Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/3011 E. 2022/2328 K. 21.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4.HUKUK DAİRESİ
(2. HEYET)

DOSYA NO : 2022/3011
KARAR NO : 2022/2328

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/06/2022
NUMARASI : 2022/454 E. 2022/473 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 21/10/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 26/10/2022

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, hasta bilgi yazılım sistemi hizmet sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece “mahkemenin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine” dair verilen karara karşı davacı tarafından, hasta bilgi yazılım sistemi hizmet sözleşmesi gereğince davalı tarafından dava dışı işçilere ödenen işçilik alacaklarının tarafına rücu edildiği, böylece zarar ettiği, yapılan işin ticari iş olduğu, Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2 maddesi gereğince taraflardan yalnız birisi için ticari iş niteliğinde olan sözleşmelerin kanunda aksine hüküm olmadıkça diğer taraf için de ticari sayılacağı, bu nedenle dava konusu ticari işe ilişkin uyuşmazlıkta ticaret mahkemelerinin görevli oldukları ileri sürülerek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Gerek istinaf sebebi yapılan ve gerekse HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni nedeniyle resen dikkate alınması gereken hususların incelenmesinde;
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince, genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye ticaret mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. Aynı Kanun’un 5’inci maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında; dava, hasta bilgi yazılım sistemi hizmet sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkin olup davalı tacir değildir. Ortada tarafların sıfatına ve davanın niteliğine göre nispi ya da mutlak nitelikteki bir ticari davanın bulunmadığı, tüm bu nedenlerle davada görevli mahkemenin, genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesi olduğu anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece verilen görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından davacıdan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf yoluna başvuran davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf kararının yerel mahkemece taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/10/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …