Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA … MAHKEMESİ BAM 4. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
… MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/04/2019
NUMARASI :…
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ : 19/10/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı, davalı tarafından aleyhine Ankara 1. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibinde davalıya icra dosya borcuna karşılık 11/07/2018 tarihinde 50.000,00 TL, 16/08/2018 tarihinde 185.000,00 TL, 14/09/2018 tarihinde 185.000,00 TL ve 17/10/2018 tarihinde 185.000,00 TL ödeme yaptığını, bahse konu ödemelerin alacaklı vekilince UYAP ortamından gönderilen dilekçe ile dosyaya beyan edildiğini ve dosyanın kapatılmasının talep edildiğini, devamında İcra Müdürlüğünce 24/10/2018 tarihinde dosya hesabı çıkarıldığını, yapılan hesaplamada 18.183,16 TL fazla ödeme yaptığının tespit edildiğini, yapmış olduğu fazla ödemenin kendisine iadesi için davalıya müracaat ettiyse de sonuç alamadığını, bunun üzerine alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine Ankara 1. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile icra takibine giriştiğini, davalının icra takibine itiraz etmesi nedeniyle icra takibinin durduğunu ileri sürerek, davalının icra takibine itirazının iptali ile icra takibinin devamına, alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece, davacının ve davalının tacir olmadığı, davanın TTK. 4/2. maddesinin a-f bentlerindeki hususlara da ilişkin olmadığı, davanın niteliği ve tarafların vasfı nazara alınarak, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir dava olmadığı, tarafların tacir olduğuna dair sicil gazetesinde yapılan sorguda da herhangi bir kayda rastlanmadığı gibi böyle bir iddianın da bulunmadığı, davanın niteliği gereği fazla yapılan ödemenin istirdatına ilişkin davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği, mahkemenin işbu davada görevsiz olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı istinaf dilekçesi ile; tacir olduğunu, ticari işletme sahibi bulunduğunu, ……. adı altında …. kayıtlı bulunduğunu, dava konusu alacağın kambiyo senedine dayandığını, bu senet nedeniyle yaptığı fazla ödemenin iadesini istediği, kambiyo senetlerinin Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlendiğini, Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a ve 5/1.maddeleri gereğince kambiyo senetlerinden doğan davaların ticari dava olduğunu, bu nedenle davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davayı görevli mahkemede açtığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, kambiyo senetlerine mahsus icra takip dosyasına fazla ödeme yapıldığı iddiasına dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Gerek istinaf sebebi yapılan ve gerekse HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni nedeniyle resen dikkate alınması gereken hususların incelenmesinde;
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile … Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince, genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye ticaret mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5. maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. Aynı Kanun’un 5’inci maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında; az yukarıda da değinildiği gibi, TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için, ya her iki tarafın tacir ve işin de tarafların (her ikisinin birden) ticari işletmeleriyle ilgili olması (nispi ticari dava) ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ….. veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. Dosya kapsamında, davalı tarafından davacı ve …. aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapıldığı, işbu takibe konu 500.000,00 TL bedelli, 11/08/2017 tanzim, 25/02/2018 vade tarihli bononun keşidecisinin davacı …, lehtarının ise davalı … olduğu anlaşılmaktadır. Davacı davasında, icra takip dosyasına fazla yatırdığı bedelin tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine itirazın iptalini istemekle birlikte, takip konusu senedin tanzim sebebi, bir başka deyişle taraflar arasındaki borç ilişkisinin sebebi açıklanmamış, tarafların tacir olup olmadıkları araştırılmamış, uyuşmazlık tam olarak belirlenmemiştir. Hal böyle olunca, mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın belirlenmesi, tarafların tacir olup olmadıklarının ve işin ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığının araştırılması ve sonucuna göre mahkemenin görevli olup olmadığı konusunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Açıklanan bu nedenlerle; HMK’nın 353/1/a/6. bendi gereğince, ilk derece mahkemesine ait kararın kaldırılmasına, yargılamanın yeniden yapılması için dosyanın mahalline gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1/a/6. maddesi uyarınca Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/04/2019 tarihli,… Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf karar ve ilam harcının talep halinde istinaf yoluna başvuran davacıya iadesine,
4-İstinaf kararının yerel mahkemece taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/09/2021 tarihinde kesin olarak karar verildi.
Başkan …
….