Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 4. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
…
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/09/2020
NUMARASI :….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 10/12/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ : 04/01/2022
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı, dava dışı…’nın davalıdan kredi talebinde bulunduğunu, …’ya kefil olduğunu, … tarafından kullanılan kredinin ödenmediği gerekçesi ile hakkında Ankara 6. İcra Müdürlüğü’nün…. Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ve tüm mal varlığına haciz konulduğunu, sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kefil olarak imzaladığı sözleşme ve bu sözleşmeye dayalı olarak açılan icra dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, alacağın %20’si oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının kredi borçlusu olan dava dışı… isimli şahsın çekmiş olduğu kredi borcuna müşterek ve müteselsil kefil olarak imza attığını, kooperatif tarafından asıl borçluya ait olup da kredi başvurusu sırasında kredi sözleşmesi hazırlanırken kredi borcunun geri ödemesine teminat olarak gösterilen araç üzerindeki rehin şerhinin aslında hiç işlenmemiş olduğunun belirlendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece, davacı tarafından dava dışı… isimli kişinin daval…n kullandığı krediye kefil olduğu, Ankara 6. İcra Müdürlüğü’nün…. Esas sayılı takip dosyasında yürütülen takip nedeniyle menfi tespit istemli dava açıldığı, davacı ile davalı kooperatif arasında herhangi bir üyelik ilişkisinin bulunmadığı, böyle bir iddia ve savunmanın dosya kapsamındaki dava ve cevap dilekçelerinde yer almadığı, davalı kooperatife karşı takip sürecinde kaldırılan rehne istinaden menfi tespit isteminde bulunulduğu, davacının tacir olmadığı, davanın TTK’da sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı, mahkemenin görevli bulunmadığı, uyuşmazlığın kapsamına göre Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 114/1, 115/2, maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine, talep halinde dosyanın görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı istinaf dilekçesi ile, Kooperatifler Kanunu’nun 99. maddesinde “Bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır.” hükmünün düzenlendiğini, Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin f bendinde de “Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları, ticari dava sayılır.” düzenlemesine yer verildiğini, davalı kooperatifin bir kredi kuruluşu olduğunu, davalı tarafından kullandırılan krediye kefil olduğunu, dava konusu ihtilafın kredi sözleşmesinden kaynaklandığını, bu suretle görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı kooperatiften çekilen krediye kefelatten dolayı girişilen icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Gerek istinaf sebebi yapılan ve gerekse HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni nedeniyle resen dikkate alınması gereken hususların incelenmesinde;
Mahkemece, davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kabul edilerek görevsizlik kararı verilmiştir.
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince, genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye ticaret mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. Aynı Kanun’un 5’inci maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinin f bendi gereğince “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı”, uyuşmazlığın çekilen krediye kefelatten kaynaklandığı ve davanın ticari dava olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerekirken mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu suretle, davacının istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak esas hakkında yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın niteliğine göre Asliye Ticaret Mahkemesince bakılması gerektiği halde mahkemece görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, HMK’nın 353/1/a/3. maddesi gereğince, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/09/2020 tarihli,… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Yargılamanın yapılmak üzere dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf kararının yerel mahkemece taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 10/12/2021 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.
…