirketin 30.000,00 – 10.100,00 = 19.900,00.-TL. tutarında zararının olduğu, bu zarar miktarından bu dönemde yönetim kurulu üyeleri olan davalılar …, … ve …’ın müteselsilen sorumlu olduğu,
Davalı şirketin ticari defterlerine göre, davacının iddia ettiği … ada 4 parseldeki;
2 adet dükkanın 17.12.2009 tarihinde KDV. dahil 360.000,00.-TL. karşılığında,
6 nolu dairenin 11.02.2009 tarihinde KDV. dahil 75.000,00.-TL. karşılığında,
3 nolu dairenin 24.12.2008 tarihinde KDV. dahil 73.000,00.-TL. karşılığında,
Satıldığı ve satış bedelinin davalı şirketin kasasına girdiği,
İddia konusu olan dükkanların satış tarihi olan 17.12.2009 tarihi itibariyle değerinin serbest piyasa koşullarına göre 450.000,00 TL. olduğu, bu durumda 2 adet dükkanın satışından şirketin 360.000,00 – 450.000,00 = 90.000,00.-TL. tutarında zararının olduğu, bu zarar miktarından bu dönemde yönetim kurulu üyeleri olan …, … ( davalı değil ) ve … ( davalı değil )’ın müteselsilen sorumlu olduğu,
• … ada … parsele ilişkin sözleşmenin feshi ile bu sözleşmeye istinaden davalı şirketin alacağı taşınmazların dava tarihi itibariyle piyasa rayiçlerinin;
2 adet dairenin her birinin rayiç değerinin dava tarihi itibariyle 75,000,00TL.oImak üzere toplam 150.000.00TL.olduğu, 2 adet dükkanın rayiç bedeli ise dava tarihi itibariyle toplam 400.000.00TL.olduğu, bu zarar miktarından bu dönemde yönetim kurulu üyeleri olan davalılar …, … (davalı değil) ve … (davalı değil) ’ın müteselsilen sorumlu olduğu,
• İddia konusu olan kredinin davalı şirket için inşaat malzemesi alımı için kullanıldığı, ancak mükerrer ödemeden dolayı davalı şirketin 85.900,00.-TL. tutarında zararının olduğu, bu zarar miktarından bu dönemde yönetim kurulu üyeleri olan davalılar …, … ve …’ın müteselsilen sorumlu olduğu,
Davalı şirketin … otel hak ediş alacağını alamaması nedeniyle 152.485,72.-TL. tutarında zararının olduğu, bu zarar miktarından bu dönemde yönetim kurulu üyeleri olan …, … ( davalı değil ) ve …ıç’ın ( davalı değil ) müteselsilen sorumlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi heyetinin … tarihli ek raporunda özetle;
Davacının davalı … inş. Turz. Taah.San.ve Tic.Aş.ne 26.02.2007 tarihinde ortak olduğu, ortaklığının halen devam ettiği ve davacının 26.02.2007 – 28.05.2007 tarihleri arasında 3 aylık bir süre ile davalı şirketin yönetim kurulu üyeliği yaptığı,
Davacının eşi olan … ise, davalı … İnş. Turz. Taah.San.ve Tic.Aş.nin kuruluş tarihinden 26.02.2007 tarihine kadar ortağı olduğu, 04.02.1999 – 28.05.2007 tarihleri arasında yönetim kurulu üyesi ve şirket müdürlüğü görevi yaptığı ve davalı şirketi münferit imzası ile temsil ve ilzam ettiği,
… merkez … mah. … ada, 2 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde yapılan 2 ve 3 nolu bağımsız bölümlerin davalı şirket adına kayıtlı olmadığı, 3 nolu bağımsız bölümün davalı şirketin işyeri olarak kullandığı, diğer 2 nolu dairenin ise kiraya verildiği, davalı şirketin ticari defterlerine göre davalı şirketin kira geliri elde etmediği,
Bu 2 nolu dairenin genel iskan tarihi olan 20.06.2006 tarihinden dava tarihine kadar piyasa rayiçlerine göre kira bedelinin toplam 6.319,54.-TL. olduğu, davalı şirketin bu zarar miktarından kira bedelinden bu dönemde yönetim kurulu üyeleri olan davalılar …’nın 3.418,64.-TL.’lik kısmından, … ve …’ın 6.319,54.-TL. Iık kısmından müteselsilen sorumlu olduğu,
Davalı şirketin ticari defterlerine göre, iddia konusu olan … ada 4 parsel (uygulama ile 11 nolu parsel) 4 nolu dairenin 31.12.2002 tarihinde 10.100,00.-TL. karşılığında şirket ortaklarına satış yapıldığı,
Bu dairenin satış tarihindeki (31.12.2002) piyasa satış bedeli 30.000,00 TL. dir.
