Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/617 E. 2022/2550 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 4. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/617
KARAR NO : 2022/2550

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/11/2020
NUMARASI : 2019/614 E. 2020/627 K.
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 10/11/2022

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, tıbbi malzeme satın alma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemizin 09/10/2019 gün, 2019/110 Esas ve 2019/1695 Karar sayılı kararı ile,”… davanın açıldığı tarih itibariyle dava ehliyeti bulunan davacı şirketin davanın devamı sırasında ve hükümden önce terkin edildiği anlaşılmakla dava ehliyeti ortadan kalkmış durumdadır. Aktif husumet ehliyeti, 6100 sayılı HMK’nın 114/d maddesi gereğince dava şartı niteliğindedir ve aynı Kanun’un 115. maddesi gereğince davanın her safhasında ve re’sen nazara alınması gerekir. Davacı şirketin, 09.10.2014 tarihinde ticaret sicil kaydının terkin edildiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, davacı vekiline davacı şirketin ihya edilerek yeniden sicile kaydının sağlanması için süre verilerek, taraf teşkili sağlandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden, yazılı şekilde esas hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 353/1/a/6. bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine …” karar verilmiş; mahkemece, yeniden yapılan yargılama sonucunda, “davacının davasının kabulüyle; Ankara 10. İcra Müdürlüğü’nün 2003/674 sayılı dosyasında, davalı SGK (…)’nun 5.790,00 (YTL) asıl alacağa yaptığı itirazın iptaline, bu miktar asıl alacağın takip tarihinden itibaren (%60 oranını aşmayacak şekilde ) yasal faizi , icra masraf, harç ve vekalet ücreti ile birlikte tahsiline, takibin bu şekilde devamına, davacının tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine” dair verilen karara karşı davacı tarafından, alacağa reeskont avans faizi işletilmesi gerektiği, alacağın likit olduğu ve icra inkar tazminatı şartlarının oluştuğu; davalı tarafından, malzemelerin piyasa rayiçlerine uygun olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği, neşter operasyonu olarak bilinen iyileştirici tıbbi sarf malzemelerinin muhtelif kamu kurumlarına fazla fiyatla fatura edilerek dolandırıcılık suçundan kamu davalarının açıldığı, takas ve mahsuba ilişkin beyanlarının dikkate alınmadığı, her iki tarafın tacir olmadığı nazara alınarak davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiği, faiz oranının ve icra inkar tazminatı isteminin yerinde olmadığı, davacının idareden hak ve alacağının bulunmadığı ileri sürülerek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Gerek istinaf sebebi yapılan ve gerekse HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni nedeniyle resen dikkate alınması gereken hususların incelenmesinde;
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli, denetime ve somut olayın özelliklerine uygun olması, dava konusu tıbbi malzemelerin dava dışı …’ın tedavisinde kullanılmış olması, dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemeleri arasında işbölümü ilişkisi bulunması, davacının icra takibinde talep ettiği faiz türünü açıkça göstermemiş bulunması ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Tarafların istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b/1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf karar ve ilam harcı peşin olarak yatırıldığından davacıdan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı kurum harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf yoluna başvuran taraflar üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf kararının yerel mahkemece taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/11/2022 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.

Başkan …
E-İmzalı

Üye …
E-İmzalı
Üye …
E-İmzalı
Katip …
E-İmzalı