Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2581 E. 2022/1622 K. 10.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 4. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/2581
KARAR NO : 2022/1622

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/10/2018
NUMARASI : 2017/519 Esas – 2018/572 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 10/06/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 04/07/2022

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve Başkanlar Kurulu tarafından istinaf incelemesinin Dairemizce yapılmasına karar verilmiş olmakla dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, tamirinin sağlanması için davalıya gönderilen cihazların davalı tarafından iadesinde kargoda kaybolması sebebiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, “davanın reddine” dair verilen karara karşı davacı tarafından, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin saklama sözleşmesi olarak yorumlanmasının hatalı olduğu, kendisine ait cihazların verilen vekalet kapsamında tamiri için davalının dava dışı firmalardan teklif topladığı, davalının iradesine uygun olanı yerine getirdiği, onarım işini gerçekleştirmediği, ancak onarımı üstlendiği, davalı ile arasında vekalet ilişkisinin kurulduğu, taşıma ilişkisinin tarafı olmadığı, kargo firması ile taşıma ilişkisi içerisinde bulunanın davalı olduğu, dolayısıyla meydana gelen kaybolma neticesinde tazmin başvurusunu ancak davalının yapabileceği, davalının kargo firmasına karşı tazmin talebinde bulunmadığı, basiretli bir vekilin göstermesi gereken özeni göstermediği, davalının geri verme borcunun devam ettiği, teslim aldığı cihazları geri vermesi gerektiği, mahkeme gerekçesinin çelişkili olduğu, tamir işlemleri için cihazların dava dışı firmaya gönderilmesinin fiyat teklifleri alınmasının ve sonrasında tamir olan cihazların tekrar gönderilmesi işlemlerinin davalı firma tarafından gerçekleştirildiği, davanın ispat edildiği ileri sürülerek; davalı tarafından ise, herhangi bir yükümlülüğü üstlenmesi değil tamirle iştigal eden firmanın teklifini davacıya iletmesinin söz konusu olduğu, cihazların tamir edilip edilmediğinin belli olmadığı, sunulan gerekçelerin hukuka aykırı olduğu, kargo paketini teslim etmesi gereken kişinin tanık olarak dinlenmediği, kargo şirketinden gönderinin aşamalarını gösteren belgelerin celp edilmediği, davanın ilk açıldığı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesince yetkisizlik kararı verildiği, HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca lehine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmolunmamasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Gerek istinaf sebebi yapılan ve gerekse HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni nedeniyle resen dikkate alınması gereken hususların incelenmesinde;
Davacının istinaf sebeplerinin incelenmesinde;
Somut olayda, davacı tarafından tamirinin sağlanması için dava konusu cihazların davalıya gönderildiği, dava dışı şirket tarafından tamirin yapılabileceğinin bildirilmesi üzerine de cihazların tamir edildiği, tamir sonrası cihazların davacıya gönderilmesi için kargo şirketine tevdi edildiği, davalının cihazların kargoda kaybolmadan sorumlu tutulamayacağı, davalının bir kusurunun olmadığı anlaşılmaktadır. Anılan nedenlerle davacının tüm istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Davalının istinaf sebeplerinin incelenmesinde ise;
HMK’nın 331/2 maddesinde “Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder.” hükmü düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere anılan yasal düzenleme ile yargılamanın tekliği esası benimsenmiş ve görevsiz/yetkisiz mahkemece yargılama giderlerine hükmedilmeyeceği kabul edilmiştir. Şöyle ki, görevsizlik ya da yetkisizlik hâlinde verilecek karar “usulden ret” kararıdır (HMK m.115/2). Diğer bir anlatımla görevsizlik ve yetkisizlik kararları ile mahkeme davadan elini çekmiş olsa da söz konusu kararlar davanın esasını çözmeyip davacı bu kararların kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde görevli veya yetkili mahkemeye başvurarak davaya kaldığı yerden devam olunmasını sağlayabilmektedir (HMK m. 20). Ne var ki HMK’nın 331/2. maddesi ile görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam edilmesi hâlinde ilk kararı veren mahkemedeki yargılama için ayrıca bir yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmolunması gerektiği sonucu çıkarılmamalıdır. Çünkü usule ilişkin nihai kararla davanın esası hakkında herhangi bir karar verilmediğinden davanın sonunda hangi tarafın haklı, hangi tarafın haksız olduğu tespit edilemez. Ancak “yargılama giderlerinin, kural olarak aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilmesi” gerektiğine ilişkin HMK’nın 326. maddesi ve “yargılama giderlerine, mahkemece resen hükmedileceği; yargılama gideri, tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümünün hüküm altında gösterileceği; hükümden sonraki yargılama giderlerini hangi tarafın ödeyeceği, miktarı ve dökümü ile bu giderlerin hangi tarafa yükletileceğinin, mahkemece ilamın altına yazılması” gerektiğine ilişkin HMK’nın 332. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde henüz yargılamayı sona erdirmeyen görevsizlik, yetkisizlik kararları üzerine görevli/yetkili mahkemede davaya devam edildiği hâllerde uyuşmazlığın esası hakkında verilecek nihai kararda haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin hüküm altına alınması yerinde olacaktır. İlgili maddenin gerekçesinde de; HUMK’da bu konuda açık bir düzenleme bulunmaması sebebiyle yerel mahkemeler ile Yargıtayın birbirinden farklı kararlar verdiği ve uygulamada yaşanan bu karışıklığın önlenmesi bakımından maddenin ikinci fıkrasında “görevsizlik, yetkisizlik kararlarından sonra, dosyanın gönderildiği mahkemede dava görülmeye başlanmış ise yargılama giderlerine davayı gören ikinci mahkemece hükmedileceği” hususunun düzenlendiği ifade edilmiştir. Öte yandan, görevsizlik, yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ederek davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edeceği de maddede belirtilen diğer bir husustur. (Yargıtay HGK.’nun 23/02/2021 tarihli 2017/3-1008 esas 2021/153 karar sayılı ilamı)
Somut olayda; İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yetkisizlik kararı verilmiş, yargılama giderlerinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına hükmedilmiştir. Davacının süresinde başvurusu üzerine yetkili mahkemede davaya devam edilmiş ve davanın reddine karar verilmiş, yetkisizlik kararı nedeniyle yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Açıklanan yasal ve yargısal ilkeler gözetildiğinde mahkemenin yetkisizlik kararı nedeniyle yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmetmemiş olması yerinde olup davalının istinaf talebinin reddi gerekir.
Bu suretle; dosya kapsamı, mevcut delil durumu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli, denetime ve somut olayın özelliklerine uygun olması ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Tarafların istinaf başvurularının HMK’nın 353/1/b/1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL nin mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,

3-Aşağıda dökümü yapılan bakiye istinaf ilam ve karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran taraflar üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf kararının yerel mahkemece taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/06/2022 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

HARÇ :
80,70 TL
35,90 TL
44,80 TL