Bu durumda, bu dairenin satışından şirketin 30.000,00 – 10.100,00 = 19.900,00.-TL. tutarında zararının olduğu, bu zarar miktarından bu dönemde yönetim kurulu üyeleri olan davalılar …, … ve …’ın müteselsilen sorumlu olduğu,
Davalı şirketin ticari defterlerine göre, davacının iddia ettiği … ada … parseldeki;
2 adet dükkanın 17.12.2009 tarihinde KDV. dahil 360.000,00.-TL. karşılığında,
6 nolu dairenin 11.02.2009 tarihinde KDV. dahil 75.000,00.-TL. karşılığında,
3 nolu dairenin 24.12.2008 tarihinde KDV. dahil 73.000,00.-TL. karşılığında,
Satıldığı ve satış bedelinin davalı şirketin kasasına girdiği,
İddia konusu olan dükkanların satış tarihi olan 17.12.2009 tarihi itibariyle değerinin serbest piyasa koşullarına göre 450.000,00 TL. olduğu, bu durumda 2 adet dükkanın satışından şirketin 360.000,00 – 450.000,00 = 90.000,00.-TL. tutarında zararının olduğu, bu zarar miktarından bu dönemde yönetim kurulu üyeleri olan …, ( davalı değil ) ve … ( davalı değil )’ın müteselsilen sorumlu olduğu,
… ada … parsele ilişkin sözleşmenin feshi ile bu sözleşmeye istinaden davalı şirketin alacağı taşınmazların dava tarihi itibariyle piyasa rayiçlerinin;
2 adet dairenin her birinin rayiç değerinin dava tarihi itibariyle 75.000.00TL.OImak üzere toplam 150.000.00TL.olduğu, 2 adet dükkanın rayiç bedeli ise dava tarihi itibariyle toplam 400.000.00TL.olduğu, bu zarar miktarından bu dönemde yönetim kurulu üyeleri olan davalılar …, (davalı değil) ve … (davalı değil) ’ın müteselsilen sorumlu olduğu,
• İddia konusu olan kredinin davalı şirket için inşaat malzemesi alımı için kullanıldığı, ancak mükerrer ödemeden dolayı davalı şirketin 85.900,00.-TL. tutarında zararının olduğu, bu zarar miktarından bu dönemde yönetim kurulu üyeleri olan davalılar …, … ve …’ın müteselsilen sorumlu olduğu,
• Davalı şirketin … hak ediş alacağını alamaması nedeniyle 152.485,72.-TL. tutarında zararının olduğu, bu zarar miktarından bu dönemde yönetim kurulu üyeleri olan …, … ( davalı değil ) ve … ( davalı değil ),ın müteselsilen sorumlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildilmiştir.
Bilirkişi heyetinin … tarihli ek raporunda özetle;
A. Şirketin Feshi Talebinin Haklı Sebebe Dayanıp Dayanmadığı Yönünden Değerlendirme
1. Öncelikle belirtmek gerekirse, işbu dava konusu uyuşmazlığın çözümlenmesinde, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 3. maddesi gereği, 6102 sayılı Türk Ticâret Kanunu (TTK) hükümleri uygulanır (Y. 11.HD., 02.06.2014 T., 2014/3669 E., 2014/10238 K.; Y. 11. HD„ 09.05.2014 T., 2013/3505 E., 2014/8907 K.).
2. Davacı, 11.02.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile TTK’ nin 531. maddesine istinaden şirketin haklı sebeple feshini veya fesih kararı yerine payına isabet eden gerçek değerin ödenmesi koşuluyla şirketten çıkarılmasını talep etmektedir. TTK’ nin 531. Maddesine göre, haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler. Mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir. Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nün … tarihli ve … sayılı yazısından anlaşıldığı üzere, davacının azınlık sıfatı mevcut olmakla bu davayı açma hakkı bulunmaktadır.
