Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/853 E. 2022/1767 K. 24.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 4. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2021
NUMARASI :….
KARAR TARİHİ : 24/06/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 04/07/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı, davalı ile arasında yönetim hizmetleri sözleşmesinin bulunduğunu, sözleşmenin 01/01/2021 başlangıç tarihli olduğunu ve 2 yıl süreli olarak düzenlendiğini, davalıya sitede yapı yönetimi hizmetleri verdiğini, …. blokları ana gayrimenkul yönteminin kendisine vermiş olduğu teknik iletişim, bakım, onarım, temizlik, güvenlik hizmetleri, aidatların toplanması ve toplu yapı yönetimini temsil ile Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamındaki yöneticinin görevlerini eksiksiz bir biçimde düzenli olarak yerine getirdiğini, davalı yönetim tarafından ödeme yapılmaması üzerine alacaklarının tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibine giriştiğini, icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek Ankara 14. İcra Müdürlüğünün 2021/6581 Esas sayılı dosyasına yapılan kötü niyetli itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, borçlu aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, site yönetiminin tüzel kişiliğinin bulunmadığını ve kat malikleri kurulunu temsil ettiğinden tüketici sayıldığını, görevli mahkemelerin tüketici mahkemeleri olduğunu, mahkemece görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece, taraflar arasında imzalanan 01/01/2021 tarihli bir yönetim hizmetleri sözleşmesi bulunduğu, davalı …Yöneticiliğinin tüzel kişiliğinin bulunmadığı, kat malikleri kurulunu temsil ettiği, bu nedenle tüketici sıfatına haiz olduğu, bu suretle sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla açılan işbu davada tüketici mahkemelerinin göreli olduğu, HMK 114/1-c maddesi gereğince, mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin dava şartının, HMK’nın 115 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiş; karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı istinaf dilekçesi ile, site yönetiminin tüzel kişiliğinin olmadığını, davanın taraf ehliyeti yokluğundan reddinin gerektiğini, site yönetimlerinin Kat Mülkiyeti Kanunu gereğince kat malikleri kurulunu temsil ettiklerini, kat malikleri kurulunun da kat maliklerinden oluştuğunu, davanın husumet yokluğundan reddi gerekirken görev yönünden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini ileri sürerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, yönetim hizmet sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Gerek istinaf sebebi yapılan ve gerekse HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni nedeniyle resen dikkate alınması gereken hususların incelenmesinde;
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici, diğer tarafın satıcı, sağlayıcı ya da müteşebbis olması, yapılan işlemin de tüketici işlemi niteliğinde bulunması gereklidir.
Somut olayda, davacı şirket ile davalı site yönetimi arasında yönetim hizmeti alım sözleşmesinin imzalandığı, eldeki dava ile sözleşme kapsamında davacının alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine girişilen icra takibine itirazın iptalinin istendiği anlaşılmaktadır. Dairemize istinaf incelemesi için gelen … … Bloklarındaki bağımsız bölümlere ilişkin gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine dayalı alacak talepli dava dosyasında sözleşme konusu bağımsız bölümlerin “ofis” olarak nitelendirildiğinin, satış konusu taşınmazların niteliği dikkate alındığında bağımsız bölümü satın alanın tüketici sıfatını taşımadığının, olayda tüketici işleminin de bulunmadığının kabul edildiği tespit edilmiş olup (Dairemizin 26/12/2019 tarihli 2019/1799 Esas 2019/2322 Karar sayılı ilamı), mahkemece, davalı yönetimin temsil ettiği kat maliklerinin adına kayıtlı bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarındaki niteliği ve kat maliklerinim tüketici olup olmadığı hususunda bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. O halde, davalı yönetimin temsil ettiği kat maliklerinin kullanımında bulunan bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının getirtilerek niteliklerinin tespit edilmesi, kat malikleri ile davalının tüketici olup olmadığının araştırılması suretiyle, somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kalıp kalmadığı ve Tüketici Mahkemesinin görevli olup olmadığı belirlenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece eksik inceleme ile karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, yargılamanın yeniden yapılması için dosyanın mahalline gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1/a/6. maddesi uyarınca Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/11/2021 tarihli, 2021/515 Esas ve 2021/731 Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf karar ve ilam harcının talep halinde istinaf kanun yoluna başvuran davalıya iadesine,
4-İstinaf kararının yerel mahkemece taraflara tebliğine,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 24/06/2022 tarihinde kesin olarak karar verildi.