Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/2230 E. 2023/2837 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 4. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/2230 – 2023/2837
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/2230
KARAR NO : 2023/2837

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/03/2022
NUMARASI : 2020/600 E. 2022/155 K.
DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 15/11/2023
KARARIN YAZIM TARİH : 19/11/2023

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece verilen karara karşı davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, alt işverenler tarafından dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereğince davalı asıl işverenden ve davalı diğer alt işverenlerden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, “davanın kısmen kabulüne, 2.203,53 TL’nin ödeme tarihi olan 18/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … Şirketi alınarak davacılara ödenmesine, 10.621,07 TL’nin ödeme tarihi 18/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … Limited alınarak davacılara ödenmesine, 4.315,14 TL’nin ödeme tarihi olan 18/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … Şirket alınarak davacılara ödenmesine, 2.424,73 TL’nin ödeme tarihi olan 18/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … Şirketinden alınarak davacılara ödenmesine, 2.658,84 TL’nin ödeme tarihi olan 18/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … Şirketinden alınarak davacılara ödenmesine, Davalı … açılan davanın reddine, fazlaya ilişkin talebin reddine” dair verilen karara karşı davacılar tarafından, kararın hukuki dayanaktan yoksun olduğu, davalı kurumun tek başına sorumlu olduğu, 6552 sayılı yasanın kıdem tazminatı ve tüm işçilik alacaklarından davalı kurumu sorumlu tuttuğu, davalı kurumun asıl iş veren konumunda olduğu, tüm davalıların sorumlu olduğu, davanın kabulünün gerektiği ileri sürülerek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Gerek istinaf sebebi yapılan ve gerekse HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni nedeniyle resen dikkate alınması gereken hususların incelenmesinde;
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli, denetime ve somut olayın özelliklerine uygun olması, dava konusu hizmet alım sözleşmelerinde asıl işverenin, alt işveren (yüklenici) tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğunun bulunmaması, asıl işveren ile alt işverenlerin, İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmalarına rağmen, rücu ilişkisinde taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin uygulanmasının, sözleşme hukukunun en temel ilkelerinden olması, işçilik alacakları asıl işveren tarafından ödenen işçinin, alt işveren yüklenicinin işçisi olması, sözleşme bedeline işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, asıl işveren ve alt işveren arasındaki sözleşmede, “asıl işverenin, işçilik alacaklarından sorumlu olacağına” dair bir hüküm bulunduğunun da iddia ve ispat edilmemiş olması ile ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, asıl işverenin, ödemiş olduğu işçilik alacakları ve ferilerinin tamamını, işçiyi çalıştıran alt işveren yükleniciden (dönemi ile sınırlı olmak üzere) talep etme hakkı bulunduğunun kabulünün gerekmesi (Bkz. Aynı yönde Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin, 21/12/2021 tarihli, 2021/1763 Esas, 2021/2455 Karar; 06/12/2021 tarihli 2021/2215 Esas, 2021/1999 Karar sayılı kararları), 6552 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112. maddesine eklenen hükümle işçinin kıdem tazminatını dava açmadan kolaylıkla alabilmesi, olası takip ve davalar nedeniyle zorluk ve mağduriyet yaşamamasının amaçlanması, söz konusu yasal düzenlemenin asıl ve alt işverenler yönünden dış ilişki itibariyle işçiye karşı geçerli olması, asıl ve alt işverenler arasındaki iç ilişkide sorumluluğu ortadan kaldıran bir düzenleme olmaması, dava dışı işçinin davaya konu hizmet süresi içinde dava dışı olan başka iş verenlerin işçisi olarak da çalıştığı, davalıların ise sadece kendi dönemlerine ilişkin olan alacaktan sorumlu olduğu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacıların istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85-TL istinaf karar ve ilam harcından davacılar tarafından yatırılan 161,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 108,45-TL’nin davacılardan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf yoluna başvuran davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf kararının yerel mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/11/2023 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.

Başkan
E-İmzalı
Üye
E-İmzalı
Üye
E-İmzalı
Katip
E-İmzalı