3. TTK’ nin 531. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gereken -ki Mahkemece bilirkişi heyetinden görüş sorulan- mesele, davacının ileri sürdüğü vakıaların haklı sebep teşkil edip etmeyeceği, dolayısıyla TTK’ nin 531. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağıdır. TTK’ nin 531. maddesinde haklı sebebin bulunup bulunmadığı hususu hâkimin takdirine bırakılmıştır. Hâkim somut olayın özelliklerini gözeterek şirketin feshi isteminin haklı sebebe dayanıp dayanmadığını takdir etmelidir. Bununla birlikte hükmün gerekçesinde, genel kurulun birçok kez kanuna aykırı bir şekilde toplantıya çağrılmış olması, azlık hakları ile bireysel hakların devamlı ihlali, özellikle bilgi alma ve inceleme haklarının engellenmesi, şirketin sürekli zarar etmesi, dağıtılan kâr payının düzenli azalması durumları örnek olarak gösterilmiştir. Dava ıslah edilmeden önceki davacı talepleri üzerine yapılan bilirkişi tespitlerinde feshi istenen şirketin birtakım taşınmazlarının gerçek değeri üzerinden satılmadığı, şirketin kira gelirleri ile alacaklarının tahsil edilmediği sonucuna varılarak yöneticilerin sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Bu bakımdan şirketin kötü yönetildiği ve önemli zararlara uğratıldığı hususu, bilirkişi raporlarıyla sabittir. Öte yandan, ıslah talebinden önceki taleplerin konu edildiği vakıaların meydana geldiği tarihin üzerinden oldukça uzun bir zaman geçmiş olduğu hususu da göz önünde bulundurularak bu durumların şirketin faaliyetleri açısından ne derece etkili olduğu, bunlara rağmen şirketin faaliyetlerine fiili olarak devam edip etmediği, zararlarının süreklilik arz edip etmediği; kısaca şirketin devamında taraflar açısından korunmaya değer menfaatin bulunup bulunmadığı hususunun şirketin haklı sebeple feshi için ayrıca araştırılması gerekir (YHGK, 12.12.2012 T., 2012/11-560 E., 2012/1103). Zira şirketler dönem dönem kötü yönetilmeye mahkûm olabilir ya da dönem dönem zarar edebilir. TTK’ nin 531. maddesi uyarınca şirketin feshine neden olan haklı neden açısından önemli olan bu tür vakıaların şirketi faaliyetlerine devam edemeyecek ölçüde olumsuz etkilemesidir. Mahkemece şirketin güncel faaliyetlerinin genel durumu ya dâ şirketin mali durumu hakkında inceleme yapılmaksızın, uzun dönem önceki vakıalara! dayanılarak feshine karar verilmesi, TTK’ nin 531. maddesiyle öngörülen amaca aykırıdır. Bu bağlamda, öncelikle bu yönde bir araştırma yapılmalıdır.
4. Öte yandan Mahkemece TTK’ nin 531. maddesi anlamında şirketin feshi için haklı neden bulunduğu kabul edilse dahi, başkaca tedbirler öngörülmek suretiyle ihtilaf çözümlenebilecekse, hakli sebeple fesih yoluna gidilemez; bu dava bakımından fesih son çare olarak uygulanmalıdır. Nitekim TTK’ nin 531. maddesinden bu durum açıkça anlaşılmaktadır; kanun, hâkime takdir yetkisi tanıyarak şirketin feshi talep edilmiş olsa dahi, Mahkemece fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verilebileceğini düzenlemiştir. Kaldı ki, davacı ıslah dilekçesinde şirketten çıkarılma yönündeki iradesini de ayrıca ve açıkça ortaya koymuştur.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’ nin … tarihli kararında bu durum şu şekilde açıklanmaktadır:
“Şirketler hukuku bakımından şirketin devamlılığının sağlanılması esas olup; düzenleme uyarınca, ekonomik değer taşıyan şirketin feshi yerine şirketi ayakta tutacak diğer çözüm yollarının hâkimce değerlendirilmesi zorunlu kılınmıştır. Dava konusu şirketin ana sözleşmesinde yer alan faaliyet amaçlarını gerçekleştirmeye yarar bir kısım taşınmazlarını elinden çıkardığı, 2006 yılından beri gayri faal durumda olduğu, ortaklar arasında yaşanan ihtilaflar nedeniyle davaların süregeldiği ve bu itibarla davada haklı nedenlerle fesih koşullarının gerçekleştiği sabit ise de; dosya içerisinde yer alan bilirkişi raporları ve belgelerden aile şirketi vasfındaki davalı şirketin halen elinde bulundurduğu malvarlıklarıyla şirket ana sözleşmesinde yer alan amaçlan rahatlıkla gerçekleştirebilecek durumda olduğu, davacı ortakların ortaklıktan ayrılması halinde şirket ana sözleşmesinde yapılacak değişiklikle şirketin amaçlarının değiştirilebileceği, esasen davacı ortakların da ortaklıktan çıkmayı isteyip sadece ödenecek pay bedeli hususunda diğer ortaklarla anlaşamadıkları hususu gözetildiğinde şirketin, haklı nedenle feshi yerine davacı ortakların pay bedellerinin taraflarına ödenmesi suretiyle ortaklıktan çıkarılmalarına karar verilmesinin somut olaya uygun olacağı…” (Y. 11.HD., 02.06.2014 T., 2014/3669 E., 2014/10238 K.).
Bu bakımdan Mahkemece şirketin feshi için TTK’ nin 531. maddesi uyarınca haklı sebep bulunduğu kanaatine varılırsa, Yargıtay kararında belirtilen kriterler de esas alınarak davacının şirketten çıkma talebi ile şirketin devamlılığı prensibinin gereği olarak payının ıslah tarihi itibariyle gerçek değeri esas alınmak suretiyle davacı şirketten çıkarılmalıdır.
Davacının, ıslah tarihi olan … tarihi itibariyle şirketteki hissesinin gerçek değerinin ne olduğunun tespit edilebilmesi için, davalı … İnş. Turz.Taah. San.ve Tic. Aş. nin 2013 yılı yevmiye, defter-i kebir ve envanter defterinin ve 2013 yılı 1. dönem geçici vergi beyannamesi ile 1. Dönem detay mizan kayıtlarının incelenmesi gerekmektedir.
Davalı şirkete ait yukarıda belirtilen 2013 yılı yevmiye, dfefter-i kebir ve envanter defterinin ve 2013 yılı 1. dönem geçici vergi beyannamesi ile 1. dönem detay mizan kayıtlarının temin edildikten sonra davacının ıslah tarihi itibariyle hissesinin gerçek değeri tespit edilebilecektir.
B. Davacının Şirketteki Hissesinin Gerçek Değerinin Belirlenmesine Yönelik Değerlendirme
TTK’ nin 531. maddesine göre, Mahkeme haklı nedenle ortaklığın çıkarılmasına karar verirse, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenmesi gerekir görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi raporunda özetle;
…. Mermer Ltd.Şti. ile tarafların ortak oldukları … Inş.Turz.Ltd.Şti.
arasındaki ticari ilişkilerinin bulunduğu döneme ait defter ve belgeler üzerinde yapılan incelemelerde … Mermer Ltd.Ştr. nin … İnş.Ltd.Şti, ne 2007 ve 2008 yıllarında toplam 104.490,00 TL tutarında mamül mermer sattığı,
-Bunların mermer, basamak, döşeme, rıht, kaplama olduğu,
-Bu satış karşılığı 85,900,00 TU banka aracılığı ile hesaba mahsuben tahsilat
yaptığı,
-31/12/2008 tarihi itibariyle 19.590.00 TL … Ltd.Şti.’den alacaklı olduğu,
-Malların ise … Mermer Ltd.Şti. yetkilisi …’nın sözlü beyanlarına göre … Ltd.Şti.’nin kendi işyeri bürosunda, …’nın oturduğu binada, … Otel’de (Belek Antalya),
… a ait binada (Antalya), … öğrenci yurdunda (Antalya),
… Akıl (… – …), isimli yerlerde kullanıldığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişiler… oluşan bilirkişi heyetinin … tarihli bilirkişi heyeti kök raporunda özetle;
Davacının şirketin feshine karar verilmesini isteyebilmek için kanunun aradığı en az %10 hisseye sahip olma şartını taşımadığı,
Kanun Koyucunun, “Haklı Sebep” kavramını kanunda tanımlanmamış ve hakimin takdirine bırakmış olması sebebiyle ve ayrıca dosya muhteviyatından , “Haklı Sebep” teşkil edebilecek durumların var olup olmadığı ile ilgili olarak kanaatimiz hasıl olmadığından bu hususta takdiri mahkemenize bıraktığımızı,
Davacının %7 hissesine tekabül eden çıkma payının 34.602,67 TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinin … tarihli ek raporunda özetle;
1) Şirket malvarlıklarının değerlemesi;
… tarihli bilirkişi raporunda taşınmazların konumu, imar durumu, şehir merkezine ve alışveriş merkezlerine uzaklığı, elektrik, yol, su, kanalizasyon, telefon ve benzeri altyapı hizmetlerinden yararlanışı gibi taşınmazın fiyatına etki edebilecek unsurları göz önüne alınarak değerlendirildiğinde keşif tarihi itibari ile 2 nolu taşınmaz için 230.000 TL., 3 nolu taşınmaz için 250.000 TL. olduğu, Yargıtay içtihatları gereği dava tarihi olan 25.02.2008 tarihinde Tüik ve üfe endeksleri kullanılarak hesaplama yapıldığında … nolu taşınmaz için 113.000,20 TL. 3 nolu taşınmaz için 122.826,30 TL. ye isabet ettiği hesaplanmıştır. Taşıtların ve demirbaşların ise 2. El değerleri çıkartılmıştır.
Önceki bilirkişi heyeti raporunda taşınmazlar şirket aktifine kayıtlı olmadığı için değeri belirlenmemiştir. Bu nedenle arada çok büyük farklılık olduğunun tespiti, mümkün değildir.
2) Kira Hesabı:
Davalı itiraz dilekçesinde, taşınmazın ödenmeyen muhasebe ücretine karşılık verildiğini, kira hesabının kaldırılması gerektiğini beyan etmiştir. Ana raporda kira gelirine ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır.
3) Şirket Ortakları:
Ana raporun 4.4.1 bölümünde şirket ortakları ve hisseleri listelenmiştir. Liste de …’m %24 oranla 120.000 TL. bedelle 28.02.2007 tarihinden itibaren şirket ortağı olduğu belirtilmiştir. Raporun 4.4.2 bölümünde, yönetim kurulu üyeleri kısmında … sehven … olarak yazılmıştır. Değerlendirme yapılırken aile bağı olduğu, şirketi en yüksek kişilerin yönettiğinin görüldüğü, ancak bu sebeple çoğunluk pay sahipleri tarafından alınan kararların sırf azınlık pay sahipleri tarafından kabul edilememesi de anonim şirketin feshi için haklı sebep teşkil etmediği belirtilmiştir.
Yapılan itirazlar yukarıda değerlendirilmiş olup kök rapordaki tespit ve görüşlerin aynen devam ettiği sonucuna varılmıştır.
TANIK … BEYANINDA: “Ben belirttiğim adreste … Mermer Limited Şirketinde kardeşimle birlikte mermer işi yaparım. Bana okuduğunuz dilekçedeki davacı …’yı ve davalı …’yı tanırım. … İnşaat isimli davalı şirketin yetkilisiydi. Hatta bizim şirketten mermer alış verişi yapmıştı. … İnşaat isimli şirketten firma olarak bir miktar alacağımız da kalmıştır. Hala alamadık. Davacı …’yı da … eşi olmasından dolayı tanırım. Dilekçede belirtilen taşınmazlar ve tapu kayıtları ile ilgili herhangi bir bilgim yoktur” demiştir.
TANIK … BEYANINDA: “Ben belirttiğim adreste … Mermer Limited Şirketinde ağabeyimle birlikte mermer işi yaparım. Bana okuduğunuz dilekçedeki davacı …’yı ve davalı …’yı tanırım. … İnşaat isimli davalı şirketin yetkilisiydi. Hatta bizim şirketten mermer alış verişi yapmıştı. … İnşaat isimli şirketten firma olarak bir miktar alacağımız da kalmıştır. Hala alamadık. Davacı …’ ‘yı da …eşi olmasından dolayı tanırım. Dilekçede belirtilen taşınmazlar ve tapu kayıtları ile ilgili herhangi bir bilgim yoktur” demiştir.
Davacı vekili … tarihli beyanda; vermiş oldukları … tarihli ıslah dilekçeleriyle önceki talepleri ile birlikte ek talep olarak şirketteki ortaklıktan çıkarılmalarına ve taraflarına çıkma payı verilmesi için davayı ıslah ettiklerini, eski taleplerinden vazgeçmediklerini belirtmiştir.
Davalı şirketin ticari sicil kayıtları temin edilerek, dosya içerisine konulmuş, davacının dava tarihinden bu güne şirket ortağı olduğu, aynı zamanda …- … tarihleri arasında yönetim kurulu üyesi olduğu, münferit imza ile şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığı, dava tarihi itibariyli davacının şirketi temsil ve ilzama yetkili olmadığı, davacının eşi olan davalı …’nın şirket yönetim kurulu üyesi ve şirket müdürlüğü yetkisinin … – … tarihleri arasında devam ettiği, onun da münferit imza ile şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığı, diğer davalılar …, …’ın da şirket yönetim kurulunda yer aldıkları, ancak davalı …’ın hiçbir dönem yönetimde yer almadığı görülmüştür.
Davacı ortağın TTK. 553 (eski TTK. 342) maddesine dayalı olarak şirketi temsilen yetkili bulunan yönetiler …, …, … ve … sorumluluğuna ilişkin olarak açtığı tazminat davasının yargılamasında,
Somut olaya uygulanması gereken mülga 6762 sayılı TTK hükümleri uyarınca anonim şirketlerde yasa ve ana sözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri gereği gibi yerine getirmeyen yönetim ve denetim kurulu üyeleri, bu yüzden oluşan zararlar nedeniyle ortaklığa, ortaklara ve ortaklık alacaklılarına karşı sorumludur. Bu sorumluluk, kusur ilkesine dayanmaktadır. Başka bir anlatımla, kusur yoksa yönetim ve denetim kurulunun da bir sorumluluğu söz konusu değildir. Sorumluluğun söz konusu olabilmesi için de öncelikle bir zararın doğması şarttır. Zarar meydana gelmiş ise, yöneticiler veya denetçiler kusursuzluğunu ispat etmesi gerekir. Kusursuzluğun ispatı da genel hükümlere tabidir.
Yöneticiler ve denetçiler aleyhine açılacak sorumluluk davasında asıl dava hakkı, ortaklığa aittir. Ancak, böyle bir davanın açılabilmesi, genel kurulun bu yönde bir karar alması koşuluna bağlıdır.
Yukarıda açıklandığı üzere, zarar gören ortakların da yöneticiler ve denetçiler aleyhine dava açma hakkı bulunmaktadır. Dava hakkının kullanılması, ortaklığın dava açma hakkında olduğu gibi, genel kurul kararına bağlı değildir. Ortakların dava açma hakkı da doğrudan doğruya zarar ve dolaylı zarar durumuna göre değişiklik içerir. Yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ortaklığın mal varlığının azaltan veya kötüleştiren yasa ve ana sözleşme hükümlerine aykırı davranışları, ortaklar ve alacaklıların dolaylı zarar görmesine yol açar. Zira, bu tür tasarruflar payları oranında ortakları etkiler. Başka bir anlatımla, ortaklığın doğrudan doğruya zarar görmesi, ortakların dolaylı zararı olarak sonuç doğurur. Ancak, ortak TTK’nın 309 ve 340 ncı maddeleri uyarınca dolaylı zarar nedeniyle açtığı davada hükmedilecek tazminatı kendisi adına değil, ortaklığa verilmesi yönünde talepte bulunabilir. İkinci durum ise, doğrudan zarar halidir. Bu ihtimalde yöneticilerin veya denetçilerin eylemleri sonucunda ortakların ortaklığın zararından müstakil olarak gördükleri zararlar söz konusudur. Anılan zarar türünde ortaklığın zarar görüp görmemesinin bir önemi bulunmamaktadır. Esasen, bu zararın üçüncü kişinin gördüğü zarardan tek farkı, ortak olmanın sonucu olmasıdır. Örneğin, bir kişinin bilançoya dayalı olarak pay sahibi olması, sermaye artırımında yeni pay alınmasının önlenmesi, yanıltıcı bilgi verilerek ortağın veya üçüncü kişinin ortaklığa borç vermesi gibi hallerdir. TTK’nın 336/5 nci maddesinde anlamını bulan bu dava türünde ise ortaklar, talep ettiği tazminatın kendisi adına hükmedilmesini isterler.
Uyuşmazlık konusu olayda aynı zamanda yönetici olan davacının dava dilekçesinde yaptığı açıklamalar değerlendirildiğinde, ileri sürülen maddi olgular tamamen yönetim kurulu başkanı olan davalı yöneticinin, dava dışı anonim şirketin zararına neden olan eylemlerdir. Başka bir anlatımla, açıklanan zararlar, dava dışı anonim şirketin doğrudan, davacı ortakların ise, dolaylı zararı kapsamındadır.
Bu durum karşısında, davacı ortağın açtığı davanın mülga 6762 sayılı TTK’nın 309 ve 340. maddeleri kapsamında açılan bir dava olduğu, böyle bir davanın, hükmedilecek tazminatın ancak dava dışı ortak olunan şirket lehine hüküm altına alınması istemli olarak açılabileceği, davacının kendi adına tazminatın hüküm altına alınmasını istediği, bu şekilde dava açılamayacağı dikkate alınıp, bu gerekçeyle; davacının 346.765,00 TL zararın şirket yöneticileri davalılardan ( …, …, …, …) tahsili ile kendisine verilmesi yönündeki davasının aktif husumet ehliyeti yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Esas no : 2013/1099 Karar no : 2014/9196 sayılı emsal kararı)
… aleyhine ise kat karşılığı inşaat sözleşmesinin arsa sahipleri olmaları nedeniyle tapu iptal ve tescil davası yöneltilmiş olup, davacının dava tarihi itibariyle şirketi temsil ve ilzama yetkili olmadığı, dolayısı ile şirket adına tapu iptal ve tescil davası açamayacağı anlaşılmakla, … İlçesi … Mah. … Ada … parselde kayıtlı taşınmazların tapu iptal ve tescil için açtığı davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan usulden reddine, karar vermek gerekmiştir.
Davacının şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payı alacağına ilişkin davasının yapılan yargılamasında, ıslah tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı yasanın 531. Maddesi uyarınca davacının şirket hissesinin % 7 olması nedeniyle şirketin tasfiyesi için talepte bulunamayacağı, ancak davacının haklı sebeple paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerinin ödenip ortaklıktan çıkmayı talep edebileceği, anlaşılmakla, dosya mündericatının tetkikinden, ortaklar arasındaki şahsi uyuşmazlığın ilişkileri objekif ve sürekli olarak katlanılmaz hale getirdiği, bu durumun davacı ortak yönünden haklı sebep sayılması gerektiği anlaşılmakla, davacının çıkma payının karar tarihine en yakın tarihteki son bilirkişi ek raporu esas alınmak suretiyle 34.602,67 TL olduğu saptanmakla; Davacının şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payı alacağına ilişkin davasının kabulü ile; davacının Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün … numarasında kayıtlı … İnşaat Turizm Taahhüt Sanayi Ticaret A.Ş ortaklığından çıkmasına, çıkma payı olan 34.602,67 TL’ nin karar tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesine, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davacının 346.765,00 TL zararın şirket yöneticileri davalılardan ( …, …, …, …) ‘ dan tahsili ile kendisine verilmesi yönündeki davasının aktif husumet ehliyeti yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Davacının … İlçesi … Mah. … Ada … parselde kayıtlı taşınmazların tapu iptal ve tescil için açtığı davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan USULDEN REDDİNE,
3-Davacının şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payı alacağına ilişkin davasının KABULÜ ile; davacının Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün … numarasında kayıtlı … İnşaat Turizm Taahhüt Sanayi Ticaret A.Ş ortaklığından ÇIKMASINA, çıkma payı olan 34.602,67 TL’ nin karar tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 2.363,71 TL harçtan peşin- ıslah ve tamamlama harcı 5.840,30 TL harcın mahsubu ile artan 3.476,59 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan 2.363,71 TL peşin harç, 14,00 TL başvurma harcı, 22,90 TL tedbir talebi harcı olmak üzere toplam 2.400,61 TL’nin davalı … İnşaat Turizm Taahhüt Sanayi Ticaret A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 5.425,00 TL bilirkişi ücreti ile 648,50 TL posta, tebligat ve talimat gideri olmak üzere toplam 6.073,50 TL yargılama giderinin davalı … İnşaat Turizm Taahhüt Sanayi Ticaret A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 4.152,32 TL vekalet ücretinin davalı … İnşaat Turizm Taahhüt Sanayi Ticaret A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …, …, …’a verilmesine,
Diğer davalılar …, …, … kendini vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı.
05/06/2018
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

e-imza e-imza e-imza e-imza